Nuh’a şöyle vahyedilmişti “Halkından şimdiye kadar iman edenlerin dışında kimse inanmayacak, o halde onların yaptıklarına sakın üzülme.”
Bknz: (18/6)
Nuh’a şöyle vahyedilmişti “Halkından şimdiye kadar iman edenlerin dışında kimse inanmayacak, o halde onların yaptıklarına sakın üzülme.”
Bknz: (18/6)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Nuh'a, kavminden inananlardan başkaları kesin olarak inanmayacak, artık sen de onların yaptıkları işler yüzünden kederlenme diye vahyedildi.
(Hud 36)(Bunların üzerine Hz.) Nuh’a vahyedildi ki: “(Artık) Senin kavminden (ciddiyet ve samimiyetle) iman edenlerin dışında, kesinlikle hiç kimse inanacak değildir. O halde, sakın onların davranışlarına üzülme!”
(Hud 36)Ve Nuh'a “Senin kavminden şimdiye kadar inanmış olanların dışında kimse inanmayacak” diye vahyettik. Bu yüzden onların yapageldikleri şeylerden dolayı sakın tasalanma.
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: Kavminden iman etmiş olanlardan başkası artık (sana) asla inanmayacak. Öyle ise onların işlemekte olduklarından (günahlardan) dolayı üzülme.
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: "Halkından, iman etmiş olanlar dışında kimse iman etmeyecek... (Artık) onların yapmakta olduklarından dolayı üzgün olma!"
(Hud 36)Nuh'a: “Kavminden iman etmiş olanlardan başkası artık asla sana iman etmeyecek. Öyleyse onların sergilemeye devam ettikleri günahkâr, isyankâr davranışlarından dolayı üzülme.” diye vahyedildi.
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: "Kavminden şimdiye kadar iman etmiş olanların dışında artık kimse iman etmeyecek. Onların yaptıklarından dolayı üzülme!
(Hud 36)Nuh'a vahyedildi: "Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kimse inanmayacak. Şu halde onların işlemekte olduklarından dolayı üzülme."
(Hud 36)Nûh'a şöyle vahyolunmuştu: “- Haberin olsun, önceden iman edenlerden başka, kavminden hiç biri asla iman etmiyecek. O halde yaptıkları şeylerden (eziyet ve tekziplerden ) ötürü kederlenme.
(Hud 36)Nuh'a, şöyle bildirildi: "Şimdiye değin inanmış olanların dışında, toplumundan hiç kimse inanmayacak; onların yaptıkları için artık üzülme!"
(Hud 36)Derken, Nuh’a (tarafımızdan) şöyle vahyolundu: “Belli ki, halkından şu ana kadar iman edenler dışında artık daha fazla inanan olmayacak. Şu halde, ortaya koydukları davranışlardan, tepkilerinden, yapageldikleri kötülüklerden dolayı üzülme.
(Hud 36)Ve Nuh’a vahyedildi ki: “Bu mevcut inananlardan başka daha kimse inanmayacaktır. Artık onların yaptıklarından dolayı sıkıntı çekme, üzülme!
(Hud 36)Nuh'a,"Senin toplumundan inanmış olanların dışında başka kimse inanmayacaktır. Onların yaptıklarına üzülme!"
(Hud 36)(36-37) Nuh'a, «Senin milletinden, inanmis olanlardan baskasi inanmayacaktir; onlarin yapageldiklerine uzulme; nezaretimiz altinda, sana bildirdigimiz gibi gemiyi yap. Haksizlik yapanlar icin Bana bas vurma, cunku onlar suda bogulacaklardir» diye Allah tarafÙndan vahyolundu.
(Hud 36)Nuh'a vahiy olundu ki: «Ulusundan sana inanmış olan kimselerden başkaları, hiç inanmazlar, onların yaptığına kaygılanma sen »
(Hud 36)Nuh'a, senin kavminden imân edenlerden başkası, şüphen olmasın ki (sana) inanmıyacaktır. Artık onların işleyegeldiklerinden dolayı üzülüp tasalanma.
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: “Kavminden (şimdiye kadar sana) iman etmiş kimselerden başkası, (artık asla sana) inanmayacak. O halde sen, onların yaptıklarından dolayı üzülme!” (dedik).
(Hud 36)36,37. Nuh'a, "Senin milletinden, inanmış olanlardan başkası inanmayacaktır; onların yapageldiklerine üzülme; nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır" diye Allah tarafından vahyolundu.
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: "Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başka, artık hiç kimse iman etmeyecek. O halde, onların yapmakta oldukları şeylerden dolayı üzülme."
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: Kavminden iman etmiş olanlardan başkası artık (sana) asla inanmayacak. Öyle ise onların işlemekte olduklarından (günahlardan) dolayı üzülme.
(Hud 36)Nuh'a vahyedildi: 'Şu ana kadar inanmış olanların dışında artık halkından hiç kimse inanmıyacaktır. Onların tavırları seni üzmesin.'
(Hud 36)Bir de Nuha vahyolunmuştu ki haberin olsun kavminden iyman etmiş olanlardan maada hiç biri iyman etmiyecek, onun için her ne yaparlarsa gam yeme de
(Hud 36)Bir de Nuh'a vahyolunmuştu ki: "Haberin olsun, kavminden iman etmiş olanların dışında hiçbiri iman etmeyecektir; onun için her ne yaparlarsa gam yeme!
(Hud 36)Nuh'a vahyedildi: "Şu ana kadar inanmış olanların dışında, senin halkından kesinlikle kimse inanmayacak. Onların yaptıklarından dolayı tasalanma;
(Hud 36)Nuh'a vahyedildi: "Gerçekten inananların dışında, kesin olarak kimse inanmayacak. Şu halde onların işlemekte olduklarından dolayı üzülme."
(Hud 36)(36,37) Ve Nûh'a vahyolundu: “Kesinlikle toplumundan iman etmiş olanlardan başka artık kimse iman etmeyecektir. Onun için onların yaptıkları şeylere üzülme. Ve Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Şirk koşmak sûretiyle yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler hakkında da Bana hitapta bulunma. Kesinlikle onlar, suda kesin boğulacaklardır.”
(Hud 36)“Kavminden (şu an) iman edenler dışında kimse inanmayacak. (Öyleyse) yaptıklarından ötürü kendini üzüp sıkıntıya sokma!” diye Nuh’a vahyedildi.
(Hud 36)Nuh’a vahyedildi: “Kavminden daha evvel iman etmiş olanlardan başkası asla iman etmeyecektir. O halde işlediklerine tasalanma.”
(Hud 36)Nuha şu hakıykat vahy olundu: "Kavminden gerçek iman etmiş olanlardan başkası asla iman etmeyecekdir. O halde (bihude üzülüb de) işleyegeldikleri şeylerden (tecavüzlerden) dolayı tasalanma".
(Hud 36)Nûh'a da şübhesiz şöyle vahyolundu: “Kavminden, gerçekten îmân etmiş olanlardan başka kimse aslâ îmân etmeyecek; öyle ise onların yapmakta olduklarından dolayı üzülme!”
(Hud 36)(36-37) Nuh'a "Gerçek şu ki, milletinden hiç kimse asla inanmayacak, ancak [şu an'a kadar]¹ inanmış kimseler hariç. Artık, onların yapmakta olduklarından dolayı kederlenme. Gözetimimizle [korumamız altında]² ve vahyimizle, gemiyi tasarla. Zulmetmiş olanlar hakkında benimle muhatap olma. Kesinlikle onlar, boğulmuştur." diye vahiy edildi.
(Hud 36)Nuh’a "Senin ulusundan inanmış olanların dışında başka kimse inanmayacaktır. Onların yapmış olduklarına üzülme.
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: Senin kavminden iman edenlerden başkası asla inanmayacaktır. Bunun için onların işlediklerine üzülme.
(Hud 36)Nuh'a “Şu ana kadar inananlardan başka, kavminden hiçbir kimse sana inanmayacak. Onların yaptıklarına sakın ola ki üzülme” diye vahy olundu.
(Hud 36)Ve Nuh’a: “Senin kavminden âmenû olmuş olanlar hariç, onlar asla mü’min olmayacak.” (diye) vahyedildi. Artık onların yapmış olduğu şeylerden dolayı sen, yeise kapılma.
(Hud 36)Biz Nuh'un gönlüne şunu bildirdik: «Senin ulusundan sana inanmış olanlardan başka hiç kimse inanmıyacaktır. Onun için onların işledikleri yüzünden sakın bezginlik getirme.
(Hud 36)Nuh'a, “Senin kavminden, gerçekten iman etmiş olanlardan başkası artık iman etmeyecektir; o halde yaptıkları şeylerden dolayı üzülme” diye vahyolundu.
(Hud 36)Uzun ve meşakkatli bir mücâdelenin ardından, Nûh’a şu talimatlar bildirildi: “Şu ana kadar sana inanmış olanların dışında, artık kavminden hiç kimse iman etmeyecek fakat sen, onların yapageldikleri çirkin davranışlardan dolayı üzülme sakın! Ve asla umutsuzluğa, karamsarlığa kapılma!”
(Hud 36)"Uyup inanlardan başka kimse kavminden inanmayacak, artık bu kadar, Doğrusu onların yaptıkları yüzünden kederlenme" diye Nuh'a vahyedilmiştir
(Hud 36)Nûh’a: “(Şimdiye kadar) îman edenlerin dışında artık (bundan sonra) sana kimse kesinlikle inanmayacak. Sakın onların yaptıkları şeylerden dolayı üzülme...”
(Hud 36)Nuh’a şöyle vahyedildi: “Kavminden (şimdiye kadar) inanmış olanlar dışında, artık kimse (sana) asla inanmayacak. Onun için, yaptıklarından dolayı hiç üzülme.”
(Hud 36)Ve Nuh'a: "Senin kavminden, şimdiye kadar inanmış olanların dışında kimse inanmayacak" diye vahyettik, "Bu yüzden, onların yapabilecekleri şeylerden ötürü sakın tasalanma,
(Hud 36)Nuh'a bildirimde bulunuldu ki; "Halkından, şimdiye değin inanmış olanlardan başka kimse inanmayacak, onların yaptıklarından dolayı sakın üzülme."
(Hud 36)Bknz: (18/6)
(Hud 36)36-37 Nûh’un kavminden pek azı dışında hiç kimsenin, Allah adına yapılan daveti kabul etmeyeceği açıkça belli olunca Allah, Nûh’a “Ey Nûh! Kesin olarak belli olmuştur ki daha önce iman edenlerden başka, kavminden hiç kimse sana inanmıyor. Artık onların yapmakta olduklarından dolayı sen de üzülme ve bizim korumamız altında sana vahyettiğimiz gemiyi yapmaya başla. Sakın davetine sırt dönenlerin bağışlanıp azaba uğratılmamaları konusunda Benden istekte bulunma, onları suda boğmaya karar vermiş bulunmaktayım.” diye vahyetti.
(Hud 36)Derken Nuh'a şöyle vahyettik: "Şu kesin ki, daha önce inanmış olanlar dışında bundan böyle toplumundan kimse bana inanmayacak: Artık, onların yapa geldikleri şeylerden dolayı sakın üzüleyim deme!
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: Kavminden iman etmiş olanlardan başkası artık inanmamakta (kararlıdırlar). Öyle ise onların işlemekte olduklarından (günahlardan) dolayı üzülme.
(Hud 36)Ve Nûh'a vahyolundu ki, «Muhakkak kavminden imân etmeyecektir, ancak cidden imân etmiş olanlar müstesna. Artık yapar oldukları şey ile mahzun olma.»
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: “Kavminden, iman etmiş olanlardan başkası aslâ imana gelmeyecektir. O halde onların yaptıklarından dolayı tasalanma. ”
(Hud 36)Nuh’a şu vahiy verildi: “Senin halkından, şimdiye kadar inanmış olanlardan başka inanan olmayacak. Sana inanmayanlar ne yaparlarsa yapsınlar tasalanma.
(Hud 36)VE NUH’A şöyle vahyolundu: “Gerçek şu ki, kavminden iman etmiş olanlardan başkalarının inanmasını beklemeden, onların yapıyor olduklarından dolayı üzülmeden,
(Hud 36)Nuh'a vahiy yolu ile bildirildi ki; «Daha önce inananlar dışında soydaşlarından başka inanan olmayacaktır. Onların yaptıklarından dolayı üzülme.»
(Hud 36)(36-37) Nuh'a şöyle vahyolundu ki: "Artık halkından, daha önce iman etmiş olanlar dışında, hiç kimse iman etmeyecek. Öyleyse o kafirlerin yaptıklarından dolayı kederlenme de, Bizim gözetimimiz altında ve vahyimiz doğrultusunda, gemiyi yap ve o zalimler lehinde Ben'den hiçbir ricada bulunma. Çünkü onlar suda boğulacaklardır."
(Hud 36)Nuh'a vahyolundu ki: "Kavminden, inanmış olanlardan başka kimse inanmayacak, onların yaptıklarından dolayı üzülme!"
(Hud 36)Nuh'a şu vahyedildi: "Şimdiye kadar inanmış olanlar bir yana, artık halkından kimse inanmayacaktır. Onların yaptıkları yüzünden sakın kendini harap etme."
(Hud 36)(36-37) Nuh'a "Kavminden şu ana kadar iman etmiş olanların dışında kimse iman etmeyecektir. Onların yaptığından dolayı üzülme. Gözlerimizin önünde ve vahyettiğimiz biçimde bir gemi yap. Zalimlerin kurtulması için Bana yalvarma, çünkü onlar boğulacak" diye vahyettik.
(Hud 36)Nuh'a: "Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kavminden kimse inanmayacak. O halde, onların yaptıklarına üzülme." diye vahyedildi.
(Hud 36)Nûh 'a şöyle vahyedilmişti: Kavminden, artık şimdiye kadar îman edenlerden başkası îman etmiyecektir. Bu itibarla onların yapmış oldukları şeylerden dolayı üzülme".
(Hud 36)Nuh'a vahyedildi: «Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kimse inanmayacak. Şu halde onların işlemekte olduklarından dolayı üzülme.»
(Hud 36)Derken Nuh'a “Şimdiye kadar iman edenlerden başka, kavminden sana iman eden olmayacak,” diye vahyolundu. “Artık onların yaptıkları için tasalanma.
(Hud 36)Nuh'a şöyle vahyolundu: "Toplumundan, daha önce inanmış olanlar dışında hiç kimse iman etmeyecektir. Artık onların yaptıkları yüzünden tasalanıp durma."
(Hud 36)