20. Taha Suresi / 78.ayet

Firavun askerleriyle onların peşine düştü fakat denizin dalgaları onları sarıp yutuverdi.

Bknz: (2/50)(7/138)(10/88)»(10/90)(26/60)»(26/66)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 78 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken Firavun, askeriyle artlarına düştü, deniz de onları tamamıyla kuşatıp kapladı, boğulup gittiler.

(Taha 78)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Firavun ise, ordularıyla (Hz. Musa'nın ve İsrailoğullarının) peşlerine düşmüş; (fakat takdirimizle açılıp kapanan) sulardan onları kaplayıveren (kısmı kendilerini) kuşatıp (boğuvermişti).

(Taha 78)

Abdullah Parlıyan Meali:

Musa, İsrailoğullarıyla beraber yola koyulunca, Firavun, ordularıyla onların peşine düştü, deniz de onları, tamamıyla kuşatıp kapladı, boğulup gittiler.

(Taha 78)

Adem Uğur Meali:

Bunun üzerine o, askerleri ile birlikte onların peşine düştü. Deniz onları gömüp boğuverdi.

(Taha 78)

Ahmet Hulusi Meali:

Firavun, ordusu ile onları izledi de kendilerini deniz kaplayıp içine aldı, boğdu.

(Taha 78)

Ahmet Tekin Meali:

Firavun askerî erkânı ve ordularıyla hemen onları takip etti. Deniz o günahkâr orduları ve başındaki ilâhî kuralları tanımayan diktatörleri boğup, yutuverdi.*

(Taha 78)

Ahmet Varol Meali

Firavun askerleriyle onların peşlerine düştü. Nihayet denizde onları kaplayan kaplayıverdi.

(Taha 78)

Ali Bulaç Meali:

Firavun ise, ordularıyla peşlerine düştü; sulardan onları kaplayıveren kaplayıverdi.

(Taha 78)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hemen Firavun ordularıyla onları takip etti, kendilerini (Firavun'la İsrail oğullarını) denizden sarıveren (dehşetli ve korkunç boğulma) sarıverdi.

(Taha 78)

Ali Rıza Sefa Meali:

Firavun, ordusuyla onların peşine düştü. Ne var ki, sular karabasan gibi onların üzerine çökerek, karabasan gibi çöktü.[254]

254)Firavun ve ordusunun denizde boğulması, Tevrat, Mısır'dan Çıkış 14:16-28 ayetlerinde, şöyle yazılıdır: "Rab, Musa'ya, şöyle dedi: ‘Değneğini kaldır, elini denizin üzerine uzat; sular yarılacak ve İsrailoğulları kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçecek. Elini tekrar denizin üzerine uzat; sular, Mısırlıların savaş arabalarının, atlılarının üzerine dönsün!' dedi. Mısırlılar sulardan kaçarken, Rab, onları denizin ortasına silkip attı. Ve sular dönüp, savaş arabalarını, atlıları, İsrailoğullarının ardından denize dalan Firavun'un ordusunu yuttu; bir kişi bile sağ kalmadı.'"

(Taha 78)

Ali Ünal Meali:

Ordusuyla onları takip eden Firavun, peşlerinden suda açılan yola girdi; ama deniz üzerlerine kapanıp, onları öyle bir yutuverdi ki!

(Taha 78)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Firavun da askerleriyle beraber onları takip etmeye koyuldu. Harika bir şekilde deniz onları örtüverdi.

(Taha 78)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Firavun, onların arkasına ordusuyla düşüp denize dalınca, deniz onları çepeçevre kuşatıp boğuverdi.

(Taha 78)

Bekir Sadak Meali:

Firavun, ordusuyla onlari takip etti, deniz de onlari icine aliverdi, hem de ne alis!

(Taha 78)

Besim Atalay Meali:

Firavun, ordusuyla artlarına düşmüştü, deniz birden üstlerine kapandı

(Taha 78)

Celal Yıldırım Meali:

Derken Fir'avn askerleriyle birlikte onları tâkib etti. Deniz de onları nasıl kaplayıp içine aldıysa öylece kaplayıp aldı.

(Taha 78)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kucaklayıp yuttu. *

(Taha 78)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Firavun, ordusuyla onları takip etti, deniz de onları içine alıverdi, hem de ne alış!

(Taha 78)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kuşatıp yuttu.

(Taha 78)

Diyanet Vakfı Meali:

Bunun üzerine Firavun, askerleri ile birlikte onların peşine düştü. Deniz onları gömüp boğuverdi.

(Taha 78)

Edip Yüksel Meali:

Firavun, ordusuyla birlikte ardlarına düştü. Ne var ki, deniz üstlerine kapanıp onları içine aldı.

(Taha 78)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derken Firavn ordulariyle onları ta'kıb etti, kendilerini de deryadan saran sarıverdi

(Taha 78)

Elmalılı Yeni Meali:

Derken Firavun ordularıyla onları takip etti; denizden kendilerini saran sarıverdi.

(Taha 78)

Erhan Aktaş Meali:

Firavun hemen ordusu ile onların ardına düştü. Derken sudan üzerlerine kapanan kapandı.

(Taha 78)

Gültekin Onan Meali:

Firavun ise, ordularıyla peşlerine düştü; sulardan onları kaplayıveren kaplayıverdi.

(Taha 78)

Hakkı Yılmaz Meali:

Firavun ordularıyla hemen onları takip etti de bol sudan/nehirden kendilerini kaplayan şey kaplayıverdi.

(Taha 78)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Firavun, askerleriyle onları takibe koyuldu. (Onlara yetişemeden) denizden kuşatan, (boğucu dalgalar) onları kuşatıverdi.

(Taha 78)

Harun Yıldırım Meali:

Bunun üzerine o, askerleri ile birlikte onların peşine düştü. Deniz onları gömüp boğuverdi.

(Taha 78)

Hasan Basri Çantay:

Derken (Fir'avn), ordulariyle birlikde arkalarına düşdü, deniz de kendilerini nasıl kapladıysa öylece kaplayıverdi.

(Taha 78)

Hayrat Neşriyat Meali:

Derken Fir'avun ordusuyla onların peşine düştü (ve onlar da açılan yoldan denize girdiler). Bunun üzerine denizden onları kaplayan şey, kaplayıverdi (de hepsi boğulup helâk oldular).

(Taha 78)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Firavun ordusuyla onları takip etti, denizden [bir yerde] onları bürüyen (dalgalar), onları bürüdü.

(Taha 78)

Hüseyin Atay Meali:

Bunun üzerine Firavun ordusuyla onların peşini kovaladı, deniz de onları örttükçe örttü.

(Taha 78)

İbni Kesir Meali:

Firavun da ordusuyla onu takip etti. Deniz de onları nasıl kapladıysa öylece kaplayıverdi.

(Taha 78)

İlyas Yorulmaz Meali:

Firavun ordusu ile birlikte onları takip etti. Sonra denizden onları sarıp yok edecek bir şey (dalgalar) onları sarıp kuşattı.

(Taha 78)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece firavun ordusuyla onları takip etti. Bunun üzerine deniz, onların üzerine öyle bir kapanışla kapandı ki, onları (tamamen) örterek kapladı (onları suda boğdu).

(Taha 78)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Derken Firavun çerisiyle birlikte onların ardına düştü. Deniz de onları kapladıkça kapladı.

(Taha 78)

Kadri Çelik Meali:

Firavun ise, ordularıyla peşlerine düştü; artık kendilerini denizden saran (dev dalgalar) sarıverdi.

(Taha 78)

Mahmut Kısa Meali:

Derken, onların Mısır’dan çıktığını haber alan Firavun, ordularıyla onların peşine düştü ve Kızıldeniz’e varırlarken onlara yetişti. Mûsâ asâsıyla denize vurdu, deniz ikiye yarıldı ve İsrail Oğulları açılan yoldan yürümeye başladılar. Bunu gören Firavun, ordusuyla birlikte peşlerinden atıldı. İsrail Oğulları tam karşı kıyıya ulaşmışlardı ki, dev dalgalar Firavunun üzerine kapandı ve deniz, onları tamamen kuşatıp hepsini bir anda yutuverdi.

(Taha 78)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hemen Firavun onların peşine düştü. Deniz de onları sarıp kucaklayıp kaplayıvermiştir.

(Taha 78)

Mehmet Türk Meali:

Firavun (da) ordularıyla onların peşine düştü. (Sonunda) deniz, onları bir anda yutuverdi.1*

(Taha 78)

Muhammed Celal Şems Meali:

Firavun, ordusuyla birlikte onların peşine düştü. Denizden kendilerini kaplayan, onları tamamen sardı.

(Taha 78)

Muhammed Esed Meali:

(Musa İsrailoğulları'yla beraber yola koyulunca) Firavun, ordularıyla onların peşine düştü, ama sonunda onları içine alıp boğması mukadder olan deniz onları yutuverdi.

(Taha 78)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Derken, Firavun, ordusuyla birlikte onların arkasına düştü. Ama deniz onları öyle bir sardı ki, birden yutuverdi.

(Taha 78)

Mustafa Çavdar Meali:

Firavun askerleriyle onların peşine düştü fakat denizin dalgaları onları sarıp yutuverdi.

Bknz: (2/50) - (7/138) - (10/88)»(10/90) - (26/60)»(26/66)

(Taha 78)

Mustafa Çevik Meali:

77-79 Firavun İsrailoğullarına zulüm ve baskısını daha da artırınca, Biz de Musa’ya şöyle vahyettik: “Kullarımla birlikte geceleyin yola çıkın ve korkmayın. Denize gelince de asanı suya vur, size oradan kuru bir yol açacağız, arkanızdan gelmekte olan Firavun ve ordusundan da endişe etme.” Denizde açılan yoldan geçen İsrailoğullarının peşi sıra onları takip eden Firavun ve ordusu, denizin kapanmasıyla sularda boğuluverdi. Firavun doğru olanı kabul etmemiş, halkına da engel olmuş, halkı da körü körüne onun peşine düşmüştü.

(Taha 78)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Derken Firavun da askerleriyle birlikte onların peşine düştü; ama birden onları boğacak olan su (görevini yapıp) onları içine alıverdi;

(Taha 78)

Osman Okur Meali:

Derken, Firavun, ordusuyla birlikte onların arkasına düştü. Ama (sürükleyip götüren) nehrin suyu onları sarıp kuşatan, sarıp kuşattı.

(Taha 78)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Derken Fir'avun ordusuyla onların arkasına düştü. Artık kendilerini (Fir'avun ile ordusunu) denizden saran sarıverdi.

(Taha 78)

Ömer Öngüt Meali:

Firavun, ordusuyla onları takip etti. Deniz de onları içine alıverdi, hem de ne alış!

(Taha 78)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Şehirden ayrıldıklarını işiten’ Firavun, ordusunu peşine takarak onları izlemeye başladı. Deniz bir anda sarıverdi!

(Taha 78)

Sadık Türkmen Meali:

Firavun ordularıyla onların peşine takıldı. Derken denizden onları örten şey örtüverdi.

(Taha 78)

Seyyid Kutub Meali:

Firavun, ordusu ile peşlerine düştü, fakat denizin suları onları korkunç bir saldırı ile kuşatıverdi!

(Taha 78)

Suat Yıldırım Meali:

Firavun da askerleriyle onun peşine düştü. Deniz onları öyle bir sardı ki birden yutuverdi.

(Taha 78)

Süleyman Ateş Meali:

Fir'avn, askerleriyle onların ardına düştü, denizden onları örten örttü (deniz onları örtüp boğdu).

(Taha 78)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Derken Firavun, ordularıyla birlikte onların peşine düştü. Sonra deniz onları iyice içine gömdü.

(Taha 78)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bunun üzerine Firavun, askerleriyle onların peşine düştü. Ama deniz onları öyle bir yuttu ki...

(Taha 78)

Şaban Piriş Meali:

Firavun askerleriyle onları takip etti. Denizden onları kaplayacak olan su kaplayıverdi.

(Taha 78)

Talat Koçyiğit Meali:

Firavun ise. askerleriyle onları takip etmişti. Fakat denizde, onları kaplayacak olan su kaplamış ve onları boğmuştu.

(Taha 78)

Tefhimul Kuran Meali:

Firavun ise, ordularıyla peşlerine düştü; sulardan onları kaplayıveren kaplayıverdi.

(Taha 78)

Ümit Şimşek Meali:

Firavun, askerleriyle onların peşine düştü; sonra da deryadan onları kaplayacak olan şey kaplayıverdi.

(Taha 78)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Derken, Firavun, ordusuyla birlikte onların arkasına düştü. Ama denizden onları sarıp kuşatan, sarıp kuşattı.

(Taha 78)