56. Vakıa Suresi / 66.ayet
Vakıa 66 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip-zorlandık (sermayemizi ve emeğimizi boşa harcadık) ."
(Vakıa 66)Ali Bulaç Meali:
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."
(Vakıa 66)Bayraktar Bayraklı Meali:
- Düşündünüz mü ektiklerinizi? Siz mi onları ekin haline getiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. "Doğrusu borç altına girdik, daha doğrusu biz yoksul kaldık" derdiniz.
(Vakıa 66)Bekir Sadak Meali:
(65-67) Dilersek Biz onu cercop yapariz, sasar kalirsiniz da soyle dersiniz: «Dogrusu borc altina girdik, hatta yoksun kaldik".
(Vakıa 66)Celal Yıldırım Meali:
(66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz).
(Vakıa 66)Cemal Külünkoğlu Meali:
65,66,67. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) geveleyip dururdunuz: “Muhakkak biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Hatta büsbütün yoksun bırakıldık!”
(Vakıa 66)Diyanet İşleri Eski Meali:
65,66,67. Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; "Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık".
(Vakıa 66)Gültekin Onan Meali:
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."
(Vakıa 66)Hakkı Yılmaz Meali:
(65-67) Dileseydik Biz, kesinlikle onu kuru bir çöp yapardık da siz, “Şüphesiz biz borç altına girmiş kimseleriz! Daha doğrusu, biz her şeyi elinden alınmış yoksun bırakılmış kimseler imişiz!” diyerek şaşar kalırdınız:
(Vakıa 66)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
(Derdiniz ki:) “Şüphesiz ki büyük bir borç altına girdik.”
(Vakıa 66)Hubeyb Öndeş Meali: /
(66-67) "Gerçekten biz, kayba uğratıldık! Hayır! Biz, mahrum bırakılanlarız" [dersiniz].
(Vakıa 66)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(66-67) "Ah emeklerimiz boşa gitti. Hayır, büsbütün mahrum bırakıldık bizler"
(Vakıa 66)Mehmet Türk Meali:
65,66,67. Eğer dilersek onu kesinlikle bir çör-çöp yapardık ve siz de: “Eyvah! Mahvolduk, daha doğrusu biz çok zarardayız!” diye, geveler dururdunuz.
(Vakıa 66)Mustafa Çavdar Meali:
(66-67) -Eyvah mahvolduk borca battık, varımızı yoğumuzu kaybettik, diye sızlanırdınız. (Vakıa 66)Mustafa Çevik Meali:
63-67 Şu toprağa attığınız tohuma dönüp bir bakıp da düşünün bakalım, o tohumu orada yeşertip büyüten siz misiniz, yoksa Biz miyiz? Dileseydik suyu gökten indirmeyip, onu kuru çer çöpe döndürürdük. O zaman siz de çaresizlik içinde, “Eyvah! Mahvolduk” diye sızlanıp dururdunuz ve elinizden hiçbir şey de gelmezdi.
(Vakıa 66)Osman Okur Meali:
(65-67) Şayet uygun görseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) geveleyip dururdunuz: “Muhakkak biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Hatta büsbütün yoksun bırakıldık!”
(Vakıa 66)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(65-67) Dileseydik onu çer çöpe çevirirdik de verdiğiniz emeğe yanar, "Geçim kaynağından mahrum bırakıldık ve perişan olduk" derdiniz.
(Vakıa 66)Talat Koçyiğit Meali:
65-67 Dilesek, onu kupkuru bir çöp kırıntısı yaparız da şaşar kalırsınız. Sonra da, "borç altına girdik; daha doğrusu mahrum kaldık" dersiniz.
(Vakıa 66)Tefhimul Kuran Meali:
(Şöyle de sızlanırdınız:) «Doğrusu biz, ağır borç altına girip zorlandık,»
(Vakıa 66)