40. Mümin Suresi / 18.ayet
Mümin 18 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve onları, yaklaşmakta olan o günle korkut, o gün, korkudan yürekler, ağızlara gelir, gönüller, dertle dolar, zalimlere ne yardımı dokunacak bir dost bulunur, ne şefaati kabul edilecek bir şefaatçi.
(Mümin 18)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Onları yaklaşmakta olan güne (ecellerine) karşı uyar ki, o zaman yürekler korkudan gırtlaklara dayanır, dehşet ve endişeyle yutkunur dururlar. (Artık) Zalimler için ne koruyucu bir dost, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi bulunacaktır.
(Mümin 18)Abdullah Parlıyan Meali:
Onları yaklaşmakta olan kıyamet günü ile korkut. O gün yürekler gırtlaklara dayanır, o gün yaratılış gayesi dışında yaşantı sürdürenler ne bir dost bulacaklar, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi.
(Mümin 18)Adem Uğur Meali:
Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Çünkü o onda dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelmiştir. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenir şefaatçısı vardır.
(Mümin 18)Ahmet Hulusi Meali:
Yaklaşan ölüm süreci ile onları uyar! O zaman gamla dolu olarak yürekleri gırtlaklarına dayanmıştır! Zalimlerin ne bir dostu ve ne de itaat ederse (kurtaracak) bir şefi vardır.
(Mümin 18)Ahmet Tekin Meali:
Yaklaşmakta olan gün dolayısıyla onları uyar. O an, yürekler gırtlaklara dayanır. Dehşet içinde yutkunup dururlar. İnkâr ile, isyan ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimlerin ne dostu, ne de sözü dinlenen bir aracısı, bir şefaat edeni vardır.*
(Mümin 18)Ahmet Varol Meali
Onları yaklaşan güne karşı uyar ki, (o zaman) yürekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimlerin ne bir dostları ne de sözü dinlenir şefaatçileri olur.
(Mümin 18)Ali Bulaç Meali:
Onları, yaklaşmakta olan güne karşı uyar; o zaman yürekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimler için ne koruyucu bir dost, ne sözü yerine getirebilir bir şefaatçi yoktur.
(Mümin 18)Ali Fikri Yavuz Meali:
(Ey Rasûlüm, o müşrikleri gelmesi yakın) kıyamet günü ile korkut. O vakit kalbler, hüzünle dolu olarak gırtlaklara çıkmış yutkunur dururlar. Kâfirlerin ne bir yakını var, ne de şefaatı makbul bir şefaatçisi...
(Mümin 18)Ali Rıza Sefa Meali:
Yaklaşan gün hakkında onları uyar. Yürekler gırtlağa dayanmıştır; yutkunup dururlar. Haksızlık yapanlar için, ne bir dost ne de sözü dinlenecek bir ara bulucu yoktur.
(Mümin 18)Ali Ünal Meali:
Onları yaklaşan o müthiş güne karşı uyar! O gün yürekler ağza gelir ve insanı boğacak gibi olur. Zalimler için ne bir dost bulunur, ne de sözüne itibar edilir bir şefaatçi.
(Mümin 18)Bahaeddin Sağlam Meali:
Onları, yaklaşan kıyamet günü ile uyar! Hani kalpler, üzüntü ile dolu olarak gırtlaklara gelecek. Zalimler için ne bir sıcak dost ne de itaat edilen şefaatçi olmayacak.
(Mümin 18)Bayraktar Bayraklı Meali:
Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Yürekler gırtlaklara dayanacaktır, habire yutkunacaklar. Zalimlerin ne bir dostu, ne de sözü dinlenir yardımcıları olacaktır.
(Mümin 18)Bekir Sadak Meali:
Onlari, yureklerin agiza gelecegi, tasadan yutkunacaklari yaklasan kiyamet gunu ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne de sozu dinlenecek sefaatcisi olur.
(Mümin 18)Besim Atalay Meali:
Yakın olan günle, koçundur sen onları; o gün, yutkunarak, yürekleri gırtlaktadır, zalimlerin ne bir dostu vardır, ne de sözü geçen şefaatçisi
(Mümin 18)Celal Yıldırım Meali:
Onları yaklaşmakta olan gün (Kıyamet) ile uyar. Yürekler yutkuna yutkuna gırtlaklara dayanır o gün. Zâlimler için ne sıcak bir dost, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi vardır.
(Mümin 18)Cemal Külünkoğlu Meali:
Yaklaşmakta olan (kıyamet) günü konusunda onları uyar! O gün yürekler gırtlaklara kadar gam ve tasa ile dolmuştur. Zalimlerin (onları azaptan kurtaracak) ne yakın bir dostu, ne de (sözü) dinlenir bir şefaatçisi vardır.
(Mümin 18)Diyanet İşleri Eski Meali:
Onları, yüreklerin ağıza geleceği, tasadan yutkunacakları, yaklaşan kıyamet günü ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenecek şefaatçisi olur.
(Mümin 18)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Yaklaşmakta olan gün konusunda onları uyar. O gün yürekler gam ve tasa ile dolu, (sanki) gırtlaklara dayanmıştır. Zalimlerin ne sıcak bir dostu, ne de sözü dinlenir bir şefaatçisi vardır.
(Mümin 18)Diyanet Vakfı Meali:
Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Çünkü o onda dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelmiştir. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenir şefaatçısı vardır.
(Mümin 18)Edip Yüksel Meali:
Onları yaklaşan gün hakkında uyar, o zaman yürekler gırtlaklara dayanmıştır, yutkunurlar. Zalimler için ne bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçı vardır.
(Mümin 18)Elmalılı Orjinal Meali:
Hem haber ver onlara o yaklaşan felaket gününü: O dem ki yürekler gırtlaklara dayanmış yutkunur da yutkunurlar; zalimler için ne ısınacak bir hısım vardır, ne dinlenecek bir şefi.
(Mümin 18)Elmalılı Yeni Meali:
Bir de o yaklaşan felaket gününü onlara haber ver ki, o zaman yürekleri gırtlaklara dayanmış yutkunur da yutkunurlar. Zalimler için ne ısınacak bir hısım (ne sıcak bir yakın) vardır, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi!
(Mümin 18)Erhan Aktaş Meali:
Yaklaşan gün hakkında onları uyar. O gün korkudan yürekler ağızlara gelir. Zalimler için ne samimi bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçi vardır.
(Mümin 18)Gültekin Onan Meali:
Onları, yaklaşmakta olan güne karşı uyar; o zaman kalpler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimler için ne koruyucu bir dost, ne sözü yerine getirebilir bir şefaatçi yoktur.
(Mümin 18)Hakkı Yılmaz Meali:
Yaklaşan gün hakkında da onları uyar. O zaman kalpler yutkunarak; dehşetten ürpererek gırtlaklara dayanmıştır. Şirk koşmak suretiyle yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimse için ne sıcak bir dost vardır, ne de itaat edilecek bir destekçi, yardımcı, iltimasçı...
(Mümin 18)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onları Yevmu’l Azife ile/yaklaşan günle uyar. O zaman kalpler gırtlaklara dayanır, (korku ve kaygıdan) yutkunurlar. Zalimler için ne yakın bir dost ne de şefaati yerine getirilen bir şefaatçi vardır.
(Mümin 18)Harun Yıldırım Meali:
Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Çünkü o onda dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelmiştir. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenir şefaatçısı vardır.
(Mümin 18)Hasan Basri Çantay:
Onlara o yakın günün tehlikesini anlat. O zaman yürekleri — gamla dolu ve herkes ebsem olarak — ta gırtlakların yanındadır. Zaalimlerin ne müşfik bir yakın, ne de (şefaati) dinlenebilecek bir aracısı yokdur.
(Mümin 18)Hayrat Neşriyat Meali:
(Ey Resûlüm!) Onları o yaklaşan gün ile korkut! Çünki (amellerin ortaya saçılacağı o gün) yürekler, kederle yutkunan kimseler olarak gırtlaklara dayanmıştır! Zâlimler için ne bir dost, ne de (himâyesi) kabûl edilir bir şefâatçi bulunur!
(Mümin 18)Hubeyb Öndeş Meali: /
Onları, vakti daralan güne [karşı] uyar. O vakit, onlar yutkunur haldeyken, kalpleri gırtlakların dibindedir. Zalimlerin, hiçbir sıcak [dostu] ve de kendisine gönülden itaat edilen hiçbir şefaatçisi yoktur.
(Mümin 18)Hüseyin Atay Meali:
Onları, yüreklerin ağıza geleceği, tasadan yutkunacakları yaklaşan gün ile uyar. Haksızlık edenlerin dostu da yok, sözü dinlenecek şefaatçisi de yoktur.
(Mümin 18)İbni Kesir Meali:
Onları yaklaşan gün ile uyar. O zaman ki; yürekler ağızlara gelecek, tasadan yutkunacaklar. Zalimlerin ne dostu, ne de dinlenecek şefaatçısı olur.
(Mümin 18)İlyas Yorulmaz Meali:
Yaklaşan kıyamet günüyle onları uyar. Kızgınlıklarını yutup, kalplerin boğaza düğümlendiği zamanda, zulmedip haksızlık yapanların koruyucuları olmadığı gibi, sözleri dinlenecek aracıları (şefaatçileri) da yoktur.
(Mümin 18)İskender Ali Mihr Meali:
Ve yaklaşan gün (kıyâmet günü) konusunda onları uyar. O zaman kalpler, korku ile hançerelere gelir (can boğaza gelir). Zalimler için yakın bir dost ve şefaati kabul edilir bir şefaatçi yoktur.
(Mümin 18)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Onları yaklaşmakta olan o günle uyar. O gün herkesin yüreği ağzına gelecektir. Kıyıcıların ne bir acıyıcısı, ne de sözü geçer bir kayırıcısı bulunmıyacaktır.
(Mümin 18)Kadri Çelik Meali:
Onları, yaklaşmakta olan güne karşı uyarıp korkut; o zaman yürekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimler için ne koruyucu bir dost, ne de sözü yerine getirebilir bir şefaatçi vardır.
(Mümin 18)Mahmut Kısa Meali:
O hâlde, Ey Müslüman! Onları, yaklaşmakta olan o dehşetli Güne karşı uyar: O zaman gelip çatınca, korkudan yürekler ağızlara dayanacak ve inkârcılar, sıkıntı ve zillet içinde, acıyla yutkunup duracaklar! O Gün zâlimler için ne sıcak bir dost bulunacak, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi!
(Mümin 18)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(Münkirleri) yaklaşan güne karşı uyar. Zira (o gün) yürekler gırtlaklarına dayanmıştır. (Ürkünç) şekilde yutkunurlar. Zalimlerin ne bir dostu, ne de sözü tutulur bir aracıları vardır.
(Mümin 18)Mehmet Türk Meali:
(Ey Muhammed!) Onları, yaklaşmakta1 olan, yüreklerin gırtlaklara dayanıp yutkunup duracakları o (kıyamet) günü ile uyar. (O gün,) zâlimlerin koruyucusu da sözü dinlenecek bir şefâatçisi de olmayacaktır.*
(Mümin 18)Muhammed Celal Şems Meali:
Onları gittikçe yaklaşan, yüreklerin üzüntüyle (dolup) ağızlara geleceği (azap) günü hakkında uyar. O gün zalimlerin ne bir dostu, ne (de) sözü geçen bir şefaatçisi olacaktır.
(Mümin 18)Muhammed Esed Meali:
Bu sebeple, onları yüreklerin boğulurcasına gırtlağa dayanacağı o yaklaşan Gün'e karşı uyar! (o Gün) zalimler ne bir dost bulacaklar, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi.
(Mümin 18)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Onları, yaklaşan o güne karşı uyar. O gün yürekler ağza gelir, yutkunur da yutkunurlar. O zalimlerin ne dostları, ne de sözüne güvenilir yardımcıları olmayacaktır.
(Mümin 18)Mustafa Çavdar Meali:
İnsanları, korkudan yüreklerin gırtlağa dayanacağı ve yutkunup duracakları iyice yaklaşan o dehşetli gün ile uyar! O gün yanlışta ısrar eden zalimlerin ne samimi bir dostu ne de sözü geçen bir şefaatçisi olacak.Bknz: (6/94) - (14/44)»(14/45)
(Mümin 18)Mustafa Çevik Meali:
16-20 İnsanlar diriltilip kabirlerinden çıkartılıp da Allah’ın huzuruna getirildiklerinde, dünya hayatlarında gizli ya da açık yapıp ettikleri her şey ortaya konacak ve kulları üzerindeki hüküm ve hükümranlık yetkisinin, yalnız Allah’a ait olduğu bir kez daha gösterilecektir. Ve O Gün her insana yaptıklarının karşılıkları verilecek, hiç kimseye haksızlık edilmeyecektir. Allah hesabı en adil ve en çabuk görendir. Allah’ın elçisi Kur’an ile, yüreklerin boğulurcasına gırtlağa dayanacağı O Gün ile insanları uyarmaktadır. O Gün müşrik ve kâfir olarak dünya hayatlarını tamamlamış olanlar ne bir dost ne de bir yardımcı (şefaatçi) bulamazlar. Çünkü gizli açık bütün suçlar ortaya dökülmüş ve kimsenin kimseye diyecek sözü de kalmamıştır. O Gün Allah’ın adaleti bir kez daha tecelli edecektir. Allah’la birlikte ilah edinilenlerin hiçbir yetkilerinin olmadığı ve hiçbir şeye de hükmedemedikleri apaçık ortaya çıkacaktır. Allah her şeyi işiten ve kalplerde gizlenenleri de bilendir.
(Mümin 18)Mustafa İslamoğlu Meali:
Ve onları yüreklerin sahibini boğarcasına gırtlağa dayanacağı dehşet gününe karşı uyar: o gün zalimler ne samimi bir dost, ne de sözü geçen bir şefaatçi bulacaktır.
(Mümin 18)Osman Okur Meali:
Yaklaşmakta olan (kıyamet) günü konusun da onları uyar! O gün yürekler gırtlaklara kadar gam ve tasa ile dolmuştur. Zalimlerin (onları azaptan kurtaracak) ne yakın bir dostu, ne de (sözü) dinlenir bir şefaatçisi vardır.
(Mümin 18)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve onları o yakın gün ile korkut. O vakit ki, yürekler gırtlağa dayanmış olarak korku ile dolmuş bulunur. Zalimler için ne bir yakın dost vardır, ne de itaat olunacak bir şefa-atçi vardır.
(Mümin 18)Ömer Öngüt Meali:
Resulüm! Onları o yaklaşan güne karşı uyar. Öyle bir gün ki, yürekleri ağızlarına gelir ve kederlerinden yutkunur dururlar. Zâlimlerin ne bir dostu ne de sözü dinlenecek bir şefaatçısı vardır.
(Mümin 18)Ömer Sevinçgül Meali:
Onları, kıyamet günüyle uyararak korkut. O gün yürekler ağızlara gelir, yutkunur dururlar. Zalimlerin, ne koruyucu bir dostu vardır, ne de sözü dinlenecek yardımcısı.
(Mümin 18)Sadık Türkmen Meali:
YAKLAŞAN felâket gününe karşı onları uyar, korkut! O vakit, yürekler gırtlaklara dayanmıştır yutkunup dururlar! Zalimler için ne bir dost, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi/şahit vardır!
(Mümin 18)Seyyid Kutub Meali:
Ey Muhammed! Onları yüreklerin ağıza geleceği, tasadan yutkunacakları yaklaşan Kıyamet günü ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenecek şefaatçisi olur.
(Mümin 18)Suat Yıldırım Meali:
Onları, yaklaşan müthiş güne karşı uyar! Yürekler ağıza gelir, yutkunur da yutkunurlar. O zalim kafirlerin ne dostları, ne de sözüne itibar edilir şefaatçileri olmaz.
(Mümin 18)Süleyman Ateş Meali:
Onları yaklaşan güne karşı uyar. Zira (o gün) yürekler, (korkudan adeta yerinden sökülüp) gırtlaklara dayanmıştır; (kederlerini) yutkunur dururlar. Zalimlerin ne bir dostu, ne de sözü tutulur bir aracıları yoktur.
(Mümin 18)Süleymaniye Vakfı Meali:
Çok yakında gelecek olan o gün konusunda onları uyar. O, yüreklerin ağza geleceği, boğazların düğümleneceği gündür. Yanlış yapanların ne bir can yoldaşı olacak ne de sözü dinlenecek bir şefaatçısı[1]
1) Şefaat ile iligli baknız: Bakara 2/48 ve dipnot
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Bu yüzden onları, korkudan yüreklerin ağza geleceği, dillerin tutulacağı o yaklaşan Gün'e karşı uyar. O Gün zalimler ne bir dost bulabilir, ne de sözü geçecek bir aracı.
(Mümin 18)Şaban Piriş Meali:
Onları, iyice yaklaşan, korkudan yüreklerin ağza geldiği, gün ile uyar. Zalimler için bir koruyucu ve sözü dinlenen bir şefaatçi de yoktur.
(Mümin 18)Talat Koçyiğit Meali:
(Ey Muhammed!) Onları, iyice yaklaşmış olan o kıyamet günüyle uyar. O gün, yürekler boğazlara kadar gelip dayanır da, çıkmaması için yutkunur dururlar. O gün zâlimler için ne bir dost ve ne de sözü dinlenir bir şefaatçi vardır,
(Mümin 18)Tefhimul Kuran Meali:
Onları, yaklaşmakta olan güne karşı uyarıp korkut; o zaman yürekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimler için ne koruyucu bir dost, ne de sözü yerine getirebilir bir şefaatçi yoktur.
(Mümin 18)Ümit Şimşek Meali:
Onları o yakın gün hakkında uyar ki, o vakit yürekler ağızlara gelir, yutkunur dururlar. Artık zalimler için ne bir candan dost bulunur, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi.
(Mümin 18)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Onları, yaklaşan felaket günü hakkında uyar! Yürekler gırtlaklara dayanmıştır; habire yutkunurlar. Zalimlerin ne bir dostu vardır ne de sözü dinlenir bir şefaatçıları.
(Mümin 18)