6. Enam Suresi / 104.ayet

Rabbinizden size basiret/bilinç kaynağı olan vahiy/Kuran gelmiştir. Kim bu vahyin gösterdiği yola girip gereğini yaparsa, bunun yararı kendisinedir; kim de körleşirse, bu da onun aleyhinedir. Zira ben, sizin koruyucunuz değilim.

Bknz: (6/50)»(6/51)(13/19)(22/46)(27/81)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 104 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şüphe yok ki Rabbinizden görgüler ihsan edildi size. Kim can gözünü açıp görürse faydası kendisine, kör olanın ziyanı da gene kendine ve ben, sizin üstünüze dikilmiş bir bekçi değilim.

(Enam 104)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gerçek şu ki; size Rabbinizden (O’nun kâinattaki zuhuratını ve Kur’an’ın hakikatini anlayıp kavrayacak) basiretler (yaratılış gerçeğini gösteren belgeler) gelmiştir. Kim (hikmet ve ibretle bakıp) basiretle görürse, kendi lehine, kim de (tabiat kanunlarındaki ve Kur’ani kurallardaki gerçeklere karşı) kör davranıp (görmek istemezse) bu da kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde gözetleyici değilim.

(Enam 104)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şimdi Rabbinizden size, bu ilâhî kitap vasıtasıyla anlama ve kavrama kabiliyetleri verilmiştir. O halde kim görmek isterse, kendi lehine, kim de körlüğü tercih ederse, kendi aleyhine davranmış olur. Kalbi katılaşmış olanlara de ki: “Ben sizin üzerinize bekçi değilim.”

(Enam 104)

Adem Uğur Meali:

(Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

(Enam 104)

Ahmet Hulusi Meali:

Gerçek şu ki, size Rabbinizden değerlendirilesi deliller gelmiştir... Kim basiretiyle gelenleri değerlendirirse kendi lehine, kim de basiretsiz olursa kendi aleyhinedir... Ben, üzerinize muhafız değilim!

(Enam 104)

Ahmet Tekin Meali:

“Size Rabbinizden önünüzü aydınlatan, ufkunuzu açan, güven sağlayan, basiretinizle anlayabileceğiniz Kur'ân âyetleri gelmiştir. Kim basiretli davranarak hakkı görürse, faydası kendisine, kim de kör kesilmeye devam ederse zararı kendisinedir. Benim sizin üzerinizde, koruma, denetim, zabıta görevim yok.”*

(Enam 104)

Ahmet Varol Meali

"Size Rabbinizden açık deliller gelmiştir. Kim görürse yararı kendine, kim de kör olursa, kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim." [11]*

(Enam 104)

Ali Bulaç Meali:

Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde gözetleyici değilim.

(Enam 104)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Size Rabbinizden, hakkı ve batılı ayırd etmek için açık hüccetler geldi. Artık kim, hakkı görür de ona iman ederse, kendi lehinedir. Kim de hakkı görmeyip batılı seçerse, kendi aleyhinedir. (günahını yüklenir). Ben üzerinize bir gözetleyici değilim (vazifem tebliğden ibarettir.).

(Enam 104)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Gerçek şu ki, Efendinizden, size aydınlanma kaynağı gelmiştir. Artık, kim görmek isterse, kendi yararına; kim körlük ederse, kendi yitimine yönelik olacaktır. Ben, sizin üzerinize gözetmen değilim!"

(Enam 104)

Ali Ünal Meali:

İşte, gerçeği görmeniz için Rabbinizden size apaçık iç idrak ışıkları geldi. Artık kim bunlarla kalb gözünü açar ve maddî gözünü de onun hizmetine verirse, bu onun lehinedir; fakat kim de körlükte ısrar ederse, bu da onun aleyhinedir. (O halde de ki): “Ben, başınızda bir koruyucu ve gözetleyici değilim.”

(Enam 104)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Artık, kalp ile idrak edilecek açık deliller Rabbinizden size gelmiştir. Kim idrak etse, o kendisi için idrak etmiştir. Kim de kör kalırsa, o da onun aleyhinedir. Ve ben sizin koruyucunuz değilim.

(Enam 104)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Doğrusu size Rabbiniz tarafından basiretler/idrak kabiliyeti verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

(Enam 104)

Bekir Sadak Meali:

Dogrusu size Rabbiniz'den acik belgeler gelmistir; kim gorurse kendi lehine ve kim korluk ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin bekciniz degilim.

(Enam 104)

Besim Atalay Meali:

Size Tanrınızdan belgeler geldi, kim görürse kendisine, kim görmezse kendi zararınadır, ben sizin üstünüze bekçi değilim

(Enam 104)

Celal Yıldırım Meali:

Gerçekten Rabbinizden size kalb gözünüzü açacak, aklınıza ışık tutacak belgeler gelmiştir. Artık kim gözünü açar, aklını kullanırsa, kendilehine, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir. Ve ben, üzerinizde koruyucu bir bekçi değilim.

(Enam 104)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Doğrusu Rabbinizden size (bu ilahi kelam yoluyla) anlama ve kavrama (kabiliyeti) verilmiştir. O halde, kim (gerçeği) görmek isterse kendi lehine ve kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhine davranmış olur. Ve (kalbi katılaşmış olanlara de ki): “Ben de sizin üzerinize bir bekçi değilim (sadece bir tebliğciyim).”

(Enam 104)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Doğrusu size Rabbiniz'den açık belgeler gelmiştir; kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin bekçiniz değilim.

(Enam 104)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Rabbinizden size gerçekleri gösteren deliller geldi. Artık kim gözünü açar hakkı idrak ederse kendi yararına, kim de (hakkın karşısında) körlük ederse kendi zararınadır. Ben başınızda bekçi değilim.

(Enam 104)

Diyanet Vakfı Meali:

(Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.  *

(Enam 104)

Edip Yüksel Meali:

Rabbinizden size aydınlatıcı bilgiler gelmiş bulunuyor. Kim görürse kendi yararına, kim körlük ederse kendi zararınadır. Ben üzerinize bekçi değilim.

(Enam 104)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hakıkat Rabbınızdan size bir çok basıretler geldi artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir ve o halde ben size karşı muhafız değilim

(Enam 104)

Elmalılı Yeni Meali:

Gerçekten Rabbinizden size birçok deliller geldi, artık kim gözünü açarak onları görürse kendi lehine, kim de körlük ederse, kendi aleyhinedir. Ve o durumda ben sizin bekçiniz değilim.

(Enam 104)

Erhan Aktaş Meali:

Rabb'inizden size idrak etme yeteneği[1] verilmiştir. Kim gerçeği görürse[2] kendi yararınadır, kim de gerçeği görmezse[3] kendi aleyhinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

1)Basiret, kavrama.
2)İdrak ederse, kavrarsa.
3)İdrak etmezse, kavramazsa.

(Enam 104)

Gültekin Onan Meali:

Gerçek şu ki size rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinize gözetleyici değilim.

(Enam 104)

Hakkı Yılmaz Meali:

Kesinlikle size Rabbinizden gözünüzü açacak, doğru yolu bulduracak bilgiler geldi. Artık kim hakkı görürse yararı kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben sizin üzerinize bir bekçi değilim!”

(Enam 104)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki, Rabbinizden size (feraset ve derin görüş kazandıracak) basiretler geldi. Kim görürse kendi lehine, kim de görmek istemezse kendi aleyhinedir. Ben, üzerinizde bir koruyan/gözetleyen değilim.

(Enam 104)

Harun Yıldırım Meali:

Muhakkak ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Artık kim görürse kendi lehine kim de görmezse kendi aleyhinedir. Ben üzerinize bir koruyucu değilim.

(Enam 104)

Hasan Basri Çantay:

Size Rabbinizden muhakkak basıyretler gelmişdir. Artık kim (onlarla hakkı) görür (ve iman eder) se kendi lehine, kim (ondan) kör kalırsa o da kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde bir bekci değilim.

(Enam 104)

Hayrat Neşriyat Meali:

Muhakkak ki size Rabbinizden basîretler (kalb gözünüzün nûru olan deliller)gelmiştir. Artık kim (hakkı) görürse, kendi lehinedir. Kim de körlük ederse, kendi aleyhinedir.(2) Ve ben, sizin üzerinize (yaptıklarınızı gözetici bir) muhâfız değilim!*

(Enam 104)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"RAB'binizden size basiretler [kalp bakışları/sağlam kanıtlar]¹ gelmiştir. Artık kim bakarsa bu kendi benliğinin (nefsinin) lehinedir; kim körlük ettiyse o kendi aleyhinedir. Hâlbuki ben size bir devamlı kayıtçı değilim." [de].²

(Enam 104)

Hüseyin Atay Meali:

Rabbinizden size gözle görülecek belgeler kesin gelmiştir. Kim görürse kendi yararına, kim görmezlik ederse kendi zararına olur. Ben sizin bekçiniz değilim.

(Enam 104)

İbni Kesir Meali:

Doğrusu size, Rabbınızdan basiretler gelmiştir. Kim, onları görürse; kendi lehine, kim de körlük ederse; kendi aleyhinedir. Ve ben, sizin üzerinize bir bekçi değilim.

(Enam 104)

İlyas Yorulmaz Meali:

Size Rabbinizden, çevrenizdeki her şeyi doğru anlamak için bir ölçü (Kur'an) gelmiştir. Kim bu ölçülerle hayata bakarsa, kendisi için yararlı olur. Kimde bu doğru ölçüleri görmemezlikten gelirse, kendi aleyhinedir. Ben sizi koruyucu değilim.

(Enam 104)

İskender Ali Mihr Meali:

Rabbinizden size basiretler (kalp gözlerinize görme yeteneği) gelmiştir. Artık kim bu basiretle (kalp gözüyle) görürse onun lehinedir (kendi nefsi içindir). Kimin de kalp gözü kör kalırsa, o taktirde onun aleyhinedir. Ve ben, sizin üzerinize muhafız değilim.

(Enam 104)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Doğrusu çalabınızdan size gönül belgeleri geldi. Herkim bu gerçekleri görürse kendine iyilik etmiş olur. Herkim bu gerçeklere göz yumarsa yine kendine kötülük etmiş olur. Ben sizin gözcünüz değilim

(Enam 104)

Kadri Çelik Meali:

Doğrusu size Rabbinizden apaçık belgeler gelmiştir; kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin koruyucunuz değilim.

(Enam 104)

Mahmut Kısa Meali:

“Dinleyin, ey insanlar! İşte size Rabb’inizden, hakîkati tüm berraklığıyla gösteren apaçık deliller gelmiş bulunuyor. Şu hâlde, her kim ilâhî vahye kulak verip gerçeği görürse, bu onun kendi yararınadır, kim de bunca ayet ve delilleri görmezlikten gelerek hakîkate karşı kör kalırsa, bu da yine kendi zararınadır. Sizi zorla inandırmak, benim görevim değildir, zira ben, sizin başınızda bekçi değilim.”

(Enam 104)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Elbet gerçek şu ki Rabbinizden size basiret gelmiştir. Kim ki eğer, Nitelikli bir basiretle görürse, faydası kendisinedir. Kim olursa kör, Aleyhinedir, yine kendinedir. Ben sizin üzerine gözetleyici değilimdir.

(Enam 104)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed! Onlara): “Doğrusu Rabbiniz tarafından size, bir de idrak kabiliyeti1 verilmiştir. Artık kim, bununla hakkı görürse faydası kendisine, kim de görmezse zararı kendisinedir. Artık ben sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.” (de.)*

(Enam 104)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Rabbiniz tarafından size gözlerinizi açan nice apaçık deliller gelmiştir. Kim onlardan basiret alırsa, yararı kendisinedir. (Ancak) kör kalanın zararı (da) kendisine olacaktır. Ben sizin üzerinize koruyucu değilim.

(Enam 104)

Muhammed Esed Meali:

Şimdi Rabbinizden size (bu ilahi kelam yoluyla) anlama ve kavrama araçları verilmiştir. O halde, kim görmek isterse kendi lehine, ve kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhine davranmış olur. Ve (kalbi katılaşmış olanlara de ki): "Ben sizin bekçiniz değilim!"

(Enam 104)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Doğrusu size rabbinizden apaçık kanıtlar gelmiştir. Her kim bunları görürse kendisi içindir. Kim de körlük ederse onun zararınadır. Yoksa ben, sizin üzerinizde bir bekçi değilim.

(Enam 104)

Mustafa Çavdar Meali:

Rabbinizden size basiret/bilinç kaynağı olan vahiy/Kuran gelmiştir. Kim bu vahyin gösterdiği yola girip gereğini yaparsa, bunun yararı kendisinedir; kim de körleşirse, bu da onun aleyhinedir. Zira ben, sizin koruyucunuz değilim.

Bknz: (6/50)»(6/51) - (13/19) - (22/46) - (27/81)

(Enam 104)

Mustafa Çevik Meali:

Ey insanlar! Rabbinizden size yaratılış sebebinizi açıklayan bu ilahi kitap gönderilmiştir ve size okunanları, söylenenleri anlayıp kavrayabilmeniz için akıl, hissedebilecek gönül, duyacak kulak ve görecek göz de vermiştir. Kim gerçekleri görür, duyar, akleder, davet edildiği doğru yola yönelirse, kendi lehine, hayrına bir iş yapmış olur. Kim de gerçeklere gözlerini, kulaklarını ve gönlünü kapatıp, aklını işletmeyip, inkâr ederse kendi zararına bir iş yapmış olur. Ey Peygamber! Sen onlara de ki: “Ben sizi zorla gerçeklere inandırmak için başınıza dikilmiş bir bekçi değilim.”

(Enam 104)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu, Rabbinizden size (vahiy gibi) bir bilinç kaynağı gelmiştir. Artık kim (vahyin gösterdiği hakikati) görmek isterse kendi lehine, kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhinedir. Ben sizi engelleyecek değilim.

(Enam 104)

Osman Okur Meali:

(Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kimde kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

(Enam 104)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Muhakkak size Rabbiniz tarafından basiretler gelmiştir. Artık kim görürse kendi lehinedir, kim de görmezse kendi aleyhinedir. Ve ben sizin üzerinize bir muhafız değilim.»

(Enam 104)

Ömer Öngüt Meali:

Size Rabbinizden basiret (kalp gözü) gelmiştir. Kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

(Enam 104)

Ömer Sevinçgül Meali:

Rabbinizden size ‘gerçekleri aydınlatıcı’ belgeler geldi. Kim ‘gerçekleri’ görürse kendi yararına, kim görmezse kendi zararınadır. ‘Gerçekler karşısında gözlerini kapayanlara’ “Ben sizin gözcünüz değilim!” de.

(Enam 104)

Sadık Türkmen Meali:

DOĞRUSU size, Rabbinizden basiretler (anlama ve kavrama araçları) gelmiştir! Artık kim görürse, yararı kendisinedir. Kim de (gerçeği görmekten kaçınırsa) körelirse kendi aleyhinedir. Ve: “Ben sizin bekçiniz/koruyucunuz değilim” (de).

(Enam 104)

Seyyid Kutub Meali:

Hiç kuşkusuz size Rabbinizden birçok uyarıcı kanıtlar, açık belgeler geldi. Kim bunları görürse, kendi lehine ve kim bunlara karşı göz yumarsa kendi aleyhine davranmış olur. Ben sizin başınızda korucu, bekçi değilim.

(Enam 104)

Suat Yıldırım Meali:

Rabbinizden size muhakkak ki deliller gelmiştir. Artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de hakkı görmeyip batılı seçerse kendi aleyhinedir. (Sen de ki:) "Ben sizin üzerinizde bekçi değilim."

(Enam 104)

Süleyman Ateş Meali:

Doğrusu size Rabbinizden basiretler geldi. Artık kim (gerçeği) görürse yararı kendisine, kim de (gerçeğe karşı) kör olursa zararı kendisinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

(Enam 104)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Rabbinizden size göstergeler (basiretler) geldi. Kim görürse kendi için görür, kim de körlük ederse kendi aleyhine olur. Ben sizi koruyacak değilim.

(Enam 104)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Rabbinizden size deliller geldi. Kim onları görmek isterse lehine, kim de körlük ederse aleyhinedir. Ben sizin bekçiniz değilim."

(Enam 104)

Şaban Piriş Meali:

Size Rabbinizden apaçık deliller gelmiştir. Her kim bunları görürse kendisi içindir. Kim de körlük ederse aleyhinedir. Yoksa ben, sizin üzerinizde bir bekçi değilim.

(Enam 104)

Talat Koçyiğit Meali:

Size Rabbınızdan basiretler (apaçık deliller) gelmiştir; her kim bunlarla (hakkı) görürse, kendi lehine, kim de kör olur, görmezse, kendi aleyhinedir; yoksa ben sizin bekçiniz değilim.

(Enam 104)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçek şu ki size Rabbinizden basîretler gelmiştir. Kim basiretle görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.

(Enam 104)

Ümit Şimşek Meali:

Size Rabbinizden gerçeği gösteren deliller gelmiştir. Artık görenin yararı kendisine, körlük edenin zararı da kendisinedir. Ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim.

(Enam 104)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

(Enam 104)