56. Vakıa Suresi / 86.ayet

Mademki yargılanmayacağınızı iddia ediyorsunuz.

Bknz: (62/6)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 86 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnanmıyorsanız, ceza görmeyeceğinizi sanıyorsanız.

(Vakıa 86)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Mademki sizler, eğer (hesaba çekilmeyecek ve) ceza görmeyecek iseniz, (o halde;)

(Vakıa 86)

Abdullah Parlıyan Meali:

mademki ceza görmeyeceğinizi sanıyorsunuz,

(Vakıa 86)

Adem Uğur Meali:

Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

(Vakıa 86)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer siz yaptıklarınızın sonucunu yaşamayacaksanız;

(Vakıa 86)

Ahmet Tekin Meali:

Demek ki, Allah'ın emirlerine uymuyor ve itaatsizliğinizden dolayı sorguya suale maruz kalmayacağınızı, cezalandırılmayacağınızı düşünüyorsunuz.

(Vakıa 86)

Ahmet Varol Meali

Haydi bakalım, eğer ceza görmeyecekseniz;

(Vakıa 86)

Ali Bulaç Meali:

İşte o vakit, eğer ceza görmeyecek iseniz,

(Vakıa 86)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Haydi (bakalım), eğer hesaba çekilmiyecekseniz,

(Vakıa 86)

Ali Rıza Sefa Meali:

Mademki cezalandırılmayacaksınız?

(Vakıa 86)

Ali Ünal Meali:

Haydi, (eğer iddia ettiğiniz gibi, ölüm dünyada yaptıklarınızdan dolayı hesaba çekilmeniz için Allah’ın takdiri ve gücü dahilinde değil de “tabiî” bir olaysa ve) siz irademize bağlı olmayıp, sorguya da çekilmeyecekseniz;

(Vakıa 86)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte eğer siz cezalandırılmayacaksanız.

(Vakıa 86)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Şayet siz yaptıklarınızın karşılığını görmeyecekseniz, eğer doğru iseniz o çıkmakta olan canı geri çevirsenize.

(Vakıa 86)

Bekir Sadak Meali:

(86-87) Siz dirilip yaptiklariniza karsilik gormeyeceksiniz ve eger bu sozunuzde samimi iseniz, o cikmak uzere olan cani geri cevirsenize!

(Vakıa 86)

Besim Atalay Meali:

Ceza görmiyecek olduktan sonra

(Vakıa 86)

Celal Yıldırım Meali:

(86-87) Eğer siz hesap ve ceza görmeyecekseniz, haydi iddianızda doğrular iseniz o (çıkmak üzere olan) canı geri çevirin!.

(Vakıa 86)

Cemal Külünkoğlu Meali:

86,87. Eğer yeniden diriltilip hesaba çekilmeyecekseniz ve (iddianızda da) doğru kimseler iseniz, o gırtlağa gelen canı geri çevirin bakalım!

(Vakıa 86)

Diyanet İşleri Eski Meali:

86,87. Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize!

(Vakıa 86)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(86-87) Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize!

(Vakıa 86)

Diyanet Vakfı Meali:

Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

(Vakıa 86)

Edip Yüksel Meali:

Yaptığınızın karşılığını görmeyeceğiniz doğruysa,

(Vakıa 86)

Elmalılı Orjinal Meali:

Evet haydiseniz a dine boyun eğmiyecek, ceza çekmiyecekseniz,

(Vakıa 86)

Elmalılı Yeni Meali:

(86-87) Haydi, eğer dine boyun eğmeyecek, ceza çekmeyecek iseniz, çevirsenize o canı geri, iddianızda doğru iseniz!

(Vakıa 86)

Erhan Aktaş Meali:

Mademki hesap sorulacak kimseler değilsiniz,

(Vakıa 86)

Gültekin Onan Meali:

İşte o vakit, eğer ceza görmeyecek iseniz.

(Vakıa 86)

Hakkı Yılmaz Meali:

(86-87) Peki, mademki cezalandırılmayacakmışsınız, eğer doğrulardan iseniz boğaza gelmiş, çıkmakta olan canı geri çevirmeniz gerekmez mi?

(Vakıa 86)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet ceza gününde, (iddia ettiğiniz gibi diriltilmeyecek ve) hesaba çekilmeyecekseniz,

(Vakıa 86)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer karşılık görmeyecekseniz,

(Vakıa 86)

Hasan Basri Çantay:

İşte madem ki (tekrar dirilerek) ceza görmeyecekmişsiniz,

(Vakıa 86)

Hayrat Neşriyat Meali:

86,87. O hâlde, (mâdem ki siz) cezâlandırılmayacak kimseler idi iseniz, (hem iddiânızda) doğru kimseler iseniz, onu (o canı) geri çevirsenize!

(Vakıa 86)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(83-87) O halde, (can) boğaza ulaştığında, o sürede siz bakıp dururken hâlbuki biz size sizden daha yakın iken fakat siz bakmıyor iken eğer siz gerçekten de din/karşılık bulacaklar değilseniz [kendi canınıza geri dönmeniz] gerekmez miydi? Eğer dürüst idiyseniz, ona [canınıza] geri dönsenize?¹

(Vakıa 86)

İbni Kesir Meali:

Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

(Vakıa 86)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer siz hesap gününün olamadığını kabul ediyorsanız.

(Vakıa 86)

İskender Ali Mihr Meali:

Öyleyse eğer siz (amellerinizin karşılığında) ceza görecek kimseler değil iseniz.

(Vakıa 86)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Artık ceza görmiyecek olduktan sonra,

(Vakıa 86)

Kadri Çelik Meali:

O zaman, eğer siz ceza görmeyecek iseniz.

(Vakıa 86)

Mahmut Kısa Meali:

Evet; eğer Allah’ın hükmüne boyun eğmeyecek kadar kudretliyseniz ve yaptıklarınızdan dolayı hesaba çekilmeyecekseniz,

(Vakıa 86)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(85-86) Ancak siz görmezsiniz. Biz ona, sizden daha yakınız, vereceğiniz hesap yoksa eğer.

(Vakıa 86)

Mehmet Türk Meali:

86,87. Eğer siz, hesaplaşma yurduna gitmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde de samimi iseniz, haydi o (çıkmakta olan canı) geri çevirin bakalım!

(Vakıa 86)

Muhammed Celal Şems Meali:

(86-87) Eğer amellerinizin cezasını görmeyecek idiyseniz (ve) bu iddiada doğruysanız, (o zaman) o (canı) neden geri döndüremiyorsunuz?

(Vakıa 86)

Muhammed Esed Meali:

peki öyleyse, eğer (Bize) bağımlı olmadı(ğınızı düşünüyor)sanız,

(Vakıa 86)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İşte o vakit, eğer siz ceza görmeyecek iseniz,

(Vakıa 86)

Mustafa Çavdar Meali:

Mademki yargılanmayacağınızı iddia ediyorsunuz.

Bknz: (62/6)

(Vakıa 86)

Mustafa Çevik Meali:

83-87 İnsanın canı boğazına gelip dayandığında, etrafındakiler de çaresiz gözlerle ona bakıp dururken, işte o zaman da yine Biz ona yakınız fakat siz görüp anlayamazsınız. Hayatı Bize borçlu olduğunuza inanmıyorsanız haydi onu geri döndürün de görelim.

(Vakıa 86)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve eğer Bize borçlu olmadığınıza inanıyorsanız,

(Vakıa 86)

Osman Okur Meali:

(86-87) Yaptığınızın karşılığını görmeyeceğiniz doğruysa, ve eğer bu sözünüz de samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize!

(Vakıa 86)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O halde haydi, eğer siz ceza görmeyecekler oldunuz iseniz.

(Vakıa 86)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer siz hesap ve ceza görmeyecekseniz,

(Vakıa 86)

Ömer Sevinçgül Meali:

Madem ceza görmeyecekmişsiniz,

(Vakıa 86)

Sadık Türkmen Meali:

Peki öyleyse, eğer (Bize) bağımlı olmadığınızı düşünüyorsanız,

(Vakıa 86)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer yeniden diriltilip hesaba çekilmeyecekseniz,

(Vakıa 86)

Suat Yıldırım Meali:

Haydi bakalım eğer ahirette vereceğiniz hesap yoksa,

(Vakıa 86)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer (öldükten sonra) cezalandırılmayacaksanız

(Vakıa 86)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Size boyun eğdirilmemişse[1]...

1)‘Allah'ın koyduğu ölçülerin dışında hayat sürebiliyor, tabiat kanunlarının dışına çıkabiliyorsanız' anlamına gelir. Örneğin su içmek, nefes almak, doğmak ve ölmek gibi konularda insan, tam anlamıyla boyun eğmiştir. Ancak insanın tercihine bırakılmış konular da vardır ki bunlar insanın imtihanıdır. Bir sonraki ayetten anlaşılacağı üzere insanın ölüm karşısındaki çaresizliğine vurgu yapılmaktadır.

(Vakıa 86)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(86-87) Eğer koyduğumuz yasaya karşı gelebileceğinizi düşünüyorsanız ve bu konuda samimi iseniz o kimsenin ölümüne engel olsanız ya!

(Vakıa 86)

Şaban Piriş Meali:

Eğer hesaba çekilmeyecek iseniz...

(Vakıa 86)

Talat Koçyiğit Meali:

86-87 Madem ki kıyamet günü hesaba çekilecek değilsiniz, eğer sözünüzde sâdık iseniz, çıkmak üzere olan o canı geri çevirmeniz gerekmez mi?

(Vakıa 86)

Tefhimul Kuran Meali:

İşte o vakit, eğer siz ceza görmeyecek iseniz,

(Vakıa 86)

Ümit Şimşek Meali:

Madem hesaba çekilmeyeceksiniz:

(Vakıa 86)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Madem ceza görmeyecek kişilersiniz,

(Vakıa 86)