56. Vakıa Suresi / 8.ayet

Amel defteri sağdan verilenler. Ama ne büyük bir bahtiyarlık!

Bknz: (56/27)(69/19)»(69/20)(84/7)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 8 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli.

(Vakıa 8)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İşte o "Ashab-ı Meymene", ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene" (meymenetli, marifet ehli ve mesuliyet sahibi mü’minler ne kadar şerefli ve şanslıdır).

(Vakıa 8)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hesabı sağ taraflarından görülen insanlar; kimdir o uğurlu ve mutlu kimseler?

(Vakıa 8)

Adem Uğur Meali:

Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!

(Vakıa 8)

Ahmet Hulusi Meali:

Ashab-ı Meymene (sağcılar, Hakk'ı bulmada isabet etmişler), ne ashab-ı meymenedir!

(Vakıa 8)

Ahmet Tekin Meali:

Sağduyulu hareket ederek Allah'ın kitabına iman edip hayata geçirenler, birbirlerine, sabrederek mücadeleyi, merhametli davranmayı tavsiye edenler, güçlü hale gelenler, hayırlı sonuca kavuşanlar! Ne mutlu, sağduyulu hareket edip hayırlı sonuca kavuşanlara!*

(Vakıa 8)

Ahmet Varol Meali

Sağ ashabı [1] ne (mutludurlar) o sağ ashabı!*

(Vakıa 8)

Ali Bulaç Meali:

İşte o "Ashab-ı Meymene", ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene".

(Vakıa 8)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), o sağcılar ne mutludurlar!...

(Vakıa 8)

Ali Rıza Sefa Meali:

İşte, gerçeğe erişenlerin yoldaşları! Gerçeğe erişenlerin yoldaşları, nedir?[487]

487)"Gerçeğe erişenlerin yoldaşları" olarak yazdığımız "Ashabu'l meymeneti" terimi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Sağdakiler" veya "Sağ taraf halkı" veya "Defterleri sağdan verilenler" veya "Âhiret mutluluğuna erenler" veya "Mutlular" veya "Uğur sahipleri" veya "Uğur ve mutluluk dostları" biçiminde çevrilmiştir. Kimi Kur'an çevirilerinde ise "Ashab-ı meymene" olarak bırakılmıştır. Bu terimin tıpkısı, 90:18 ayetinde de bildirilmiştir.

(Vakıa 8)

Ali Ünal Meali:

(Amel defterlerini sağdan alacak) Ashabı yemîn (yümün ve bereket ehli) ki, nasıl da bir yümün ve bereket ehlidir onlar!

(Vakıa 8)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Uğur ehli olanlar, ne uğurlu insanlardır!

(Vakıa 8)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sağ taraftaki mutlu kişiler, ne iyi olacak onların durumları!

(Vakıa 8)

Bekir Sadak Meali:

Iyi isler islediklerini belirtmek icin, amel defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!

(Vakıa 8)

Besim Atalay Meali:

Biri uğurlulardır, ne mutlu uğurlulara !

(Vakıa 8)

Celal Yıldırım Meali:

Meymenetliler, ne mutludur meymenetliler!

(Vakıa 8)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Birinci sınıf:) Ahiret mutluluğuna erenler (amel defterleri sağdan verilenler), onlar ne mutlu kimselerdir!

(Vakıa 8)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İyi işler işlediklerini belirtmek için, amel defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara!

(Vakıa 8)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!

(Vakıa 8)

Diyanet Vakfı Meali:

Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!

(Vakıa 8)

Edip Yüksel Meali:

Mutlular ne kadar da mutludurlar!

(Vakıa 8)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ki sağda "Ashab-ı Meymene": Ne "Ashab-ı Meymene!"

(Vakıa 8)

Elmalılı Yeni Meali:

ki, sağda sağın adamları, ne mutludur onlar!

(Vakıa 8)

Erhan Aktaş Meali:

İşte ashabı meymene[1]! Nedir ashabı meymene?

1)Genellikle "amel defterleri sağdan verilenler", veya "sağın sahibi," "sağın taraftarları" şeklinde çeviriye konu olan "Ashabı meymene;" Arapçada bir deyim olup, çok değerli, şerefli, onurlu ve önemli kimseler için kullanılmaktadır.

(Vakıa 8)

Gültekin Onan Meali:

İşte o 'Ashab-ı Meymene', ne (kutludur o) 'Ashab-ı Meymene'.

(Vakıa 8)

Hakkı Yılmaz Meali:

İşte sağın ashâbı, sağın ashâbı nedir?

(Vakıa 8)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Amel defterlerini sağ taraflarından alacak olan mutlu) Ashabu’l Meymene, ne Ashabu’l Meymene’dir ama!

(Vakıa 8)

Harun Yıldırım Meali:

Ashabu’lMeymene, nedir Ashabu’lMeymene?

(Vakıa 8)

Hasan Basri Çantay:

Sağcılar (a gelince:) O sağcılar ne (mutlu) durlar!

(Vakıa 8)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık (bir kısmınız) Ashâb-ı Meymene (kurtulduğuna bir alâmet olarak amel defterleri sağ eline verilenler) ki, ne (mutlu o) Ashâb-ı Meymene(ye)!

(Vakıa 8)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, Sağ tarafın¹ dostları, nedir sağ tarafın dostları?

(Vakıa 8)

İbni Kesir Meali:

Sağcılar; o sağcılar ne mutludurlar.

(Vakıa 8)

İlyas Yorulmaz Meali:

Mutlu olanlar. O gün ne kadarda mutlular.

(Vakıa 8)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte ashabı meymene [meymene sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sağından verilen cennetlikler], (ama) ne ashabı meymene!

(Vakıa 8)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sağcılar! Ne mutlu o sağcılara!

(Vakıa 8)

Kadri Çelik Meali:

(Birinci sınıf,) Defterleri sağdan verilenler; nedir defterleri sağdan verilenler?

(Vakıa 8)

Mahmut Kısa Meali:

İyi insanlar var ya, ne mutlu o iyi insanlara!

(Vakıa 8)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(8-9) İşte o zaman, ne mutlu o sağdakilere. Ne bahtsız kimselerdir soldakiler.

(Vakıa 8)

Mehmet Türk Meali:

O sağ taraftakiler,1 ne şerefli kimselerdir.2*

(Vakıa 8)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Onlardan biri) sağ taraftakilerdir. Nasıldır sağ taraftakiler?

(Vakıa 8)

Muhammed Esed Meali:

Kiminiz doğruyu bulmuşlardan olacak. Ah! ne (mutlu) kimselerdir doğruyu bulmuş olanlar!

(Vakıa 8)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Mutlular ne kadar da mutlu olacaklardır.

(Vakıa 8)

Mustafa Çavdar Meali:

Amel defteri sağdan verilenler. Ama ne büyük bir bahtiyarlık!

Bknz: (56/27) - (69/19)»(69/20) - (84/7)

(Vakıa 8)

Mustafa Çevik Meali:

4-26 O Gün yeryüzü şiddetle sarsılacak, dağlar un ufak olup savrulacak ve insanlar üç sınıfa ayrılacaklar. Bir sınıf, davet edildiklerine iman edip, onu yaşama gayreti içinde orta yolu izleyen, amel defterleri sağ taraflarından verilecek mutlu kimseler; başka bir sınıf da, Allah adına davet edildikleri hayat nizamını reddedip, şirk ve küfür bataklığı içinde yaşamayı seçenlerdir. Bunlara amel defterleri sol taraflarından verilecek ve hak ettiklerini görünce hüsrana uğrayıp mutsuz olacaklar. Bir de davet edildikleri, sınırlarını da Allah’ın belirlediği hayatı yaşamak ve yaşatmak uğrunda malları ve canları ile cihat edenler var. Bunlar da yarışta öne geçenler ve Allah’a en çok yakınlık sağlayanlardır. İşte bu en önde koşarak öncülük edenler, cennetin kendileri için hazırlanmış olan en güzel yerlerinde nimetler içinde yaşayacaklardır. Bunların birçoğu önceki ümmetlerden, az bir kısmı da sonraki ümmetlerden olacak. Onlar o cennetlerde mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerinde, karşılıklı oturup, tarifsiz mutluluklar paylaşacaklar, orada ölümsüz ve daima genç olarak kalacak, tertemiz kaynaklardan ibriklere doldurulmuş içecekler ikram edilecek, içtiklerinde ne başları döner ne de sarhoş olurlar. Beğendikleri her türlü meyve, canlarının çektiği kuş etleri ve âdeta sedefler içindeki inciler gibi tertemiz, kusursuz bakışlı eşlerle de ödüllendirilecekler. Orada ne bir boş laf, ne de günaha yöneltecek hiçbir söz de duymazlar, yalnızca cennete kavuşmanın iç huzurunu yaşarlar.

(Vakıa 8)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir bahtiyat kampa dahil olan kesim olacak; ama ne büyük bahtiyarlık!..

(Vakıa 8)

Osman Okur Meali:

(İyi işler işlediklerini belirtmek için), amel defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara!

(Vakıa 8)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene?

(Vakıa 8)

Ömer Öngüt Meali:

Sağın adamları, ne uğurludurlar onlar!

(Vakıa 8)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biri hayırlılar, ama ne hayırlılar!

(Vakıa 8)

Sadık Türkmen Meali:

SAĞIN arkadaşları! Nedir o, sağın arkadaşları?

(Vakıa 8)

Seyyid Kutub Meali:

Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!

(Vakıa 8)

Suat Yıldırım Meali:

Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar!

(Vakıa 8)

Süleyman Ateş Meali:

Sağın adamları (amel defterleri sağ tarafından verilenler), ne uğurlulardır onlar!

(Vakıa 8)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Birincisi) uğurlular sınıfıdır. Ne mutlu o uğurlu olanlara!

(Vakıa 8)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Değerli kimseler; ne mutlu onlara!

(Vakıa 8)

Şaban Piriş Meali:

Sağ taraf halkı... Ne sağ taraf halkı!

(Vakıa 8)

Talat Koçyiğit Meali:

4-9 Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar darmadağın olup toz haline geldiği ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, işte o meymenetli olanlar (amel defteri sağından verilecek olanlar), ne mutludur o meymenetliler. Ve o meymenetsiz olanlar, ne bedbahttır o meymenetsizler!

(Vakıa 8)

Tefhimul Kuran Meali:

İşte o «Ashab-ı Meymene» olanlar, ne (kutlu) «Ashab-ı Meymene»dir.

(Vakıa 8)

Ümit Şimşek Meali:

Ashab-ı Yemin(1) ki ne mutlu kimselerdir.*

(Vakıa 8)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte uğur ve mutluluk yaranı. Nedir uğur ve mutluluk yaranı?

(Vakıa 8)