Senden önce gönderdiğimiz kimseler de şehirlerin ahalisinden birtakım adamlardı ancak. Yeryüzünde hiç mi gezmezler de kendilerinden öncekilerin sonucu ne olmuş, görmezler? Ve ahiret yurdu, çekinenler için elbette daha hayırlıdır, hala mı akıl etmezsiniz?
(Yusuf 109)
Senden evvel peygamber olarak gönderdiklerimizin hepsi, o memleketlerin halkından olup, kendilerine vahyettiğimiz ölümlü erkek kişilerdi. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler; ve onlar bilmiyorlar mı ki, yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışan kimseler için ahiret yurdu, bu dünyadan daha tercihe layıktır. Hâlâ akıllarını kullanmayacaklar mı?
(Yusuf 109)
Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz ricalden başkasını irsal etmedik... Arzda dolaşıp seyir etmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görsünler... Korunanlar için, sonsuz olan gelecek yaşam ortamı elbette daha hayırlıdır... Aklınızı kullanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendiğimiz peygamberler de, kesinlikle yerleşik toplum hayatı yaşayan insanlar arasından, kendilerine vahiy verdiğimiz liyâkatli ve güvenilir erkeklerdi. Kâfirler, yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler, incelesinler, ibret alsınlar. Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü'minler için âhiret yurdu, ebedî yurt elbette daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?*
(Yusuf 109)
Senden önce (peygamber olarak) kasabaların halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım adamlardan başkalarını göndermedik. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğunu bir görsünler? Şüphesiz ahiret yurdu (kötülüklerden) sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?
(Yusuf 109)
Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de başka değil, ancak şehirler halkından kendilerine vahy ettiğimiz bir takım erkeklerdi. Şimdi kâfirler, kendilerinden önce gelen inkârcıların akıbetlerinin nasıl olduğuna bakıp ibret almak için yeryüzünde dolaşmadılar mı? Muhakkak ki ahiret yurdu, Allah'dan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ bunu düşünüp anlamıyacak mısınız (Ey kâfirler)?
(Yusuf 109)
Senden önce de kentlerin halkı arasından, kendilerine bildirdiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünde dolaşıp da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Sorumluluk bilinci taşıyanlar için, Sonsuz Yaşam Ülkesi, kesinlikle daha iyidir. Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz rasûller de başka değil, ancak memleketler ahalisi içinden çıkmış ve vahye mazhar kıldığımız birtakım erkeklerdi. Acaba (şu müşrikler) yeryüzünde seyahat edip, onlardan önce gelen (ve küfür veya şirkle birlikte zulümde ve fısk u fücurda diretip de helâk edilmiş bulunan) toplulukların âkıbetleri nasıl oldu, hiç bakmazlar mı? (Dünyanın ve dünya nimetlerinin faniliği ortada. O halde,) kalbleri Allah’a saygıyla dopdolu olan ve O’na karşı gelmekten sakınanlar için hayırlı olan elbette Âhiret yurdudur. (Ey insanlar!) Halâ akletmeyecek, gerçeği görmeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Senden önce adamlardan başkasını peygamber olarak göndermedik; o adamlara, kasabalar halkının durumlarından vahyediyorduk. İşte bu insanlar, yeryüzünde dolaşmadılar mı ki, kendilerinden önceki (o kasaba halklarının) sonunun nasıl olduğunu görsünler. Ve şüphesiz ahiret yurdu kendilerini koruyanlar için daha hayırlıdır. Artık neden aklınızı kullanmıyorsunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce de, şehir halkından seçip kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Kafirler yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hala aklınızı kullanmıyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden once kasabalar halkindan suphesiz, kendilerine vahyettigimiz bir takim insanlar gonderdik. Yeryuzunde dolasmiyorlar mi ki, kendilerinden once gecenlerin sonlarinin ne oldugunu gorsunler?Ahiret yurdu Allah'a karsi gelmekten sakinanlar icin hayÙrlÙdÙr. Akletmez misiniz?
(Yusuf 109)
Senden önce onlara gönderdiklerimiz, ancak şehirler halkından vahiy ettiğimiz adamlar idi; yeryüzünde gezmezler mi? Kendilerinden önce geçenlerin sonu nice olmuştur? Görmüyorlar mı? Ahret yurdu sakınçlara hayırlı, anlamaz mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce kasabalar halkından kendilerine vahyedip peygamber olarak gönderdiğimiz kimseler de ancak birtakım adamlardı. Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetinin ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Âhiret yurdu, elbette (Allah'tan korkup küfür ve şirkten) sakınanlar için çok daha hayırlıdır. Artık aklınızı kullanmaz mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce de memleketler halkından kendilerine vahyettiğimiz bir takım adamları peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetinin ne olduğuna bakmıyorlar mı? Ahiret yurdu, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için elbette çok daha hayırlıdır. Artık aklınızı kullanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce kasabalar halkından şüphesiz, kendilerine vahyettiğimiz bir takım insanlar gönderdik. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden önce geçenlerin sonlarının ne olduğunu görsünler? Ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hayırlıdır. Akletmez misiniz?
(Yusuf 109)
Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hala aklınızı kullanmıyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz? *
(Yusuf 109)
Senden önce, kentler halkının arasından (seçip) vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetine bakmazlar mı? Erdemliler için ahiret yurdu daha iyidir; anlamaz mısınız?
(Yusuf 109)
Senden evvel gönderdiğimiz Peygamberler de başka değil ancak şehirler ahalisinden kendilerine vahyeylediğimiz bir takım erler idi; Ya şimdi o yerde bir gezmediler mi? Baksalar a kendilerinden evvel geçenlerin akıbetleri nasıl olmuş? Ve elbette Ahiret evi korunanlar için daha hayırlıdır ya, hala akletmiyecekmisiniz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de ancak şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerdi. Şimdi o yerde dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akibetlerinin nasıl olduğuna bir baksalar ya! Elbette ahiret evi korunanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz[1] ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler de, şehirlerde yaşayanlardan[2] başkası değildi. Hem onlar, yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı? Baksalar ya! Kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna! Takva sahipleri için Ahiret Yurdu daha hayırlıdır. Hala akılınızı kullanmayacak mısınız?
1)Rasuller.
2)Onlar da tıpkı sizin gibi insan evladıydılar; melek değillerdi.
(Yusuf 109)
Biz senden önce, şehirler ehline kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akletmeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Ve Biz senden önce de yalnızca, kentlerin kendi halkından, kendilerine vahyettiğimiz birtakım olgun kişileri elçi olarak gönderdik. Şimdi o yerlerde şöyle bir gezip dolaşmadılar mı? Ki kendilerinden önce gelip geçenlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna bir baksalar! Elbette âhiret yurdu Allah'ın koruması altına giren kişiler için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce kendilerine vahyettiğimiz şehir ahalisinden, erkeklerden başkasını (resûl olarak) göndermedik. Kendilerinden önce (yaşayanların) akıbetini görmek için, yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı? Hiç şüphesiz ahiret yurdu, (Allah’tan) korkup sakınanlar için daha hayırlıdır. Akletmez misiniz?
(Yusuf 109)
Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Ahiret yurdu korkupsakınanlar için elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Senden evvel (peygamber olarak) gönderdiklerimiz (başka değil senin gibi) şehirler halkından kendilerine vahy eder olduğumuz erkek adamlardı. (Acaba müşrikler) kendilerinden evvelkilerin akıbeti nice olduğunu görmeleri için hiç de yer yüzünde gezib dolaşmadılar mı? Ahiret yurdu (şirkden ve günahlardan) sakınanlar için elbet daha hayırlıdır. Siz (ey müşrikler) haala akıllanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
(Ey Resûlüm!) Senden önce de (bedevîlerden ve kadınlardan değil,) şehirlerin halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerden başkasını (bir meleği, peygamber olarak) göndermedik. (O müşrikler) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Âhiret yurdu ise, (günahlardan) sakınanlar için elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Senden önce ne gönderdiysek ancak kentlerin halkından kendilerine vahiy ettiğimiz bir takım kişileri¹ gönderdik. Artık, yerde [dünyada] gezip, kendilerinden öncekilerinin sonucunun nasıl olduğuna bakıp düşünmediler mi? Ahiret [son] yurdu, korunup sakınmış olanlar için elbetteki daha iyidir. Artık akıl etmiyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce, kentler halkının içinden, elbette kendilerine vahyettiğimiz birtakım adamlar göndermişizdir. Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Ancak ahiret yurdu saygılı olanlar için daha iyidir. Düşünmüyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz elçiler de ancak kasabalar halkından, kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerdi. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki; görsünler kendilerinden önce geçenlerin akıbetlerinin nasıl olduğunu. İttika edenler için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Hala akıllanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden öncede bu şehir halkından vahyettiğimiz birtakım adamlar vardı. Onlar yer yüzünde hiç dolaşmıyorlar mı? Onlardan önce yaşayanların akıbetleri nasıl olmuş? Bir baksınlar. Halbuki ahiret yurdu, Allah dan korunanlar için daha hayırlıdır. Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce, kendilerine vahyettiğimiz şehirler halkının adamlarından başkasını göndermedik. Onlar yeryüzünde dolaşmazlar mı? Artık baksınlar! Onlardan öncekilerin akıbetleri (sonları) nasıl oldu? Ve takva sahipleri için ahiret yurdu mutlaka daha hayırlıdır. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?
(Yusuf 109)
Bizim senden önce gönüllerine bildirip gönderdiğimiz elçiler hep kent kişileri olan erlerdi. Onlar yeryüzünde dolaşarak kendilerinden öncekilerin sonu nice oldu görmüyorlar mı? Öbür dünya yurdu sakınanlar için yeydir. Yine de akılları yatmıyor mu?
(Yusuf 109)
Biz senden önce şehirler halkına, kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (melekleri elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, böylece kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğunu bir görmüş olsunlar? Takva sahipleri için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Biz senden önce de, her ülkenin kendi halkından, vahiyle desteklediğimiz fâni insanlardan başkasını elçi olarak göndermedik. Bu inkârcılar, yeryüzünde hiç gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden önceki güçlü toplumların, medeniyetlerin nasıl ve ne sebeple yok olup gittiğine bakıp ibret alsınlar!
Evet, dürüst ve erdemlice yaşayan ve kötülüklerden titizlikle sakınan o takvâ sahipleri için âhiret yurdu, şu gelip geçici dünya hayatından elbette çok daha iyidir; ey akıl sahipleri, hâla aklınızı kullanmayacak mısınız? O hâlde:
(Yusuf 109)
Bizim senden önce, kendilerine vahye-derek elçi olarak gönderdiklerimiz de (senin gibi) o memleketin halkından olan erkeklerdi.1 (Bu inkârcılar) hiç yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Elbette âhiret yurdu (olan cennet) Allah’tan çok sakınanlar için, daha hayırlıdır. Siz (buna) hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?*
(Yusuf 109)
Senden önce (de) Biz, kasabalar halkından (bazı) adamlara vahiy edip, onları peygamber olarak gönderdik. Bunlar, yeryüzünde gezip kendilerinden önce (peygamberleri inkâr edenlerin) akıbeti nasıldı (onu) görmediler mi? Şüphesiz ahiret evi takvayı benimseyenler için daha iyidir. Yine (de) akıl etmez misiniz?
(Yusuf 109)
Ve Biz senden önce de (elçilerimiz olarak) her topluma (kendi içlerinden, onlara mesajlarımızı ulaştırmak üzere) kendilerine vahyettiğimiz (ölümlü) adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce gelip geçen (inkarcı)ların sonlarının nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Ve (bilmiyorlar mı ki,) Allah'a karşı sorumululuk bilinci taşıyan kimseler için ahiret yurdu (bu dünyadan) daha tercihe şayandır? Öyleyse artık akıllarını kullanmayacaklar mı?
(Yusuf 109)
Kuşkusuz, senden önce de kentler halkından kendilerine bildirimde bulunduğumuz bir takım insanlar gönderdik. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden önce gelip geçenlerin sonlarının ne olduğunu görsünler! Ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmez misiniz?
(Yusuf 109)
Bizim senden önce gönderdiğimiz elçiler, o ülkelerin içinden seçip kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkaları değildi.
(1) Şimdi bunlar yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı; kendilerinden önce gelip geçmiş toplumların feci akıbetlerini görüp ibret almazlar mı?
(2) Ahiret yurdu, korunanlar için daha hayırlıdır; hala akıllanmayacaklar mı?
(3)
Bknz: 1(16/43) - (21/7) - 2(30/9) - (30/42) - (47/10) - 3(13/35) - (27/89) - (28/83)
(Yusuf 109)
Ey Peygamber! Bizim senden önce gönderdiğimiz peygamberler de melek değil birer insandı. Davetimizden yüz çevirenler, önceki toplumların başlarına gelenlerden hiç ibret almıyor mu? Gerçek şu ki, Âhiret yurdu Allah’a karşı sorumluluklarını bilinçle yerine getirenler için dünya hayatından daha hayırlı ve tercihe şayandır. O halde dünya hayatını, âhireti kazananlardan olmak için yaşamak gerekmez mi? Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız!
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler, kentlerin ahalisinden (seçip) kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkası değildi. Hem onlar yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı? Öyle yapsalardı, kendilerinden öncekilerin başına gelen feci akıbeti görmüş olurlardı! Ve Allah bilincine ulaşanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır: Bunu dahi düşünemiyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiklerimiz de kentler halkından kendilerine vahyettiğimiz bazı erlerden başkası değildi. Yeryüzünde dolaşmadılar mı ki, onlardan öncekilerin akıbeti nice olduğunu görsünler. Elbette ki âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllarınızı kullanmayacak mısınız?"
(Yusuf 109)
Ve senden evvel göndermedik, ancak şehirler ahalisinden kendilerine vahyeder olduğumuz birtakım erler gönderdik. (Münkirler) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı? Baksalar ya kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuştur? Ve elbette ahiret yurdu ittikada bulunmuş olanlar için hayırlıdır. Artık akıl erdiremeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Resulüm! Biz senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. Yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Allah'tan korkup sakınan muttakiler için âhiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce de nice toplumların içlerinden bazı insanlara vahiy gönderdik. Bunlar, yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önceki toplumların sonunu görmüyorlar mı! Kötülüklerden sakınanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Aklınızı hâlâ kullanmayacak mısınız!
(Yusuf 109)
Biz senden önce; zihinlerine vahiyle bildirip kendilerine gönderdiğimiz elçiler, genellikle kent halkından olan adamlardır. Hiç yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Elbette ki ahiret yurdu, korunup sakınan kimseler için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmiyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz tüm peygamberler de, çeşitli şehirlerin halklarından seçerek kendilerine vahiy indirdiğimiz erkekler idi. Onlar yeryüzünde gezerek; kendilerinden önceki inkârcı milletlerin sonunun nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Kötülükten kaçınanlar için ahiret yurdu, dünyadan daha hayırlıdır. Bunu düşünemiyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de başka değil, ancak şehirlerde oturanlardan vahye mazhar ettiğimiz birtakım erkeklerdi. Onlar dünyayı hiç gezmediler mi ki kendilerinden önce yaşayanların akıbetlerinin nasıl olduğunu görüp anlasınlar?Ahiret diyarı elbette Allah'a saygı duyup haramlardan sakınanlar için daha iyidir. Siz ey müşrikler, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce de kentler halkından, yalnız kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka, (elçi) göndermedik. Yeryüzünde hiç gezmediler mi ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Korunanlar için ahiret yurdu daha iyidir. Aklınızı kullanmıyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz elçiler, o kentlerin halkından vahyettiğimiz erkeklerdi. Bunlar yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun ne olduğunu görsünler? Ahiret yurdu Allah'tan çekinerek kendini bozmayanlar için elbette daha iyidir. Aklınızı kullanmaz mısınız?
(Yusuf 109)
Senden önce de diğer toplumlara elçiler gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Allah'a karşı gelmekten çekinenler için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Düşünmüyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce de, ülkelerin içinden yalnızca kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Yeryüzünde gezmiyorlar mı ki, kendilerinden önce geçenlerin sonlarının nasıl olduğuna baksınlar? Ahiret yurdu takva sahipleri için hayırlıdır. Aklınızı kullanmıyor musunuz?
(Yusuf 109)
Senden önce de, şehir halkından kendilerine vahyettiğimiz kimselerden başkasını göndermemiştik. Onlar, kendilerinden öncekilerin akıbetinin ne olduğunu görmek için yeryüzünde hiç dolaşmamışlar mı? Halbuki âhiret yurdu, Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Hiç aklınızı kullanmaz mısınız?
(Yusuf 109)
Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de, o beldelerin ahalisinden kendilerine vahyettiğimiz adamlardı. Yeryüzünde gezip de bakmazlar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nice olmuş? Âhiret yurdu, takvâ(10) sahipleri için daha hayırlıdır. Bunu akıl edemiyor musunuz?*
(Yusuf 109)
Senden önce gönderdiklerimiz de kentler halkından kendilerine vahyettiğimiz bazı erlerden başkası değildi. Yeryüzünde dolaşmadılar mı ki, onlardan öncekilerin akıbeti nice oldu görsünler. Elbette ki ahiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hala akıllarınızı kullanmayacak mısınız?"
(Yusuf 109)