56. Vakıa Suresi / 36.ayet

Onların hepsi el değmemiş.

Bknz: (78/33)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onları, kız oğlan kız olarak halkettik.

(Vakıa 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onları sürekli bâkireler (ve hep taze gelinler) kıldık.

(Vakıa 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kocaları onların yanına vardıklarında, hep bakire bulacaklar.

(Vakıa 36)

Adem Uğur Meali:

Onları, bâkireler kıldık.

(Vakıa 36)

Ahmet Hulusi Meali:

Onları daha önce hiç kullanılmamış türden oluşturduk!

(Vakıa 36)

Ahmet Tekin Meali:

Hepsini bâkire kızlar haline getirdik.

(Vakıa 36)

Ahmet Varol Meali

Onları bakireler kıldık.

(Vakıa 36)

Ali Bulaç Meali:

Onları hep bakireler olarak kıldık,

(Vakıa 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Böylece onları, hep bakir kızlar,

(Vakıa 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

Böylece, el değmemişler olarak yeniden yaşam vereceğiz.[492]

492)"El değmemişler" tanımlaması, kimi Kur'an çevirilerinde, "Bakireler" veya "Kız oğlan kızlar" veya "Eşlerini çok seven gösterişli bakireler" veya "Defterleri sağdan verilenler için yaratılmış kızlar" veya "Kullanılmamış kızlar" biçiminde çevrilmiştir.

(Vakıa 36)

Ali Ünal Meali:

Ve onları bâkireler kılacağız;

(Vakıa 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

36, 37, 38. Onları, sağ tarafın adamları için, yaşıt, güzel bakireler yaparız.

(Vakıa 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Sağdakiler için biz, kadınları yeniden biçimlendiririz. Onları genç kızlar haline getiririz. Eşleri tarafından sevilen yaşıt genç kızlar. Bütün bunlar amel defteri sağından verilenler içindir. Onların birçoğu öncekilerden,birçoğu da sonrakilerdendir.

(Vakıa 36)

Bekir Sadak Meali:

(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *

(Vakıa 36)

Besim Atalay Meali:

35,36,37,38. Biz onları uğurlu olanlarçin yeniden yaratmışız, eşlerini seven körpe, kız oğlan kız yaratmışızdır !

(Vakıa 36)

Celal Yıldırım Meali:

(36-37-38) Onları hep bakire, meymenetli olan eşlerine karşı sevgi dolu ve hep bir yaşıt kıldık.

(Vakıa 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

36,37,38. Onları, ahiret mutluluğuna erenler için eşlerine düşkün ve yaşıt bakireler yaptık.

(Vakıa 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

35,36,37,38. Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.*

(Vakıa 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(36-38) Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.

(Vakıa 36)

Diyanet Vakfı Meali:

36, 37. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık.

(Vakıa 36)

Edip Yüksel Meali:

Onları, gençleştirdik.

(Vakıa 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

(36-37) Kılmışızdır bir yaşıd ebkar-i şeyda

(Vakıa 36)

Elmalılı Yeni Meali:

onları bakire kılmışızdır,

(Vakıa 36)

Erhan Aktaş Meali:

Onları dokunulmamışlar yaptık.

(Vakıa 36)

Gültekin Onan Meali:

Onları hep bakireler olarak kıldık,

(Vakıa 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

(36-38) Ki onları, sağın ashâbı için albenili ve hepsi bir ayarda hiç dokunulmamışlar yaptık.

(Vakıa 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onları bakire kılmışızdır.

(Vakıa 36)

Harun Yıldırım Meali:

Onları hep bakireler olarak kıldık.

(Vakıa 36)

Hasan Basri Çantay:

(36-37) kız oğlan kızlar, zevcelerine sevgi ile düşkün, hep bir yaşıt yapdık,

(Vakıa 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

İşte onları (dâimî) bâkireler kıldık!

(Vakıa 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(36-38) Ardından, 'sağın dostları' için onları [inançlı kadınları] yaşıt, sevgisini [eşine] belli eden¹ dokunulmamış bir hale getirdik.

(Vakıa 36)

İbni Kesir Meali:

Ve onları el değmemişler kıldık.

(Vakıa 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

Daha önce hiçbir kimsenin elinin değmediği.

(Vakıa 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece Biz, onları bakireler kıldık.

(Vakıa 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onları kız oğlan kız olarak yarattık.

(Vakıa 36)

Kadri Çelik Meali:

Onları hep bakireler olarak kıldık.

(Vakıa 36)

Mahmut Kısa Meali:

Ve onları, bünyelerinde ne kin, kıskançlık, bıkkınlık gibi ruhsal ve ne de hastalık, sakatlık, çirkinlik, kir, kötü koku ve benzeri bedensel eksiklikler bulunmayan tertemiz ve taptaze birer bakire kılacağız.

(Vakıa 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(35-36) Karşılarındaki eşlerini yeni bir tasarımla yarattık. Böylece hep bakire kızlar.

(Vakıa 36)

Mehmet Türk Meali:

36,37. (Hem de) onları cilveli, birbirine denk ve gepegenç kılacağız. 1 *

(Vakıa 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

(36-38) Biz onları sağ taraftakiler için el değmemiş, çok güzel ve (Cennetlikler’e) denk yaşta yarattık.

(Vakıa 36)

Muhammed Esed Meali:

ve bakireler olarak dirilteceğiz,

(Vakıa 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onları bakireler şeklinde yarattık.

(Vakıa 36)

Mustafa Çavdar Meali:

Onların hepsi el değmemiş.

Bknz: (78/33)

(Vakıa 36)

Mustafa Çevik Meali:

27-40 Davet edildikleri hayat nizamına iman edip, onu yaşamak arzusu ve gayreti içinde orta yolu izleyenler de her türlü meyve ağaçlarıyla donatılmış mis kokulu cennet bahçelerinde, ırmak başlarında, gölgeliklerde sefa sürecek, kabartılmış döşekler üzerinde oturup bahtiyar olacaklar. Orada onlara da, kendileriyle yaşıt ve gözleri eşlerinden başkasını görmeyen tertemiz, içleri eşlerine karşı sevgi dolu, uyumlu eşler bağışlayacağız. Orta yolu izleyenlerin de bir kısmı eski nesillerden bir kısmı da sonraki nesillerden.

(Vakıa 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve onları bakir/bakire olarak var edeceğiz:

(Vakıa 36)

Osman Okur Meali:

(35-38) Çünkü Biz onları yepyeni bir yaratılışla inşa edeceğiz, Onları, gençleştireceğiz. sevgi dolu ve uyum içinde, Bütün bunlar sağdakiler içindir.

(Vakıa 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

İşte onları bakireler kıldık.

(Vakıa 36)

Ömer Öngüt Meali:

Böylece onları hep bakire kızlar yapmışızdır.

(Vakıa 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

bakireler hâline getiririz,

(Vakıa 36)

Sadık Türkmen Meali:

Onları gençleştirdik,

(Vakıa 36)

Seyyid Kutub Meali:

Onları bakire yaptık.

(Vakıa 36)

Suat Yıldırım Meali:

(36-38) Böylece onları, ashab-ı yemin için bakire kızlar, kocalarına aşık yaşıtlar kıldık.

(Vakıa 36)

Süleyman Ateş Meali:

Onları bakireler yapmışızdır.

(Vakıa 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Her birini birer bakire kıldık.

(Vakıa 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(35-38) Onları, değerli kimseler için, eşlerine düşkün, yaşıt ve bakire olarak yeniden yaratacağız.

(Vakıa 36)

Şaban Piriş Meali:

Onları bakireler şeklinde yarattık.

(Vakıa 36)

Talat Koçyiğit Meali:

35-38 Biz oradaki kadınları meymenetliler için yeniden hazırladık. Onları bakire ve eşlerine sevgiyle bağlı yaşıtlar kıldık.

(Vakıa 36)

Tefhimul Kuran Meali:

Onları hep bakireler olarak kıldık,

(Vakıa 36)

Ümit Şimşek Meali:

Ve onları bakire yapmışızdır:

(Vakıa 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hepsini bakireler yapmışızdır,

(Vakıa 36)