56. Vakıa Suresi / 96.ayet

Öyleyse sen azamet sahibi Rabbinin adını tespih et!

Bknz: (2/255)(6/162)(59/22)»(59/24)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 96 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Artık pek ulu Rabbinin adını anarak tenzih et onu.

(Vakıa 96)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Resulüm Sen ve ümmetin) Öyleyse İzzet ve Azamet sahibi Rabbini (her mübarek ve münezzeh) ismiyle tesbih edip (anın ve bütün ciddiyet ve gayretinizle ahirete hazırlanın) !

(Vakıa 96)

Abdullah Parlıyan Meali:

Öyleyse büyük Rabbinin adını yücelt.

(Vakıa 96)

Adem Uğur Meali:

Öyleyse ulu Rabbinin adını tenzih ile an.

(Vakıa 96)

Ahmet Hulusi Meali:

Öyleyse tespih et ismi Aziym Rab olan namına!

(Vakıa 96)

Ahmet Tekin Meali:

O halde ulu Rabbinin adını tesbihe zikre devam et.

(Vakıa 96)

Ahmet Varol Meali

Öyleyse Yüce Rabbinin adını tesbih et.

(Vakıa 96)

Ali Bulaç Meali:

Öyleyse büyük Rabbini ismiyle tesbih et.

(Vakıa 96)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O halde, Rabbini yüce ismiyle tesbîh et, (Sübhane Rabbiyel Azîm, de; yahud Allah'ın emri ile namaz kıl).

(Vakıa 96)

Ali Rıza Sefa Meali:

Artık, Efendinin Büyük İsmini yücelterek an!

(Vakıa 96)

Ali Ünal Meali:

Öyleyse, O sonsuz azamet sahibi Rabbinin İsmini tesbih et, (O’nun her türlü bâtıldan mutlak berî olduğunu ilan et)!

(Vakıa 96)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Artık Rabbinin yüce isminin münezzehiyetini an!... (Onu tesbih et.)

(Vakıa 96)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Şüphesiz bu anlatılanlar kesin gerçeklerdir. Artık Yüce Rabbinin adını övgüyle an!

(Vakıa 96)

Bekir Sadak Meali:

Cok buyuk Rabbinin adini tesbih et! *

(Vakıa 96)

Besim Atalay Meali:

Ulu Tanrın adına tespih edesin

(Vakıa 96)

Celal Yıldırım Meali:

O halde O çok büyük Rabbın'ın ismini tesbîh ve tenzîh et..

(Vakıa 96)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O halde kudret sahibi Rabbinin ismini yücelt!

(Vakıa 96)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Öyleyse çok büyük Rabbinin adını tesbih et.*

(Vakıa 96)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Öyleyse yüce Rabbinin adını tesbih et.

(Vakıa 96)

Diyanet Vakfı Meali:

Öyleyse ulu Rabbinin adını tenzih ile an.

(Vakıa 96)

Edip Yüksel Meali:

Öyleyse Büyük Rabbinin ismini yücelt

(Vakıa 96)

Elmalılı Orjinal Meali:

Haydi tesbih et Rabbına azim ismiyle

(Vakıa 96)

Elmalılı Yeni Meali:

Haydi Rabbini büyük ismiyle tesbih et!

(Vakıa 96)

Erhan Aktaş Meali:

O halde Azim[1] Rabb'inin adını tesbih[2] et.

1)Yüce.
2)Yücelt. Tesbih, tevhid inancının ve anlayışının kavranması ve Yaratan'ın tüm nitelikleriyle tanınması ve dillendirilmesi, tanıtılması demektir.

(Vakıa 96)

Gültekin Onan Meali:

Öyleyse büyük rabbini ismiyle tesbih et.

(Vakıa 96)

Hakkı Yılmaz Meali:

Öyle ise büyük Rabbinin adını arındır/O'nun noksanlıklardan uzak olduğunu öğret!

(Vakıa 96)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O hâlde büyük Rabbini ismiyle tesbih et.

(Vakıa 96)

Harun Yıldırım Meali:

O halde Rabbini o büyük ismi ile tesbih et.

(Vakıa 96)

Hasan Basri Çantay:

Haydi Rabbini o büyük adiyle tesbih (ve tenzih) et.

(Vakıa 96)

Hayrat Neşriyat Meali:

O hâlde Azîm (pek yüce olan) Rabbinin ismi ile (سُبْحَانَ رَبِّيَ الْ&31593;َظ۪يمِ diyerek) tesbîh et!

(Vakıa 96)

Hubeyb Öndeş Meali: /

O halde, en büyük RAB'binin ismini tenzih et.

(Vakıa 96)

İbni Kesir Meali:

Öyleyse Rabbını büyük adıyla tesbih et.

(Vakıa 96)

İlyas Yorulmaz Meali:

O halde, yüce Rabbinin adını bütün noksan sıfatlardan arındır.

(Vakıa 96)

İskender Ali Mihr Meali:

Artık Rabbini “Azîm” ismi ile tesbih et.

(Vakıa 96)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

öyleyse çalabının pek büyük olan adını ulula.

(Vakıa 96)

Kadri Çelik Meali:

Öyleyse büyük Rabbini, ismiyle tesbih et.

(Vakıa 96)

Mahmut Kısa Meali:

Öyleyse, yüce Rabb’inin ismini en içten duâ ve yakarışlarla yücelterek tesbih et!

(Vakıa 96)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İşte bu halde yüce kudretli Rabbinin adını tenzih et, Onun ismini yücelt. Artık Rabbinin adını övgüyle an, Onu her yerde, her daim zikret.

(Vakıa 96)

Mehmet Türk Meali:

O halde (Ey Muhammed!) Yüce Rabbinin adını (sürekli olarak) an.1 *

(Vakıa 96)

Muhammed Celal Şems Meali:

O halde, Yüce Rabbinin adıyla tespih et.

(Vakıa 96)

Muhammed Esed Meali:

Öyleyse kudret sahibi Rabbinin ismini yücelt!

(Vakıa 96)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öyleyse ulu rabbinin adı yücelt.

(Vakıa 96)

Mustafa Çavdar Meali:

Öyleyse sen azamet sahibi Rabbinin adını tespih et!

Bknz: (2/255) - (6/162) - (59/22)»(59/24)

(Vakıa 96)

Mustafa Çevik Meali:

95-96 İşte bunlar şüphe götürmez gerçeklerdir. Öyleyse ey insan! Sen de bu gerçeklerin gerektirdiği ilâhî hayat nizamını yaşamayı seçip ona yönelerek yaşa ki kurtulanlardan olabilesin.

(Vakıa 96)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Öyleyse sen (ey insan), azamet sahibi Rabbin adına hareket et!

(Vakıa 96)

Osman Okur Meali:

Öyleyse büyük Rabbinin adını tesbih et (O'nu, kendisine lâyık olmayan sıfatlardan tenzih eyle).

(Vakıa 96)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık azim olan Rabbinin ismiyle tesbihte bulun.

(Vakıa 96)

Ömer Öngüt Meali:

Çok büyük olan Rabbinin adını tesbih et!

(Vakıa 96)

Ömer Sevinçgül Meali:

Haydi, o büyük ismiyle tesbih eyle Rabbini!

(Vakıa 96)

Sadık Türkmen Meali:

ÖYLEYSE, büyük Rabbinin ismini ulula/tesbih et/yücelt

(Vakıa 96)

Seyyid Kutub Meali:

Öyleyse yüce Rabbinin adını noksanlıklardan tenzih et.

(Vakıa 96)

Suat Yıldırım Meali:

O halde Ulu Rabbinin ismini tenzih et!

(Vakıa 96)

Süleyman Ateş Meali:

Öyleyse büyük Rabbinin adını tesbih et (O'nu, kendisine layık olmayan sıfatlardan tenzih eyle).

(Vakıa 96)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Öyleyse Yüce Rabbinin adını her türlü eksiklikten uzak tut.

(Vakıa 96)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(95-96) İşte bu, kesin hakikattir. Öyleyse kudret sahibi Rabbinin adını yücelt.

(Vakıa 96)

Şaban Piriş Meali:

-Öyleyse, yüce Rabbinin adını tesbih et!

(Vakıa 96)

Talat Koçyiğit Meali:

O halde yüce Rabbının adıyla tesbîh et.

(Vakıa 96)

Tefhimul Kuran Meali:

Öyleyse büyük Rabbini ismiyle tesbih et.

(Vakıa 96)

Ümit Şimşek Meali:

Öyleyse Ulu Rabbinin adını kusurdan ve ortaktan tenzih et.

(Vakıa 96)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Artık, o yüce Rabbinin adını tespih et!

(Vakıa 96)