3. Ali İmran Suresi / 122.ayet

İçinizden iki grup, paniğe kapılmış ve dağılmanın eşiğine gelmişti. Oysa onların yar ve yardımcısı Allah idi, müminler sadece Allah’a güvenmeliydiler.

Bknz: (3/159)»(3/160)(5/11)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 122 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hani içinizden iki bölük, korkup geri dönmek üzereydi, halbuki Allah, onların yardımcısıydı ve ancak Allah'a dayanmalı inananlar.*

(Ali İmran 122)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Uhud gününde) O zaman sizden (mü’minlerden) iki grup, (düşmanın çok üstün gücünden ürkerek) neredeyse 'çözülüp geri çekilmeye' yönelmişti. Oysa Allah onların (velisi) destekçisiydi. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir.

(Ali İmran 122)

Abdullah Parlıyan Meali:

İçinizden iki gurubun paniğe kapıldığını da Allah bilmekteydi. Halbuki Allah onlara yakındı. Mü'minler sadece Allah'a güvensinler.

(Ali İmran 122)

Adem Uğur Meali:

O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.

(Ali İmran 122)

Ahmet Hulusi Meali:

O zaman sizden iki grup korkup bozulmaya yüz tutmuştu. Allah onların Veliyy'i idi. İman edenler Allah'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El Vekiyl isminin gereğini yerine getireceğine iman etsinler).

(Ali İmran 122)

Ahmet Tekin Meali:

O zaman, Uhud'da içinizden iki grup (Hazrec'den Selemeoğulları'yla Evs'ten Hâriseoğulları) da, bozguna uğramak üzere idi. Halbuki velileri, koruyucuları, emrinde oldukları otorite Allah'tı. Mü'minler sadece ve sadece Allah'a dayanıp güvensinler.

(Ali İmran 122)

Ahmet Varol Meali

Hani, Allah kendilerinin dostu olduğu halde sizden iki grup geri çekilmeyi düşünmüştü. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.*

(Ali İmran 122)

Ali Bulaç Meali:

O zaman sizden iki grup, neredeyse 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Allah onların (velisi) yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir.

(Ali İmran 122)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O zaman (Uhud savaşında ordunun sağ ve sol kanadını teşkil eden Seleme Oğulları ile Harise Oğullarından ibaret) içinizden iki birlik savaş korkusundan (münafık Ubeyy'in kaçışına bakarak) geri dönmeğe niyyetlenmişti. Halbuki onların yardımcısı Allah idi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayanmalıdır.

(Ali İmran 122)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aranızdan iki küme, korkuyla çözülmek üzereydi. Oysa Allah, onların dostuydu. İnananlar, artık Allah'a güvensinler.

(Ali İmran 122)

Ali Ünal Meali:

İşte o anda içinizden iki grup gevşeklik gösterip geri dönmeye yeltenmişlerdi; oysa Allah, onların yardımcısı, koruyucusu ve destekçisiydi. Daima ve sadece Allah’a dayanıp güvenmelidir mü’minler.

(Ali İmran 122)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O zaman sizden iki zümre dağılmak istediler. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi. İnananlar, yalnız Allah’a tevekkül etmelidirler.

(Ali İmran 122)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İçinizden iki grubun paniğe kapıldığını da hatırla. Halbuki Allah onlara yakındı. Müminler yalnız Allah'a güven duymalıdır.

(Ali İmran 122)

Bekir Sadak Meali:

Sizden iki takim bozulup geri cekilmek uzere idi; oysa Allah onlarin dostu idi, inananlar yalniz Allah'a guvensinler.

(Ali İmran 122)

Besim Atalay Meali:

Hani, sizden iki bölük korkarak çekilmek istemişti, Allahsa onların yardımcısıydı, Allaha dayanın inanı bulunanlar

(Ali İmran 122)

Celal Yıldırım Meali:

Ve hani sizden iki fırka korku ve endişe duyarak geri çekilmek istiyorlardı. Halbuki Allah onların dost ve yardımcısı idi, (bunu hatırlayarak geri çekilmekten vazgeçmişlerdi). Mü'minler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.

(Ali İmran 122)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O zaman (Uhud Gazvesinde)  içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Oysa Allah onların dostu ve yardımcısı idi. Artık, mü'minlere düşen, yalnız Allah'a dayanıp güvenmeleridir.*

(Ali İmran 122)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sizden iki takım bozulup geri çekilmek üzere idi; oysa Allah onların dostu idi, inananlar yalnız Allah'a güvensinler.

(Ali İmran 122)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hani sizden iki takım (paniğe kapılarak) çözülmeye yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Mü'minler, yalnız Allah'a tevekkül etsinler.

(Ali İmran 122)

Diyanet Vakfı Meali:

O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.  *

(Ali İmran 122)

Edip Yüksel Meali:

Sizden iki grup nerede ise bozguna uğradı. Oysa ALLAH onların Sahibiydi. İnananlar ALLAH'a güvensin.

(Ali İmran 122)

Elmalılı Orjinal Meali:

O dem ki içinizde iki taife yılmak istemişlerdi Allah zahirleri iken, ve ancak Allaha demek dayanmalı mü'minler

(Ali İmran 122)

Elmalılı Yeni Meali:

O zaman içinizden iki grup oluşturanlar, Allah yardımcıları iken, yılıp çekilmek istemişlerdi. Demek ki, inananlar, yalnızca Allah'a dayanmalıdırlar.

(Ali İmran 122)

Erhan Aktaş Meali:

Hani! İçinizden iki grup korkuya kapılıp, geri çekilmeye yeltenmişti. Halbuki Allah, onların velisiydi[1]. Mü'minler yalnız Allah'a tevekkül[2] etsinler.

1)Korucusuydu.
2)Allah'a güvensinler, O'na dayansınlar; her türlü hazırlığı yaptıktan sonra sonucu Allah'a bıraksınlar.

(Ali İmran 122)

Gültekin Onan Meali:

O zaman sizden iki grup neredeyse 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Tanrı onların (velisi) yardımcısıydı. Artık inançlılar yalnızca Tanrı'ya tevekkül etsinler.

(Ali İmran 122)

Hakkı Yılmaz Meali:

O zaman sizden iki grup, Allah kendilerinin yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakını olmasına rağmen bozulmaya yüz tutmuştu. – Artık inananlar, yalnızca Allah'a işin sonucunu havale etsinler!–

(Ali İmran 122)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Hatırlayın!) Hani sizden iki grup neredeyse bozguna uğrayacaktı. (Oysa) Allah, o ikisinin velisiydi. Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.

(Ali İmran 122)

Harun Yıldırım Meali:

O vakit içinizden iki grup zaaf göstermek üzereydi. Oysa Allah onların velisi idi. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler!

(Ali İmran 122)

Hasan Basri Çantay:

O zaman içinizden iki zümre za'f göster (mek iste) mişdi. Halbuki onların yardımcısı Allahdı. Mü'minler ancak Allaha güvenib dayanmalıdır.

(Ali İmran 122)

Hayrat Neşriyat Meali:

O vakit içinizden iki tâife bozulmaya yüz tutmuştu; hâlbuki onların yardımcısı Allah'dır! O hâlde mü'minler artık, ancak Allah'a tevekkül etsinler!(1)*

(Ali İmran 122)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(121-122) Bir vakit, savaş için oturma yerlerine inançlıları yerleştirerek ailenden/halkından sabahleyin ayrılmıştın. Allah devamlı işitendir, devamlı bilendir. O vakit, sizden iki takım, korkaklığa/zayıflığa yüz tutmuştu. Hâlbuki, o iki[takım]ın velisi Allah'tır. İnançlılar, sadece Allah'a güvenip dayansın (tevekkül etsin).

(Ali İmran 122)

Hüseyin Atay Meali:

Hani, sizden iki takım bozulmaya yüz tutmuştu. Oysa Allah onların dostuydu. İnananlar Allah’a güvensinler.

(Ali İmran 122)

İbni Kesir Meali:

O zaman sizden iki takım bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki onların dostu Allah idi. Mü'minler yalnız Allah'a güvenip, dayansınlar.

(Ali İmran 122)

İlyas Yorulmaz Meali:

İçinizden iki grup bozulmuş ve savaşmayı bırakmışlardı. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. İnananlar Allah'a güvenip dayansınlar.

(Ali İmran 122)

İskender Ali Mihr Meali:

Sizden iki grup, korkaklık göstererek bozgunluğa meyletmişti. Allah, o ikisinin de (iki grubun da) dostudur ve artık mü'minler Allah'a tevekkül etsinler.

(Ali İmran 122)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O gün içinizden iki bölük, Allah kendilerinin yardımcısı iken, yine de yılgınlık göstermişti. İnananlar yalnız Allah'a dayanmalıdırlar.

(Ali İmran 122)

Kadri Çelik Meali:

Hani sizden iki takım çözülüp dağılmaya yüz tutmuş idi; oysa Allah onların velisi idi. İman edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.*

(Ali İmran 122)

Mahmut Kısa Meali:

Hani sizden iki grup, yani Seleme oğulları ile Harise oğulları, münâfık Abdullah bin Übeyy’in propagandasına aldanarak az kalsın paniğe kapılıp geri döneceklerdi. Hâlbuki onların velisi, yardımcısı, dostu ve koruyucusu yalnızca Allah idi. Öyleyse, inananlar Allah’a dayansınlar ve ancak O’na güvensinler.Çünkü O, kendi uğrunda mücâdele edenleri kesinlikle yardımsız bırakmayacaktır. Nitekim:

(Ali İmran 122)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Aranızdan iki grup neredeyse paniğe kapılıp geri dönmek istemiştir. Nasıl ki Allah onların velisiydi. Öyle ki, müminler Allah'a tevekkül etmelidir.

(Ali İmran 122)

Mehmet Türk Meali:

İşte o zaman sizden iki topluluk,1 kendilerinin yardımcıları Allah olduğu halde, korkarak geri çekilmeye yeltenmişlerdi. Öyleyse îman edenler sadece Allah’a tevekkül2 etsinler.*

(Ali İmran 122)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hani sizden iki topluluk, korkaklık göstermek üzereydi. Oysa Allah, onların dostuydu. Müminler yalnız Allah’a güvenmelidirler.

(Ali İmran 122)

Muhammed Esed Meali:

İçinizden iki grubun paniğe kapıldığını (da); halbuki Allah onlara yakındı ve müminler yalnız Allah'a güven duymalıydılar:

(Ali İmran 122)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Hani o zaman sizden iki bölük, korku ile bozulmak üzereydi. Oysa ki, Allah, onların yardımcısıydı. Artık inananlar, yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.

(Ali İmran 122)

Mustafa Çavdar Meali:

İçinizden iki grup, paniğe kapılmış ve dağılmanın eşiğine gelmişti. Oysa onların yar ve yardımcısı Allah idi, müminler sadece Allah’a güvenmeliydiler.

Bknz: (3/159)»(3/160) - (5/11)

(Ali İmran 122)

Mustafa Çevik Meali:

121-124 Ey Peygamber! Hani sen savaş için mü’minleri mevzilerine yerleştirmek üzere sabah erkenden evinden çıkmıştın, işte o sırada içinizden iki grup da paniğe kapılıp çözülmüş ve neredeyse geri döneceklerdi. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi ve O her şeyi işitip, görüp, bilmekteydi. Mü’minler her zaman ve her durumda, yalnız Allah’a güvenip dayanmalıdır. Nitekim siz düşmanlarınızdan sayıca çok daha az ve silah bakımından güçsüz durumdayken de, Allah size Bedir Savaşı’nda biner biner üç bin melekle yardım edip zafer kazandırmıştı. O gün sen de mü’minlere “Rabbinizin üç bin melekle yardım etmesi size yetmez mi?” diyordun.

(Ali İmran 122)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İçinizdeki iki grubun -Allah onların velisi olduğu halde- paniğe kapıldığını da (biliyordu). Artık mü'minler yalnız Allah'a güvenmeliler.

(Ali İmran 122)

Osman Okur Meali:

O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. (O halde) Müminler, yalnız Allah'a dayanıp güven sinler.

(Ali İmran 122)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O vakit ki, sizden iki zümre dağılmaya kastetmişti. Halbuki onların muhafızı Cenâb-ı Allah'tır. Ve mü'minler ancak Allah Teâlâ'ya tevekkül etmelidirler.

(Ali İmran 122)

Ömer Öngüt Meali:

O zaman içinizden iki tâife bozulmaya yüz tutmuştu. Oysa Allah onların yardımcısı idi. Müminler yalnız Allah'a güvensinler.

(Ali İmran 122)

Ömer Sevinçgül Meali:

Savaş sırasında sizden iki takım bozulmaya yüz tutmuştu. Allah onların dostudur. İnananlar sadece Allah’a güvensinler!

(Ali İmran 122)

Sadık Türkmen Meali:

Hani sizden iki takım, (paniğe kapılarak) çözülmeye yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler.

(Ali İmran 122)

Seyyid Kutub Meali:

Hani sizden iki grupta yılgınlık ve çözülme emareleri belirmişti. Oysa onların dostu Allah'tı. Müminler, sırf Allah'a dayanmalıdırlar.

(Ali İmran 122)

Suat Yıldırım Meali:

Ve hani sizden iki bölük, Allah da kendilerinin yardımcıları olduğu halde, korkarak geri çekilmeye yeltenmişlerdi. Halbuki müminlere düşen, yalnız Allah'a dayanıp güvenmeleridir.

(Ali İmran 122)

Süleyman Ateş Meali:

Sizden iki takım, korkup bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah, kendilerinin dostu idi. İnananlar, Allah'a dayansınlar.

(Ali İmran 122)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah müminlerin en yakını olduğu halde içinizden iki bölük korkudan dağılmaya yüz tutmuştu. Müminler yalnız Allah'a dayansınlar.

(Ali İmran 122)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Koruyucuları Allah olduğu halde, içinizdeki iki kesim korkuya kapılmıştı. Oysa iman edenler ancak Allah'a güvenmelidir.

(Ali İmran 122)

Şaban Piriş Meali:

İçinizden iki grup, Allah yardımcıları olmasına rağmen, az kalsın yılgınlık gösteriyorlardı. Müminler, Allah'a bağlansınlar!

(Ali İmran 122)

Talat Koçyiğit Meali:

İçinizden iki gurup, Allah yardımcıları olduğu halde, bozguna uğramak korkusuna kapılmıştı. Halbuki mü'minler, Allah'a güvenmelidirler.

(Ali İmran 122)

Tefhimul Kuran Meali:

O zaman sizden iki grup, neredeyse, 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Allah onların (velisi) yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler.

(Ali İmran 122)

Ümit Şimşek Meali:

O vakit içinizden iki birlik yılmış, geri çekilmeye niyetlenmişti. Oysa Allah onların dostu ve yardımcısıydı. Mü'minler de ancak Allah'a tevekkül etmeliydiler.(23)*

(Ali İmran 122)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sizden iki takım, korku ile bozulmak üzereydi. Halbuki Allah onların Veli'siydi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.

(Ali İmran 122)