51. Zariyat Suresi / 44.ayet

Fakat onlar da Rabblerinin emrine karşı gelmişler Sonunda akıbetlerini bekleyip dururlarken korkunç gürültülü, bir yıldırım çarpmıştı.

Bknz: (7/77)(26/155)

Mustafa Çavdar Meali

Zariyat 44 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken Rablerinin emrine karşı azgınlıkta bulunmuşlardı da onları bir yıldırımdır, gelip helak edivermişti ve onlar da bakıp duruyorlardı.

(Zariyat 44)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ancak (onlar) Rablerinin emrine başkaldırdılar; böylece (gaflet ve dalâlet içinde) bakıp-dururlarken, onları yıldırım çarpıp-yakalıyordu.

(Zariyat 44)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çünkü Rablerinin buyruğuna baş kaldırmışlardı. Bunun üzerine ümitsizce, bakınıp dururlarken, bir ceza yıldırımı onları yakalamıştı.

(Zariyat 44)

Adem Uğur Meali:

Rablerinin emrine karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi.

(Zariyat 44)

Ahmet Hulusi Meali:

Rablerinin emrine itaattan çıktılar! Bunun üzerine onlar bakıp dururlarken kendilerini yıldırım yakalayıverdi.

(Zariyat 44)

Ahmet Tekin Meali:

Rablerinin koyduğu düzene, şer'î hükümlere karşı geldiler. Onlar azâbı beklerlerken, başlarının üzerinde dolaşan felâketi hissede hissede onları yıldırım çarptı.

(Zariyat 44)

Ahmet Varol Meali

Ancak Rablerinin emrine başkaldırdılar ve bu yüzden bakıp dururlarken kendilerini yıldırım çarptı.

(Zariyat 44)

Ali Bulaç Meali:

Ancak Rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken, onları yıldırım çarpıp yakaladı.

(Zariyat 44)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. Bu yüzden bakınıb dururlarken kendilerini yıldırım çarpıvermişti.

(Zariyat 44)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yine de Efendilerinin buyruğuna karşı geldiler. Sonunda, onlar bakınırken ceza yıldırımı yakaladı.

(Zariyat 44)

Ali Ünal Meali:

Ama onlar, Rabbilerinin emrinden bütün bütün çıktılar da, kendilerini, bakıp dururlarken (dehşetli bir patlamayla birlikte) o müthiş yıldırım yakalayıverdi.

(Zariyat 44)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bunun üzerine onlar, Rablerinin emrine karşı geldiler. Onlar baka bak, yıldırım onları yakalayıverdi.

(Zariyat 44)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Buna rağmen Rablerinin emirlerine karşı geldiler de bakıp dururlarken onları yıldırım çarptı.

(Zariyat 44)

Bekir Sadak Meali:

Onlar Rablerinin buyrugundan cikmislardi; bunun uzerine kendilerini gozleri gore gore yildirim carpti.

(Zariyat 44)

Besim Atalay Meali:

Onlar dahi, Tanrının buyrumunu tutmamışlardı, bakıp dururlarken yıldırıma tutuldular

(Zariyat 44)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar ise azgınlık gösterip, Rablarının emrinin dışına çıkmışlardı. Bu yüzden bakıp dururken yıldırım onları yakalayıvermişti.

(Zariyat 44)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar ise Rablerinin buyruğuna başkaldırmışlardı, bu yüzden bakıp dururlarken onları yıldırım yakalayıvermişti.

(Zariyat 44)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlar Rablerinin buyruğundan çıkmışlardı; bunun üzerine kendilerini gözleri göre göre yıldırım çarptı.

(Zariyat 44)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Derken Rablerinin emrinden uzaklaşıp azmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırım çarpıvermişti.

(Zariyat 44)

Diyanet Vakfı Meali:

Rablerinin emrine karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi.

(Zariyat 44)

Edip Yüksel Meali:

Rab'lerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine bakınırlarken onları bir yıldırım çarptı.

(Zariyat 44)

Elmalılı Orjinal Meali:

Rablarının emrinden azgınlık ettiler, bu yüzden o saika kendilerini yakalayıverdi, bakınıp duruyorlardı

(Zariyat 44)

Elmalılı Yeni Meali:

Rablerinin emrinden azgınlık ettiler (dışarı çıktılar), bu yüzden bakınıp dururlarken yıldırım kendilerini yakalayıverdi.

(Zariyat 44)

Erhan Aktaş Meali:

Fakat Rabb'lerinin emrinden çıktılar. Bunun üzerine bakıp dururlarken yıldırım onları yakalayıverdi.

(Zariyat 44)

Gültekin Onan Meali:

Ancak rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken, onları yıldırım çarpıp yakaladı.

(Zariyat 44)

Hakkı Yılmaz Meali:

(43,44) Semûd'da da alâmetler/ göstergeler vardır. Bir zaman onlara: “Belirli bir süreye kadar yararlanın!” denmişti. Sonra onlar Rablerinin emrinden çıktılar da kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıverdi.

(Zariyat 44)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Rablerinin emrine karşı geldiler. Onlar bakınıp dururken, yıldırım çarpıp yakalayıverdi onları.

(Zariyat 44)

Harun Yıldırım Meali:

Ancak Rablerinin emrine başkaldırdılar; böylece bakıpdururlarken, onları yıldırım çarpıpyakaladı.

(Zariyat 44)

Hasan Basri Çantay:

Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. (Bu yüzden) kendilerine de göre göre, onları yıldırım tutuvermişdi.

(Zariyat 44)

Hayrat Neşriyat Meali:

Buna rağmen (onlar) Rablerinin emrine karşı geldiler; bu yüzden, onlar bakıp dururlarken o yıldırım kendilerini yakalayıverdi.

(Zariyat 44)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Derken, RAB'lerinin emrinden yana baş kaldırdılar, ardından onlar bakıp dururken onları gürültü [ölüm/yıldırım] yakaladı.

(Zariyat 44)

Hüseyin Atay Meali:

Onlar, Rablerinin buyruğundan çıkmışlardı, bunun üzerine onları gözleri göre göre yıldırım çarptı.

(Zariyat 44)

İbni Kesir Meali:

Onlar ise Rabblarının emrine başkaldırmışlardı, buyruğundan çıkmışlardı. Bunun üzerine kendilerini göz göre göre yıldırım çarpmıştı.

(Zariyat 44)

İlyas Yorulmaz Meali:

Rablerinin emirlerine isyan ettiler. Sonra onlar bakıp dururken, güçlü bir ses dalgası onları yakaladı.

(Zariyat 44)

İskender Ali Mihr Meali:

Fakat Rab’lerinin emrinden çıktılar. Bunun üzerine, onlar bakıyorlarken, kendilerini yıldırım aldı.

(Zariyat 44)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Oysaki onlar çalaplarının buyrukları dışına çıktılar. Bunun üzerine, gördüler işte, onları yıldırım çarpıverdi.

(Zariyat 44)

Kadri Çelik Meali:

Ancak rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıp yakaladı.

(Zariyat 44)

Mahmut Kısa Meali:

Ama onlar, kendilerine verilen fırsatı kötüye kullanarak Rablerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine dehşet içinde bakınıp dururlarken, korkunç gürültülü bir yıldırım onları çarpıverdi!

(Zariyat 44)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Zavallılaştılar Rab'ninin emrinden uzaklaşınca, müthiş bir yıldırım çarpıvermiştir.

(Zariyat 44)

Mehmet Türk Meali:

(Onlar da) Rablerinin emrine (deveyi öldürerek) karşı gelince, yıldırım onları göz göre göre1 çarpıverdi.*

(Zariyat 44)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak onlar, Rablerinin emrine karşı isyan ettiler. Bunun üzerine onları yıldırım yakaladı ve onlar (da) bakakaldılar.

(Zariyat 44)

Muhammed Esed Meali:

(çünkü) Rablerinin buyruğuna baş kaldırmışlardı; bunun üzerine, (ümitsizce) bakınıp dururlarken bir ceza şimşeği onları yakalamıştı,

(Zariyat 44)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Fakat rablerinin buyruğuna karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları bir yıldırım çarpıverdi.

(Zariyat 44)

Mustafa Çavdar Meali:

Fakat onlar da Rabblerinin emrine karşı gelmişler Sonunda akıbetlerini bekleyip dururlarken korkunç gürültülü, bir yıldırım çarpmıştı.

Bknz: (7/77) - (26/155)

(Zariyat 44)

Mustafa Çevik Meali:

43-46 Semûd kavminin akıbeti de ibretliktir. Onlar da peygamberlerinin Allah adına yaptığı davete küstahça karşı çıkmış, başkaldırmışlardı. Doğruya yönelmeleri için kendilerine süre tanınmış, fırsat verilip birkaç gün sonra da başlarına gelecek olanlarla uyarılmışlardı. Fakat uyarıyı dikkate almamış, “Sonunda ne ile karşılaşacağız görelim bakalım.” demişlerdi ve hiç beklemedikleri bir anda, üzerlerine gönderdiğimiz yıldırım onları yakıp yıkıp yok etti. Bu azapla karşılaşınca ne kaçıp kurtulabildiler ne de karşı koyabildiler. Onlardan önce Nûh kavmi de iman etmeyi reddetmişler ve suda boğularak hak ettikleri azapla cezalandırılmışlardı. İnsanoğlunun Nûh kavminin başına gelenlerden de çıkaracağı dersler vardır.

(Zariyat 44)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Nitekim onlar Rablerinin emrine karşı gelmişlerdi: Ve onlar bön bön bakarken, bir (bela) yıldırımı kendilerini enseleyiverdi;

(Zariyat 44)

Osman Okur Meali:

Onlar ise Rablerinin emirlerine başkaldırmışlardı, bu yüzden bakıp dururlarken onları yıldırım yakalayıvermişti.

(Zariyat 44)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar ise Rablerinin emrine imtisalden kaçındılar, artık onları bakar oldukları halde yıldırım yakaladı.

(Zariyat 44)

Ömer Öngüt Meali:

Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar. Bu yüzden bakıp dururken kendilerini yıldırım çarpmıştı.

(Zariyat 44)

Ömer Sevinçgül Meali:

Rablerinin emrine uymak istemediler. Bunun üzerine, kendilerini bir yıldırım yakaladı. Şaşkınlık içinde bakınıp duruyorlardı.

(Zariyat 44)

Sadık Türkmen Meali:

Rablerinin emrine baş kaldırdılar. Bakınıp dururlarken onları yıldırım yakaladı.

(Zariyat 44)

Seyyid Kutub Meali:

Rab'lerinin buyruğuna baş kaldırdılar, bu yüzden bakıp dururlarken onları yıldırım yakaladı.

(Zariyat 44)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar Rab'lerinin emrinden uzaklaşıp azıtınca kendileri baka baka, o müthiş yıldırım onları çarpıverdi.

(Zariyat 44)

Süleyman Ateş Meali:

Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar, bu yüzden onlar bakıp dururlarken, onları yıldırım yakaladı.

(Zariyat 44)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Rablerinin (Sahiplerinin) emrinden uzaklaşıp büyüklenmişlerdi. Sonra göz göre göre onları yıldırımlar çarpmıştı.

(Zariyat 44)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Çünkü Rablerinin emrine karşı gelmişlerdi de göz göre göre kendilerini yıldırım çarpmıştı.

(Zariyat 44)

Şaban Piriş Meali:

Rab'lerinin emrinden çıkmışlar, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpmıştı.

(Zariyat 44)

Talat Koçyiğit Meali:

Buna rağmen büyüklük taslayıp Rablarının emrinden çıkmışlardı da baka baka Onları helak edici bir sarsıntı yakalayıvermişti.

(Zariyat 44)

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak Rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken, onları yıldırım çarpıp yakaladı.

(Zariyat 44)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar Rablerinin emrine karşı geldiler. Onları da göz göre göre yıldırım yakaladı.

(Zariyat 44)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Daha sonra onlar, Rablerinin emrine kafa tuttular da gözleri baka baka yıldırım kendilerini yakaladı.

(Zariyat 44)