14. İbrahim Suresi / 44.ayet

İnsanları, kendilerine böyle bir azabın geleceği gün hakkında uyar. O gün kendilerine yazık eden zalimler: “Rabbimiz! Bize birazcık daha mühlet ver de senin çağrına uyalım, böylece elçilere tabi olalım.” derler. Onlara: “Sizler değil miydiniz, daha önce “Diriliş yok, hesap verme diye bir şey yok!” diye yemin edenler?” denilecek.

Bknz: (23/99)»(23/108)(42/44)(63/10)»(63/11)

Mustafa Çavdar Meali

İbrahim 44 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kendilerine azabın gelip çatacağı o günü haber ver, korkut insanları. Zulmedenler diyecekler ki: Rabbimiz, yakın bir zamanadek bırak bizi, tekrar dünyaya dönelim de davetine icabet edelim ve peygamberlere uyalım. Siz değil misiniz daha önce, bize bir zeval yoktur diye yemin edenler?

(İbrahim 44)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Şimdi Sen) Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp-korkut ki, (o gün) zulmedenler şöyle diyecekler: "(Ya Rabbi) Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki, Senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım." Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler, sizler değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bunun içindir ki insanları, azabın başlarına geleceği gün için uyar; o gün ki, yaratılış gayesine aykırı davrananlar: “Ey Rabbimiz!” derler. “Bize kısa bir süre daha ver ki, senin çağrına icabet edelim, senin elçilerine uyup peşlerinden gidelim!” Fakat Allah da onlara: “Siz bir vakitler kıyamet gibi, ceza gibi bir şeyin, sizin için söz konusu olmadığına, yemin edip durmuyor muydunuz?” diye karşılık verecektir.

(İbrahim 44)

Adem Uğur Meali:

Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz? "

(İbrahim 44)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendilerine azabın (ölümün - hazır olmayan için sonsuz azabın başlangıcı) geleceği süreç hakkında insanları uyar! O süreçte zalim olanlar şöyle der: "Rabbimiz, kısa bir süre daha ömür ver, davetine icabet edelim ve Rasullerine tabi olalım"... Önceden, sizin için böyle bir son olmayacağına yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

Ahmet Tekin Meali:

İnsanları, azâbın geleceği gün konusunda uyar. O gün baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyenler, haksızlık edenler: “Rabbimiz, kısa bir müddet bizim cezamızı ertele. Senin davetine icabet edelim. Rasule ve görevlilerine tâbi olalım.” diyecekler. Onlara: “Daha önce, sizin için bir zeval olmadığına, hesaba çekilmiyeceğinize dair yeminler etmemiş miydiniz?” denilir.*

(İbrahim 44)

Ahmet Varol Meali

İnsanları kendilerine azabın geleceği günle korkut. Öyle ki zulmedenler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki, çağrına icabet edelim ve peygamberlere uyalım" derler. "Daha önce sizin için bir zeval (yokluk) olmadığına dair yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

Ali Bulaç Meali:

Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp korkut ki, (o gün) zulmedenler, şöyle diyecekler: "Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki, Senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım." Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler, sizler değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İnsanlara, azabın kendilerine geleceği günü haber verip onları korkut ki, o gün, zulmedenler şöyle diyecektir: “-Ey Rabbimiz! Bize yakın bir zamana kadar izin ver; senin çağrına uyalım, Peygamberlerin izinde gidelim.” Hani ya, bundan önce: “- Bize hiçbir zeval yoktur.” diye yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

Ali Rıza Sefa Meali:

Cezanın kendilerine geleceği gün hakkında insanları uyar. Haksızlık yapanlar, şöyle diyecekler: "Efendimiz! Yakın bir süreye dek bizi ertele; Senin çağrına karşılık verelim ve elçilerin izinden gidelim!" Oysa daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin edenler siz değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm,) insanları azabın gelip kendilerini bulacağı bir günle uyar. (Dünyada iken Allah’a şirk koşma, hep yanlış istikametlere yönelme ve yanlış hükmetme gibi yollarla) zulmetmiş olanlar o gün, “Rabbimiz, bize şöyle kısa bir süre ver de, Sen’in çağrına uyalım ve rasûllerin izinde gidelim!” diye yalvarırlar. “İyi de, daha önce sizin için bir zeval, bir son olmadığını iddia edip duran bizzat siz değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnsanları öyle bir gün ile korkut ki azap onlara geldiğinde zalimler: “Ey Rabbimiz! Kısa bir süreye kadar bizi beklet. Sen’in çağrına cevap verelim, peygamberlere uyalım” derler. (Rableri onlara:) “Bize asla zeval olmaz! diye yemin eden siz değil mi idiniz?

(İbrahim 44)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kendilerine azabın geleceği güne karşı insanları uyar ki, zalimler,"Ey Rabbimiz!" derler, "Bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına uyalım, peygamberlere tabi olalım!"Peki önceden, sizin için son olmadığına yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

Bekir Sadak Meali:

(44-45) Insanlari, kendilerine azabin gelecegi gun ile uyar. Haksizlik edenler: «Rabbimiz! Bizi yakin bir sureye kadar ertele de cagrina gelelim, peygamberlere uyalim» derler. Siz daha once, sonunuzun gelmeyecegine yemin etmemis miydiniz! Üstelik kendilerine yazik edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptiklarimiz da sizlere aciklanmisti. Size misaller de vermistik.

(İbrahim 44)

Besim Atalay Meali:

«Gelecek olan azap günüyle insanları kocundur, zalimler diyecekler: «Bizi yakın bir zamançin bırak da, biz uyalım hem çağrına, hem de peygamberlere»; onlara denilecek ki: «Bundan önce, siz kendinize hiçbir yok olma yok !» diye ant içerdiniz

(İbrahim 44)

Celal Yıldırım Meali:

İnsanları azabın geleceği gün hakkında uyar! Zulmedenler diyecekler ki, «ey Rabbimiz! Bizi yakın bir geleceğe kadar ertele ki dâvetine olumlu cevap vererek gelelim, peygamberlere uyalım.» Ama daha önce sizin için zeval (=sonunuzun gelmesi) yok diye yemin eden sizler değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Bunun içindir ki,) insanları, azabın başlarına geleceği gün için uyar! O gün, zulmedenler: “Ey Rabbimiz! Bize kısa bir süre daha ver ki senin çağrına icabet edelim, peygamberlere uyup arkalarından gidelim” diyecekler. (Onlara şöyle denilecek:) “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?”

(İbrahim 44)

Diyanet İşleri Eski Meali:

44,45. İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz! Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere açıklanmıştı. Size misaller de vermiştik.

(İbrahim 44)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, "Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim" diyecekler. Onlara şöyle denilecek: "Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?"

(İbrahim 44)

Diyanet Vakfı Meali:

Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: «Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım» diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) «Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?»

(İbrahim 44)

Edip Yüksel Meali:

Halkı, azabın kendilerine geleceği gün konusunda uyar. Zalimler, 'Rabbimiz bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına katılalım ve elçilere uyalım,' diyecekler. Oysa daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem inzar ile haber ver insanlara o azabın geleceği günü, o vakıt diyecek ki o zulmedenler yarabbena! Bizi yakın bir ecele te'hır buyur, da'vetine icabet edelim ve Peygamberlerin izince gidelim, hani ya bundan evvel yemin etmiş değil miydiniz: Sizin için zeval yoktu ya?

(İbrahim 44)

Elmalılı Yeni Meali:

O azabın geleceği günü korkutarak haber ver! O zulmedenler o zaman diyecekler ki: "Ey Rabbimiz, yakın bir zamana kadar bize mühlet ver de davetine uyalım ve peygamberlerin izince gidelim!" Ama daha önce yemin etmemiş miydiniz, sizin için zeval yok diye?

(İbrahim 44)

Erhan Aktaş Meali:

Azabın kendilerine geleceği gün ile insanları uyar. O zaman kendilerine haksızlık[1] yapanlar: "Rabb'imiz! Bize biraz daha süre ver de Senin çağrını kabul edelim ve rasullere uyalım." diyecekler. Allah da: "Daha önce sizin için bir tükenişin, inişe geçişin olmadığına yemin edenler sizler değil miydiniz? diyecek.

1)Vahyin çağrısına uymamakla.

(İbrahim 44)

Gültekin Onan Meali:

Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp korkut ki (o gün) zulmedenler şöyle diyecekler: "Bizi yakın bir ecele kadar ertele ki, senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım." Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler sizler değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Hakkı Yılmaz Meali:

(44,45) Ve sen insanları, azabın geleceği gün ile uyar. Artık şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseler, “Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin davetine uyalım ve elçilere tâbi olalım.” derler. –Daha önce siz, sizin için bitişin/tükenişin/yok oluşun olmadığına dair yemin etmemiş miydiniz? Hem siz, şirk koşarak kendilerine haksızlık edenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl yaptığımız size apaçık belli olmuştu. Ve size örnekler de vermiştik.–

(İbrahim 44)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sen, insanları azabın kendilerine geleceği günle uyar! Zalimler derler ki: “Rabbimiz! Bizi yakın bir zamana kadar ertele ki, davetine icabet edip resûllere uyalım.” (Onlara şöyle cevap verilir:) Oysa yok olup gitmeyeceğinize dair daha önce yeminler etmemiş miydiniz? (Ne oldu?)

(İbrahim 44)

Harun Yıldırım Meali:

Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz? "

(İbrahim 44)

Hasan Basri Çantay:

İnsanlara o azabın kendilerine geleceği günün, tehlikesini anlat ki (o gün) o zaalimler: "Ey Rabbimiz, bizi yakın bir müddete kadar gecikdir de Senin da'vetine icabet edelim, peygamberlere tabi olalım" diyecek (ler) dir. Halbuki daha evvel siz (dünyada) kendinize "hiç bir zeval yokdur" diye yemin etmediniz miydi?

(İbrahim 44)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) O hâlde insanları, kendilerine azâbın geleceği gün (kıyâmet) ile korkut! Zîrâ (o gün) o zulmedenler: “Rabbimiz! Bizi (dünyaya gönderip) yakın bir vakte kadar (kısa bir zaman için bile olsa, ecelimizi) te'hîr et ki, senin da'vetine uyalım ve o peygamberlere tâbi' olalım!” derler. (Onlara şöyle denilir:) “Hâlbuki daha önce (dünyada iken) sizin için hiçbir (şekilde) sona erme olmadığına dâir yemîn etmemiş miydiniz?”

(İbrahim 44)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnsanları [şu] gün [ile] uyar: [o gün] azap gelir, ardından zulümetmiş olanlar "RAB'bimiz! Çok yakın bir süre sonuna kadar bizi ertele ki davetine icabet edelim ve elçiler'e uyalım." derler. Sizin için, hiçbir sorun olmadığına [dair] önceden ant içmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

Hüseyin Atay Meali:

İnsanları kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler, derler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim ve elçilere uyalım." Siz, daha önce sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

İbni Kesir Meali:

İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zulmedenler derler ki: Rabbımız; bizi, yakın bir müddete kadar tehir et, davetine uyalım ve peygamberlere tabi olalım. Siz daha önce de sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

İlyas Yorulmaz Meali:

İnsanları azabın kendilerine geleceği gün ile uyar. Zalimler “Rabbimiz yakın bir zamana kadar bizim (hesabımızı) ertele de, senin davetine icabet edip, elçilere tabi olalım” derler. Sizin için hesap gününde hiçbir sıkıntı olmayacağına dair, daha önceden de yemin edip durmuyor muydunuz?

(İbrahim 44)

İskender Ali Mihr Meali:

Azabın onlara geleceği gün ile insanları uyar. O zaman zalimler şöyle diyecek: “Rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et (bize zaman ver). Senin davetine icabet edelim ve resûllere tâbî olalım.” Daha önce “sizin için bir zeval olmadığına” yemin eden siz değil misiniz?

(İbrahim 44)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İnsanları kendilerine azap getirecek olan o dirilme günüyle uyar. Kıyıcılar diyecekler: «Çalabımız! Bize biraz olsun ara ver de Senin çağrına gelelim. Hem de Senin peygamberlerine uyalım.» Oysa ki bundan önce: «Bizim sonumuz kötü gelmez» diye ant içen sizler değil misiniz?

(İbrahim 44)

Kadri Çelik Meali:

İnsanları azabın kendilerine geleceği gün hakkında uyarıp korkut ki, (o gün) zulmedenler, şöyle diyecekler: “Bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına cevap verelim ve peygamberlere uyalım.” (Onlara denilir ki:) “Daha önce, sizin için bir zeval olmadığına (sonunuzun gelmeyeceğine) yemin etmemiş miydiniz?”

(İbrahim 44)

Mahmut Kısa Meali:

Öyleyse ey Müslüman! Bu korkunç gün gelip çatmadan önce insanlığı uyar:O gün azapla yüz yüze gelen zâlimler, “Ey Rabb’imiz!” diye yalvaracaklar, “Ne olur, bize azıcık daha mühlet ver de, senin çağrına uyup elçilerinizinden gidelim!” Bunun üzerine Allah,“Öyle mi?” diye karşılık verecek, “Oysa bir zamanlar, kesinlikle helâk edilmeyeceğinize ve kıyâmet, âhiret, cennet, cehennem diye bir şeyin olmadığına dâir yemin edip durmuyor muydunuz?”

(İbrahim 44)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Haber ver kendilerine, azabın gelip çatacağı günü. Uyarıp korkut insanları. Zulmedenler İşte şöyle: "Rabbimiz! yakın bir zamana kadar bırak bizi, tekrar dünyaya dönelim bizler Malum olan senin davetine icabet edelim, elçilerine uyalım." Oysa önceki zamanlar İçinde kendinize yönelik "bize zeval yoktur" diye, değil miydiniz yemin edenler?

(İbrahim 44)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Azap kendilerine gelince zâlimlerin: “Ey Rabbimiz! Bize biraz daha mühlet ver de Senin davetine uyalım ve Peygamberlere itaat edelim.” diyecekleri gün ile insanları uyar. (O gün onlara): “Siz, daha önce (dünyada) sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?” denilecek.1*

(İbrahim 44)

Muhammed Celal Şems Meali:

İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün hakkında korkut. Zulmetmiş olanlar, “Ey Rabbimiz, bize kısa bir süre için mühlet ver. Biz Senin davetini kabul edeceğiz ve resûllere tabi olacağız,” diyecekler. Siz daha önce, kendinize (hiç) çöküş gelmeyeceğine yeminler etmiyor muydunuz?

(İbrahim 44)

Muhammed Esed Meali:

Bunun içindir ki, insanları, azabın başlarına geleceği Gün için uyar; o Gün ki, zulmedenler: "Ey Rabbimiz!" derler, "Bize kısa bir süre daha ver ki Senin çağrına icabet edelim; Senin elçilerine uyup peşlerinden gidelim!" (Fakat Allah da onlara:) "Siz bir vakitler kıyamet gibi, ceza gibi bir şeyin sizin için sözkonusu olmadığına yemin edip durmuyor muydunuz?" (diye karşılık verecektir).

(İbrahim 44)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnsanları, azabın kendilerine ulaşacağı gün konusunda uyar. O gün, zalimler şöyle derler: "Ey rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar geri bırak da çağrına yanıt verip elçilere uyalım." Fakat onlara; "Daha önce siz, 'Bizim için çöküş ve bitiş yoktur,' diye ant içmediniz mi?" denilecektir.

(İbrahim 44)

Mustafa Çavdar Meali:

İnsanları, kendilerine böyle bir azabın geleceği gün hakkında uyar. O gün kendilerine yazık eden zalimler: “Rabbimiz! Bize birazcık daha mühlet ver de senin çağrına uyalım, böylece elçilere tabi olalım.” derler. Onlara: “Sizler değil miydiniz, daha önce "Diriliş yok, hesap verme diye bir şey yok!" diye yemin edenler?” denilecek.

Bknz: (23/99)»(23/108) - (42/44) - (63/10)»(63/11)

(İbrahim 44)

Mustafa Çevik Meali:

44-46 Ey Peygamber! İnsanları böyle şiddetli bir azapla karşı karşıya gelmeden uyar. O Gün gelip çattığında uyarıları umursamayıp, Allah’ın davetinden yüz çevirmiş olanlar şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Bize biraz daha mühlet verip dünyaya döndür de, peygamberlerle davet ettiğin hayat nizamını yaşayanlardan olalım.” Allah da onlara şöyle diyecek: “Öldükten sonra diriltilip, yapıp ettiklerinizden hesap sorulacağı bildirildiği halde, inanmayanlar sizler değil miydiniz? Ölümden sonra yeniden diriltilmeyeceğinize dair başkalarını da inandırmak için yeminler ediyordunuz. Üstelik sizler Allah’a şirk koşup, daveti reddetmeleri sebebi ile helak edilmiş olan, kavimlerin yurtları üzerinde yaşıyor ve onların başlarına gelenlerden de haberdar edilmiştiniz. Sizden önce helak edilen o zalimler de kendilerini, Allah’ın razı olacağı hayat nizamını yaşamaya davet eden peygamberlerine her türlü tuzağı kurup, eziyetlere maruz bırakıp, onları reddetmişlerdi. Allah da onların dağları yerinden oynatacak kadar güçlü sandıkları tuzaklarını boşa çıkardı.”

(İbrahim 44)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bu yüzden, başlarına azabın geleceği gün için insanları uyar. Zalimler (o gün) diyecekler ki: "Rabbimiz! Bize kısa bir süre daha tanı da, senin çağrına katılalım ve elçilere tabi olalım!" (Onlara denilecek ki): "Ne oldu? Daha önceki (hayatta), sizin için herhangi bir tükenişin olamayacağına yemin edip durmuyor muydunuz?

(İbrahim 44)

Osman Okur Meali:

(Resulüm!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği (kıyamet) gününden korkut! O gün zâlimler: “Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin dâvetine uyalım, rasüle tâbi olalım” derler. “Siz daha önce sonunuzun gelmeyeceğine (saltanatınızın devamlı kalacağına) yemin etmemiş miydiniz?”

(İbrahim 44)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve nâsı korkut, o azabın kendilerine geleceği bir gün ile ki, o zalim olanlar diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Bizi bir yakın vakte kadar tehir et, senin davetine icabet edelim, ve peygamberlere tâbi olalım.» (Onlara denilecektir ki:) «Sizin için bir zeval yoktur diye siz evvelce yemin etmiş değil mi idiniz?»

(İbrahim 44)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! İnsanları, kendilerine azabın geleceği (kıyamet) gününden korkut! O gün zâlimler: “Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin dâvetine uyalım, peygamberlere tâbi olalım. ” derler. “Siz daha önce sonunuzun gelmeyeceğine (sürekli yaşayacağınıza) yemin etmemiş miydiniz?”

(İbrahim 44)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnsanları, kendilerine azabın geleceği günü hatırlatarak uyar. Zulmedenler, “Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de davetine varalım, peygamberlere uyalım” derler. Allah da onlara, “Hani ya siz, bize yıkım yok, diye yemin etmemiş miydiniz!” der.

(İbrahim 44)

Sadık Türkmen Meali:

İNSANLARI, kendilerine azabın geleceği şu günden uyar; o gün zulmedenler der ki: “Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de Senin çağrına uyalım, elçilere tabi olalım!” Siz daha önce de kendiniz için; ’hiçbir yıkım yoktur’ diye, yemin etmemiş miydiniz?

(İbrahim 44)

Seyyid Kutub Meali:

İnsanları, azapla yüzyüze gelecekleri gün konusunda uyar. O gün zalimler «Ey Rabbimiz, bizimle hesaplaşmayı yakın bir sürenin sonuna ertele de senin çağrına olumlu cevap verip, peygamberlere uyalım» derler. «Peki, vaktiyle sürekli yaşayacağınıza, hiç ölmeyeceğinize yemin edenler sizler değil miydiniz?»

(İbrahim 44)

Suat Yıldırım Meali:

Hem, azabın geleceği günü hatırlatarak insanları uyar!O gün zalimler: "Ey bizim Rabbimiz! diyecekler, ne olur, bize kısa bir süre ver de senin çağrına uyma imkanı bulalım ve peygamberlerin izince gidelim."Peki, daha önce hiç zeval bulmayıp sürekli yaşayacağınıza dair yemin eden siz değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Süleyman Ateş Meali:

İnsanları, kendilerine azabın geleceği şu güne karşı uyar ki, zalimler: "Rabbimiz, derler, bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına gelelim, elçilere uyalım!" "Peki, önceden sizin için hiç zeval olmadığına (sürekli yaşayacağınıza) yemin etmemiş miydiniz?"

(İbrahim 44)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sen insanları, o azabın geleceği günle ilgili olarak uyar. Yanlışlar içinde olan o kimseler, şöyle diyeceklerdir: "Rabbimiz! Kısa bir süreliğine bizi geri gönder de çağrına olumlu karşılık verelim ve elçilere uyalım." Onlara denir ki "Bizim düzenimiz bozulmaz diye daha önce yemin edenler siz değil miydiniz?"

(İbrahim 44)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bu nedenle, insanları, azaba uğrayacakları Gün'e karşı uyar. O Gün zalimler: "Rabbimiz! Bize biraz süre versen de çağrına uyup, elçilerini izlesek" derler. Allah: "Daha önce, hesaba çekilmeyeceğinize yemin eden siz değil miydiniz?" der.

(İbrahim 44)

Şaban Piriş Meali:

İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zulmedenler: -Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına uyalım, peygamberlere tabi olalım, derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?!

(İbrahim 44)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) İnsanları, azabın kendilerine geleceği o günü hatırlatarak uyar. (O gün gelince küfürleriyle) zulmetmiş olanlar: "Rabbımız! Bizi yakın bir vakte kadar ertele ki, senin davetine icabet edelim ve peygamberlere uyalım" derler. Halbuki siz daha önce, sizin için (dünyadan âhirete) göçüş olmadığına yemin etmemişmiydiniz?

(İbrahim 44)

Tefhimul Kuran Meali:

Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp korkut ki, (o gün) zulmedenler, şöyle diyecekler: «Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki, Senin çağrına cevap verelim ve peygamberlere uyalım.» Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler sizler değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Ümit Şimşek Meali:

İnsanları, başlarına azabın geleceği gün hakkında uyar ki, o günde zalimler “Rabbimiz, ecelimizi yakın bir zamana ertele de Senin davetine cevap verip peygamberlere uyalım” derler. Hani, bundan önce hiç zeval bulmayacağınıza dair yemin edenler siz değil miydiniz?

(İbrahim 44)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnsanları, azabın kendilerine ulaşacağı gün konusunda uyar. O gün, zalimler şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar geri bırak da çağrına cevap verip resullere uyalım." Daha önce siz, kendiniz için çöküş ve bitiş yoktur diye yemin etmediniz mi?

(İbrahim 44)