23. Muminun Suresi / 95.ayet

Şüphesiz ki biz, onlara vaat ettiğimiz azabı sana göstermeye kadiriz.

Bknz: (51/5)»(51/6)(40/77)(83/29)»(83/36)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 95 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve şüphe yok ki bizim, onlara vaadettiğimiz şeyleri sana göstermeye gücümüz yeter elbette.

(Müminun 95)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Allah:) “Gerçek şu ki Biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz Sana gösterme gücüne sahibiz (zalimleri ve hainleri zelil, mücahit mü’minleri ise aziz edip sadıkları sevindireceğiz) .”

(Müminun 95)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte böyle dua et. Çünkü biz onlara, vaat ettiğimiz azabı sana göstermeye gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Adem Uğur Meali:

Biz, onlara yönelttiğimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz.

(Müminun 95)

Ahmet Hulusi Meali:

Doğrusu biz, onları tehdit ediyor olduğumuz şeyi sana gösterecek güce sahibiz!

(Müminun 95)

Ahmet Tekin Meali:

“Bizim onlara yaptığımız tehdidi, kesinlikle sana göstermeye gücümüz yeter.”

(Müminun 95)

Ahmet Varol Meali

Biz, onlara vaad ettiğimizi sana göstermeye güç yetiririz.

(Müminun 95)

Ali Bulaç Meali:

Gerçek şu ki biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz.

(Müminun 95)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), onlara vaad ettiğimiz azabı sana göstermeğe elbette kadiriz.

(Müminun 95)

Ali Rıza Sefa Meali:

Zaten kuşkusuz, onlara sözünü verdiğimizi, kesinlikle sana gösterebilecek güçteyiz.

(Müminun 95)

Ali Ünal Meali:

Elbette Biz, kendisiyle onları tehdit ettiğimiz cezayı senin sağlığında infaz etmeye (ve seni de ondan uzak tutmaya) kadiriz.

(Müminun 95)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve Şüphesiz onlara vaadettiğimiz azabı sana göstermeye gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz onlara vaad ettiğimizi sana elbette gösterebiliriz.

(Müminun 95)

Bekir Sadak Meali:

Biz onlara vadettigimizi sana elbette gosterebiliriz.

(Müminun 95)

Besim Atalay Meali:

Onlara söz vermiş olduğumuz şeyi, sana göstermeye gücümüz yeter

(Müminun 95)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki (Peygamberim ) onlara va'dettiğimiz azabı sana göstermeye kudretimiz yeter.

(Müminun 95)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Resulüm!) Bizim onlara vaad ettiğimiz azabı sana göstermeğe elbette gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz onlara vadettiğimizi sana elbette gösterebiliriz.

(Müminun 95)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bizim onlara yönelttiğimiz tehditleri sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz, onlara yönelttiğimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz.

(Müminun 95)

Edip Yüksel Meali:

Biz elbette, kendilerine söz verileni sana gösterebiliriz.

(Müminun 95)

Elmalılı Orjinal Meali:

Şübhesiz ki biz, onlara yaptığımız vaidi sana göstermeğe elbette kadiriz

(Müminun 95)

Elmalılı Yeni Meali:

Şüphesiz ki Biz, onlara yaptığımız tehdidi sana gösterme gücüne sahibiz elbette.

(Müminun 95)

Erhan Aktaş Meali:

Kuşkusuz onları uyardığımız şeylere seni tanık yapmaya gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Gültekin Onan Meali:

Gerçek şu ki biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz.

(Müminun 95)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve şüphesiz Biz, onlara vaat ettiğimiz şeyleri sana göstermeye elbette ki güç yetirenleriz.

(Müminun 95)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki onları tehdit ettiğimiz şeyi sana göstermeye kâdiriz.

(Müminun 95)

Harun Yıldırım Meali:

Biz, onlara yönelttiğimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz.

(Müminun 95)

Hasan Basri Çantay:

Hakikat, biz onlara va'd (ve tehdid) etdiğimizi sana göstermiye de elbette kaadiriz.

(Müminun 95)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) Şübhesiz ki biz, onlara va'd etmekte olduğumuz (azâb)ı sana da göstermeye elbette gücü yetenleriz.

(Müminun 95)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten biz, onlara söz verdiğimiz [şeyleri] sana göstermeye mutlaka imkanı olanlarız.

(Müminun 95)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu Biz onlara söz verdiğimizi sana gösterebiliriz .

(Müminun 95)

İbni Kesir Meali:

Biz, onlara vaad ettiğimizi sana göstermeye elbette kadiriz.

(Müminun 95)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz onlara vaat ettiğimizi (azabı) sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

(Müminun 95)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve muhakkak ki Biz, onlara vaadettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette kaadir olanlarız.

(Müminun 95)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte onlara korkusunu verdiğimiz azabı sana da göstermiye besbelli ki Bizim gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz.

(Müminun 95)

Mahmut Kısa Meali:

Elbette Bizim, onlara vaadettiğimiz şeyleri sana göstermeye gücümüz yeter!

(Müminun 95)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uğrayacakları azabı sana göstermeye gücümüz yeter elbette. Gerçek budur.

(Müminun 95)

Mehmet Türk Meali:

Biz onları tehdit ettiğimiz (azabı,) elbette sana gösterme gücüne de sahibiz.1*

(Müminun 95)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, onları (neyle) tehdit ettiğimizi sana göstermeye daima gücü yeteniz.

(Müminun 95)

Muhammed Esed Meali:

(İşte böyle dua et) çünkü, şüphesiz Biz, onlara vaad ettiğimiz (azabın, bu dünyada dahi gerçekleşmesine) seni tanık kılacak güçteyiz!

(Müminun 95)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bizim, onlara vaat ettiğimiz cezayı sana göstermeye elbette ki, gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Mustafa Çavdar Meali:

Şüphesiz ki biz, onlara vaat ettiğimiz azabı sana göstermeye kadiriz.

Bknz: (51/5)»(51/6) - (40/77) - (83/29)»(83/36)

(Müminun 95)

Mustafa Çevik Meali:

93-96 Ey Peygamber! Sen şöyle dua et: “Rabbim! Davetinden yüz çevirenlere vadettiğin azap geldiğinde, beni bunların arasında bırakma.” Şüphesiz Biz onlara vaat ettiğimiz azabın bir kısmını dünyada gerçekleştirmeyi dilersek, bunu sana göstermeye ve seni korumaya kâdiriz. Onlar ne söylerlerse söylesin ve ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de doğru olanı yapmaya davet et. Bundan dolayı saldırganlıklarına ve hakkında uydurup söylediklerine karşı en güzel şekilde karşılık ver. Biz onların neler uydurup, yakıştırdıklarını çok iyi biliyoruz.

(Müminun 95)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ne ki Biz, onları tehdit ettiğimiz azabı (her hal ve şartta) sana göstermeye elbette kadiriz.

(Müminun 95)

Osman Okur Meali:

Biz onlara vadettiğimiz (azabı) sana elbette gösterebiliriz.

(Müminun 95)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve şüphe yok ki, Biz onlara yapmış olduğumuz vaîdi sana göstermeğe elbette kadirleriz.

(Müminun 95)

Ömer Öngüt Meali:

Onlara vâdettiğimizi sana göstermeye biz elbette kâdiriz.

(Müminun 95)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlara söz verdiğimiz azabı sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz, onları tehdit ettiğimiz şeyi sana göstermeye, elbette güç yetirenleriz.

(Müminun 95)

Seyyid Kutub Meali:

Onlara yönelttiğimiz tehdidin gerçekleştiğini sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Suat Yıldırım Meali:

Biz onlara vad ettiğimiz azabı sana göstermeye elbette kadiriz.

(Müminun 95)

Süleyman Ateş Meali:

Biz, onları tehdid ettiğimiz şeyi sana göstermeğe elbette kadiriz (onları cezalandıracağız ve sen bunu göreceksin).

(Müminun 95)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Çünkü biz, onları tehdit ettiğimiz cezayı sana göstermemiz konusunda bir ölçü belirlemişizdir.

(Müminun 95)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlara söz verdiğimiz azabı sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Şaban Piriş Meali:

Şüphesiz biz, onlara vaat ettiğimiz (azabı) sana göstermeye kadiriz.

(Müminun 95)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz, şüphesiz onları tehdit ettiğimiz şeyi sana göstermeye kaadiriz.

(Müminun 95)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçek şu ki biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz.

(Müminun 95)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara vaad ettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

(Müminun 95)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette kadiriz.

(Müminun 95)