42. Şura Suresi / 37.ayet

Onlar ki büyük günahlardan ve hayâsızlığın her türünden kaçınırlar, öfkelendikleri zaman da öfkelerini yener ve bağışlarlar.

Bknz: (3/133)»(3/136)(42/43)

Mustafa Çavdar Meali

Şura 37 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve suçların büyüklerinden ve çirkin şeylerden kaçınanlara ve kızdıkları zaman, suçları örtenlere.

(Şura 37)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Gerçek mü’minler;) Büyük günahlardan ve çirkin utanmazlıklardan (fuhşiyattan) kaçınıp çekinenlerdir ve kızdıkları-gazaplandıkları zaman da affedip bağışlayabilen (kimse) lerdir.

(Şura 37)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar büyük günahlardan ve her türlü kötülükten kaçınırlar, öfkelendiklerinde kolayca affederler.

(Şura 37)

Adem Uğur Meali:

Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.

(Şura 37)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar ki suçun büyüklerinden (şirk, iftira) ve açık çirkinliklerden kaçınırlar; öfkelendiklerinde bağışlarlar...

(Şura 37)

Ahmet Tekin Meali:

İman edenler, bilerek işlenen büyük günahlardan, meşrû olmayan şehevî fiillerden, gayri meşrû ilişkilerden, zinadan ve hayâsızlıktan, cimrilikten, haddi aşmaktan ve ahlâksızlıktan kaçınanlardır. Öfkelendikleri zaman kusurları bağışlayanlardır.*

(Şura 37)

Ahmet Varol Meali

Onlar ki, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar. Kızdıkları zaman bağışlarlar.

(Şura 37)

Ali Bulaç Meali:

(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,

(Şura 37)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kimselerdir ki, büyük günahlardan ve açık rezaletlerden kaçınırlar, öfkelendikleri zaman da, onlar kusur bağışlarlar;

(Şura 37)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlar, büyük suçlardan ve sağtöreye uygun olmayan edimlerde bulunmaktan kaçınırlar; öfkelendiklerinde de bağışlarlar.

(Şura 37)

Ali Ünal Meali:

O (iman eden ve Rabbilerine güvenip dayananlar,) büyük günahlardan ve (yine hiç şüphesiz büyük günahlardan olan zina, livata gibi) çirkin ve ahlâksız işlerden kaçınırlar ve öfkelendikleri zaman (karşıdakinin kusurlarını) affederler.

(Şura 37)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O müminler ki; büyük günahlardan ve fahiş şeylerden kaçınırlar, kızdıkları zaman da bağışlarlar.

(Şura 37)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıklarında da hataları bağışlarlar.

(Şura 37)

Bekir Sadak Meali:

(36-38) Size verilen herhangi bir sey, sadece dunya hayatinin bir gecimligidir. Allah katinda olan; inanip Rablerine guvenen, buyuk gunahlardan ve hayasizliklardan cekinen, ofkelendiklerinde bile bagislayanlar, Rablerinin cagrisina cevap verenler ve namaz kilanlar icin daha iyi ve daha sureklidir. Onlarin isleri aralarinda danisma iledir. Kendilerine verdigimiz riziktan da sarfederler.

(Şura 37)

Besim Atalay Meali:

36,37. Size verilmiş olan, dünya dirliğinin bir metaıdır; inanarak Tanrıya güvenenlerçin, büyük günahlardan, fuhuştan kaçınanlarçin, kızdıkları zaman, bağışlayan kimselerçin

(Şura 37)

Celal Yıldırım Meali:

Günahın büyüklerinden ve hayâsızlıklardan kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar;

(Şura 37)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(O inananlar,) büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da affederler. *

(Şura 37)

Diyanet İşleri Eski Meali:

36,37,38. Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler.

(Şura 37)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şura (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.

(Şura 37)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.

(Şura 37)

Edip Yüksel Meali:

Onlar ki büyük günahlardan çirkin işlerden kaçınırlar ve kızdıkları zaman bağışlarlar.

(Şura 37)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve onlar ki günahın büyüklerine ve açık çirkinliklere uzak bulunurlar ve her gadablandıkları vakıt da onlar kusur örterler

(Şura 37)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar ki, günahın büyüklerine ve açık çirkinliklere uzak bulunurlar ve öfkelendikleri vakit de kusur örterler;

(Şura 37)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, günahların büyüğünden ve hayasızlıktan kaçınan ve öfkelendikleri zaman bağışlayan kimselerdir.

(Şura 37)

Gültekin Onan Meali:

(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,

(Şura 37)

Hakkı Yılmaz Meali:

(36-39) İşte, verilen herhangi bir şey basit dünya hayatının kazanımıdır. Sadece dünya hayatının geçici bir menfaatidir. Allah katında bulunanlar [nimetler, ödüller] ise; iman etmiş ve sadece Rablerine işin sonucunu havale eden kimseler için, günahın büyüklerinden ve hayâsızlıktan kaçınan ve öfkelendikleri zaman bağışlayan kimseler için, Rablerinin çağrısına cevap veren, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan], işleri de kendi aralarında görüşme, danışma olan, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden harcamada bulunan kimseler için ve kendilerine bir haksızlık ve saldırı isabet ettiği zaman birbirleriyle yardımlaşan/ intikam alan kimseler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

(Şura 37)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlar ki; büyük günahlardan ve fuhşiyattan kaçınır, kızdıkları zaman da bağışlarlar.

(Şura 37)

Harun Yıldırım Meali:

Onlar ki, büyük günahlardan ve hayasızca davranışlardan uzak dururlar, öfkelendiklerinde de bağışlarlar.

(Şura 37)

Hasan Basri Çantay:

(36-37-38-39) Size verilen şey dünya hayaatının (geçici birer) faidesidir. Allah indinde olan (sevab) ise daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu sevablar) iman edib de ancak Rablerine güvenib dayanmakda, büyük günahlardan ve faahiş kötülüklerden kaçınmakda, öfkelendikleri zaman bizzat (kusurları) örtmekde (bağışlamakda) olanlara, Rablerinin (tevhid ve ibadete aid da'vetine) icabet edenlere, namaz (ların) ı dosdoğru kılanlara — ki bunların işleri aralarında müşavere (ile) dir—, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allaha taat uğrunda) harcamakda bulunanlara, kendilerine tağallüb ve zulüm vaaki olduğu zaman elbirlik (mazluma) yardım eyleyenlere mahsusdur.

(Şura 37)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hem onlar ki, günahın büyüklerinden ve fuhşiyâttan kaçınırlar; onlar öfkelendikleri zaman da (kusurları) bağışlarlar.

(Şura 37)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Onlar] kasıtlı suçun ve fuhuşların [çirkin işlerin] büyüğünden kaçınanlardır. Öfkelendikleri zaman, asıl onlar bağışlarlar.

(Şura 37)

Hüseyin Atay Meali:

36-38 Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olanlar, inanıp Rablerine güvenenler, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinenler, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da verirler.

(Şura 37)

İbni Kesir Meali:

Ve büyük günahlardan, hayasızlıktan çekinenler, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar içindir.

(Şura 37)

İlyas Yorulmaz Meali:

Büyük günahlardan ve çirkin davranışlardan kaçanlar, öfkelendikleri şeyleri hemen (yutarlar) bağışlarlar.

(Şura 37)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlar, günahların büyüğünden ve fuhuştan içtinap ederler (sakınırlar). Ve öfkelendikleri zaman affederler.

(Şura 37)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

büyük günahlardan, çirkin işlerden kaçınırlar, öfkelenince de bağışlarlar,

(Şura 37)

Kadri Çelik Meali:

Onlar büyük günahlardan ve çirkinliklerden kaçınırlar ve gazaplandıkları zaman bağışlarlar.

(Şura 37)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, cinâyet, hırsızlık, yalancı şâhitlik, dolandırıcılık ve benzeri büyük günahlardan ve özellikle de zina, fuhuş gibi yüz kızartıcı suç işlemekten kaçınan ve öfkeye kapıldıkları zaman, haklı bile olsalar affetmesini bilenlerdir.

(Şura 37)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uygunsuz çirkin işlerden, büyük günahlardan kaçınır onlar, öfkelendikleri zaman bağışlarlar.

(Şura 37)

Mehmet Türk Meali:

(İşte bu kimseler) büyük günâhlardan1 ve hayâsızlıklardan2 kaçınır ve öfkelendikleri zaman da bağışlarlar.*

(Şura 37)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar büyük günahlar ve hayâsızlıklardan uzak dururlar. Öfkelendiklerinde (ise) affederler.

(Şura 37)

Muhammed Esed Meali:

bağışlanmaz günahlardan ve hayasızlıktan kaçınanlar ve öfke bastığında da kolayca affedenler (için);

(Şura 37)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ki, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar. Kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.

(Şura 37)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar ki büyük günahlardan ve hayâsızlığın her türünden kaçınırlar, öfkelendikleri zaman da öfkelerini yener ve bağışlarlar.

Bknz: (3/133)»(3/136) - (42/43)

(Şura 37)

Mustafa Çevik Meali:

36-39 Ey insanlar! İyi bilin ki, size dünya hayatında verilenler, geçici zevklerden ve menfaatlerden ibarettir. İman edip salih ameller işleyenler için Rabbinizin vereceği ödüller çok daha değerli, daha güzel ve kalıcıdır. Onlar öyle kimselerdir ki, büyük günahlardan ve hayâsızlıktan sakınır, öfkelendikleri zaman öfkelerini kontrol edip yener ve bağışlayıp affederler. Rablerinin davetine iman edip gereklerini severek yerine getirir, namazlarını dikkatle ve devamlı kılar, bütün işlerini aralarında şura ile yürütürler, kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcarlar, şirke, küfre ve zulme karşı mücadele ederlerken birbirlerine destek olurlar.

(Şura 37)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte onlar, büyük günahlardan ve hayasızca davranışlardan kaçınırlar, dahası öfkeli zamanlarında bile affetme (erdemini) gösterirler.

(Şura 37)

Osman Okur Meali:

(36-37) (Unmutayın ki,) Size verilmiş bulunan şeyler hep dünya hayatının geçici malıdır. Allah katında olan (ahiret sevabı ve cennet) ise, daha hayırlı ve daha devamlıdır. (Bu ödül,) iman eden ve Rablerine güvenenler (içindir). Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.

(Şura 37)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve o kimseler için ki, günahın büyüklerinden ve fâhiş kötülüklerden kaçınırlar. Ve gazaba geldikleri zaman onlar bağışlarlar.

(Şura 37)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar büyük günahlardan ve hayâsızlıktan kaçınırlar. Kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar, affederler.

(Şura 37)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar, büyük günahlardan ve utanç verici işler yapmaktan uzak dururlar. Kızgınken de affederler.

(Şura 37)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar günahın büyüklerinden ve hayâsızlıklardan kaçınarak uzak duranlardır. Öfkelenip kızdıkları zaman da affedenlerdir!

(Şura 37)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da affederler.

(Şura 37)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar öyle kimselerdir ki büyük günahlardan ve hayasız çirkin işlerden kaçınırlar, kızdıkları zaman öfkelerini yutar, karşıdakinin kusurlarını affederler.

(Şura 37)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da onlar, affederler.

(Şura 37)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar, büyük günahlardan ve fuhuş çeşitlerinden[1] uzak duran kimselerdir. Öfkelendikleri zaman da affederler.

1)Fuhuş çeşitleri, cinsellik kapsamına giren her türlü gayrimeşru ve sapık ilişkilerdir.

(Şura 37)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar, büyük günahlardan ve çirkin işler yapmaktan kaçınırlar; kızdıklarında affederler.

(Şura 37)

Şaban Piriş Meali:

Günahın büyüğünden ve ahlaksızlıklardan kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlarlar.

(Şura 37)

Talat Koçyiğit Meali:

36-39 Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının geçimliğidir. Halbuki Allah katında olan bir şey, îman edenler ve Rablarına güvenip dayananlar, büyük günâhlardan ve hayasızlıklardan çekinenler, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablarının çağırışına icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, aralarındaki işlerini danışarak halledenler, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda sarfedenler ve zulme uğradıkları zaman kendi aralarında yardımlaşanlar için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

(Şura 37)

Tefhimul Kuran Meali:

(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,

(Şura 37)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar büyük günahlardan ve fuhşiyattan(16) kaçınırlar; öfkelendiklerinde ise kusurları bağışlarlar.*

(Şura 37)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlar, günahın büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa, affedenler onlar olur.

(Şura 37)