51. Zariyat Suresi / 42.ayet

Geçtiği yerde hiçbir şey bırakmıyor dokunduğu her şeyi un ufak ediyordu.

Bknz: (41/15)»(41/16)(46/21)»(46/25)

Mustafa Çavdar Meali

Zariyat 42 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Nereden geçmiş, neye dokunmuşsa orasını ve o şeyi çürümüş kemiğe döndürmüştü.

(Zariyat 42)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp-kül gibi dağıtıyordu.

(Zariyat 42)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu kasırga geçtiği her yerde, hiç birşey bırakmadı, herşeyi çürümüş kemiklere ve küle çevirdi.

(Zariyat 42)

Adem Uğur Meali:

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.

(Zariyat 42)

Ahmet Hulusi Meali:

Üzerine geldiği hiçbir şeyi ayakta bırakmıyor, onu un ufak kılıyordu!

(Zariyat 42)

Ahmet Tekin Meali:

Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi canlı bırakmıyor, kül haline getiriyordu.

(Zariyat 42)

Ahmet Varol Meali

Üzerinden geçtiği hiçbir şey bırakmaksızın hepsini kül gibi ediyordu.

(Zariyat 42)

Ali Bulaç Meali:

Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp kül gibi dağıtıyordu.

(Zariyat 42)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Öyle bir rüzgâr ki, uğradığı bir şeyi bırakmıyor, mutlak onu kül gibi savuruyordu.

(Zariyat 42)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üzerinden geçtiği her şeyi kül durumuna getirmeden bırakmıyordu.

(Zariyat 42)

Ali Ünal Meali:

Önüne her ne çıkarsa çıksın, âdeta bir kül halinde savuruyordu.

(Zariyat 42)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Dokunduğu her şeyi, çürütüp kül etmeden bırakmazdı.

(Zariyat 42)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.

(Zariyat 42)

Bekir Sadak Meali:

(41-42) Ad milletinin basindan gecende de ibret vardir: Onlarin uzerine, ugradigi her seyi birakmayip toza ceviren kuru bir ruzgar gonderdik.

(Zariyat 42)

Besim Atalay Meali:

Bu fırtına, bir şeye dokunmazdı ki, onu çürük kemik gibi yapmasın !

(Zariyat 42)

Celal Yıldırım Meali:

(Kasırga) nerenin üzerine uğradıysa mutlaka orayı kül haline çeviriyordu.

(Zariyat 42)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O, Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp kül gibi dağıtıyordu.

(Zariyat 42)

Diyanet İşleri Eski Meali:

41,42. Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.

(Zariyat 42)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.

(Zariyat 42)

Diyanet Vakfı Meali:

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.

(Zariyat 42)

Edip Yüksel Meali:

Rastgeldiği her şeyi toz toprağa çeviriyordu.

(Zariyat 42)

Elmalılı Orjinal Meali:

Uğradığı bir şey'i bırakmıyor, mutlak onu çürütüp kül gibi ediyordu

(Zariyat 42)

Elmalılı Yeni Meali:

(O rüzgar) uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu çürütüp kül gibi ediyordu.

(Zariyat 42)

Erhan Aktaş Meali:

Nereye uğradıysa orayı çürümüş çer çöpe çevirmişti.

(Zariyat 42)

Gültekin Onan Meali:

Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp kül gibi dağıtıyordu.

(Zariyat 42)

Hakkı Yılmaz Meali:

(41,42) Âd'da da alâmetler/ göstergeler vardır. Bir zaman Biz onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayan, sadece onu kül gibi yapan, sonsuz bırakan bir rüzgâr gönderdik.

(Zariyat 42)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, kurumuş ot gibi savuruyordu.

(Zariyat 42)

Harun Yıldırım Meali:

Üzerinden geçtiği hiç bir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp kül gibi dağıtıyordu.

(Zariyat 42)

Hasan Basri Çantay:

(Öyle bir rüzgar ki) her uğradığı şey'i (yerinde) bırakmıyor, mutlakaa onu kül gibi savuruyordu.

(Zariyat 42)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O,) üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu toz gibi ediyordu!

(Zariyat 42)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[O Rüzgar] kendisine geldiği hiçbir şeyi, çürümüş toz haline getirmeksizin bırakmaz.

(Zariyat 42)

Hüseyin Atay Meali:

41-42 Hani, Âda gelince onların üzerine, uğradığı hiçbir şeyi bırakmayıp, toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.

(Zariyat 42)

İbni Kesir Meali:

İsabet ettiği şeyi bırakmayıp toza çeviriyordu.

(Zariyat 42)

İlyas Yorulmaz Meali:

O rüzgar, üzerine geldiği her şeyi biçilmiş ot gibi, ayakta bırakmadı.

(Zariyat 42)

İskender Ali Mihr Meali:

(O rüzgâr), üzerinden geçtiği (hiç)bir şeyi bırakmayarak, mutlaka kül gibi toz haline getirdi.

(Zariyat 42)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O yel ki yolu üzerinde ne bulduysa onu kül gibi savurdu.

(Zariyat 42)

Kadri Çelik Meali:

(O rüzgâr) Uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka kemik gibi çürütüp kül ediyordu.

(Zariyat 42)

Mahmut Kısa Meali:

Karşısına çıkan her şeyi kavurupküle çeviren korkunç bir fırtına!

(Zariyat 42)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Alıp götürüyordu hepsini, üzerinden geçtiği her şeyi küle çevirmiştir.

(Zariyat 42)

Mehmet Türk Meali:

(O rüzgâr) üzerinden geçtiği her şeyi yok edip, külünü göğe savuruyordu.1*

(Zariyat 42)

Muhammed Celal Şems Meali:

O, üzerinden geçtiği her şeyi (yerle bir edip,) çürümüş kemikler gibi yapardı.

(Zariyat 42)

Muhammed Esed Meali:

(bu kasırga) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmadı ve (her şeyi) çürümüş kemiklere benzetti.

(Zariyat 42)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bir rüzgar ki, dokunduğu her şeyi toza çeviriyordu.

(Zariyat 42)

Mustafa Çavdar Meali:

Geçtiği yerde hiçbir şey bırakmıyor dokunduğu her şeyi un ufak ediyordu.

Bknz: (41/15)»(41/16) - (46/21)»(46/25)

(Zariyat 42)

Mustafa Çevik Meali:

41-42 Hakikate sırtını dönen nankör Âd kavminin de üzerlerine gönderdiğimiz kasıp kavuran azap kasırgasından da alınacak dersler vardır. Öyle bir kasırga ki geçtiği yerde taş üstünde taş bırakmıyor ve kemikleri eritip küle, toza, dumana çeviriyordu.

(Zariyat 42)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Bu fırtına) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmadı, hepsini kül edip göğe savurdu.

(Zariyat 42)

Osman Okur Meali:

(41-42) Ad kavminin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.

(Zariyat 42)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Üzerine her uğradığı şeyi bırakmıyordu, illâ ki, onu çürümüş bir gül gibi kılmış oluyordu.

(Zariyat 42)

Ömer Öngüt Meali:

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.

(Zariyat 42)

Ömer Sevinçgül Meali:

Neye isabet ederse yerinde bırakmıyor, çürütüp kül ediyordu.

(Zariyat 42)

Sadık Türkmen Meali:

Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, ancak onu kül gibi yapıp dağıtıyordu.

(Zariyat 42)

Seyyid Kutub Meali:

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.

(Zariyat 42)

Suat Yıldırım Meali:

Bu rüzgar, uğradığı her şeyi derhal kül gibi savuruyordu.

(Zariyat 42)

Süleyman Ateş Meali:

Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, onu kül gibi ediyordu.

(Zariyat 42)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Üstünden geçtiği hiç bir şeyi bırakmıyor, kül gibi savuruyordu.

(Zariyat 42)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(41-42) Âd kavminin başına gelenlerde de aynı mesaj vardır. Onların üzerine de, geçtiği yeri kasıp kavuran bir kasırga göndermiştik.

(Zariyat 42)

Şaban Piriş Meali:

Dokunduğu her şeyi çürük kemik gibi yapmıştı.

(Zariyat 42)

Talat Koçyiğit Meali:

41-42 Ad kavminin kıssasında da ibretler vardır. Hani üzerlerine kurutucu bir rüzgar göndermiştik de üzerine uğradığı herşeyi ancak toz haline getirip bırakmıştı.

(Zariyat 42)

Tefhimul Kuran Meali:

Üzerinden geçtiği her şeyi (olduğu gibi) bırakmıyor, mutlaka onu çürütüp kül gibi dağıtıyordu.

(Zariyat 42)

Ümit Şimşek Meali:

Bir rüzgâr ki, dokunduğu herşeyi küle çeviriyordu.

(Zariyat 42)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Üzerinden geçtiği her şeyi kül haline getirmeden bırakmıyordu.

(Zariyat 42)