12. Yusuf Suresi / 84.ayet

Yakup oğullarına arkasını dönüp içine kapandı, “Vah Yusuf’um, vah tasam!” diye için için inledi. Ve bu üzüntüsünden gözlerine ak düştü. Tüm öfkesini ve kederini içine attı.

Bknz: (2/177)(42/37)

Mustafa Çavdar Meali

Yusuf 84 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve onlardan yüz çevirdi de ey beni tükenmez, sonu gelmez kederlere salan Yusuf demeye başladı ve kederden gözleri ağardı ve artık derdini yutmaktaydı o.

(Yusuf 84)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: "Ey Yusuf'a karşı (artan dayanılmaz) kahrım, (hüzün ve hasret duygularım!) " dedi ve gözleri üzüntüsünden (ve stresten ağardıkça) ağardı (ve kapandı). Ki yutkundukça yutkunmakta (hilekâr evlatlarına olan kırgınlığını içine atmaktaydı ve acısını kalbine gömmekteydi).

(Yusuf 84)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ya'kub onlardan yüz çevirdi ve “Ey Yûsuf üzerindeki sıkıntılarım! Neredesiniz? Bu da üzerine tuz biber oldu” dedi. Acısını yutkunuyordu, gözlerine üzüntüsünden ak düştü.

(Yusuf 84)

Adem Uğur Meali:

Onlardan yüz çevirdi, "Ah Yusuf'um ah!" diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi.

(Yusuf 84)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlardan yüz çevirdi ve hüzünden iki gözü beyazlaşmış olduğu halde: "Yazık ettiniz Yusuf'a!" dedi... Artık O, kederini hazmetmeye çalışan biriydi.

(Yusuf 84)

Ahmet Tekin Meali:

Onlardan uzaklaştı. “Ah! Yûsuf'un üzüntüsü yüreğimi yakıyor!” diye sızlandı. Kederini içine atması yüzünden gözlerine boz indi.

(Yusuf 84)

Ahmet Varol Meali

Yüzünü onlardan çevirdi ve: "Ah Yusuf'a olan tasam!" dedi. Üzüntüden gözleri ağardı. (Bununla beraber) kederini yutkunuyordu.

(Yusuf 84)

Ali Bulaç Meali:

Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: "Ey Yusuf'a karşı (artan dayanılmaz) kahrım" dedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı. Ki yutkundukça yutkunuyordu."

(Yusuf 84)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yakup, oğullarından yüzünü çevirdi de: “- Ey Yûsuf'un ayrılığı ile bana gelen hüzün!” dedi ve kederinden gözlerine ak düştü; artık derdini gizleyip duruyordu.

(Yusuf 84)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlardan uzaklaştı ve şöyle dedi: "Vay başım; Yusuf'a yazık oldu!" Üzüntüsünden gözleri bembeyaz oldu; acısını artık içine gömdü.

(Yusuf 84)

Ali Ünal Meali:

Onlardan yüz çevirmiş, artık kendi halinde “Vah Yusuf! Neredesin Yusuf?” diyerek ağlıyor, sızlanıyordu. Üzüntüsünden ağlaya ağlaya gözlerine ak düştü ve görmez oldu. Oğullarına duyduğu kızgınlığı hiç belli etmiyor ve onu hep (bir diken yutar gibi) yutuyordu.

(Yusuf 84)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve onları bırakıp giderken; “Ah Yusuf!” dedi. Üzüntüsünü ve kızgınlığını içine atarak, üzüntüden gözlerinin nuru gitti.

(Yusuf 84)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlardan yüz çevirdi ve "ah Yusuf'um ah!" diye sızlandı. Kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz/perde geldi.

(Yusuf 84)

Bekir Sadak Meali:

Onlara sirt cevirdi, «Vah, Yusuf'a yazik oldu!» dedi ve uzuntuden gozlerine ak dustu. Artik acisini icinde sakliyordu.

(Yusuf 84)

Besim Atalay Meali:

Onlardan ayrılarak, «Yazık oldu Yusuf'a!» diyerek kaygısından iki gözü ağardı, o derdini yutardı

(Yusuf 84)

Celal Yıldırım Meali:

Ve onlardan yüzünü çevirip öfkesini yutarak için için (ağladı) da vah Yûsuf'a ! Diyerek üzüntüsünü dile getirdi ve üzüntüsünden gözlerine ak indi.

(Yusuf 84)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve (Yakub) onlardan yüzünü başka tarafa çevirerek: “Vah Yusuf'um vah!” diye sızlandı. Gözleri hüzünden ağarmıştı, buna rağmen acısını içine gömüyor, belli etmiyordu.

(Yusuf 84)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlara sırt çevirdi, "Vah, Yusuf'a yazık oldu!" dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını içinde saklıyordu.

(Yusuf 84)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlardan yüz çevirdi ve, "Vah! Yusuf'a vah!" dedi ve üzüntüden iki gözüne ak düştü. O artık acısını içinde saklıyordu.

(Yusuf 84)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlardan yüz çevirdi, «Ah Yusuf'um ah!» diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi.

(Yusuf 84)

Edip Yüksel Meali:

Onlardan yüz çevirdi ve, 'Vah, yazık oldu Yusuf'a!,' dedi. Üzüntüden gözlerine ak düştü, acısını içine gömdü.

(Yusuf 84)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve onlardan yüzünü çevirdi de, "ya esefa ala Yusüf" dedi ve huzünden gözlerine ak düştü artık yutkunuyor yutkunuyordu

(Yusuf 84)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve onlardan yüzünü çevirdi de: "Ey Yusuf'un üstünde titreyen tasam!" dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü; artık yutkunuyor, yutkunuyordu.

(Yusuf 84)

Erhan Aktaş Meali:

Onlardan yüz çevirdi. Ve "Vah! Vah! Yusuf'um!" dedi. Üzüntüden gözleri ağardı. Yutkundukça yutkunuyordu.

(Yusuf 84)

Gültekin Onan Meali:

Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: "Ey Yusuf'a karşı (artan dayanılmaz) kahrım" dedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı. Ki yutkundukça yutkunuyordu."

(Yusuf 84)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Ya‘kûb, onlardan yüz çevirdi. Ve “Vah Yûsuf'la olan hasretim vah!” dedi. Ve üzüntüden iki gözü bembeyaz oldu [sararıp soldu, derbederleşti]. Artık Ya‘kûb, yutkundukça yutkunan; derdini içinde tutan biri idi.

(Yusuf 84)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlara sırtını döndü ve: “Ah! Şu Yusuf’a karşı bitmeyen çilem!” dedi. Gözlerine üzüntüden dolayı ak düştü. (Neredeyse görmeyecek hâle geldi) ve o (üzüntüsünü) içine atar bir hâldeydi.

(Yusuf 84)

Harun Yıldırım Meali:

Onlardan yüz çevirip: “Ey Yusuf’a karşı kahrım.” dedi ve kederinden gözlerine ak düştü. Artık o hüznünü açıklamayıp içinde saklıyordu.

(Yusuf 84)

Hasan Basri Çantay:

(Ya'kub) onlardan yüz çevirdi: "Ey Yuusufun üstünde (titreyen) tasam, (gel, şimdi tam senin gelmen zamanıdır)" dedi ve huzn-ü kederinden iki gözüne ak düşdü. (Bununla beraber) o, artık gamını tamamen yutmakda idi.

(Yusuf 84)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık onlardan yüzçevirdi ve: “Ah Yûsuf'(um)a ah!” dedi. Tâ kederden iki gözüne ak düştü. Öyle ki (kederini içinde tutup) yutkunan bir kimse oldu.(1)*

(Yusuf 84)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Babaları] onlardan yüz çevirdi ve "Ey Yusuf üzerindeki hasretim!" dedi. Gözleri üzüntüden ağardı. Artık o, [acısını] içine atan [biri oldu].

(Yusuf 84)

Hüseyin Atay Meali:

Ve onlardan yüzünü çevirdi. "Vah, yazık Yusuf'a" dedi. Üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını içinde tutuyordu.

(Yusuf 84)

İbni Kesir Meali:

Ve onlardan yüz çevirdi de: Vah, yazık oldu Yusuf'a, dedi ve üzüntüsünden gözleri ağardı. Artık üzüntüsünü içinde saklıyordu.

(Yusuf 84)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra onlardan yüzünü çevirdi ve Yusuf için “Vah Yusuf vah” diyerek iç çekti ve üzüntüsünden gözlerine ak düştü (kör oldu). Sonra öfkelendi

(Yusuf 84)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlardan yüz çevirdi ve: “Yusuf’a yazık oldu (vah yusuf)” dedi. Artık o üzüntüsünü sakladığı (kezim olduğu) halde hüzünden gözleri ağardı.

(Yusuf 84)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yakup onlardan yüz çevirdi. «Yazık oldu Yusuf sana!» dedi. Kaygısından da gözlerine ak düştü. O artık acısını içine akıtıyordu.

(Yusuf 84)

Kadri Çelik Meali:

Ve onlardan yüz çevirdi, “Ah Yusuf'um, ah!” dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Ama o (çocuklarına sataşmayıp) öfkesini yenendi.

(Yusuf 84)

Mahmut Kısa Meali:

Ve gözyaşlarıyla ıslanan yüzünü onlardan çevirip “Ah, Yûsuf’um!” diye inledi;öyle dayanılmaz acılarla sarsıldı ki, sonunda, hayatın bu acı gerçeğine üzüntüden gözlerine ak düştü, göremez hâle geldi. Artık kederini içine atıyor, acıdan yutkunup duruyordu.

(Yusuf 84)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sırt çevirdi onlardan ve inledi: Ey Yusuf'a duyduğum sonsuz gam ve keder Üzüntüm" dedi. Gözlerine acıdan ak düştü ve artık derdini içine atıp yutkunmuştur.

(Yusuf 84)

Mehmet Türk Meali:

Ve onlardan tamamen uzaklaştı ve: “Ah Yûsufum ah!”1 diyerek üzüntüden ve derdini içine atmaktan dolayı, gözlerine ak düştü.*

(Yusuf 84)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Böylece) onlardan yüz çevirdi ve (bir tarafa çekilerek,) “Ey (Rabbim!) Yusuf’a olan üzüntüm ile Sana yalvarıyorum,” (diye dua etmeye koyuldu.) Gözleri üzüntüden yaşlarla doldu. O, (kederini hep) gizlerdi.

(Yusuf 84)

Muhammed Esed Meali:

Ve başını onlardan öteye çevirip: "Vah bana, Yusuf için vah bana!" dedi; ve içini dolduran hüzünden gözleri bulutlandı.

(Yusuf 84)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ve yüzünü onlardan öteye döndürdü de şöyle inledi; "Ey Yusuf'a duyduğum üzüntü, neredesin! Gel senin zamanındır." Kederden gözlerine ak düşüp görmez oldu. Durmadan yutkunuyordu.

(Yusuf 84)

Mustafa Çavdar Meali:

Yakup oğullarına arkasını dönüp içine kapandı, “Vah Yusuf’um, vah tasam!” diye için için inledi. Ve bu üzüntüsünden gözlerine ak düştü. Tüm öfkesini ve kederini içine attı.

Bknz: (2/177) - (42/37)

(Yusuf 84)

Mustafa Çevik Meali:

84-87 Sonra da Yakub üzüntüsünden bir kenara çekilip, “Vah Yusuf’um vah.” diye içini çekti ve evlatlarının üzüntüsünden gözlerine ak indi, etrafını göremez hale geldi, buna rağmen öfkesine hâkim olup, derdini içine gömdü. Onun bu halini gören oğulları babalarına: “Baba sen Yusuf diye diye sonunda kendini tüketecek, yataklara düşüp ölüp gideceksin.” deyince, Yakub da onlara dedi ki: “Ben derdimi, hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum ve Allah’ın lütfu ile sizlerin bilmediklerinizi biliyorum, evlatlarım, şimdi siz gidip Yusuf ve kardeşi ile ilgili araştırma yapıp bilgi toplayın, sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin, unutmayın ki Allah’ın rahmetinden ancak müşrik ve kâfir olanlar ümitlerini keserler.”

(Yusuf 84)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve içine kapandı, ve "Ey gam, ey Yusuf'a dair tasam!" diye inledi, ve kederden gözlerine ak indi; ve o tüm derdini içine gömdü.

(Yusuf 84)

Osman Okur Meali:

Onlardan yüz çevirdi, «Ah Yusuf'um ah!» diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi.

(Yusuf 84)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlardan yüz çevirdi. Ve, «Ey Yusuf'a teessüf!» dedi ve gözleri hüzünden dolayı bembeyaz kesildi. Artık teessürünü içine atıyordu.

(Yusuf 84)

Ömer Öngüt Meali:

Onlardan yüz çevirdi. “Ey Yusuf'un üstüne titreyen üzüntüm. ” dedi. Üzüntüsünden gözlerine ak düştü, artık acısını içinde saklıyordu.

(Yusuf 84)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlara sırtını döndü, “Vah Yusuf’um, vah!” dedi. Üzüntüden gözlerine ak düştü. Acısını kalbine gömdü.

(Yusuf 84)

Sadık Türkmen Meali:

Onlardan yüzünü çevirdi ve dedi ki: “Ey Yusuf, üzerindeki endişem! Ah, Yusuf ah!” Hüzünden gözleri ağardı/görmez oldu! Acısını yutkunup duruyordu.

(Yusuf 84)

Seyyid Kutub Meali:

Hz. Yakub, yüzünü başka tarafa çevirerek; 'Vah Yusuf'um vah!' diye inledi. Gözleri hüzünden ağarmıştı, buna rağmen acısını içine gömüyor, belli etmiyordu.

(Yusuf 84)

Suat Yıldırım Meali:

Onlardan yüzünü çevirip öte tarafa dönerek ufuklara seslendi: "Ya esafa ala Yusuf! Nerdesin Yusuf! Nerdesin Yusuf!"Yusuf diye diye, üzüntüsünden gözlerine ak düştü. Yaptıklarından dolayı oğullarına duyduğu kızgınlığını da belirtmiyor, öfkesini yenmeye çalışıyordu.

(Yusuf 84)

Süleyman Ateş Meali:

Ve yüzünü onlardan öteye çevirdi de: "Ey Yusuf üzerindeki tasam (gel, gel, tam senin gelme zamanındır)!" dedi ve tasadan gözleri ağardı. (Acısını) yutkunuyor(açığa vurmamağa çalışıyor)du.

(Yusuf 84)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlara sırt çevirdi ve "Vah Yusuf'um vah!" dedi. Üzüntüden gözlerine ak düştü. Acısını içine gömmüştü.

(Yusuf 84)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlardan ayrılıp: "Vah Yusuf'a!" dedi. Acısını içine attığından dolayı gözleri görmez oldu.

(Yusuf 84)

Şaban Piriş Meali:

Onlara sırt çevirdi, -Vah, Yusuf'a yazık oldu! dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını içinde saklıyordu.

(Yusuf 84)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra onlardan uzaklaşmış ve (kendi kendine) "vay Yûsuf'a" demiş, bu arada da üzüntüsünden (perde indiği için) iki gözü de bembeyaz kesilmişti. (Evladlarınâ karşı olan kırgınlığını) içinde gizliyordu.

(Yusuf 84)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: «Ey Yusuf'a karşı (artan dayanılmaz) kahrım» dedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı. Ki yutkundukça yutkunuyordu.

(Yusuf 84)

Ümit Şimşek Meali:

“Vah Yusuf'um!” diyerek onlardan yüzünü çevirdi. Üzüntüden gözlerine ak düşmüştü; derdini içine atıp duruyordu.

(Yusuf 84)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ve yüzünü onlardan öteye döndürdü de şöyle inledi: "Ey Yusuf'a duyduğum gam, neredesin!" Ve kederden gözlerine ak düştü. Durmadan yutkunuyordu.

(Yusuf 84)