68. Kalem Suresi / 18.ayet

Fakat Allah’ı hiç hesaba katmıyorlardı.

Bknz: (14/32)»(14/34)(16/52)»(16/57)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 18 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve Tanrı dilerse de dememişlerdi.

(Kalem 18)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bu konuda) Hiçbir istisna yapmaya (ve temkinli davranmaya gerek görmemişlerdi.) *

(Kalem 18)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah dilerse şeklinde Allah'ın iradesi ile ilgili hiçbir istisnai kayıt da koymamışlardı.

(Kalem 18)

Adem Uğur Meali:

Onlar istisna da etmiyorlardı.

(Kalem 18)

Ahmet Hulusi Meali:

(İnşaAllah diye) istisna yapmıyorlardı!

(Kalem 18)

Ahmet Tekin Meali:

Yeminlerini “Allah izin verirse...” ile kayıtlamıyorlar, muhtaçları bile istisna etmiyorlardı.

(Kalem 18)

Ahmet Varol Meali

Hiç istisna da etmiyorlardı. [3]*

(Kalem 18)

Ali Bulaç Meali:

(Bu konuda) Hiçbir istisna yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İstisna da yapmıyorlaradı, (İnşaallah demiyorlardı).

(Kalem 18)

Ali Rıza Sefa Meali:

Hiç kuşkuları yoktu.

(Kalem 18)

Ali Ünal Meali:

Hiçbir istisnada bulunmadılar, (ne inşaallah diyerek Allah’ın meşietini hesaba kattılar, ne de muhtaçların payını düşündüler).

(Kalem 18)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve hiç kimseye hiçbir hak ayırmayacaklarını söylüyorlardı.

(Kalem 18)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"İnşallah" dememişlerdi.

(Kalem 18)

Bekir Sadak Meali:

(17-18) Biz bunlari, vaktiyle bahce sahiplerini denedigimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahceyi devsireceklerine bir istisna payi birakmaksizin yemin etmislerdi.

(Kalem 18)

Besim Atalay Meali:

Yoksullara paylarını ayırmazlardı

(Kalem 18)

Celal Yıldırım Meali:

(17-18) Şüphesiz ki biz, onları ürünlerini sabahladıklarında devşireceklerine yemin eden ve hiçbir istisna yapmayan bahçe sahiplerini belâya uğratıp denediğimiz gibi belâya uğratıp denedik.

(Kalem 18)

Cemal Külünkoğlu Meali:

17,18. Şüphesiz biz, vaktiyle “Bahçe Sahipleri” ne (yaptıkları yüzünden) belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ veririz. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi. (Bunu tasarlarken, Allah'ın iradesi ile ilgili “İnşaallah” gibi) hiçbir istisnai kayıt da koymamışlardı.

(Kalem 18)

Diyanet İşleri Eski Meali:

17,18. Biz bunları, vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahçeyi devşireceklerine bir istisna payı bırakmaksızın yemin etmişlerdi.

(Kalem 18)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. ("İnşaallah" demiyorlardı.)

(Kalem 18)

Diyanet Vakfı Meali:

17, 18. Biz, vaktiyle «bahçe sahipleri»ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi. Onlar istisna da etmiyorlardı  *

(Kalem 18)

Edip Yüksel Meali:

Bundan hiç bir kuşkuları yoktu.

(Kalem 18)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bir istisna da yapmıyorlardı

(Kalem 18)

Elmalılı Yeni Meali:

(Allah izin verirse, diye) bir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Erhan Aktaş Meali:

Bir istisna da yapmıyorlardı.[1]

1)Yapacakları işi kesin ve garantili görerek; Allah'ı hesaba katmadılar.

(Kalem 18)

Gültekin Onan Meali:

(Bu konuda) Hiçbir istisna yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Hakkı Yılmaz Meali:

17-24 Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!

(Kalem 18)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“İnşallah” demiyor (yoksulların hakkını ayıracaklarına dair istisnada bulunmuyorlardı).

(Kalem 18)

Harun Yıldırım Meali:

Hiç bir kayıt koymuyorlardı.

(Kalem 18)

Hasan Basri Çantay:

(Bu babda) istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Hayrat Neşriyat Meali:

(İnşâallah diyerek) istisnâ da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(17-18) Gerçekten biz, onları sınadık. Tıpkı, cennetin [bahçenin] dostlarını sınadığımız gibi, hani onlar, sabaha girerken mutlaka ama mutlaka onu [bahçenin ürünlerini] toplayacaklarına [dair] yemin etmişlerdi. İstisna etmiyorlardı [fakirlerin hakkını ayırmıyorlardı/başka bir ihtimal vermiyorlardı]¹.

(Kalem 18)

Hüseyin Atay Meali:

16-20 Onun burnuna yakında damgayı vuracağız. Doğrusu, bahçe sahiplerini denediğimiz gibi onları da deneriz. Hani, sabahleyin bahçeyi ayrıcasız devşireceklerine yemin etmişlerdi. Ancak onlar daha uykudayken Tanrı tarafından bir salgın bahçeyi dolaştı da bahçe biçilmişe dönmüştü.

(Kalem 18)

İbni Kesir Meali:

Bir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

İlyas Yorulmaz Meali:

İstisna da (Allah izin verirse) bulunmuyorlardı.

(Kalem 18)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve bir istisna yapmıyorlar.

(Kalem 18)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar yoksulların payını ayırmıyorlardı.

(Kalem 18)

Kadri Çelik Meali:

(“Allah izin verirse” diye) Bir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Mahmut Kısa Meali:

Üstelik Allah’ın izin ve irâdesini hiç hesaba katmıyor, yani “İnşaallah: Allah’ın izniyle” şeklinde herhangi bir istisnâ da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Maalesef istisnaları yoktu, onlara verilmişti belalar afetler.

(Kalem 18)

Mehmet Türk Meali:

(Ve bu konuda) hiç bir istisna1 da yapmıyorlardı.*

(Kalem 18)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Ancak bu konuda) bir istisna (bile) bırakmamışlardı.

(Kalem 18)

Muhammed Esed Meali:

ve onlar (Allah'ın iradesi ile ilgili) hiçbir istisnai kayıt da koymamışlardı:

(Kalem 18)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bundan hiçbir kuşkuları yoktu.

(Kalem 18)

Mustafa Çavdar Meali:

Fakat Allah’ı hiç hesaba katmıyorlardı.

Bknz: (14/32)»(14/34) - (16/52)»(16/57)

(Kalem 18)

Mustafa Çevik Meali:

17-25 Kendilerini bahçe sahibi yapıp da verdiğimiz nimetlere rağmen, bizi hiç hesaba katmayan kimseleri denediğimiz gibi, bu müşrikleri de deneyeceğiz. Hani bahçe sahibi yaptığımız o kimseler, kendilerinden çok emin bir vaziyette birbirleriyle ürünlerini toplamaya gitmek üzere sözleşmiş, Allah izin verirse demeye gerek duy- mamış, her şeyin gerçek sahibinin Allah olduğunu akıllarına bile getirmemişlerdi. Onlar uykuda iken, Rabbin de onların sahibi olduklarını sandıkları bahçelerini bir afetle kupkuru, kapkara çer çöpe çevirdi. Onlar da bundan habersiz sabah erkenden birbirlerine, “Haydin, hasat için erkenden bahçelerimize gitmeliyiz.” diyerek seslenip yola koyuldular, yol boyunca da fakir fukara başımıza üşüşmeden şu işimizi bitirelim diye konuşuyorlardı.

(Kalem 18)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ancak Allah'ın hayata müdahil olduğu gerçeğine dair istisnai bir kayıt da düşmemiştiler.

(Kalem 18)

Osman Okur Meali:

Ve hiçbir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bir istisnada da bulunmuyorlardı.

(Kalem 18)

Ömer Öngüt Meali:

Bir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Sadık Türkmen Meali:

Ve hiçbir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar istisna da etmiyorlardı.

(Kalem 18)

Suat Yıldırım Meali:

(17-18) Biz tıpkı o bahçe sahiplerini sınadığımız gibi, bunları da sınadık. Onlar sabah erken mahsulü devşireceklerini yeminle pekiştirip kesin söylemiş, (inşaallah dememiş), Allah'ın iznine bağlamamışlardı. Ayrıca fakirlerin payını düşünmemişlerdi.

(Kalem 18)

Süleyman Ateş Meali:

İstisna da etmiyorlar (Allah dilerse biçeriz demiyorlar)dı.

(Kalem 18)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Başka bir ihtimal düşünmüyorlardı.

(Kalem 18)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(17-18) Ertesi gün meyvelerini mutlaka toplayacaklarına, bunun tersinin mümkün olmayacağına yemin eden bahçe sahiplerini denediğimiz gibi bunları da deneyeceğiz.

(Kalem 18)

Şaban Piriş Meali:

Hiçbir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Talat Koçyiğit Meali:

17-18 Hiç istisna yapmaksızın, sabah vakti meyvelerini mutlaka toplayacaklarına yemin eden bahçe sahiplerini denediğimiz gibi onları da denemiştik.

(Kalem 18)

Tefhimul Kuran Meali:

(Bu konuda) Hiçbir istisna da yapmıyorlardı.

(Kalem 18)

Ümit Şimşek Meali:

Bir istisna da yapmamışlardı.

(Kalem 18)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hiçbir istisna tanımıyorlardı.

(Kalem 18)