31. Lokman Suresi / 4.ayet

Onlar ki, namazı kılarlar, zekâtı verirler ve bunlardır ahirete şeksiz şüphesiz inananlar.

Bknz: (2/3)(27/3)

Mustafa Çavdar Meali

Lokman 4 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, namaz kılarlar ve zekat verirler ve ahirete de iyice inanmışlardır.

(Lokman 4)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlar, namazı dosdoğru (ve tastamam, şuurla ve huzurla) yerine getiren, zekâtı veren ve onlar kesin bir bilgi (ve kanaatle) ahirete iman eden kimselerdir.

(Lokman 4)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar ki, namazlarında duyarlı ve devamlıdırlar ve karşılıksız yardım olan zekatı verirler ve ahirete de kesin bir inanç besleyerek bağlanmışlardır.

(Lokman 4)

Adem Uğur Meali:

O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.

(Lokman 4)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar ki, salatı ikame ederler ve zekatı verirler; onlar sonsuz geleceklerine ikan sahipleridir.

(Lokman 4)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar namazı erkanına, şartlarına, vaktine riayet ederek âşikâre kılanlar, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verenler, âhiretin, ebedî yurdun varlığını delilleriyle, gerekçeleriyle bilerek kesinlikle inananlardır.

(Lokman 4)

Ahmet Varol Meali

Onlar namazı kılar, zekatı verirler ve onlar ahirete kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Ali Bulaç Meali:

Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar.

(Lokman 4)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Güzel iş yapanlar muhsinler) o kimselerdir ki, namazı gereği üzre kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de onlar yakinen (şüphesiz) iman ederler.

(Lokman 4)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve zekatı verirler. Sonsuz yaşama da kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Ali Ünal Meali:

Onlar, namazı bütün şartlarına riayet ederek, aksatmadan ve vaktinde kılar ve malî sorumluluklarını tam olarak yerine getirirler; Âhiret’e de şüphe götürmez bir kesinlikle inanırlar.

(Lokman 4)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar ki, namazı doğruca kılarlar, zekâtı verirler. Ve ahiret hayatına gerçekten inanırlar.

(Lokman 4)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Güzeli hayata geçirenler, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.

(Lokman 4)

Bekir Sadak Meali:

O kimseler namazi kilarlar, zekati verirler; ahirete de yakinen inanirlar.

(Lokman 4)

Besim Atalay Meali:

3,4. İyilik edenlere; namaz kılanlara, zekâtını verenlere kılavuzdur, rahmettir, bunlar, ahret gününe yakından inanırlar

(Lokman 4)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar ki, namazı vaktinde dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve onlar evet onlar Âhiret'e kesinlikle inanırlar.

(Lokman 4)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O (güzel davrana)nlar; namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Diyanet İşleri Eski Meali:

O kimseler namazı kılarlar, zekatı verirler; ahirete de yakinen inanırlar.

(Lokman 4)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Diyanet Vakfı Meali:

O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.

(Lokman 4)

Edip Yüksel Meali:

Onlar ki namazı gözetirler, zekatı verirler; ahiret hakkında da kuşkuları yoktur.

(Lokman 4)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ki namazı kılarlar ve zekatı verirler, Ahırete de onlar yakin edinirler

(Lokman 4)

Elmalılı Yeni Meali:

ki (onlar) namazı kılar, zekatı verirler, ahirete de kesin inanç edinirler.

(Lokman 4)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, salatı ikame ederler ve zekatı verirler[1]. Onlar ahirete kesin olarak inanırlar.

1)İbadete layık yegane ilah olarak Allah'a inanmak; kulluğu, Allah'a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle ve arınmış, temizlenmiş, arı duru hale gelmiş bir benlikle yapmak; yardımlaşmayı, destek olmayı canlı ve diri tutmak demektir.

(Lokman 4)

Gültekin Onan Meali:

Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete (iman ederler).

(Lokman 4)

Hakkı Yılmaz Meali:

(2-5) İşte bunlar, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan], zekâtı/vergiyi veren, âhirete de kesin olarak inananların ta kendileri olan güzellik-iyilik üretenler –ki işte bunlar, Rableri tarafından bir doğru yol üzeredirler. Ve onlar, kurtuluşa erecek olanların ta kendileridir– için bir doğru yol kılavuzu ve rahmet olmak üzere yasalar içeren o kitabın âyetleridir.

(Lokman 4)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O (muhsinler,) namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir ve ahirete de yakinen iman ederler.

(Lokman 4)

Harun Yıldırım Meali:

O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.

(Lokman 4)

Hasan Basri Çantay:

(O ihsan erbabı) ki onlar dosdoğru namazı kılanlar, zekatı verenlerdir. Onlar ahirete yakıyn (ya'ni kati insan) haasıl edenlerin de ta kendileridir.

(Lokman 4)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlar ki, namazı hakkıyla edâ ederler ve zekâtı verirler; onlar, âhirete de gerçekten kat'î olarak îmân edenlerdir.(2)*

(Lokman 4)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Güzellik edenler]ahirete [son hayata] yakinen-kesin olarak inanır bir haldeyken, namazı sürekli olarak gereğince kılan ve zekatı verenlerdir.

(Lokman 4)

Hüseyin Atay Meali:

2-4 Bunlar namazı kılan, zekatı veren, sonrasına da kesin bilgisi olan, iyi davranan kimselere, acıma ve doğruluk göstergesi olan bilgeli Kitab’ın ilkeleridir.

(Lokman 4)

İbni Kesir Meali:

Onlar ki; namaz kılarlar, zekat verirler ve onlar ahirete de yakınen inanırlar.

(Lokman 4)

İlyas Yorulmaz Meali:

O, iyi ve güzel davrananlar, namazlarını kılarlar, zekatlarını verirler ve ahirete inançları da kesindir.

(Lokman 4)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar, namazı ikame ederler (namaz kılarlar) ve zekâtı verirler. Ve onlar, ahirete (Allah’a ulaşmaya) yakîn hasıl ederler (kesinlikle inanırlar).

(Lokman 4)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kimseler ki yalvarıya dururlar, zekât verirler, öbür dünyanın varlığına kanasıya inanırlar,

(Lokman 4)

Kadri Çelik Meali:

Onlar namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inananlardır.

(Lokman 4)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar ki, Müslümanlığın vazgeçilmez şartı olan namazı ona gereken dikkat ve özeni göstererek dosdoğru ve aksatmadan kılar, böylece Yaratıcıyla aralarındaki gönül bağını —günde en az beş kez huzurunda durarak— sürekli canlı tutarlar. Ayrıca, refah ve zenginliği toplumun tüm katmanlarına yaymak üzere zekâtı verirler ve ilâhî adâletin tam olarak gerçekleşeceği bir öte dünyanın varlığına, tüm kalpleriyle iman eder ve bu inanç doğrultusunda hayatı şekillendirirler.

(Lokman 4)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Onlar dosdoğru namazlarını kılarlar, zekatlarını verir, kesin bilgiyle ahirete inanırlar.

(Lokman 4)

Mehmet Türk Meali:

O (Muhsinler,) âhirete gönülden inanarak namazı dosdoğru ve devamlı kılar ve zekâtı verirler.1*

(Lokman 4)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, namazı ayakta tutarlar, zekât verirler ve ahiret (hayatına) kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Muhammed Esed Meali:

onlar ki namazlarında kararlılık gösterir ve karşılıksız yardımda bulunurlar: çünkü onlar içlerinde öteki dünyaya kesin bir inanç besleyenlerdir.

(Lokman 4)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ki, içtenlikle yakarışta bulunurlar, yoksulun hakkı olanı verirler ve ahirete de kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar ki, namazı kılarlar, zekâtı verirler ve bunlardır ahirete şeksiz şüphesiz inananlar.

Bknz: (2/3) - (27/3)

(Lokman 4)

Mustafa Çevik Meali:

1-5 Elif. Lam. Mim. Allah mutlak doğrular ve ilahi hükümler (yasalar) içeren âyetlerini, konuşup anlaştığınız, yazıştığınız dilinizin harflerinden oluşan kelimelerle indirmektedir. İşte bu âyetlerden meydana gelen hikmetli Kur’an, yaratılış sebeplerini bilmek, ona uygun hayatı yaşamak isteyenler için bir hidayet ve rahmet kaynağıdır. Bu kimseler, Allah’ın kendilerini her an görmekte olduğunun bilinci ile yaşarken, namazlarını kılar, Allah’ın rızasını kazanmak için infak ederler ve âhirete de yürekten inanırlar. Bunlar Rablerinin Kur’an ile rehberlik ettiği yolda olanlardır, sonunda mükâfata kavuşturulup mutluluğa erecek olanlar da bunlardır.

(Lokman 4)

Mustafa İslamoğlu Meali:

onlar ki namazı hakkını vererek eda ederler, arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli öderler; zira onlar ahirete inananların ta kendisidirler.

(Lokman 4)

Osman Okur Meali:

Onlar ki namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar ki, namazı ikame ederler ve zekâtı verirler ve onlar, ahirete kat'i surette inanırlar.

(Lokman 4)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar ki namazı kılarlar, zekâtı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.

(Lokman 4)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar namazı özenle kılarlar, zekâtı verirler, ahirete kesinkes inanırlar.

(Lokman 4)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar ki; namazı gereği gibi kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Seyyid Kutub Meali:

İşte onlar ki, namaz kılarlar, zekât verirler, ahirete de kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar namazı hakkıyla ifa ederler, zekatı verirler, ahirete de tam olarak iman ederler.

(Lokman 4)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar ki namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.

(Lokman 4)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İyiler namazı kılan, zekatı veren ve Ahirete kesin olarak inanan kimselerdir.

(Lokman 4)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar, namazı kılarlar, karşılıksız yardımda bulunurlar, ahirete de kesin olarak iman ederler.

(Lokman 4)

Şaban Piriş Meali:

Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete yakinen inananlardır.

(Lokman 4)

Talat Koçyiğit Meali:

2-4 Bunlar, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve âhirete de yakînen inanan iyi davranışlı kimseler için hidayet ve rahmet olan hikmetli kitabın âyetleridir.

(Lokman 4)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inananlardır.

(Lokman 4)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler; âhirete de onların tam ve kesin bir imanı vardır.

(Lokman 4)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ki onlar namazı kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar ahirete de gözle görmüşçesine inanırlar.

(Lokman 4)