3. Ali İmran Suresi / 121.ayet
- « Ali İmran 120
- Ali İmran 121
- Ali İmran 122 »
Ali İmran 121 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
An o zamanı, hani insanları savaş yerlerine yerleştirmek için sabahleyin erkenden ailenden ayrılmıştın ve Allah duyuyordu, biliyordu bunu.
(Ali İmran 121)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Ey Resulüm!) Hani Sen, (Uhud Muharebesi’nde) mü’minleri savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere, erkenden evinden ve ailenden ayrılmıştın. Allah hakkıyla İşiten, her şeyi Bilendir.
(Ali İmran 121)Abdullah Parlıyan Meali:
Ey peygamber! Hatırla o günü ki; mü'minleri Uhud savaşı düzenine sokmak için, sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah konuştuklarınızı işitiyor ve her iki tarafın da durumlarını çok iyi biliyordu.
(Ali İmran 121)Adem Uğur Meali:
Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.-
(Ali İmran 121)Ahmet Hulusi Meali:
Hani sen sabah erkenden ailenden ayrılıp iman edenleri savaşmaları için uygun mevzilere yerleştiriyordun. Allah Semi'dir, Aliym'dir.
(Ali İmran 121)Ahmet Tekin Meali:
Hani sen, sabah erkenden mü'minleri savaş mevzilerine yerleştirip savaş düzenine koymak için ailenden ayrılmıştın. Allah konuştuklarınızı işitiyor, yaptıklarınızı biliyordu.
(Ali İmran 121)Ahmet Varol Meali
Hani sen, mü'minleri çarpışma yerlerine yerleştirmek üzere erkenden ailenin yanından ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendir.*
(Ali İmran 121)Ali Bulaç Meali:
Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
(Ali İmran 121)Ali Fikri Yavuz Meali:
(Ey Rasûlüm), bir vakit erkenden Medîne'deki ailenden çıkmış, savaş için müminleri elverişli yerlere yerleştiriyordun. Allah, sözlerinizi işitir ve niyyetlerinizi bilir.
(Ali İmran 121)Ali Rıza Sefa Meali:
İnananları savaş düzenine sokmak için, sabah erken ailenden ayrılmıştın. Çünkü Allah, Duyandır; Bilendir.
(Ali İmran 121)Ali Ünal Meali:
Hani (ey Rasûlüm,) bir sabah ailenden erkenden ayrılmıştın ve mü’minleri savaş için konuşlandırıyordun. Allah, (her sözü) hakkıyla işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir; (nitekim o gün de olup biteni bihakkın işitiyor ve biliyordu).
(Ali İmran 121)Bahaeddin Sağlam Meali:
Hatırla o anı ki; sabahleyin evinden çıkıp müminleri savaş için uygun yerlere yerleştiriyordun. Ve Allah (konuştuklarınızı) işitiyor (ve iki grubun fikir ayrılığını) biliyordu.
(Ali İmran 121)Bayraktar Bayraklı Meali:
Hatırla o günü, ey Peygamber, inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah her şeyi işitendir; her şeyi bilendir.
(Ali İmran 121)Bekir Sadak Meali:
Sen inananlari savas icin duracaklari yerlere yerlestirmek uzere, erkenden evinden ayrilmistin. Allah istir ve bilir.
(Ali İmran 121)Besim Atalay Meali:
Hani, sen çarpışmak için, inanlılara bir yer ayırmak üzere sabahleyin evinden dışarı çıkmıştın ya, Allah işitici, Allah bilici
(Ali İmran 121)Celal Yıldırım Meali:
Hani sen erkenden ailen arasından çıkıp mü'minleri savaş için uygun yerlere yerleştiriyordun ; Allah (her şeyi) işiten ve bilendir.
(Ali İmran 121)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Ey Muhammed!) Hani bir vakit, (Uhud'da) inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden ailenden/evinden ayrılmıştın. Allah (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir.
(Ali İmran 121)Diyanet İşleri Eski Meali:
Sen inananları savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere, erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitir ve bilir.
(Ali İmran 121)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Hani sen mü'minleri (Uhud'da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden (evinden) ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
(Ali İmran 121)Diyanet Vakfı Meali:
Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.-
(Ali İmran 121)Edip Yüksel Meali:
Hani sen, sabah erkenden ailenden ayrılarak inananları savaşta tutacakları noktalara yerleştiriyordun. Elbette ALLAH İşitir, Bilir.
(Ali İmran 121)Elmalılı Orjinal Meali:
Hani bir vakit erkenden ehlinden çıkmıştın mü'minleri muharebe için elverişli mevki'lere yerleştiriyordun ve Allah idi bir işiden, bilen
(Ali İmran 121)Elmalılı Yeni Meali:
Hani bir vakit erkenden, müminleri savaş için elverişli mevkilere yerleştirmek üzere, ailenden ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendi.
(Ali İmran 121)Erhan Aktaş Meali:
Hani! Sen, mü'minleri savaş düzenine sokmak için, sabah erkenden ailenden ayrılmıştın. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.
(Ali İmran 121)Gültekin Onan Meali:
Hani sen, inançlıları savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için ehlinden (ailenden) erkenden ayrılmıştın. Tanrı işitendir, bilendir.
(Ali İmran 121)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve hani sen, sabah erkenden mü’minleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ehlinden ayrılmıştın. –Ve Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir.–
(Ali İmran 121)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
(Hatırla!) Hani sen sabah vakti ailenin yanından çıkmış, müminleri savaş konumlarına hazırlıyordun. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir.
(Ali İmran 121)Harun Yıldırım Meali:
Hani savaşmak için mü’minleri mevzilerine yerleştirmek üzere sabah erkenden ailenden ayrılmıştın. Şüphesiz Allah Semi’dir, Alîm’dir.
(Ali İmran 121)Hasan Basri Çantay:
Hani sen, mü'minleri muhaarebeye elverişli yerlerde ta'biye etmek üzere erkenden ailenden (Medineden) ayrılmışdın, Allah hakkıyle işidendi, (her şey'i) kemaliyle bilendi.
(Ali İmran 121)Hayrat Neşriyat Meali:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Hani, mü'minleri (Uhud'da) savaş için mevzi'lere yerleştirmek üzere âilenden erkenden ayrılmıştın. Allah ise, Semî' (neler söylediğinizi işiten)dir, Alîm (ne düşündüğünüzü bilen)dir.
(Ali İmran 121)Hubeyb Öndeş Meali: /
(121-122) Bir vakit, savaş için oturma yerlerine inançlıları yerleştirerek ailenden/halkından sabahleyin ayrılmıştın. Allah devamlı işitendir, devamlı bilendir. O vakit, sizden iki takım, korkaklığa/zayıflığa yüz tutmuştu. Hâlbuki, o iki[takım]ın velisi Allah'tır. İnançlılar, sadece Allah'a güvenip dayansın (tevekkül etsin).
(Ali İmran 121)Hüseyin Atay Meali:
Hani, sen inananları savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
(Ali İmran 121)İbni Kesir Meali:
Hani sen; mü'minleri savaş için duracakları yere yerleştirmek üzere erkenden ayrılmıştın. Allah, Semi'dir, Alim'dir.
(Ali İmran 121)İlyas Yorulmaz Meali:
İnananları savaş düzeninde, yerlerine yerleştirmek için sabah erkence evinden ayrılmıştın. Allah en iyi işiten ve her şeyi bilendir.
(Ali İmran 121)İskender Ali Mihr Meali:
Ve bir sabah erkenden ailenden ayrılmıştın, mü'minleri savaş için (uygun) mevzilere yerleştiriyordun. Ve Allah en iyi işiten, en iyi bilendir.
(Ali İmran 121)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O gün sen erkenden, inananları savaşta duracakları yerlere yerleştirmek üzere, seninkilerden ayrılıp yola çıkmıştın. Allah işiticidir, bilicidir.
(Ali İmran 121)Kadri Çelik Meali:
Hani sen iman edenleri savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere sabah erkenden ailenden ayrılmıştın. Allah da işitendi, bilendi.
(Ali İmran 121)Mahmut Kısa Meali:
Ey Muhammed, hatırla: Hani sen Müslümanları Uhud dağının eteklerindesavaşa elverişli mevzilere yerleştirmek üzere, sabah erkenden hanımlarınla vedalaşarak ailenden ayrılıp yola çıkmıştın. Allah, bütün olup bitenleri işitmekte ve bilmekteydi.
(Ali İmran 121)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Muhakkak ki sen hani, müminleri savaşma yerlerine yerleştirmek için, (Refikın olan) ailenden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
(Ali İmran 121)Mehmet Türk Meali:
(Ey Muhammed!) Sen, mü’minleri savaş mevzilerine yerleştirmek için sabah erkenden evinden (Uhud’a) doğru yola çıktığında, Allah her şeyi hakkıyla işitiyor ve biliyordu.1*
(Ali İmran 121)Muhammed Celal Şems Meali:
Hani sen sabahleyin, savaş için müminleri belli yerlerine yerleştirmek üzere ailenden ayrılmıştın. (Bu ayetlerde, Uhud savaşından bahsedilmiştir.) Allah (dualarını) işiten ve (durumunuzu) çok iyi bilendir.
(Ali İmran 121)Muhammed Esed Meali:
Ve (hatırla o günü ey Peygamber), inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah her şeyi işitiyor, her şeyi biliyordu,
(Ali İmran 121)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Hani, sen ailenden erkenden ayrılmıştın da inananları savaş için tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun. Kuşkusuz ki, Allah, çok iyi işitmekte ve çok iyi bilmektedir.
(Ali İmran 121)Mustafa Çavdar Meali:
Hani sen, müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek üzere sabah evinden ayrılmıştın. Olup biten her şeyi Allah işitiyor ve biliyordu. (Ali İmran 121)Mustafa Çevik Meali:
121-124 Ey Peygamber! Hani sen savaş için mü’minleri mevzilerine yerleştirmek üzere sabah erkenden evinden çıkmıştın, işte o sırada içinizden iki grup da paniğe kapılıp çözülmüş ve neredeyse geri döneceklerdi. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi ve O her şeyi işitip, görüp, bilmekteydi. Mü’minler her zaman ve her durumda, yalnız Allah’a güvenip dayanmalıdır. Nitekim siz düşmanlarınızdan sayıca çok daha az ve silah bakımından güçsüz durumdayken de, Allah size Bedir Savaşı’nda biner biner üç bin melekle yardım edip zafer kazandırmıştı. O gün sen de mü’minlere “Rabbinizin üç bin melekle yardım etmesi size yetmez mi?” diyordun.
(Ali İmran 121)Mustafa İslamoğlu Meali:
Hani, sabahleyin mü'minleri savaş düzenine sokmak için evinden çıkmıştın. Allah da tarifsiz bir biçimde her şeyi duyuyordu, her şeyi biliyordu.
(Ali İmran 121)Osman Okur Meali:
Ve (hatırla o günü ey Nebi), inananları (Uhud'da) savaş düzenine sokmak için sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah her şeyi işitiyor, her şeyi biliyordu.
(Ali İmran 121)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Hani bir vakit erkenden ehlinden ayrılmıştın. Mü'minler için savaşa elverişli mevziler hazırlıyordun. Ve Allah Teâlâ ise hakkıyla işiticidir, hakkıyla bilicidir.
(Ali İmran 121)Ömer Öngüt Meali:
Resulüm! Hani sen müminleri savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
(Ali İmran 121)Ömer Sevinçgül Meali:
Sen, bir zamanlar evinden erkenden ayrılmıştın. İnananları savaş için uygun yerlere yerleştiriyordun. Allah her şeyi işitendir, bilendir.
(Ali İmran 121)Sadık Türkmen Meali:
HANİ sen müminleri; (Uhud’da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden ayrılmıştın. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
(Ali İmran 121)Seyyid Kutub Meali:
Hani sen müminleri (Uhud'da) savaşacakları elverişli yerlere mevzilendirmek üzere evinden sabahleyin erken çıkmıştın. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi işiten ve bilendir.
(Ali İmran 121)Suat Yıldırım Meali:
Hani bir vakit, ey Resulüm, sen ailenden sabah erken ayrılmış, müminlere savaş mevzileri hazırlamak için yola çıkmıştın. Allah, semi ve alimdir (hakkıyla işitir ve bilir).
(Ali İmran 121)Süleyman Ateş Meali:
Hani sen, erkenden ailenden ayrılmıştın, (Uhud'da) mü'minleri savaş üslerine yerleştiriyordun. Allah da işitendi, bilendi.
(Ali İmran 121)Süleymaniye Vakfı Meali:
Bir sabah evinden çıkmış, müminleri savaşacakları yerlere yerleştiriyordun. Her şeyi dinleyen ve bilen Allah'tır.
(Ali İmran 121)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Hani sen, iman edenleri cepheye yerleştirmek üzere erkenden evinden ayrılmıştın. Allah, her şeyi işitiyor ve biliyordu.
(Ali İmran 121)Şaban Piriş Meali:
Hani sen, savaş için müminleri elverişli yerlere yerleştirmek üzere evinden ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendir.
(Ali İmran 121)Talat Koçyiğit Meali:
Hani sen, savaş için mü'minleri savaş yerlerinde hazırlamak üzere, erken vakitte, ailenin yanından ayrılmıştın. Allah, hakkıyle işiten, hakkıyle bilendir.
(Ali İmran 121)Tefhimul Kuran Meali:
Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
(Ali İmran 121)Ümit Şimşek Meali:
Hani bir sabah erkenden ailenden ayrılmış, mü'minleri savaş mevzilerine yerleştirmek için yola çıkmıştın.(22) Allah ise herşeyi işitiyor, herşeyi biliyordu.*
(Ali İmran 121)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Hani, sen ailenden erkenden ayrılmıştın da müminleri savaş için tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun. Allah her şeyi çok iyi duyar, çok iyi bilir.
(Ali İmran 121)