56. Vakıa Suresi / 66.ayet

(66-67) -Eyvah mahvolduk borca battık, varımızı yoğumuzu kaybettik, diye sızlanırdınız.

Bknz: (68/17)»(68/34)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 66 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gerçekten de biz derdiniz, ziyan ettik.

(Vakıa 66)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip-zorlandık (sermayemizi ve emeğimizi boşa harcadık) ."

(Vakıa 66)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eyvah, borç altında kalıp mahvolduk!

(Vakıa 66)

Adem Uğur Meali:

Doğrusu borç altına girdik.

(Vakıa 66)

Ahmet Hulusi Meali:

"Muhakkak ki ziyandayız!"

(Vakıa 66)

Ahmet Tekin Meali:

“Doğrusu, borç altına girdik, zarardayız.”

(Vakıa 66)

Ahmet Varol Meali

(Derdiniz ki): "Doğrusu biz ağır borca sokulduk. [3]*

(Vakıa 66)

Ali Bulaç Meali:

(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."

(Vakıa 66)

Ali Fikri Yavuz Meali:

“-Doğrusu biz çok ziyandayız.

(Vakıa 66)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Aslında, gerçekten çok şey yitirdik!"

(Vakıa 66)

Ali Ünal Meali:

“Eyvah,” derdiniz, “emeklerimiz boşa gitti.

(Vakıa 66)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Biz gerçekten helaka uğradık.

(Vakıa 66)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Düşündünüz mü ektiklerinizi? Siz mi onları ekin haline getiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. "Doğrusu borç altına girdik, daha doğrusu biz yoksul kaldık" derdiniz.

(Vakıa 66)

Bekir Sadak Meali:

(65-67) Dilersek Biz onu cercop yapariz, sasar kalirsiniz da soyle dersiniz: «Dogrusu borc altina girdik, hatta yoksun kaldik".

(Vakıa 66)

Besim Atalay Meali:

66,67. «Borca battık, elimiz boştur!» diyeceksiniz!

(Vakıa 66)

Celal Yıldırım Meali:

(66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz).

(Vakıa 66)

Cemal Külünkoğlu Meali:

65,66,67. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) geveleyip dururdunuz: “Muhakkak biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Hatta büsbütün yoksun bırakıldık!”

(Vakıa 66)

Diyanet İşleri Eski Meali:

65,66,67. Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; "Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık".

(Vakıa 66)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Muhakkak biz çok ziyandayız!"

(Vakıa 66)

Diyanet Vakfı Meali:

«Doğrusu borç altına girdik.

(Vakıa 66)

Elmalılı Orjinal Meali:

Her halde biz çok ziyandayız

(Vakıa 66)

Elmalılı Yeni Meali:

"Muhakkak biz çok ziyandayız.

(Vakıa 66)

Erhan Aktaş Meali:

Gerçekten borçlandık;

(Vakıa 66)

Gültekin Onan Meali:

(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."

(Vakıa 66)

Hakkı Yılmaz Meali:

(65-67) Dileseydik Biz, kesinlikle onu kuru bir çöp yapardık da siz, “Şüphesiz biz borç altına girmiş kimseleriz! Daha doğrusu, biz her şeyi elinden alınmış yoksun bırakılmış kimseler imişiz!” diyerek şaşar kalırdınız:

(Vakıa 66)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Derdiniz ki:) “Şüphesiz ki büyük bir borç altına girdik.”

(Vakıa 66)

Harun Yıldırım Meali:

“Doğrusu biz ağır bir borç altına giripzorlandık.”

(Vakıa 66)

Hasan Basri Çantay:

(Şöyle derdiniz:) "Biz hakıykaten ağır borca uğratılmışızdır".

(Vakıa 66)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O vakit:) “Doğrusu biz, gerçekten zarara uğratılmışlarız!”

(Vakıa 66)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(66-67) "Gerçekten biz, kayba uğratıldık! Hayır! Biz, mahrum bırakılanlarız" [dersiniz].

(Vakıa 66)

İbni Kesir Meali:

Doğrusu borç altına girdik,

(Vakıa 66)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Bize ağır bir ceza yüklendi” dersiniz.

(Vakıa 66)

İskender Ali Mihr Meali:

Gerçekten biz ziyana uğrayanlarız.

(Vakıa 66)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

«Yandık, kül olduk» diye dövünürdünüz.

(Vakıa 66)

Kadri Çelik Meali:

“Doğrusu biz çok ziyandayız (diye sızlanırdınız ).”

(Vakıa 66)

Mahmut Kısa Meali:

Ve “Eyvah, biz mahvolduk!”

(Vakıa 66)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(66-67) "Ah emeklerimiz boşa gitti. Hayır, büsbütün mahrum bırakıldık bizler"

(Vakıa 66)

Mehmet Türk Meali:

65,66,67. Eğer dilersek onu kesinlikle bir çör-çöp yapardık ve siz de: “Eyvah! Mahvolduk, daha doğrusu biz çok zarardayız!” diye, geveler dururdunuz.

(Vakıa 66)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Derdiniz ki:) “Şüphesiz büyük bir zarara uğradık.”

(Vakıa 66)

Muhammed Esed Meali:

"Eyvah, mahvolduk!

(Vakıa 66)

Mustafa Çavdar Meali:

(66-67) -Eyvah mahvolduk borca battık, varımızı yoğumuzu kaybettik, diye sızlanırdınız.

Bknz: (68/17)»(68/34)

(Vakıa 66)

Mustafa Çevik Meali:

63-67 Şu toprağa attığınız tohuma dönüp bir bakıp da düşünün bakalım, o tohumu orada yeşertip büyüten siz misiniz, yoksa Biz miyiz? Dileseydik suyu gökten indirmeyip, onu kuru çer çöpe döndürürdük. O zaman siz de çaresizlik içinde, “Eyvah! Mahvolduk” diye sızlanıp dururdunuz ve elinizden hiçbir şey de gelmezdi.

(Vakıa 66)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Eyvah, borçlu çıkan yine biz olduk!

(Vakıa 66)

Osman Okur Meali:

(65-67) Şayet uygun görseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) geveleyip dururdunuz: “Muhakkak biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Hatta büsbütün yoksun bırakıldık!”

(Vakıa 66)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz).

(Vakıa 66)

Ömer Öngüt Meali:

(O zaman şöyle derdiniz): "Doğrusu biz çok zarara uğratıldık. "

(Vakıa 66)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Eyvah zarar ettik!

(Vakıa 66)

Sadık Türkmen Meali:

“Biz ağır bir borç altına girdik,

(Vakıa 66)

Seyyid Kutub Meali:

Derdiniz ki; «Biz borca battık.»

(Vakıa 66)

Suat Yıldırım Meali:

"Eyvah! Emeklerimiz boşa gitti."

(Vakıa 66)

Süleyman Ateş Meali:

"Biz borçlandık, (yaptığmız masraflar boşa gitti)!"

(Vakıa 66)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Emeklerimiz yok oldu;

(Vakıa 66)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(65-67) Dileseydik onu çer çöpe çevirirdik de verdiğiniz emeğe yanar, "Geçim kaynağından mahrum bırakıldık ve perişan olduk" derdiniz.

(Vakıa 66)

Şaban Piriş Meali:

(66-67) -Borca battık, hayır biz mahrum bırakıldık, dersiniz.

(Vakıa 66)

Talat Koçyiğit Meali:

65-67 Dilesek, onu kupkuru bir çöp kırıntısı yaparız da şaşar kalırsınız. Sonra da, "borç altına girdik; daha doğrusu mahrum kaldık" dersiniz.

(Vakıa 66)

Tefhimul Kuran Meali:

(Şöyle de sızlanırdınız:) «Doğrusu biz, ağır borç altına girip zorlandık,»

(Vakıa 66)

Ümit Şimşek Meali:

“Mahvolduk, borca battık,

(Vakıa 66)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Vallahi, kayba uğrayıp borçlandık."

(Vakıa 66)