56. Vakıa Suresi / 82.ayet

Bu nimetten nasibiniz ona karşı yalana sarılmaktan ibaret mi olacak?

Bknz: (8/31)(25/4)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 82 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve o kitaptan nasibiniz, yalnız onu yalanlamaktan ibaret mi olacak?

(Vakıa 82)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve (manevi) rızkınızı (Kur'an'dan yararlanma nimetini ve fırsatını bırakıp, bütün nasibinizi sadece onu) yalan saymaktan ibaret mi kılıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve O kitaptan nasibiniz, yalnız O'nu yalanlamaktan ibaret mi olacak?

(Vakıa 82)

Adem Uğur Meali:

Allah'ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?

(Vakıa 82)

Ahmet Hulusi Meali:

Yaşam gıdanız yalanlamanız mı oldu?

(Vakıa 82)

Ahmet Tekin Meali:

Size ihsan ettiği rızık ve servet, size lütfettiği kitabınız Kur'ân için şükürler edeceğinize, hâlâ kendinizi Allah'ın nimetlerine nankörlük eden, yalanlayan kimseler durumunda mı bırakıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Ahmet Varol Meali

Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz? [4]*

(Vakıa 82)

Ali Bulaç Meali:

Ve rızkınızı (Kur'an'dan yararlanma nimetini bırakıp onu) mutlaka yalan saymaktan ibaret mi kılıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ve (Kur'an'dan nasibinizi), rızkınıza şükretmeyi inkâra mı kalkışacaksınız?

(Vakıa 82)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve yalanlamayı, geçiminiz olarak mı görüyorsunuz?

(Vakıa 82)

Ali Ünal Meali:

(Dünyanız ve âhiretiniz adına) sizin için bir nimet olan bu Kitap’tan hisseniz onu yalanlamak mı olmalıydı?

(Vakıa 82)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve rızkınıza şükredeceğiniz yerde, (onun Allah’tan olduğunu) yalanlıyorsunuz.(*)*

(Vakıa 82)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Şimdi siz, böyle bir söze mi leke süreceksiniz? Hakikati yalanlamayı günlük gıdanız olarak mı görüyorsunuz?

(Vakıa 82)

Bekir Sadak Meali:

Rizkiniza sukredeceginiz yere onu vereni mi yalanliyorsunuz?

(Vakıa 82)

Besim Atalay Meali:

Onu yalanlamak azığınız mı?

(Vakıa 82)

Celal Yıldırım Meali:

Siz, rızkınızı (şükürle karşılıyacağınız yerde) yalan saymanıza çeviriyor (onunla nankörlük yapıyorsunuz.

(Vakıa 82)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Siz o (Kur'an)'dan (almanız gereken) nasibinizi (onu) yalanlayarak mı alıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Rızkınıza şükredeceğiniz yere onu vereni mi yalanlıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(81-82) Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah'ın verdiği rızka O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?

(Vakıa 82)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah'ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?  *

(Vakıa 82)

Edip Yüksel Meali:

İnkar etmeyi iş mi ediniyorsunuz?

(Vakıa 82)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve rızkınızı tekzibiniz mi kılacaksınız?

(Vakıa 82)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve rızkınızı tekzibiniz (nasibinizi yalanlamanızdan ibaret) mi kılacaksınız?

(Vakıa 82)

Erhan Aktaş Meali:

Verilen rızıklara yalanlayarak mı karşılık veriyorsunuz?

(Vakıa 82)

Gültekin Onan Meali:

Ve rızkınız (Kuran'dan yararlanma nimetini bırakıp onu) mutlaka yalan saymaktan ibaret mi kılıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve geçiminizi yalanlayarak mı temin ediyorsunuz/verilen rızıklara yalanlayarak mı karşılık veriyorsunuz?

(Vakıa 82)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Maddi ve manevi) rızkınıza, yalanlayarak mı teşekkür ediyorsunuz?!

(Vakıa 82)

Harun Yıldırım Meali:

Ve rızkınızı yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Hasan Basri Çantay:

Rızkınıza (şükür edeceğinize) siz behemehal tekzibe mi kalkışırsınız?

(Vakıa 82)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve gerçekten siz, rızkınızı (Kur'ân ni'metine karşı şükrünüzü, onu) yalanlıyorken mi yapıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Rızkınızı/teşekkürünüzü¹, yalanlamanız mı sayıyorsunuz?

(Vakıa 82)

İbni Kesir Meali:

Rızkınızı yalanlamakla mı çıkarıyorsunuz?

(Vakıa 82)

İlyas Yorulmaz Meali:

Şurası kesindir ki, (Allah'ın ayetlerini) yalanlamayı, yeme içme gibi, adet haline getirdiniz.

(Vakıa 82)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve siz, yalanlamış olmanızı kendinize rızık ediniyorsunuz. (Kur’ân’daki sözlerin âlemlerin Rabbi tarafından indirildiğinden şüphe ettiğiniz için rızkınız, nasibiniz sadece yalanlamak oluyor.)

(Vakıa 82)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Şimdi siz bu iyiliğe karşı ne olursa olsun yalan saymıya mı kalkışıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Kadri Çelik Meali:

Yalanlamanızı (Kur'an'dan tek) rızkınız mı edindiniz?

(Vakıa 82)

Mahmut Kısa Meali:

Ve bu nîmetten kendinize pay olarak, Allah’ın ayetlerini inkâr etmeyi mi tercih ediyorsunuz?

(Vakıa 82)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Artık sizin bu nimete teşekkürünüz, haşa onu yalan saymanız mı olmalıdır!

(Vakıa 82)

Mehmet Türk Meali:

“Ve siz Kur’an’ı, sadece kendi çıkarınızı düşündüğünüz için mi yalanlıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kendinize ayırdığınız pay (ise,) ancak (onu) yalanlamanızdır?

(Vakıa 82)

Muhammed Esed Meali:

ve hakikati yalanlamayı günlük gıdanız olarak mı görüyorsunuz?

(Vakıa 82)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onu yalanlayarak mı size verilen yaşamlığa şükrediyorsunuz?

(Vakıa 82)

Mustafa Çavdar Meali:

Bu nimetten nasibiniz ona karşı yalana sarılmaktan ibaret mi olacak?

Bknz: (8/31) - (25/4)

(Vakıa 82)

Mustafa Çevik Meali:

81-82 Ey Allah’ın davetinden yüz çevirenler! Rabbinizden indirilmekte olan bu kitaba dil uzatmaya, onu küçümsemeye kalkışarak böyle bir nimetten kendinizi mahrum bırakıp da ne elde edeceksiniz?

(Vakıa 82)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Böylece siz yalanla beslenmeyi alışkanlık haline getireceksiniz.

(Vakıa 82)

Osman Okur Meali:

Ve hakikati yalanlamayı günlük gıdanız olarak mı görüyorsunuz?

(Vakıa 82)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve rızkınızı siz muhakkak kendinizin yalanlamanızdan ibaret mi kılacaksınız?

(Vakıa 82)

Ömer Öngüt Meali:

Rızkınıza karşılık şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?

(Vakıa 82)

Ömer Sevinçgül Meali:

Size rızk vermesinden dolayı ona şükretmeniz gerekirken tek cevabınız onu yalanlamak mı olacak!

(Vakıa 82)

Sadık Türkmen Meali:

ve rızkınızı (yiyecek ve içeceklerinizi) yalanlıyor musunuz?

(Vakıa 82)

Seyyid Kutub Meali:

Yalanlamayı kendinize rızık ve ileriye dönük birikim mi yapıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Suat Yıldırım Meali:

Bu nimete teşekkürünüz, onu yalan saymanız mı olmalıydı!

(Vakıa 82)

Süleyman Ateş Meali:

(Kur'an'dan istifade edeceğiniz yerde) Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz (sizin ondan elde ettiğiniz nasib, sadece onu yalanlamanız mıdır)?

(Vakıa 82)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Söylediğiniz yalanları geçim kaynağı haline mi getiriyorsunuz?[1]

1)Al-i İmran 3/78

(Vakıa 82)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(81-82) Bu 'söz'ü ciddiye almıyor, size verilen nimete şükredeceğinize onu yalanlıyor musunuz?

(Vakıa 82)

Şaban Piriş Meali:

Onu yalanlayarak mı size verilen nimete şükür ediyorsunuz?

(Vakıa 82)

Talat Koçyiğit Meali:

81-82 Şimdi siz bu söz (Kur'an) ü mü küçümsüyor ve size verilen rızka karşı şükrü onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz.

(Vakıa 82)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve rızkınızı (Kur'an'dan yararlanma nimetini bırakıp onu) mutlaka yalan saymaktan ibaret mi kılıyorsunuz?

(Vakıa 82)

Ümit Şimşek Meali:

Ondan nasibinizi, onu yalanlamaktan ibaret mi kılıyorsunuz?(10)*

(Vakıa 82)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz?

(Vakıa 82)