10. Yunus Suresi / 108.ayet

De ki:
– Ey İnsanlar! Rabbinizden size hakikatin kaynağı olan Kuran gelmiştir. Artık kim bu Kuran ile doğru yola girerse sadece kendisi için girmiş ve kim de bundan yüz çevirip saparsa da kendi zararına sapmıştır. Zira ben, sizin vekiliniz değilim.

Bknz: (6/104)»(6/105)(17/107)(18/29)(39/41)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 108 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Ey insanlar, gerçekten de Rabbinizden hak ve hakikat gelmiştir size. Artık kim doğru yola giderse faydası kendisinedir ve kim saparsa zararı kendine ve ben, sizi koruyucu değilim.

(Yunus 108)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

De ki: "Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden Hakk (Kur’an ve Peygamber) gelmiştir. Kim (Kur’an’a ve Resulüllah’a uyarak) hidayet bulursa, o ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmıştır. (İnkâr, itiraz ve isyanınızdan dolayı) Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim. (Görevim gerçeği duyurmaktır.) ”

(Yunus 108)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey peygamber! De ki: “Ey insanlar! Şimdi size, Rabbinizden gerçekleri içeren bilgi gelmiş bulunuyor. Bundan böyle her kim, doğru yolu izlemeyi seçerse, bunu kendi lehine seçmiş olacaktır. Ve kim de sapıklığı seçerse, yine bunu kendi aleyhine seçmiş olacaktır. Ben sizin üzerinize, bir koruyucu ve işinizi yüklenici de değilim.”

(Yunus 108)

Adem Uğur Meali:

De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak (Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim. (Sadece tebliğ etmekle memurum).

(Yunus 108)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Ey insanlar... Gerçek ki size Rabbinizden hakikat bilgisi gelmiştir! Artık kim hakikate yönelirse yalnızca kendi nefsi için yönelmiş olur; kim de saparsa sadece kendi nefsi aleyhine sapmış olur! Ben sizin Vekiyliniz (hakikatinizin şuurunuzdaki yönlendiricisi) değilim. "

(Yunus 108)

Ahmet Tekin Meali:

“- Ey insanlar! Toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmeniz için Hak kitap Kur'an Rabbinizden size geldi. Kimler hidayet rehberi Kur'ân'ı, hak yolu, İslâm'ı hür iradeleriyle tercih ederek kabullenir, hak yolda sebat ederlerse, ancak kendi iyilikleri, kurtuluşları için hak yola girmiş, İslâmî hayatı yaşamış olurlar. Kimler başına buyruk davranarak hak yoldan uzaklaşır, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederlerse, yalnızca kendi felâketlerini hazırlamış, kendileri zarara ziyana uğramış olur. Ben sizin adınıza Allah'a karşı savunma yapa-mam. Allah adına da sizin üzerinizde zor kullanamam” diye ilan et.*

(Yunus 108)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Ey insanlar! Size Rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayeti kabul ederse kendi yararına kabul etmiş olur; kim de sapıtırsa kendi aleyhine sapıtmış olur. Ben sizin üzerinize bir vekil değilim."

(Yunus 108)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayet bulursa, o ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim."

(Yunus 108)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Rasûlüm, şöyle de: “- Ey insanlar! Size Rabbinizden hak (Kur'an ve Peygamber) geldi. Artık hidayeti kabul eden, kendi nefsi için kabul etmiş olur; ve sapıklığa düşen ve kendi aleyhine (zararına) sapmış olur. Ben de sizin üzerinize vekil değilim.”

(Yunus 108)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Ey insanlar! Kuşkusuz, Efendinizden, size gerçek gelmiştir. Artık, kim doğru yolu bulursa, yalnızca kendisi için doğru yolu bulmuş olur. Kim de saparsa, yalnızca kendi yitimine yönelik sapmış olur. Ben, sizin üzerinize denetmen değilim!"

(Yunus 108)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm,) de ki: “Ey insanlar! İşte Rabbinizden size hak ve hakikat gelmiş bulunuyor. Artık kim hakka tâbi olur da doğru yolu tutarsa, hiç şüphesiz kendi lehine doğru yolu tutmuş olur; kim de sapar giderse, ancak kendi aleyhine olarak sapıp gitmiştir. Ben, sizin başınızda yaptıklarınızın sorumluluğunu üzerine almış bir yetkili değilim.”

(Yunus 108)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz Rabbinizden size bir hakk (ve hakikat) gelmiştir. Kim doğru yolu bulursa, o kendisi için doğru yolu bulur. Kim de sapıtırsa, o kendi aleyhine sapıtır. Ve ben sizin üzerinize koruyucu değilim.

(Yunus 108)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Ey İnsanlar! Size Rabbinizden hak olan Kur'an gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim."

(Yunus 108)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Ey insanlar! Rabbinizden size gercek gelmistir. Dogru yola giren ancak kendisi icin girmis ve sapitan da kendi zararina olarak sapitmistir. Ben sizin bekciniz degilim.»

(Yunus 108)

Besim Atalay Meali:

Diyesin ki: «Ey insanlar! Tanrınız katından size hak geldi, doğru yolu tutan kendisine tutar, sapıtan kimse de kendine yapar, ben de size vekil değilim»

(Yunus 108)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Ey insanlar! Gerçekten Rabbinizden size Hak (olan kitab ve hak olan peygamber) geldi. Artık bu durumda kim doğru yolu seçerse, ancak kendi lehine seçmiştir. Kim de sapıtırsa, kendi aleyhine sapıtmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekîl (bekçi, koruyucu ve işleri yüklenen, sizi dilediğim gibi savunan) değilim.

(Yunus 108)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Ey insanlar! Size Rabbinizden hak (peygamber ve Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de 8haktan) saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizin üzerinizde bir vekil (sorumlu) değilim.”

(Yunus 108)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Doğru yola giren ancak kendisi için girmiş ve sapıtan da kendi zararına olarak sapıtmıştır. Ben sizin üzerinize vekil değilim."

(Yunus 108)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Ey insanlar, size Rabbinizden gerçek (Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizden sorumlu değilim."

(Yunus 108)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak (Kur’an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim. (Sadece tebliğ etmekle memurum).

(Yunus 108)

Edip Yüksel Meali:

De ki, 'Ey halk, Rabbinizden size gerçek gelmiş bulunuyor. Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur, kim de saparsa kendi zararına sapar. Ben, sizden sorumlu değilim.'

(Yunus 108)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey insanlar! işte rabbınızdan size hak geldi, artık hidayeti kabul eden kendi nefsi için kabul etmiş olur, sapkınlık eden de kendi aleyhine sapmış olur: ve ben sizin üzerinize vekil değilim, de

(Yunus 108)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Ey insanlar, işte size Rabbinizden hak geldi. Artık hidayeti kabul eden kendi nefsi için kabul etmiş olur; sapkınlık eden de kendi aleyhine sapmış olur. Ve ben sizin üzerinize vekil değilim."

(Yunus 108)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Ey insanlar, işte Rabb'inizden size Hakk[1] geldi. Hidayeti kabul eden, kendisi için kabul etmiş olur. Sapkınlık eden de, kendi aleyhine sapmış olur. Ve ben sizin vekiliniz[2] değilim.

1)Doğru yolu gösteren kılavuz.
2)Sizi zorla hidayet erdirecek. Koruyucunuz, dayanağınız ve kefiliniz.

(Yunus 108)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Ey insanlar, şüphesiz size rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayet bulursa, o ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim."

(Yunus 108)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Ey insanlar! Rabbinizden, elbette, size hak gelmiştir. Artık kılavuzlanan doğru yola giren, ancak kendisi için girmiştir ve gerçekten, sapan da, kendi zararına sapmıştır. Ve ben, sizin üzerinize sizi ayakta tutan; sizden sorumlu biri değilim.”

(Yunus 108)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Ey insanlar! Muhakkak ki size, Rabbinizden hak gelmiştir. Her kim (hakka uyarak) hidayet bulursa, kendi lehine hidayet bulmuştur. Kim de (haktan yüz çevirerek) sapıtırsa, kendi aleyhine sapıtmıştır. Ben (sizi sapıklıktan korumak ve hidayet üzere olmanızı sağlamak zorunda olan) bir vekil de değilim.”

(Yunus 108)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: “Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim hidayet bulursa o, ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim.”

(Yunus 108)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Ey insanlar, size Rabbinizden hak gelmişdir. Artık kim hidayeti kabul ederse o, ancak kendi faidesi için hidayete ermiş, kim de saparsa o da yalınız kendi zararına sapmış olur. Ben sizin başınızda bir bekçi de değilim a"!

(Yunus 108)

Hayrat Neşriyat Meali:

De ki: “Ey insanlar! Gerçekten size Rabbi niz den hak gelmiştir. Artık kim hidâyete ererse, o takdirde ancak kendisi için hidâyete ermiş olur. Kim de dalâlete düşerse, artık ancak kendi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ben sizin üzerinize (ille de îmân etmeniz için) vekil değilim!”

(Yunus 108)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Ey insanlar! Hak, RAB'binizden gelmiştir. Artık kim yol bulduysa [bilsin ki] sadece kendi benliği lehine yol buluyor; kim yolu kaybederse [bilsin ki] sadece kendi benliği aleyhine yolu kaybediyor. Ben size bir vekil değilim" de.

(Yunus 108)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Doğru yola giren, kuşkusuz kendisi için doğru yola girmiş olur. Kim saparsa, kuşkusuz kendi zararına sapmış olur. Ben, sizden sorumlu değilim."

(Yunus 108)

İbni Kesir Meali:

De ki: Ey insanlar; size Rabbınızdan hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse; o, ancak kendi faydası için hidayete ermiş, kim de saparsa; kendi zararına sapmış olur. Ben, sizin başınıza bir bekçi değilim.

(Yunus 108)

İlyas Yorulmaz Meali:

Deki “Ey İnsanlar! Rabbinizden size gerçek doğrular gelmiştir. Sizden kim Allah'ın gösterdiği yola girmiş olursa, kendisi için doğru yola girmiştir. Kimde doğru yoldan saparsa, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin sorumluluğunuzu yüklenecek değilim.”

(Yunus 108)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: “Ey insanlar, Rabbinizden size hak gelmiştir! Kim hidayete erdiyse, muhakkak ki kendi nefsi için hidayete erer. Ve kim dalâlette olduysa (kaldıysa) ancak kendi aleyhine (sorumluluğu kendi üzerinde) dalâlette olur. Ve ben, sizin üzerinize vekil değilim.”

(Yunus 108)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Ey insanlar! İşte size çalabınızdan doğru söz geldi. Artık doğru yolu tutan kendi yararına tutmuş olur. Doğru yoldan sapan da kendi zararına sapmış olur. Ben sizin gözcünüz değilim.»

(Yunus 108)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Kim hidayete ulaşırsa, o, ancak kendi nefsi için hidayete ulaşmıştır. Kim de saparsa, o da kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim.”

(Yunus 108)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Müslüman! Şimdi, her isteyen için açık ve anlaşılır bir çağrıda bulunarakde ki: “Ey insanlar! İşte size Rabb’inizden, hakîkatin ta kendisi olan Kur’an gelmiş bulunuyor! Artık her kim doğru yolu seçerse, ancak kendi iyiliği için doğru yolu seçmiş olur; kim de Kur’an dışı yollara saparsa, o da ancak kendi kötülüğü için sapmış olur. Zira Allah, hepinize hakîkati görme yeteneği bahşetmiştir; tercih ve eylemlerinizden yalnızca kendiniz sorumlusunuz. Benim görevimse, yalnızca hakîkati güzelce duyurmaktan ibarettir. Çünkü ben sizin davranışlarınızdan sorumlu değilim. Şu hâlde:

(Yunus 108)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Yüce Rabbinizden hak gelmiştir şüphesiz" de "Kim hidayeti bulursa nefsinedir. Umduğuna erer, huzur bulurKim de saparsa, o da kendi aleyhine sapmadır. Nitekim ben sizin üzerine ne bir vekil, ne de işinizi koruyan yüklenen birisiyimdir.

(Yunus 108)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) “Ey insanlar! Muhakkak ki, Rabbiniz tarafından size (değişmeyen gerçek doğrular olan) hak gelmiştir. Artık bundan sonra her kim bu doğru yolu kabul ederse kendisini doğrultmuş, her kim de sapkınlığa düşerse kendi kendine sapkınlığa düşmüş olur. Ve ben de artık sizin üzerinize bir vekil değilim.”de.

(Yunus 108)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Ey insanlar, Rabbiniz tarafından size hak geldi. Hidayeti kabul eden, ancak kendi nefsinin (yararı için) onu kabul etmiş olur. Kim saparsa, sapıklığı (ancak) kendi aleyhinde benimsemiş olur. Ben üzerinizde bekçi değilim.”

(Yunus 108)

Muhammed Esed Meali:

(Ey Peygamber,) de ki: "Ey insanlar, şimdi size Rabbinizden hakikat (bilgisi) gelmiş bulunuyor artık. Bundan böyle her kim ki doğru yolu izlemeyi seçerse, bunu kendi lehine seçmiş olacaktır; ve her kim ki sapıklığı seçerse, yine bunu kendi aleyhine seçmiş olacaktır. Sizin davranışınızdan sorumlu değilim ben".

(Yunus 108)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Ey insanlar, işte size rabbinizden bir gerçek geldi. Artık yola gelen, kendisi için gelir; sapan da kendi zararına sapar. Ben sizin üzerinize vekil değilim."

(Yunus 108)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: – Ey İnsanlar! Rabbinizden size hakikatin kaynağı olan Kuran gelmiştir. Artık kim bu Kuran ile doğru yola girerse sadece kendisi için girmiş ve kim de bundan yüz çevirip saparsa da kendi zararına sapmıştır. Zira ben, sizin vekiliniz değilim.

Bknz: (6/104)»(6/105) - (17/107) - (18/29) - (39/41)

(Yunus 108)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! De ki: “Ey insanlar! İşte size yaratılışınızın sebebini bildiren ve ona uygun nasıl yaşamanız gerektiğini açıklayan Kur’an geldi. Bundan sonra kim, ona uyarsa, elbette bu seçimi hayrına olacaktır. Fakat her kim de buna rağmen başka bir hayat tarzı ile yaşamayı seçerse kendine zarar vermiş olacaktır. Ben asla sizin tercihlerinizden sorumlu değilim.”

(Yunus 108)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Ey peygamber)! De ki: "Ey insanlık ailesi! İşte size Rabbinizden hakikatin ta kendisi gelmiştir! Artık kim doğru yolu tercih ederse, hiç şüphesiz o bu tercihi kendisi için yapmış olacaktır; kim de (yoldan) saparsa, hiç şüphesiz onun sapma tercihi kendi aleyhine olacaktır: ama sizin tercihinizden dolayı sorumlu tutulan asla ben olmayacağım!"

(Yunus 108)

Osman Okur Meali:

De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak (Kur’an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim. (Sadece tebliğ etmekle memurum).

(Yunus 108)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Ey insanlar! Muhakkak ki, Rabbiniz tarafından size hak gelmiştir. Artık her kim hidâyeti kabul ederse kendi nefsi için hidâyete ermiş olur. Ve her kim dalâlete düşerse şüphe yok ki, kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ve ben sizin üzerinize bir vekil değilim.»

(Yunus 108)

Ömer Öngüt Meali:

De ki: “Ey insanlar! Size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse, o ancak kendi iyiliği için hidayete ermiş olur. Kim de saparsa, o da ancak kendi zararına sapmış olur. Ben sizin üzerinize vekil değilim. ”

(Yunus 108)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ey insanlar!” de, “Rabbinizden size gerçek geldi. Kim doğru yola girerse kendi faydasınadır, kim sapkınlık ederse kendi zararına eder. Ben sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim.”

(Yunus 108)

Sadık Türkmen Meali:

DE Kİ: “Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Kim doğru yola gelirse kendi nefsi için doğru yola gelmiştir. Kim de saparsa kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin vekiliniz/bekçiniz değilim.”

(Yunus 108)

Seyyid Kutub Meali:

De ki: «Ey insanlar, size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse o, ancak kendi faydası için hidayete ermiş, kim de saparsa, kendi zararına sapmış olur. Ben sizin başınızda bir bekçi de değilim.»

(Yunus 108)

Suat Yıldırım Meali:

De ki: "Ey insanlar! İşte Rabbiniz tarafından, hakikat size gelmiş bulunuyor. Artık kim bu gerçeği kabul eder de doğru yolu tutarsa, bunun faydası sadece kendisinedir. Her kim de bu yoldan saparsa, o da kendi aleyhine olarak sapar. Bilin ki, ben işlerinizi yönetmeyi üstüne almış biri değilim."

(Yunus 108)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Ey insanlar, işte size Rabbinizden gerçek geldi. Artık yola gelen, kendisi için gelir; sapan da kendi zararına sapar. Ben sizin üzerinize vekil değilim!"

(Yunus 108)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki "Ey insanlar! Bu gerçek size Rabbinizden gelmiştir. Artık kim yola gelirse kendi için gelir. Kim de yoldan çıkarsa kendi aleyhine çıkar. Ben sizin üzerinizde bir vekil[1] değilim."

1) Vekil: Nebiler dahil hiç kimse ve hiç birşey Allah ile kulu arasına giremez.

(Yunus 108)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Ey insanlar! Size Rabbiniz katından hakikat geldi. Bundan sonra kim doğru yola girerse lehine, kim de saparsa aleyhinedir. Ben sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim."

(Yunus 108)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Ey İnsanlar! Rabbinizden size hak gelmiştir. Doğru yola giren sadece kendisi için girmiş ve sapıtan da kendi zararına sapıtmıştır. Ben, sizin bekçiniz değilim.

(Yunus 108)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) De ki: "Ey insanlar! Rabbınızdan size hak gelmiştir. Kim o hakkın yoluna girerse, kendi nefsi için girmiş olur; kim de o yoldan saparsa, kendi aleyhine sapmış olur. Zira ben size vekil kılınmadım".

(Yunus 108)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayete ulaşırsa, o, ancak kendi nefsi için hidayete ulaşmıştır. Kim de saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim.»

(Yunus 108)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Ey insanlar! İşte size Rabbinizden hak gelmiştir. Doğru yolu tutan kendisi için tutar; sapan da kendi aleyhine sapar. Ben ise sizden sorumlu bir vekil değilim.

(Yunus 108)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Ey insanlar! Şu bir gerçek ki hak size Rabbinizden gelmiştir. Artık doğruya yönelen kendi benliği için yönelir; sapan da kendi benliği aleyhine sapar. Ben sizin üzerinize vekil değilim."

(Yunus 108)