43. Zuhruf Suresi / 38.ayet
Zuhruf 38 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Sonunda bizim tapımıza geldi mi keşke der, seninle benim aramda doğuyla batı kadar bir uzaklık olsaydı, gerçekten de ne kötü arkadaşmış.
(Zuhruf 38)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Sonunda (ahirette) Bize geldiği zaman (kendilerini kandırıp kullananlara) : "Keşke benimle senin aranda iki Doğu (Doğu ile Batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın-dost(muşsun sen) " deyip (suçlayacak ve pişmanlık duyacaktır).
(Zuhruf 38)Abdullah Parlıyan Meali:
Sonunda o yoldan çıkan kimse, bizim huzurumuza geldiği zaman kötü arkadaşına der ki: “Keşke benimle senin aranda, iki doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, seni hiç görmeseydim. Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!”
(Zuhruf 38)Adem Uğur Meali:
O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.
(Zuhruf 38)Ahmet Hulusi Meali:
Nihayet bize geldiğinde: "Keşke benimle senin aranda iki doğunun uzaklığı (ulaşılmaz mesafe) olsaydı... Ne kötü bir arkadaşmışsın!" dedi.
(Zuhruf 38)Ahmet Tekin Meali:
Nihayet, Kıyamet günü bize geldiklerinde, arkadaşına: “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı, sen ne kötü bir arkadaşmışsın.” der.
(Zuhruf 38)Ahmet Varol Meali
Sonunda bize geldiğinde (şeytanına) der ki: "Keşke seninle benim aram iki doğunun uzaklığı kadar olsaydı! Meğer ne kötü bir yakınmışsın!
(Zuhruf 38)Ali Bulaç Meali:
Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen)."
(Zuhruf 38)Ali Fikri Yavuz Meali:
Nihayet (Allah'dan göz yuman kâfir, şeytanla bir arada Mahşerde) bize geldiği zaman, (arkadaşı şeytana) şöyle der: “- Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı uzaklığı olaydı!... Sen ne kötü arkadaşmışsın!...”
(Zuhruf 38)Ali Rıza Sefa Meali:
Sonunda, Bize geldiğinde, şöyle diyecek: "Keşke aramızda, iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; ne kötü bir arkadaşlıkmış!"[422]
422)"İki doğu" anlamına gelen "Meşrikayn" terimi "Doğu ile batı" anlamında bir söylemdir. İki doğu ve iki batı terimleri 55:17 ayetinde de bildirilmiştir. Arapçada, birbirleriyle karşıt biçimde ilişkili olan kavramları tanımlamak için böyle söylemler kullanılır. Bir başka örnek olarak, Arap dilinde, "İki ay" terimi, "Ay ile güneş" anlamında bir söylemdir.
Ali Ünal Meali:
Fakat huzurumuza geldiklerinde ise o arkadaşına, “Keşke aramızda iki doğu mesafesi kadar mesafe olsaydı! Meğer sen ne kötü bir yoldaşmışsın!” der.
(Zuhruf 38)Bahaeddin Sağlam Meali:
Nihayet o, (arkadaşı ile) huzurumuza geldiğinde: “Keşke benimle senin aranda iki doğunun (doğu ile batı) mesafesi kadar bir uzaklık olsaydı! Sen ne kötü bir arkadaşsın!” der.
(Zuhruf 38)Bayraktar Bayraklı Meali:
Sonunda bize geldiklerinde, arkadaşına şöyle der: "Keşke benimle senin aranda iki doğu/dünya kadar uzaklık olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!"
(Zuhruf 38)Bekir Sadak Meali:
(38-39) Sonunda Bize gelince arkadasina: «Keski benimle senin aranda dogu ile bati arasindaki kadar uzaklik olsaydi, sen ne kotu arkadas imissin!» der; nedametin bungun size hic faydasiz dokunmaz; zira haksizlik etmistiniz, simdi azabda birlesiniz.
(Zuhruf 38)Besim Atalay Meali:
Bize geldiğinde, o diyecektir ki: «Keşke aramızda seninle, doğu, batı uzaklığı olsaydı, ne de kötü yoldaştır
(Zuhruf 38)Celal Yıldırım Meali:
Sonunda bize gelince, yandaşına : «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. (Meğer) sen ne kötü arkadaşmışsın !.» der.
(Zuhruf 38)Cemal Külünkoğlu Meali:
Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına: “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der.
(Zuhruf 38)Diyanet İşleri Eski Meali:
38,39. Sonunda Bize gelince arkadaşına: "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı, sen ne kötü arkadaş imişsin!" der. Nedametin bugün size hiç faydası dokunmaz; zira haksızlık etmiştiniz, şimdi azabda ortaksınız.
(Zuhruf 38)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!" der.
(Zuhruf 38)Diyanet Vakfı Meali:
O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der. *
(Zuhruf 38)Edip Yüksel Meali:
Nihayet bize geldiğinde, 'Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü bir arkadaş mışsın sen!' der.
(Zuhruf 38)Elmalılı Orjinal Meali:
Nihayet bize geldiği vakıt ah, der: keşke benimle senin aranda iki maşrık bu'du olsa idi! sen ne kötü arkadaşmışın
(Zuhruf 38)Elmalılı Yeni Meali:
Sonunda Bize geldiği zaman: "Ah! Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
(Zuhruf 38)Erhan Aktaş Meali:
Nihayet o[1] Bize geldiği zaman: "Keşke seninle aramız iki doğu[2] uzaklığı kadar uzak olsaydı." der. Öyleyse bu ne kötü bir arkadaşlıktır.
1)Duyarsızlık gösteren kimse.
2)Doğu ile batı.
Gültekin Onan Meali:
Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen)."
(Zuhruf 38)Hakkı Yılmaz Meali:
Sonunda Bize gelince: “Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı” der. –Öyleyse bu ne kötü bir akrandır/ yandaştır!–
(Zuhruf 38)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Sonunda bize geldikleri zaman (şeytana) der ki: “Keşke benimle senin aranda, doğuyla batı arası kadar mesafe olsaydı. Ne kötü arkadaşsın.”
(Zuhruf 38)Harun Yıldırım Meali:
Sonunda bize geldiği zaman, der ki: “Keşke benimle senin aranda iki doğu uzaklığı olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!”
(Zuhruf 38)Hasan Basri Çantay:
Nihayet o bize geldiği zaman dedi ki (der ki): "Keşki seninle benim aramda gün doğrusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı! (Sen) ne kötü arkadaş (mışsın)"!
(Zuhruf 38)Hayrat Neşriyat Meali:
Nihâyet (o kimse şeytanıyla berâber) bize geldiğinde (şeytanına): “Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. Demek (sen) ne kötü arkadaşmış(sın)!” der.
(Zuhruf 38)Hubeyb Öndeş Meali: /
[o kimse] sonunda bize geldiği zaman "Keşke, benimle senin aranda iki doğu uzaklığı olsaydı. Ne kötü yoldaş!" dedi.
(Zuhruf 38)Hüseyin Atay Meali:
38-39 Sonunda Bize gelince, "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı, sen ne kötü arkadaşmışsın" der. Bugün size hiç faydası dokunmaz; zira haksızlık etmiştiniz, şimdi azapta birleşiniz.
(Zuhruf 38)İbni Kesir Meali:
Nihayet Bize gelince der ki: Keşki benimle senin aranda Doğu ile Batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı. Sen, ne kötü arkadaş imişsin.
(Zuhruf 38)İlyas Yorulmaz Meali:
Taki o, aldatılmış kimse bize gelince, kendini aldatana “Keşke seninle benim aramda iki doğu kadar uzak bir mesafe olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın” der.
(Zuhruf 38)İskender Ali Mihr Meali:
O (onlardan biri), sonunda (kıyâmet günü) bize geldiği zaman: “Keşke benimle senin aran, iki doğu kadar uzak olsaydı.” dedi (der). İşte bu kötü bir yakınlık.
(Zuhruf 38)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Günün birinde yoldaşıyla birlikte Bize gelince, şunu diyecektir: «Ne olurdu, benimle senin aranda Doğu ile Batı arası kadar uzaklık olsaydı! Meğer sen ne kötü yoldaş imişsin!»
(Zuhruf 38)Kadri Çelik Meali:
Sonunda bize geldiği zaman, “Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Pek de kötü arkadaşmışsın sen” der.
(Zuhruf 38)Mahmut Kısa Meali:
Ve sonunda, yargılanmak üzere huzurumuza geldiği zaman, şeytanlarına lânetler yağdırarak “Ah, keşke seninle benim aramda doğu ile batı kadar mesafe olsaydı da seninle hiç karşılaşmasaydım! Meğer sen ne kötü bir arkadaşmışsın! diyecektir.
(Zuhruf 38)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Zaman geçer, huzura gelinceye kadar böyle devamlıdır. Huzurumuza çıktıklarında onlar - Uzaklığımız seninle, doğu ile batı arası kadar olsaydı keşke der, şeytan arkadaşına.
(Zuhruf 38)Mehmet Türk Meali:
(Böyleleri,) sonunda Bizim huzurumuza gelince (kendi şeytanlaşmış kişiliklerine): “Keşke ikimiz birbirimize doğu ile batı1 arası kadar uzak olsaydık. Meğer sen ne kötü dostmuşsun.”2 der.*
(Zuhruf 38)Muhammed Celal Şems Meali:
Hatta o Bize geldiğinde diyecek ki: “(Ey şeytan!) Keşke Benimle senin aranda, Doğu ile Batı arasındaki kadar bir mesafe olsaydı.” İşte o, çok kötü bir arkadaştır!
(Zuhruf 38)Muhammed Esed Meali:
Ama sonunda (bu şekilde günaha batmış olan) kişi, (Hesap Günü) önümüze geldiği zaman, (öteki kişiliğine,) "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı!" diyecektir; şu öteki kişilik ne kadar da kötüymüş!
(Zuhruf 38)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Şeytana dost olan o kimse sonunda huzurumuza geldiğinde ona; "Keşke aramızda doğu ile batı kadar uzaklık olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!" der.
(Zuhruf 38)Mustafa Çavdar Meali:
Nihayet o kişi yoldaşıyla birlikte huzurumuza çıktığında: – Keşke seninle aramızda doğu ile batı kadar uzak bir mesafe olsaydı. Sen ne kötü bir yoldaşmışsın! Der.Bknz: (7/38)»(7/39) - (14/21)»(14/22)
(Zuhruf 38)Mustafa Çevik Meali:
36-39 Her kim de Allah’ın kitabından yüz çevirirse, Allah o kimseye şeytanı ve şeytan tabiatlı kimseleri musallat eder. Böylece onlar da şeytanın dostu olup çıkarlar. Şeytanlar onları kula kulluk ettirirler, onlar da kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar. Sonunda Hesap Günü Allah’ın karşısına çıkarıldıklarında ise şeytanlaşmış kimseyi dost edinenler, ona “Keşke seninle aramızda doğu ile batı kadar uzaklıklar olsaydı, meğer senin arkadaşın, dostun olup peşine takılıp yolundan gitmek ne kötü bir şeymiş.” diyecekler. Allah da O Gün ikisine birden: “Gerçeği bu gün kabul etmiş olmanızın artık size hiçbir faydası yoktur. Çünkü siz, verilen zamana ve nimetlere rağmen Rabbinize sırtınızı dönüp nankörlük ederek kendinize zulmettiniz. Böylece hak ettiğiniz cehennem azabını çekin bakalım.” diyecek.
(Zuhruf 38)Mustafa İslamoğlu Meali:
En sonunda çıkıp huzurumuza geldiği zaman, (şeytani kişiliğine) der ki: "N'olaydı, keşke benimle senin aranda doğuyla batı kadar bir mesafe olaydı. Meğer (uydusu olduğum) yoldaş, ne kadar da berbatmış.
(Zuhruf 38)Osman Okur Meali:
Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına: “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der.
(Zuhruf 38)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Nihâyet Bize geldiği zaman (o refikine) der ki: «Keşki benim ile senin aranda ki maşrıkın uzaklığı olsa idi, (sen) ne kötü refîk!»
(Zuhruf 38)Ömer Öngüt Meali:
Nihayet o bize geldiği zaman der ki: "Ey şeytan! Keşke benimle senin aranda gün doğusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü arkadaşmışsın sen!"
(Zuhruf 38)Ömer Sevinçgül Meali:
Bize geldikleri zaman, arkadaşlarına, “Ah!” derler, “Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olaydı! Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!”
(Zuhruf 38)Sadık Türkmen Meali:
Nihayet Bize geldiği zaman dedi ki: “Ah ne olurdu! Benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı! Meğer bu arkadaş ne kötüymüş!”
(Zuhruf 38)Seyyid Kutub Meali:
O şeytanın dostu bize geldiği zaman arkadaşına: «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı» der. Meğer ne kötü arkadaşmış.
(Zuhruf 38)Suat Yıldırım Meali:
Ta ki huzurumuza gelinceye kadar böyle devam eder. Huzurumuza çıktığında arkadaşına: "Keşke seninle aramız doğu ile batı arası kadar uzak olsaydı! Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
(Zuhruf 38)Süleyman Ateş Meali:
Nihayet (Zikr'imize karşı körlük edip yoldan çıkan o adam) bize geldiği zaman (kötü arkadaşına) der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) arası kadar uzaklık olsaydı (seni hiç görmeseydim); meğer ne kötü arkadaş(mışsın sen)!"
(Zuhruf 38)Süleymaniye Vakfı Meali:
Huzurumuza gelince şöyle diyecektir: "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı! Bu ne kötü bir birliktelikmiş!"
(Zuhruf 38)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Bize geldiklerinde: "Keşke birbirimize doğuyla batı kadar uzak olsaydık. Sen ne kötü bir dost imişsin!" der.
(Zuhruf 38)Şaban Piriş Meali:
Nihayet, bize geldiği zaman: -Keşke benimle senin aranda doğu ve batı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü bir dostmuşsun!
(Zuhruf 38)Talat Koçyiğit Meali:
Nihayet bize geldiği zaman, arkadaşı şeytana der ki: "Keski benimle senin aranda doğu ile batı uzaklığı (kadar bir uzaklık) olsaydı. Ne kötü bir arkadaş!...
(Zuhruf 38)Tefhimul Kuran Meali:
Sonunda bize geldiği zaman, der ki: «Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen).»
(Zuhruf 38)Ümit Şimşek Meali:
Nihayet huzurumuza geldiğinde, “Keşke seninle aramız iki doğunun(9) arası kadar uzak olsaydı! Sen ne kötü arkadaşsın!” der.*
(Zuhruf 38)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sonunda bize geldiğinde, şeytan yoldaşına şöyle der: "Keşke aramızda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü yoldaşmışsın sen!"
(Zuhruf 38)