3. Ali İmran Suresi / 20.ayet

Eğer seninle tartışırlarsa de ki: “Ben ve bana tabi olanlarla birlikte, varlığımı Allah’a teslim ettim.” Kendilerine kitap verilenlere ve ümmilere de de ki, “Siz de teslim oldunuz mu?”. Eğer teslim oldularsa doğru yolu bulmuşlar demektir. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca tebliğdir. Allah kullarını zaten görmektedir.

Bknz: (3/66)(2/131)(13/40)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 20 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Seninle çekişirlerse hemen de ki: Ben ve bana uyanlar, özümüzü Allah'a teslim ettik. Kendilerine kitap verilenlerle analarından doğdukları gibi kalanlara de ki: Siz de teslim oldunuz mu? Özlerini Allah'a tapşırırlar, İslam dinini kabul ederlerse şüphe yok ki doğru yolu bulmuş olurlar. Yüz çevirirlerse sana düşen ancak bildirmedir ve Allah, kullarını görür.*

(Ali İmran 20)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Eğer Seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: "Ben, Bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim." Ve kitap verilenlere ve ümmilere de ki: "Siz de (Kur’an’a ve Bana) teslim oldunuz mu? (Söyleyin!) ” Eğer (İslam’a ve Kur’an’a) teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık Sana düşen yalnızca tebliğ(etmek) dir. Allah, kulları hakkıyla Görendir.

(Ali İmran 20)

Abdullah Parlıyan Meali:

O halde ey peygamber! Seninle tartışmaya girişirlerse de ki: “Ben bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim.” Daha önce kitap verilmiş olanlara ve kitaba yabancı olanlara sor: “Siz de kendinizi O'na teslim ettiniz mi?” Ve eğer teslim olurlarsa, muhakkak doğru yol üzeredirler ama yüz çevirirlerse, unutma ki senin görevin sadece mesajı iletmeye devam etmektir. Allah kullarını çok iyi görür.

(Ali İmran 20)

Adem Uğur Meali:

Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki: "Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim." Ehl-i kitaba ve ümmîlere de: "Siz de Allah'a teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok eğer yüz çevirdilerse sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah kullarını çok iyi görmektedir.

(Ali İmran 20)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer seninle tartışırlarsa de ki: "Vechim Allah'a teslimdir; bana tabi olanların da!" Hakikat - Sünnetullah bilgisi verilmiş olanlar ile ümmi olanlara (bu bilgiden habersiz olanlar - müşriklere) de ki: "Siz de İslam'ı kabul ettiniz mi?. . " Eğer teslim olurlarsa hakikati kabullenmiş olurlar. Ama yüz çevirirlerse, işin onlara tebliğden ibarettir. Allah, kullarındaki Esma'sının sonucu olarak da Basıyr'dir (değerlendirendir).

(Ali İmran 20)

Ahmet Tekin Meali:

Allah'ın birliği ve dini konusunda karşı deliller getirerek seninle münakaşaya kalkışırlarsa: “Ben, bana, benim sünnetime tâbi olanlarla birlikte varlığımı, benliğimi Allah'a teslim ettim, İslâm'ı yaşayan bir müslüman oldum” diyerek tartışmalarına fırsat verme. Kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce sorumlu tutulanlara, Mekke ve civarındaki belli kabilelere, yazı, hesap-kitap bilmeyen ümmîlere de: “Siz de varlığınızı, benliğinizi Allah'a teslim ettiniz mi? İslâm'ı yaşayan müslümanlar oldunuz mu?” de. Eğer İslâm'ı yaşayan müslüman oldularsa, hidayete erdiler demektir. Şayet davetinden, Kur'ân'dan, yüz çevirirler, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikamette yönlendirmeye devam ederlerse, elimizden kurtulacaklarını mı zannediyorlar? Sana düşen görev yalnızca tebliğdir. Allah kullarının davranışlarını biliyor, görüyor.

(Ali İmran 20)

Ahmet Varol Meali

Eğer seninle tartışmaya girerlerse: "Ben bana uyanlarla birlikte kendimi Allah'a teslim ettim" de. Kendilerine Kitab verilmiş olanlara ve din adına bir şey bilmeyenlere (müşriklere) de: "Teslim oldunuz mu?" diye sor. Eğer teslim olurlarsa doğru yola girmiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse sana düşen sadece tebliğdir Allah kulları görmektedir. [3]*

(Ali İmran 20)

Ali Bulaç Meali:

Eğer seninle çekişip tartışırlarsa, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim." Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğ(etmek)dir. Allah, kulları hakkıyla görendir.

(Ali İmran 20)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey Rasûlüm, din işinde Yahudi ve Hristiyanlar seninle münakaşaya kalkışırlarsa şöyle de: “- Ben, bana bağlı olanlarla birlikte kendimi Allah'a teslim ettim.” Kendilerine kitap verilenlerl Arap müşriklerine de söyle: “- Siz İslâmı kabul ettiniz mi?” Eğer İslâmı kabul ederlerse muhakkak doğru yolu bulmuşlardır; yok eğer yüz çevirirlerse artık sana düşen (vazife) ancak tebliğdir. Allah, kullarının tasdiklerini de, inkârlarını da hakkıyle görücüdür.

(Ali İmran 20)

Ali Rıza Sefa Meali:

Seninle tartışırlarsa, şunu söyle: "Ben, beni izleyenlerle birlikte, tüm benliğimi Allah'a teslim ettim!" Kitap verilenlere ve önceki kitaplardan bilgisi olmayanlara sor: "Siz de teslim oldunuz mu?" Teslim olurlarsa, doğru yolu bulmuşlardır. Ama yüz çevirirlerse, artık senin görevin, yalnızca bildirmektir. Çünkü Allah, kullarını Görendir.

(Ali İmran 20)

Ali Ünal Meali:

(Bu gerçeğe rağmen) halâ inat edip seninle münakaşaya tutuşuyorlarsa, (onlara) de: “Ben, bütün varlığımla Allah’a teslim oldum; bana uyanlar da (aynı şekilde teslim oldular.)” Önceden kendilerine Kitap verilmiş olanlarla, Kitap’tan habersiz, ilimden yoksun olup da yanlış yollarda gidenlere, “Siz de aynı şekilde teslim oldunuz mu?” de. Eğer teslim olmuşlarsa, şüphesiz hidayete ermişler, doğru yolu bulmuşlar demektir. Eğer yüz çeviriyorlarsa, sana düşen sadece tebliğ etmek (sözünle ve yaşayışınla Hak Din’i eksiksiz, kusursuz göstermektir). Zaten (ne söylüyorlar, ne yapıyorlarsa) Allah, kulları(nı) hakkıyla görmektedir.

(Ali İmran 20)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa, sen deki: “Ben ve bana tabi olanlar, yüzümüzü Allah’a çevirmişiz.” Ehl-i kitap ve okuryazar olmayanlara söyle: “Müslüman olacak mısınız?” Eğer Müslüman olurlarsa, doğru yolu bulmuş olurlar. Eğer sırt çevirirlerse, sana düşen yalnız tebliğdir (mesajı ulaştırmaktır.) Allah kullarını çok iyi görendir.

(Ali İmran 20)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Seninle tartışmaya girerlerse de ki: "Ben ve bana tabi olanlar, bütün benliğimizi Allah'a teslim ettik." Daha önce kitap verilmiş olanlara ve kitap ile ilgisi olmayanlara sor: "Siz kendinizi O'na teslim ettiniz mi?" Eğer O'na teslim olurlarsa muhakkak doğru yol üzerindedirler; ama yüz çevirirlerse unutma ki, senin görevin sadece mesajı iletmektir; zira Allah, kullarını çok iyi görmektedir.

(Ali İmran 20)

Bekir Sadak Meali:

Eger seninle tartismaya girisirlerse, «Ben bana uyanlarla birlikte kendimi Allah'a verdim,» de. Kendilerine Kitab verilenlere ve kitabsizlara: «Siz de Islam oldunuz mu?» de, sayet Islam olurlarsa dogru yola girmislerdir, yuz cevirirlerse, sana yalniz teblig etmek duser. Allah kullarini gorur.*

(Ali İmran 20)

Besim Atalay Meali:

Onlar seninle tartışmak isterlerse, deyesin ki: «Ben, bana uyanlarla, kendimi Allaha ısmarlamışım», kitaplı olanlarla, okumamış olanlara söyleyesin ki: «İslâma girdiniz mi?», İslâma girerlerse doğru yolu bulurlar, eğer çekinirlerse, sana düşen ancak eriştirmektir, Allah görür kullarını

(Ali İmran 20)

Celal Yıldırım Meali:

O halde seninle tartışmaya kalkışanlara, «Ben bana uyanlarla birlikte yüzümü Allah'a çevirip kendimi O'na teslim ettim» de ve kendilerine kitap verilenlerle ümmî (kitap verilmeyen müşrik)lere de ki: «Siz de Allah'a teslîm oldunuz mu ?» Eğer İslâm'a girerlerse, doğru yolu bulmuş olurlar, yüzçevirirlerse, sana düşen sadece tebliğdir. Allah kullarını görüp bilendir.

(Ali İmran 20)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki: “Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim.” Daha önce kitap gelmiş olanlara (Yahudi ve Hıristiyanlara) ve kitap ile ilgisi olmayanlara de ki: “Siz de Allah'a teslim oldunuz mu?” Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok, eğer yüz çevirdilerse sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah kullarını çok iyi görendir.

(Ali İmran 20)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer seninle tartışmaya girişirlerse, "Ben bana uyanlarla birlikte kendimi Allah'a verdim" de. Kendilerine Kitap verilenlere ve kitapsızlara: "Siz de İslam oldunuz mu?" de, şayet İslam olurlarsa doğru yola girmişlerdir, yüz çevirirlerse, sana yalnız tebliğ etmek düşer. Allah kullarını görür.*

(Ali İmran 20)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim ettim." Kendilerine kitap verilenlere ve ümmilere de ki: "Siz de İslam'ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslam'a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah, kullarını hakkıyla görendir.

(Ali İmran 20)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki: «Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim.» Ehl-i kitaba ve ümmîlere de: «Siz de Allah'a teslim oldunuz mu?» de. Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok eğer yüz çevirdilerse sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah kullarını çok iyi görmektedir.*

(Ali İmran 20)

Edip Yüksel Meali:

Seninle tartışırlarsa, 'Ben ve beni izleyenler kendimizi ALLAH'a teslim ettik,' de. Kitap verilenlere ve kitap verilmeyenlere (ümmilere), 'Teslim oldunuz mu,' de. Teslim olurlarsa, doğruyu bulurlar. Yüz çevirirlerse, görevin sadece duyurmaktır. ALLAH kulları görür.

(Ali İmran 20)

Elmalılı Orjinal Meali:

Buna karşı seninle münakaşaya kalkışırlarsa de ki "ben: Yüzümü islam ile tertemiz Allaha tuttum bana tabi' olanlar da", o kitab verilenlerle verilmiyen ümmilere de de ki: siz, "islamı kabul ettiniz mi?" eğer nizaı keser islama girerlerse doğru yolu tutmuşlardır, yok yüz çevirirlerse sana da düşen ancak tebliğdir, Allah görüyordur o kulları da

(Ali İmran 20)

Elmalılı Yeni Meali:

Buna karşı seninle tartışmaya kalkışanlara de ki: "Ben yüzümü İslam ile tertemiz Allah'a tuttum, bana uyanlar da." O kitap verilenlerle verilmeyen ümmilere de ki: "Siz İslam'ı kabul ettiniz mi?" Eğer kavgayı kesip İslam'a girerlerse doğru yolu tutmuşlardır. Yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğdir; Allah o kulları görüyordur.

(Ali İmran 20)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer, seninle tartışırlarsa de ki: "Ben, bütün benliğimle Allah'a teslim oldum, bana tabi olanlar da." Kendilerine Kitap verilenlere ve Kitap verilmeyenlere: "Siz de teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim olmuşlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen, yalnızca tebliğ etmektir. Allah, Kullarını Hakkıyla Görendir.

(Ali İmran 20)

Gültekin Onan Meali:

Eğer seninle çekişip tartışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Tanrı'ya teslim ettim." Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğ (etmek)dir. Tanrı, kulları hakkıyla görendir.

(Ali İmran 20)

Hakkı Yılmaz Meali:

Buna rağmen eğer seninle tartışırlarsa de ki: “Ben tüm benliğimi Allah için İslâmlaştırdım/ben Müslüman oldum. Bana uyanlar da Müslüman oldular.” Kitap verilenlere ve Anakentliler'e: “Siz de sağlamlaştırdınız mı/İslâm'ı kabul ettiniz mi?” de. Eğer sağlamlaştırırlarsa/İslâm'a girerlerse, artık kılavuzlandıkları doğru yola ermişlerdir. Ve eğer sırt çevirirlerse sana düşen sadece mesajı iletmektir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.

(Ali İmran 20)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet (İslam konusunda) seninle tartışırlarsa (onlara) de ki: “Ben ve bana tabi olanlar (dini Allah’a halis kılıp yalnızca O’na kulluk ederek) yüzümüzü Allah’a teslim ettik.” Kendilerine Kitap verilenlere ve ümmilere de ki: “Teslim oldunuz mu?” Onlar da teslim olurlarsa hidayete ermiş olurlar. Şayet yüz çevirirlerse sana düşen yalnızca (İslam’ı) tebliğ etmektir. Allah, kullarını görendir.

(Ali İmran 20)

Harun Yıldırım Meali:

Artık seninle tartışırlarsa de ki: "Ben yüzümü Allah’a teslim ettim; bana uyanlar da…” Kitap verilen kimselere ve ümmilere de ki: "Teslim oldunuz mu:" Şayet teslim olurlarsa muhakkak hidayete ermiş olurlar. Yüz çevirirlerse artık sana düşen yalnızca tebliğdir. Şüphesiz Allah kullarını hakkıyla görendir.

(Ali İmran 20)

Hasan Basri Çantay:

(Habibim) seninle mücadele ederlerse (şöyle) de: "Ben, bana tabi olanlarla birlikde, kendimi Allaha teslim etmişimdir", Kendilerine Kitab verilenlerle ümmilere (Arab müşriklerine) de deki: "Siz de İslamı (Allaha teslim olmayı) kabul etdiniz mi"? Eğer İslama girerlerse muhakkak doğru yolu bulurlar. Eğer yüz çevirirlerse artık sana düşen (vazife) ancak tebliğdir. Allah kulları (nı) layıkıyle görücüdür.

(Ali İmran 20)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) Buna rağmen (onlar) seninle tartışırlarsa, artık de ki: “(Ben) kendimi Allah'a teslîm ettim, bana tâbi' olanlar da!” Hem kendilerine kitab verilenlere ve ümmîlere(diğer müşriklere) de ki: “(Siz de) teslîm oldunuz mu?” Bunun üzerine İslâm'a girerlerse, o hâlde muhakkak doğru yola ermiş olurlar. Artık yüz çevirirlerse, o takdirde sana düşen ancak tebliğdir. Allah ise, kulları(nı) hakkıyla görendir.(5)*

(Ali İmran 20)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Eğer seninle tartışmaya girerler ise, "ben yüzümü (kendimi) Allah'a teslim ettim ve bana uyanlar da [yüzlerini (kendilerini) Allah'a teslim etti]" de. Kendilerine kitap verilen kimselere ve bilgisiz olanlara "[Tanrıya] Teslim oldunuz mu?" de. Eğer [Tanrıya] teslim olurlarsa, elbetteki doğru yolu bulmuşlardır. Eğer, dönerler ise, artık sana düşen sadece duyurudur. Allah, ibadet edenleri devamlı görendir.

(Ali İmran 20)

Hüseyin Atay Meali:

Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: "Ben ve bana uyanlarla kendimi Allah'a verdim" ve kitap verilenlere ve verilmeyenlere de ki: "Siz de doğruya içtenlikle kendinizi verdiniz mi? " Eğer doğruya içtenlikle kendilerini vermişlerse, doğru yolu bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen ancak bildirmedir. Allah insanları görmektedir.

(Ali İmran 20)

İbni Kesir Meali:

Seninle tartışmaya girişirlerse: Ben, bana uyanlarla birlikte kendimi Allah'a teslim ettim, de. Kendilerine kitab verilenler ve ümmilere: Siz de İslam oldunuz mu? de. Eğer İslam olurlarsa; doğru yola girmişlerdir. Şayet yüz çevirirlerse; sana, yalnız tebliğ etmek düşer. Ve Allah, kullarını görendir.

(Ali İmran 20)

İlyas Yorulmaz Meali:

Seninle tartışırlarsa deki “Ben kendimi Allah'a teslim ettim ve bana tabi olanlar da (teslim oldular).” Kitap verilenlere ve daha önce vahye muhatap olmamışlara (ümmilere) deki “Sizde (Allah'a) teslim oldunuz mu?” Eğer teslim olurlarsa doğru yola girmişlerdir, yok eğer yüz çevirirlerse, sana düşen ancak açıklamak (tebliğ) dir. Allah kullarını görendir.

(Ali İmran 20)

İskender Ali Mihr Meali:

Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: “Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik.” O kitab verilenlere ve ümmîlere: “Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?” de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.

(Ali İmran 20)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yine de seninle çekişecek olurlarsa onlara de ki: «Ben kendimi bana, uyanlarla birlikte Allah'a verdim. Kendilerine Kitap verilenlerle Kitap'sızlara da de ki: «Siz de kendinizi Allah'a verdiniz mi?» Eğer onlar kendilerini Allah'a verecek olurlarsa doğru yolu tutmuş olurlar. Yok eğer bundan yüz çevirecek olurlarsa işte artık sana düşen yalnız bildirmektir. Allah kullarını görücüdür.

(Ali İmran 20)

Kadri Çelik Meali:

Eğer seninle tartışmaya girişirlerse, “Ben, bana uyanlarla birlikte kendimi Allah'a teslim ettim” de. Kendilerine kitab verilenlere ve ümmilere (şirk koşanlara), “Siz de teslim (Müslüman) oldunuz mu?” de. Şayet teslim (Müslüman) olurlarsa, hidayete ermiş olurlar. Yüz çevirirlerse, sana yalnız tebliğ etmek düşer. Allah kullarını hakkıyla görendir.

(Ali İmran 20)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer bunca delillere rağmen, onlar yine de hakikati kabullenmeye yanaşmayıp seninle tartışmaya girişirlerse, onlara de ki: “Ben, tüm benliğimle Allah’a teslim oldum, benim izimden gelenler de tüm kalpleriyle O’na teslim olup gönülden boyun eğmişlerdir.” O hâlde, Ey Müslüman! Kendilerine vaktiyle Kitap verilmiş olan Yahudi ve Hıristiyanlara ve ilâhî vahiy bilgisinden tamamen yoksun bulunan ümmilere bu gerçeği tebliğ etmek üzere de ki: “Siz de Allah’a, yani ilâhî vahiy yoluyla gönderdiği hükümlerine kayıtsız şartsız teslim olmak istemez misiniz?” Eğer kibir, bencillik, bağnazlık ve haksız önyargılardan kurtularak hakîkate teslim olurlarsa, doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, bundan dolayı üzülme. Bir sonraki toplumsal aşamanıza uygun emirler (9. Tevbe: 29) gelinceye kadar, onları sapıklıklarıyla baş başa bırak. Çünkü bu aşamada senin görevin, yalnızca ilâhî mesajı onlara ulaştırmaktan ibarettir. Hiç kuşkusuz Allah, kullarını görmektedir. Elbette zâlimleri de:

(Ali İmran 20)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rast gelip eğer seninle çekişirlerse de ki: "Ben ve bana uyan kimseler Artık onlarla birlikte kendimi Allah'a teslim ettim." Kitap verilen ümmiler, Nitekim onlara de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Teslim olurlarsa eğer, Artık onlar gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirirlerse eğer, Layıkıyla Allah kulları görmektedir. Şimdi sana düşen yalnız tebliğdir

(Ali İmran 20)

Mehmet Türk Meali:

Onlar, seninle tartışmaya kalkışırlarsa: “Ben bana uyan kimselerle birlikte tüm varlığımı Allah’a teslim ettim.” de. Kendilerine kitap verilenlere ve ümmîlere1 de: “Siz de Müslüman olmaya var mısınız?” de. Eğer onlar, Müslüman olurlarsa doğru yolu bulurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen, sadece duyurmaktır. Şüphesiz Allah kulları(nın yaptıklarını) çok iyi görür. *

(Ali İmran 20)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer (onlar,) seninle münakaşa ederlerse, (onlara) de ki: “Ben (de,) bana uyanlar (da,) kendimizi tamamen Allah’a teslim ettik.” Kendilerine Kitap verilenler ile bilgisizlere, “Siz (de) itaat ettiniz mi?” de. Eğer itaat ederlerse, doğru yolu bulmuş olurlar. Yüz çevirirlerse, sana ancak (Allah’ın mesajını) ulaştırmak düşer. Allah kullarını görendir.

(Ali İmran 20)

Muhammed Esed Meali:

O halde (ey Peygamber,) seninle tartışanlara de ki: "Ben tüm benliğimi Allah'a teslim ettim ve bana tabi olan herkes (de öyle yaptı)!" Daha önce vahiy verilmiş olanlara ve kitap ile ilgisi olmayanlara sor: "Siz (de) kendinizi O'na teslim ettiniz mi?" Ve eğer O'na teslim olurlarsa muhakkak doğru yol üzerindedirler; ama yüz çevirirlerse, unutma ki senin görevin sadece mesajı iletmektir: zira Allah, yarattıklarını(n kalplerindeki her şeyi) görür.

(Ali İmran 20)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Buna karşın yine de seninle çekişecek olurlarsa onlara de ki: "Ben kendimi bana uyanlarla birlikte Allah'a verdim." Kendilerine kitap verilenlerle kitap verilmeyenlere de de ki; "Siz de kendinizi Allah'a verdiniz mi?" Eğer onlar da kendilerini Allah'a verecek olurlarsa doğru yolu tutmuş olurlar. Yok eğer bundan yüz çevirirlerse işte o zaman sana düşen yalnızca bildirmektir. Elbette ki, Allah, kulları gereğince görendir.

(Ali İmran 20)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer seninle tartışırlarsa de ki: “Ben ve bana tabi olanlarla birlikte, varlığımı Allah’a teslim ettim.” Kendilerine kitap verilenlere ve ümmilere de de ki, “Siz de teslim oldunuz mu?”. Eğer teslim oldularsa doğru yolu bulmuşlar demektir. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca tebliğdir. Allah kullarını zaten görmektedir.

Bknz: (3/66) - (2/131) - (13/40)

(Ali İmran 20)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Müşrik ve kâfirler seninle tartışmaya kalkarsa, sen onlara de ki: “Ben gönülden Allah’ın davetine teslim oldum, bana uyanlar da O’na teslim oldular. Siz ey Kitap Ehli ve kendini onlardan ayrı tutanlar! Siz de İslâm nizamına teslim olsanız ya.” Şayet bu daveti kabul ederlerse gerçeği ve doğru yolu bulmuş olurlar, fakat kabul etmeyip yüz çevirirlerse, sen üzerine düşen çağrıyı yapmış olursun. Allah kullarının neyi kabul edip, neyi kabul etmediklerini çok iyi bilir.

(Ali İmran 20)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şu halde, eğer seninle tartışırlarsa de ki: Ben tüm varlığımla Allah'a teslim oldum, bana uyanlar da... Daha önce kendilerine vahiy emanet edilmiş olanlara ve vahiyden bihaber olanlara "Siz de tüm varlığınızla teslim oldunuz mu?" diye sor! Eğer teslim olurlarsa, işte o zaman doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca tebliğ etmektir: Zira Allah kulları her haliyle görür.

(Ali İmran 20)

Osman Okur Meali:

Buna rağmen eğer seninle tartışırlarsa deki: Ben, bana tabi olanlarla birlikte kendimi Allah'a teslim ettim. Kendilerine kitap verilenlere ve ümmilere de, de ki: -Siz de teslim oldunuz mu? Eğer teslim oldularsa doğru yolu bulmuşlar demektir. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca tebliğdir (uyarıp açıklamakdır). Allah kullarını görmektedir.

(Ali İmran 20)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık seninle mücadelede bulunurlarsa de ki: «Ben nefsimi Allah Teâlâ'ya teslim ettim, bana tâbi olanlar da.» Ve kendilerine kitap verilmiş olanlar ile ümmîlere de de ki: «İslâmiyet'i kabul ettiniz mi?» Eğer İslâmiyet'i kabul etmişler ise şüphesiz hidâyete ermişlerdir. Ve eğer kaçınırlarsa senin üzerine lâzım gelen ancak tebliğdir. Allah Teâlâ ise kulları büsbütün görücüdür.

(Ali İmran 20)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer seninle tartışmaya girişirlerse de ki: “Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim. ” Kendilerine kitap verilenlere ve kitapsız ümmilere de, de ki: “Siz de İslâm oldunuz mu?” Eğer İslâm olurlarsa doğru yolu bulurlar. Yok eğer yüz çevirirlerse sana düşen yalnızca duyurmaktır. Allah kullarını görendir.

(Ali İmran 20)

Ömer Sevinçgül Meali:

Seninle tartışmaya kalkışırlarsa, “Ben, bana uyanlarla birlikte kendimi Allah’a teslim ettim” de. Gerek kendilerine kitap verilenlere, gerekse okuma yazma bilmezlere, “İslâm oldunuz mu?” de. İslâm oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yüz çevirirlerse bilesin, sana düşen görev sadece iletmektir. Allah o kulları görüyor!

(Ali İmran 20)

Sadık Türkmen Meali:

Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: “Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah’a teslim ettim.” Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen/kitap nedir bilmeyen) ümmilere de ki: “Siz de İslam’ı kabul ettiniz mi?” Eğer İslam’a girerlerse hidayete (huzura) ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak duyurmaktır. Allah kullarını hakkıyla görendir.

(Ali İmran 20)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer seninle tartışmaya kalkışırlarsa de ki; 'Ben bana uyanlar ile birlikte tüm varlığım ile Allah'a teslim oldum.' Kendilerine kitap verilenler ile kitapsız müşriklere 'Siz de teslim oldunuz mü?' diye sor. Eğer teslim olurlarsa doğru yola girmiş olurlar. Eğer sırt dönerlerse sana düşen sadece duyurmaktır. Allah kullarını hakkıyle görür.

(Ali İmran 20)

Suat Yıldırım Meali:

Buna karşı seninle münakaşaya kalkışanlara de ki: "Ben yüzümü, özümü Allah'a teslim ettim. Bana bağlı olanlar da O'na teslim oldular." O Ehl-i kitapla, kitap ehli olmayan ümmilere (müşriklere) de ki: "Siz de teslim olup müslüman olmaya var mısınız?" Eğer hakka teslim olup İslam'a girerlerse doğru yolu bulmuş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen görev, sadece hakkı tebliğdir. Allah kullarını hakkıyla görür.

(Ali İmran 20)

Süleyman Ateş Meali:

Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: "Ben de özümü Allah'a teslim ettim bana uyanlar da." Kendilerine Kitap verilenlere ve ümmilere de ki: "Siz de İslam oldunuz mu?" Eğer İslam olurlarsa doğru yolu bulmuşlardır. Yok eğer dönerlerse, sana düşen, sadece duyurmaktır. Allah kulları(nın yaptıklarını) görmektedir.

(Ali İmran 20)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Seninle tartışırlarsa de ki: "Ben her şeyimle Allah'a teslim oldum; bana uyanlar da öyle!" Kendine Kitap verilenler ile ümmilere (önceki kitaplardan bilgisi olmayanlara) de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olurlarsa, yola gelmiş olurlar. Ama yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca ayetleri bildirmektir. Allah kullarını görür.

1)Ümmiler, ilahi kitapların içeriğini bilmeyenlerdir. (Bkz.Bakara 2/78)

(Ali İmran 20)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer seninle tartışırlarsa de ki: "Ben kendimi Allah'a teslim ettim, bana uyanlar da kendilerini Allah'a teslim etti". Kitap verilenlere ve Kitap ile ilgisi olmayanlara: "Siz de Allah'a teslim olmak ister misiniz?" de. Eğer Allah'a teslim olurlarsa doğru yola girerler; yüz çevirirlerse, sana düşen ancak mesajı ulaştırmaktır. Allah, kullarını görmektedir.

(Ali İmran 20)

Şaban Piriş Meali:

Seninle tartışmaya girişirlerse de ki: -Ben, bana tabi olanlarla birlikte kendimi Allah'a teslim ettim. Kendilerine kitap verilenlere ve ümmilere de de ki: -Siz de teslim oldunuz mu? Eğer teslim oldularsa doğru yolu bulmuşlar demektir. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca tebliğdir. Allah kullarını görmektedir.

(Ali İmran 20)

Talat Koçyiğit Meali:

Eğer seninle münakaşaya girerlerse, (onlara) de ki: "Ben, bana tabi olanlarla birlikte Allah'a teslim oldum." Kendilerine kitap verilenlere ve cahil muttakilere de de ki: "Siz de (Allah'a) teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olmuşlar (ve İslam’a girmişler)se doğru yolu bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse, sana (sadece bunu onlara) duyurmak düşer. Allah, (böyle) kulları hakkiyle görendir.

(Ali İmran 20)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer seninle çekişip tartışırlarsa, de ki: «Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim.» Ve kendilerine kitap verilenlerle ümmilere, de ki: «Siz de teslim oldunuz mu?» Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık yalnızca sana düşen duyurup bildirme (tebliğ) dir. Allah, kulları hakkıyla görendir.

(Ali İmran 20)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar seninle tartışacak olurlarsa de ki: “Ben yüzümü Allah'a döndüm ve Ona teslim oldum; bana uyanlar da böyle yaptılar.” Kendilerine kitap verilenlere de, verilmeyenlere de “Siz de teslim oldunuz mu?” diye sor. Onlar da hakka teslim olurlarsa doğru yolu bulmuş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğden ibarettir. Allah ise kullarını görmektedir.

(Ali İmran 20)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Seninle kanıt yarıştırmaya girerlerse şöyle söyle: "Ben yüzümü Allah'a teslim ettim. Bana uyanlar da." Kitap verilenlerle ümmilere de sor: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olurlarsa doğruya ve güzele kılavuzlanmışlardır. Yüz çeviririlerse sana düşen sadece tebliğ etmektir. Allah, kullarını görmektedir.

(Ali İmran 20)