51. Zariyat Suresi / 27.ayet

Misafirlerine ikram ederek: -Buyurmaz mısınız? Dedi.

Bknz: (11/69)»(11/82)(15/51)»(15/77)

Mustafa Çavdar Meali

Zariyat 27 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onların önüne koymuştu da yemez misiniz demişti.

(Zariyat 27)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Derken (sofrayı) onlara yaklaştırıp (ikram etmiş) ve “Yemez misiniz?” (buyurun) demişti.

(Zariyat 27)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onların önüne yaklaştırıp, “Yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Adem Uğur Meali:

Onların önüne koyup "Yemez misiniz?" demişti.

(Zariyat 27)

Ahmet Hulusi Meali:

Onu onlara yaklaştırıp: "Yemeyecek misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Ahmet Tekin Meali:

Kızarmış buzağı etini önlerine sürdü. “Etten yemiyecek misiniz?” dedi.*

(Zariyat 27)

Ahmet Varol Meali

Onu onlara yaklaştırıp: "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Ali Bulaç Meali:

Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onu (yemek olarak) önlerine koydu. “-Yemeğe buyurmaz mısınız?” dedi. (Yemeğinden misafirlerin yemediğini görünce):

(Zariyat 27)

Ali Rıza Sefa Meali:

Önlerine koydu; "Yemiyor musunuz?" dedi.

(Zariyat 27)

Ali Ünal Meali:

Önlerine koyup, “Buyurmaz mısınız?” dedi.

(Zariyat 27)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlara yaklaştırdı. Neden yemiyorsunuz? dedi.

(Zariyat 27)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onların önüne koyup, "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Bekir Sadak Meali:

(26-27) Hemen ailesine giderek semiz bir buzagi getirmis, onlarin onune surup: «Yemez misiniz?» demisti.

(Zariyat 27)

Besim Atalay Meali:

Onlara yaklaşarak : «Yemez misiniz?» diye söyledi

(Zariyat 27)

Celal Yıldırım Meali:

Onlara yaklaştırıp, «buyrun yemez misiniz ?» dedi.

(Zariyat 27)

Cemal Külünkoğlu Meali:

26,27. Hemen (bir bahane ile) ailesinin yanına giderek, (pişirilmiş) besili bir dana getirmiş ve onların önüne koyup: “Buyurmaz mısınız?” demişti. *

(Zariyat 27)

Diyanet İşleri Eski Meali:

26,27. Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.

(Zariyat 27)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onu önlerine koydu. "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Diyanet Vakfı Meali:

Onların önüne koyup «Yemez misiniz?» demişti.

(Zariyat 27)

Edip Yüksel Meali:

Onu onların önüne sürüp, 'Yemez misiniz?' dedi.

(Zariyat 27)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onu yakınlarına koydu, yemeğe buyurmaz mısınız? dedi.

(Zariyat 27)

Elmalılı Yeni Meali:

Onu yakınlarına koyarak: "Yemeğe buyurmaz mısınız?" dedi.

(Zariyat 27)

Erhan Aktaş Meali:

Onları buyur ederek: "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Gültekin Onan Meali:

Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra altını onlara yaklaştırdı: “Nasiplenmez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlara yaklaştırmış ve: “Yemez misiniz?” demişti.

(Zariyat 27)

Harun Yıldırım Meali:

Onu önlerine yaklaştırıp: “Yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Hasan Basri Çantay:

Bunu onlara yaklaşdırdı. "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra onu kendilerine yaklaştırdı: “Yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından onu (yemeği), onlara doğru yaklaştırıp "yemez misiniz?" dedi.¹

(Zariyat 27)

Hüseyin Atay Meali:

26-27 Hemen ailesinin yanına sıvışıp semiz bir buzağı getirmiş. Onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" demişti.

(Zariyat 27)

İbni Kesir Meali:

Onlara yaklaştırıp; yemez misiniz? demişti.

(Zariyat 27)

İlyas Yorulmaz Meali:

Önlerine koyup “Yemez misiniz?”demiş.

(Zariyat 27)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onu (yemeği) onlara yaklaştırdı (ikram etti): “Yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

bunu onların önüne koyup: «Yemez misiniz?» dedi.

(Zariyat 27)

Kadri Çelik Meali:

Derken onlara yaklaştırıp, “Yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Mahmut Kısa Meali:

Ve yemeği önlerine koyarak, “Buyrun,yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(26-27) "Yemez misiniz?" dedi. Onlara hissettirmeden ailesine gidip semiz buzağı getirdi.

(Zariyat 27)

Mehmet Türk Meali:

26,27. Hemen sezdirmeden eşinin yanına gidip çok geçmeden semiz bir buzağı (eti) getirdi ve önlerine koyarak “yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ardından onu önlerine koyarak, “Yemez misiniz?” (diye) sordu.

(Zariyat 27)

Muhammed Esed Meali:

ve "Yemez misiniz?" diye önlerine koymuştu.

(Zariyat 27)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" demişti.

(Zariyat 27)

Mustafa Çavdar Meali:

Misafirlerine ikram ederek: -Buyurmaz mısınız? Dedi.

Bknz: (11/69)»(11/82) - (15/51)»(15/77)

(Zariyat 27)

Mustafa Çevik Meali:

24-34 Ey Peygamber! İnsanlara, İbrahim ve ona gelen şerefli misafirlerin kıssasını da anlat. Hani onlar İbrahim’in kapısını çalıp selam vermişler, İbrahim de selamlarını alıp buyur ettikten sonra kendi kendine “Bunlar tanıdık kimseler değiller, acaba ne için geldiler?” demişti. Daha sonra da hanımının yanına gidip, misafirlerine ikram etmek üzere kızarmış bir dana eti getirerek onlara buyur etmişti. Misafirlerinin yemeğe el sürmediklerini görünce de, onlardan şüphelenip içine bir korku düşmüştü. Bunun üzerine misafirleri İbrahim’e: “Korkma!” dediler ve ona âlim, ilmiyle amel edecek ahlak timsali bir erkek evlat müjdesi verdiler. Bunu işiten İbrahim’in karısı heyecanla çığlık atıp elini de yüzüne vurarak “Ne yani, ben kocamış ve de üstelik kısır bir kadın olarak bugüne kadar yaşamışken, bundan sonra nasıl olur da çocuk sahibi olurum?” dedi. Misafirler de ona: “Evet öyle, fakat Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz O dilediğini yapmaya güç yetirendir; O her şeyin en doğru olanını bilir; üstün ilim, kudret, hüküm ve hikmet sahibidir.” dediler. İbrahim de onlara: “Ey elçiler! Buraya gelişinizin sebebi bize bu müjdeyi vermek mi, yoksa başka sebepleri de var mı?” diye sordu. Elçi melekler İbrahim’e: “Biz tamamına yakını iman etmekten yüz çevirmiş olan Lût halkını helak etmek için de görevlendirildik. Onların üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdıracağız. Bu taşların azgınlaşmış, Allah’a başkaldırmış, haddi aşan o toplumdan kime isabet edeceği de belirlenmiştir.” dediler.

(Zariyat 27)

Mustafa İslamoğlu Meali:

derhal önlerine sunarak "Buyurmaz mısınız?" demişti.

(Zariyat 27)

Osman Okur Meali:

(26-27) Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.

(Zariyat 27)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bunu onlara yaklaştırdı. Dedi ki: «Yemez misiniz?»

(Zariyat 27)

Ömer Öngüt Meali:

Önlerine sürüp: "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onu konuklarının önüne koydu, “Yemeğe buyurmaz mısınız?” dedi.

(Zariyat 27)

Sadık Türkmen Meali:

Derken onu önlerine yaklaştırdı; “Yemez misiniz?” dedi.

(Zariyat 27)

Seyyid Kutub Meali:

Onu, önlerine yaklaştırdı «Yemez misiniz?» dedi.

(Zariyat 27)

Suat Yıldırım Meali:

(26-27) Onlara yemek getirmek için gizlice ailesinin yanına geçti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Önlerine koyup "buyurmaz mısınız?" diye ikram etti.

(Zariyat 27)

Süleyman Ateş Meali:

Onu, önlerine yaklaştırdı, "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Önlerine koydu; "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(26-27) Sonra yavaşça evine dönerek bir dana kızartması getirmiş ve önlerine koyarak, "Buyurun" demişti.

(Zariyat 27)

Şaban Piriş Meali:

Bunu onların önüne koydu ve: -Yemez misiniz? dedi.

(Zariyat 27)

Talat Koçyiğit Meali:

Bunu onlara yaklaştırmış ve "yemez misiniz?" demişti.

(Zariyat 27)

Tefhimul Kuran Meali:

Derken onlara yaklaştırıp (önlerine sürdü); «Yemez misiniz?» dedi.

(Zariyat 27)

Ümit Şimşek Meali:

Önlerine koydu, “Buyurmaz mısınız?” dedi.

(Zariyat 27)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Danayı misafirlerin önüne sürdü. "Yemez misiniz?" dedi.

(Zariyat 27)