52. Tur Suresi / 29.ayet

– Sen, öğüt vermeye devam et zira sen Rabbinin nimet ve lütfuna mazhar olmuş birisin onun için sen ne bir kâhinsin ne de cinlerden ilham alan dengesiz bir kişi.

Bknz: (51/55)(87/9)»(87/10)

Mustafa Çavdar Meali

Tur 29 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Artık öğüt ver, gerçekten de Rabbinin nimeti sayesinde sen, ne kahinsin, ne deli.

(Tur 29)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şu halde Sen (Ey Nebim!) öğüt verip-hatırlat; çünkü Sen, Rabbinin nimetiyle ne kâhinsin, ne mecnun. (Sana iftira edenler, asıl kendileri delidir ve nasipsizdir.)

(Tur 29)

Abdullah Parlıyan Meali:

Öyleyse ey Muhammed! Sen bütün insanlara öğüt ver. Çünkü sen, Rabbinin nimeti sayesinde, inkârcıların dedikleri gibi ne bir kahinsin, ne de bir deli.

(Tur 29)

Adem Uğur Meali:

(Resûlüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.

(Tur 29)

Ahmet Hulusi Meali:

(Rasulüm) sen hatırlat! Rabbinin nimeti olarak, sen ne bir kahin olarak açığa çıkarıldın ve ne de cin etkisi altında olan kişi!

(Tur 29)

Ahmet Tekin Meali:

Öğüt ver, tebliğ görevini yapmaya devam et. Rabbinin, sana ihsan ettiği vahyi, peygamberlik nimeti sebebiyle, sana kâhin de, cinlere mahkûm olmuş biri de, deli de diyemezler. Sen kâhin de, cinlere mahkûm olmuş biri de, deli de değilsin.

(Tur 29)

Ahmet Varol Meali

O halde sen öğüt ver. Rabbinin nimetiyle sen ne bir kâhinsin ne de mecnun.

(Tur 29)

Ali Bulaç Meali:

Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne kahinsin, ne mecnun.

(Tur 29)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O halde (Ey Rasûlüm, sen) öğüd ve nasihata devam et; çünkü sen, Rabbinin (nübüvvet ve İslâm) nimeti sayesinde ne kâhinsin, ne mecnûn...

(Tur 29)

Ali Rıza Sefa Meali:

Öyleyse hatırlat! Efendinin nimeti sayesinde, ne bir kahinsin ne de bir deli!

(Tur 29)

Ali Ünal Meali:

İşte (Rasûlüm), sen irşad ve nasihatlerine devam et; bil ki sen, Rabbinin lütf u keremiyle ne bir kâhinsin, ne de bir deli.

(Tur 29)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Artık sen uyar (tebliğ et.) Sen, Rabbinin sana verdiği nimet sayesinde, ne kâhinsin ne de deli.

(Tur 29)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sen öğüt ver! Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kahinsin ne de bir deli.

(Tur 29)

Bekir Sadak Meali:

Ogut ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.

(Tur 29)

Besim Atalay Meali:

Öğüt ver, sana nimeti yüzünden Tanrının; sen ne bir bakıcısın, ne de bir deli !

(Tur 29)

Celal Yıldırım Meali:

Sen öğüt vermeye devam et. Sen, Rabbin nîmetiyle ne bir kâhinsin, ne de deli...

(Tur 29)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Resulüm!) Sen tebliğ ve irşada devam et! Çünkü sen Rabbinin (peygamberlik ve İslam) nimeti sayesinde ne kâhinsin, ne de mecnun.

(Tur 29)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Öğüt ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.

(Tur 29)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Ey Muhammed!) O halde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kahinsin, ne de bir deli.

(Tur 29)

Diyanet Vakfı Meali:

(Resûlüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.

(Tur 29)

Edip Yüksel Meali:

Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.

(Tur 29)

Elmalılı Orjinal Meali:

O halde va'z-u tezkire devam et, çünkü sen, rabbının ni'meti hakkı için, ne kahinsin ne de mecnun

(Tur 29)

Elmalılı Yeni Meali:

O halde anlatıp öğüt vermeye devam et; çünkü sen, Rabbinin nimeti hakkı için, ne kahinsin ne de mecnun!

(Tur 29)

Erhan Aktaş Meali:

O halde öğüt vermeye devam et. Rabb'inin nimeti sayesinde ne kahin ne de mecnunsun.

(Tur 29)

Gültekin Onan Meali:

Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, rabbinin nimetiyle ne kahinsin, ne mecnun.

(Tur 29)

Hakkı Yılmaz Meali:

Hadi sen öğüt ver! Artık sen Rabbinin nimeti sayesinde kâhin ve gizli güçlerce desteklenen/deli birisi değilsin.

(Tur 29)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Öyleyse hatırlat/öğüt ver. Sen, Rabbinin nimetiyle ne kâhinsin ne de mecnun.

(Tur 29)

Harun Yıldırım Meali:

Şu halde sen, öğüt veriphatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle kahin de değilsin, deli de değilsin.

(Tur 29)

Hasan Basri Çantay:

(Habibim) sen hemen öğüt vermekde devam et. Öyle ya, sen Rabbinin ni'meti sayesinde ne bir kahin, ne de bir mecnun değilsin.

(Tur 29)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) O hâlde nasîhat et; çünki Rabbinin ni'meti hakkı için, sen ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun!

(Tur 29)

Hubeyb Öndeş Meali: /

O halde hatırlat! Artık, RAB'binin nimeti sayesinde sen asla bir kahin değilsin, cinlenmiş/delirmiş de değilsin.

(Tur 29)

Hüseyin Atay Meali:

Artık hatırlat! Rabbinin nimetiyle sen, ne kâhinsin, ne de delisin.

(Tur 29)

İbni Kesir Meali:

Sen; öğüt ver. Rabbının nimeti sayesinde sen; ne bir kahinsin, ne de bir deli.

(Tur 29)

İlyas Yorulmaz Meali:

(Rabbini) Düşün. Sen O nun nimeti ile ne bir kehanette bulunan, nede deli olan birisisin.

(Tur 29)

İskender Ali Mihr Meali:

O halde zikret (öğüt ver), çünkü sen Rabbinin ni’meti sayesinde ne kâhinsin ne de mecnunsun.

(Tur 29)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Öyleyse durma öğüt ver. Evet, sen çalabının iyiliği yüzünden, ne bilinmiyeni bildiren bir falcısın, ne de bir delisin

(Tur 29)

Kadri Çelik Meali:

O halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun.

(Tur 29)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, ey şanlı Elçi! Sen bunları haber vererek insanlara öğüt ver! Onlar ne derlerse desinler; Rabb’inin sonsuz şefkat ve nîmeti sayesinde, sen ne kâhinsin, ne de deli!

(Tur 29)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Tavsiye et sen, Rabb’in nimetleriyle. Sen ne bir kahinsin, ne de mecnunsundur.

(Tur 29)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Sen sadece hatırlat. Çünkü Rabbinin nîmeti sayesinde sen kâhin de değilsin, mecnun da değilsin.

(Tur 29)

Muhammed Celal Şems Meali:

O halde sen (insanlara) öğüt ver. Çünkü Rabbinin nimeti sayesinde sen, ne bir kâhinsin, ne (de) bir delisin.

(Tur 29)

Muhammed Esed Meali:

Öyleyse (ey Muhammed! Bütün insanlara) öğüt ver! Çünkü, Rabbinin rahmetiyle, sen ne bir kahinsin, ne de bir deli.

(Tur 29)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sen artık öğüt ver. Rabbinin nimetine andolsun ki, sen ne bir gelecekten haber verensin ne de bir delisin.

(Tur 29)

Mustafa Çavdar Meali:

– Sen, öğüt vermeye devam et zira sen Rabbinin nimet ve lütfuna mazhar olmuş birisin onun için sen ne bir kâhinsin ne de cinlerden ilham alan dengesiz bir kişi.

Bknz: (51/55) - (87/9)»(87/10)

(Tur 29)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! İnsanları yaratılışlarının sebebi olan Allah merkezli hayat nizamını yaşamaya, öğüt ve uyarılarla çağırmaya devam et, çünkü sen Rabbinin lütfu ile görevlendirdiği elçisin, bir kâhin, şair yahut aklı başında olmayan birisi değilsin.

(Tur 29)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Ey Nebi!) Öğüt vermeyi (sürdür); şüphesiz, -Rabbinin nimeti sayesinde- senin bir kahin ve bir mecnun olma ihtimalin asla bulunmamaktadır.

(Tur 29)

Osman Okur Meali:

(Ey Resulüm!) Sen tebliğ ve irşada devam et! Çünkü sen Rabbinin Nimeti sayesinde ne kâhinsin, ne de mecnun.

(Tur 29)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık sen öğüt vermeğe devam et. Çünkü sen Rabbin nîmeti hakkı için ne bir kâhînsin ve ne de bir mecnûn.

(Tur 29)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun.

(Tur 29)

Ömer Sevinçgül Meali:

Haydi öğüt ver! Rabbinin nimeti sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de bir mecnun.

(Tur 29)

Sadık Türkmen Meali:

ÖYLEYSE, sen öğüt ver! Çünkü sen Rabbinin nimeti (vahiy/Kur’an) sayesinde, ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun!

(Tur 29)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed! Sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.

(Tur 29)

Suat Yıldırım Meali:

Ey Resulüm, sen irşad ve nasihatina devam et! Sen Rabbinin ihsanı sayesinde kafirlerin iddia ettikleri gibi kahin de değilsin, deli de değilsin.

(Tur 29)

Süleyman Ateş Meali:

(Ey Muhammed), Sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin ni'meti sayesinde sen ne kahinsin, ne de mecnun.

(Tur 29)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onları bilgilendirmeye devam et. Sahibinin nimeti sayesinde sen, ne geleceği bildiğini sanan birisin (kahin[1]) ne de cinlerin (şeytanların) etkisindesin.

1) 
2)Kahin, geleceği bildiğini sanan kişidir. Hakka 69/42  

(Tur 29)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Öyleyse herkese öğüt ver; çünkü sen, Rabbinin nimetine mazhar olmuş birisin; ne bir kâhinsin, ne de deli.

(Tur 29)

Şaban Piriş Meali:

-Sen, öğüt ver. Kesinlikle sen Rabbinin nimeti sayesinde ne medyumsun ne de mecnun.

(Tur 29)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Sen öğüt vermene devam et. Rabbının nimeti dolayısıyle sen ne bir kâhinsin, ne de bir mecnûn.

(Tur 29)

Tefhimul Kuran Meali:

Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun.

(Tur 29)

Ümit Şimşek Meali:

Sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de deli.

(Tur 29)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kahinsin ne de cin çarpmış.

(Tur 29)