43. Zuhruf Suresi / 75.ayet

Üstelik onların azabı hiç hafifletilmeyecek ve onlar derin bir ümitsizlik girdabına düşmüş olacaklar.

Bknz: (40/47)»(40/50)

Mustafa Çavdar Meali

Zuhruf 75 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Azapları hafifletilmiyecek ve orada ümitsiz bir halde kalacaklar.

(Zuhruf 75)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlardan (azap asla) hafifletilmeyecektir ve orada onlar (kurtuluş ve huzur) umutlarını hepten kaybetmiş (kimseler olacaklardır).

(Zuhruf 75)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu azap, onlar için hiç hafifletilmeyecek ve orada çaresizlik, ümitsizlik içinde kaybolup gidecekler.

(Zuhruf 75)

Adem Uğur Meali:

Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir.

(Zuhruf 75)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlardan (azap) hafifletilmez! Onlar onun içinde gelecekten umutsuzdurlar!

(Zuhruf 75)

Ahmet Tekin Meali:

Onların azapları hafifletilmeyecek, cezalandırılmalarına ara verilmeyecek. Onlar, azap içinde, kurtuluştan ümitlerini kesecekler.

(Zuhruf 75)

Ahmet Varol Meali

Onlardan (azap) hafifletilmez ve onlar onun içinde ümitsizdirler.

(Zuhruf 75)

Ali Bulaç Meali:

Onlardan (azab) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.

(Zuhruf 75)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kendilerinden o azab hafifletilmez. Onlar bunun içinden (kurtulmaktan) ümidi kesmişlerdir.

(Zuhruf 75)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlar için azaltılmayacaktır. Zaten orada, tüm umutlarını yitirmişlerdir.

(Zuhruf 75)

Ali Ünal Meali:

Çektikleri azap hiç eksilmeyecek ve orada bütün ümitlerini yitirmiş olarak kalacaklardır.

(Zuhruf 75)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Azap, onlardan asla gevşetilmeyecektir. Ve onlar orada ümitsiz olarak kalacaklardır.

(Zuhruf 75)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Azapları hafiflemeyecek ve orada ümitsizlik içinde kalacaklardır.

(Zuhruf 75)

Bekir Sadak Meali:

Azaba hic ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar.

(Zuhruf 75)

Besim Atalay Meali:

Eksiltilmez azapları onların, onlar orda umutsuzdur

(Zuhruf 75)

Celal Yıldırım Meali:

Kendilerinden azaba ara verilip gevşetilmiyecek ve orada ümitsizlik içindedirler.

(Zuhruf 75)

Cemal Külünkoğlu Meali:

74,75. Şüphe yok ki (hakka karşı direnen) suçlular, cehennem azabında ebedî olarak kalacaklar. Azapları hafifletilmeyecek ve onlar orada ümidi kesmiş bir halde kalacaklardır.

(Zuhruf 75)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Azaba hiç ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar.

(Zuhruf 75)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde ümitsizdirler.

(Zuhruf 75)

Diyanet Vakfı Meali:

74, 75. Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklar, azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir.  *

(Zuhruf 75)

Edip Yüksel Meali:

Onlardan hafifletilmez ve onlar orada ümitsizdirler.

(Zuhruf 75)

Elmalılı Orjinal Meali:

Kendilerinden o azab gevşetilmez ve onlar onun içinde her ümidi kesmişlerdir

(Zuhruf 75)

Elmalılı Yeni Meali:

Kendilerinden o azap gevşetilmez ve onlar onun içinde her ümidi kesmişlerdir.

(Zuhruf 75)

Erhan Aktaş Meali:

Onlardan azap hafifletilmez. Onlar, orada umutlarını kesmiş olanlardır.

(Zuhruf 75)

Gültekin Onan Meali:

Onlardan (azab) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.

(Zuhruf 75)

Hakkı Yılmaz Meali:

(74-76) Şüphesiz ki günahkârlar cehennem azabında süreklidirler. Kendilerinden hafifletilmeyecektir. Onlar, orada da ümitsizlerdir. Ve Biz, onlara haksızlık etmedik, fakat onlar, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin ta kendileri idiler.

(Zuhruf 75)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Azaba) ara verilmez ve (azabın içinde) ümitsizce beklerler.

(Zuhruf 75)

Harun Yıldırım Meali:

Onlardan hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kesmiş kimselerdir.

(Zuhruf 75)

Hasan Basri Çantay:

(Bu azab) onlardan hafifletilmeyecek. Onlar bunun içinde ümidsiz susacaklardır.

(Zuhruf 75)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kendilerinden (azab hiç) hafifletilmeyecektir ve onlar orada (o azâb içinde)ümidsizliğe düşmüş kimselerdir.

(Zuhruf 75)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(74-75) Gerçek şu ki, suçlular, kendisinin içinde çaresiz bir haldeyken cehennem azabının içinde, kendileri hakkında (azaba) ara verilmez bir şekilde kalıcıdır.

(Zuhruf 75)

Hüseyin Atay Meali:

74-76 Doğrusu suçlular, cehennem azabında temelli kalacaklardır. Azaplarına hiç ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar. Biz onlara haksızlık etmedik, ancak, onlar haksızlık eden kimselerdi.

(Zuhruf 75)

İbni Kesir Meali:

Azablarına ara verilmeyecek ve orada tamamen ümitsiz kalacaklardır.

(Zuhruf 75)

İlyas Yorulmaz Meali:

Azap onlardan hafifletilmeyecek ve orada seslerini dahi çıkartamayacaklar.

(Zuhruf 75)

İskender Ali Mihr Meali:

(Azap) onlardan hafifletilmez. Ve onlar, orada (Allah’ın rahmetinden) ümit kesmiş olanlardır.

(Zuhruf 75)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onların azabı gevşetilmiyecek, onlar bu azabın içinde umutlarını keseceklerdir.

(Zuhruf 75)

Kadri Çelik Meali:

Onlardan (azap) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.

(Zuhruf 75)

Mahmut Kısa Meali:

Azapları asla hafifletilmeyecek ve orada, ümitsiz bir hâlde öylece kalacaklar!

(Zuhruf 75)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Umutlarını kaybetmiş kimseler oradadır. İçinde bulundukları azap hafifletilmeyecektir.

(Zuhruf 75)

Mehmet Türk Meali:

Onların oradaki (azabı) hafifletilmeyeceği gibi onlar, orada ümitlerini yitirerek ne yapacaklarını şaşırıp kalacaklardır.

(Zuhruf 75)

Muhammed Celal Şems Meali:

O (azap) kendileri için azaltılmayacak ve orada ümitlerini (tamamen) yitirmiş olarak kalacaklar.

(Zuhruf 75)

Muhammed Esed Meali:

bu (azap), onlar için hiç hafifletilmeyecek ve orada çaresizlik, ümitsizlik içinde kaybolup gidecekler.

(Zuhruf 75)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onların azapları hafifletilmeyecektir. Bu nedenle umutlarını da yitirmiş olacaklardır.

(Zuhruf 75)

Mustafa Çavdar Meali:

Üstelik onların azabı hiç hafifletilmeyecek ve onlar derin bir ümitsizlik girdabına düşmüş olacaklar.

Bknz: (40/47)»(40/50)

(Zuhruf 75)

Mustafa Çevik Meali:

74-80 Kur’an ile yapılan daveti yalan sayanlar ise, kendilerini yaratıp bunca nimetlerle donatan Allah’a karşı nankörlük etmeleri sebebi ile sürekli kalmak üzere cehenneme girecekler ve azap onlardan hiç hafifletilmeyecek, çaresiz ve ümitsiz bir biçimde orada kıvranıp duracaklar. Biz böyle bir ceza vermekle onlara zulmetmiş değiliz. Asıl onlar Allah’a nankörlük edip hakikate sırt dönerek kendi kendilerine zulmedip azabı hak ettiler. O hak ettikleri azabı çekerken, cehennemin görevlilerine şöyle seslenecekler, “Ey malik! Ne olur Rabbine söyle, bizim canımızı alsın da bu ateşin azabından kurtulalım.” Görevli de onlara şöyle cevap verecek: “Bu azaptan kurtulmanızın çaresi yok, sizler bunu hak ettiniz ve hak ettiğinizi de çekmeye mecbursunuz.” Allah da onlara şöyle buyuracak: “Dünya hayatınızda, size yaratılışınızın sebebini ve nasıl yaşamanız gerektiğini, peygamberler ve kitaplarla bildirmiş, buna göre yaşamaya davet etmiştik. Davete uymamanız halinde bu günlerle karşılaşacağınız konusunda da uyarmıştık. Fakat sizler umursamayıp, yüz çevirip hatta nefret ettiniz.” Böyleleri gerçeği bildirme, dünyada ve âhirette de hüküm koyma ve hükmetme yetkisinin Allah’a ait olduğunu kabul etmemiş, yapıp ettiklerinin de yanlarına kalacağını sanmışlardı. Oysa Biz onların yapıp ettiklerini de, gizlemeye çalıştıklarını da işitir ve biliriz, üstelik görevli elçilerimiz her yapılanı kayıt altına almaktalar.

(Zuhruf 75)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlardan (azap) hiç hafifletilmeyecek ve onlar derin bir umutsuzluğa kapılacaklar;

(Zuhruf 75)

Osman Okur Meali:

Azaba hiç ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar.

(Zuhruf 75)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlardan (bu azab) hafifletilmeyecektir ve onlar bunun içinde şiddetli bir ümitsizliğe düşmüş kimselerdir.

(Zuhruf 75)

Ömer Öngüt Meali:

Kendilerinden (azap) hiç hafifletilmeyecektir. Onlar orada tamamen ümitsizdirler.

(Zuhruf 75)

Ömer Sevinçgül Meali:

Azaplarına hiç ara verilmeyecek. Büsbütün umutsuz olacaklar.

(Zuhruf 75)

Sadık Türkmen Meali:

Onlardan hiç kesintiye uğramayacaktır ve onlar orada ümitsizdirler!

(Zuhruf 75)

Seyyid Kutub Meali:

Kendilerinden azab hiç hafiflemeyecektir. Onlar azab içinde ümitsizdirler.

(Zuhruf 75)

Suat Yıldırım Meali:

Azapları hiç gevşetilmeyecek, orada bütün ümitlerini yitirmiş olarak kalacaklardır.

(Zuhruf 75)

Süleyman Ateş Meali:

(Azab) Kendilerinden hiç hafifletilmeyecektir. Onlar azab içinde umutsuzdurlar!

(Zuhruf 75)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Azapları hafifletilmeyecek, orada umutlarını büsbütün yitireceklerdir.

(Zuhruf 75)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Orada ne azapları hafifletilir, ne de oradan kurtulabilirler.

(Zuhruf 75)

Şaban Piriş Meali:

Onların azabına hiç ara verilmez ve onlar orada ümitsiz kalmışlardır.

(Zuhruf 75)

Talat Koçyiğit Meali:

Üzerlerindeki azaba hiç ara verilmez; orada ümitsizdirler.

(Zuhruf 75)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlardan (azab) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.

(Zuhruf 75)

Ümit Şimşek Meali:

Azapları hafifletilmez; orada ümitsizdirler.

(Zuhruf 75)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Azapları hafifletilmeyecektir; onun içinde ümitsiz kalacaklardır.

(Zuhruf 75)