105. Fil Suresi / 3.ayet
Fil 3 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve onlara, çeşitli yerlerden bölükbölük, birbiri ardınca kuşlar göndermedi mi?
(Fil 3)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Hani onların üzerine (sürü sürü) ebabil kuşlarını (ve uçan intikam araçlarını) yollamıştı.
(Fil 3)Ahmet Tekin Meali:
Kalabalık sürüler halinde taş taşıyarak, üzerlerinde uçuşan görevli kuşlar musallat etti.
(Fil 3)Ali Rıza Sefa Meali:
Ve sürüler biçiminde uçan varlıkları, onların üzerine gönderdi.[618]
618)"Sürüler biçiminde uçan varlıklar" olarak yazdığımız "Tayren ebabil" terimi, Kur'an çevirilerinde, çoğunlukla, "Kuş sürüleri" veya "Ebabil kuşları" biçiminde çevrilmiştir. Benzer yorum başkalıkları 3:49 ve 5:110 ayetlerindeki "Tayri" terimi için de yapılmıştır. Bu terim, kuşlar, uçan böcekler, uçan varlıklar ve uçan nesnelerin tümünü kapsar.
Celal Yıldırım Meali:
Üzerlerine balçıktan yapılan sert taşlar atan Ebabil kuşlarını gönderdi de,
(Fil 3)Cemal Külünkoğlu Meali:
3,4. Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi.
(Fil 3)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(3-5) Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi.
(Fil 3)Hakkı Yılmaz Meali:
3-5 Ve onların üzerlerine, onlara pişmiş taşlar ile birlikte iri taneli yağmur yağdıran öbek öbek bulutlar; boran gönderdi de onları bir yenik bitki yaprağı gibi yapıverdi.
(Fil 3)Hubeyb Öndeş Meali: /
(3-4) kendilerine Siccilden [taş ve toprak karışımından] taşlar fırlatan ebabil'in [dağınık sürünün] kuşlarını kendilerinin üzerine gönderdi.
(Fil 3)Hüseyin Atay Meali:
3-4 Onların üzerine ateşten çıkmış taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
(Fil 3)İskender Ali Mihr Meali:
Ve onların üzerine ebabil kuşlarını gönderdi (veya uçan ebabilleri gönderdi).
(Fil 3)Mehmet Türk Meali:
3,4. O, onların üzerlerine pişirilmiş taşlar1 atan sürülerle2 (özel)3 kuşlar4 gönderdi.*
(Fil 3)Mustafa Çavdar Meali:
(3-4) Onların üzerine pişmiş çamurdan taşlar atan kuş sürülerini göndermedi mi? (Fil 3)Mustafa Çevik Meali:
1-5 Fillerden oluşturduğu ordusu ile gücüne güvenerek, yakıp yıkmaya, istediğini yapmaya gelen orduya, Rabbinizin sürüler halinde gönderdiği kuşların fırlattığı taşlarla neler yaptığını bir düşünün. Gücüne güvenip Allah’ı hesaba katmayan bu hain ve zalimlerin planlarını Allah boşa çıkarıp, onları fırlatılan taşlarla helak edip, çiğnenmiş ekin tarlasına döndürdü. Dilediğini yapmaya güç yetiren yalnızca Allah’tır.
(Fil 3)Mustafa İslamoğlu Meali:
Onların üzerine katar katar bilinmeyen nitelikte uçan taşıyıcı varlıklar saldı;
(Fil 3)Osman Okur Meali:
(3-4) Üstlerine yoğun bir şekilde uçuşan [1] bulut kütleleri [2] göndermişti. Başlarına pişmiş çamurdan taş boşaltan bulut kütleleri.
[1] (tayr) çoğul anlamı taşıyan isimdir; tekili (tâir) dir. Kenarı olup
havada yüzen her şeye tâirdir. (Müfredat s.403). Kur’ân’da kuşa, iki kanadıyla uçan tâir” (En’âm 6/38) denir. Kuşlar anlamında izafetsiz olarak, elif lam’lı olarak (et-tayr) şeklinde kullanılmıştır. Bu âyette (tayr), elif lamsızdır. Çünkü burada uçuşanlar kuş değildir.
[2] Arka arkaya, yığın yığın” demektir (el-Ayn c.2 s.191). Zeccâc’a göre (tayrun ebâbîl) “şuradan
buradan yığınlar halinde tayr (uçuşan nesneler)” anlamındadır. “Ard arda
kümeler halinde tayr (uçuşan nesneler)” diyenler de olmuştur (lisan’ul-Arab
Süleymaniye Vakfı Meali:
Üstlerine yoğun bir şekilde uçuşan bulut kütleleri[1] göndermişti.
1)طَيْر (tayr) çoğul anlamı taşıyan isimdir; tekili طائر (tair) dir. Kenarı olup havada yüzen her şeye tairdir. (Müfredat s.403). Kur'an'da kuşa, iki kanadıyla uçan tair" (En'am 6/38) denir. Kuşlar anlamında izafetsiz olarak, elif lam'lı olarak الطَيْر (et-tayr) şeklinde kullanılmıştır. Bu ayette طَيْر (tayr), elif lamsızdır. Çünkü burada uçuşanlar kuş değildir.
أبابيل, "arka arkaya, yığın yığın" demektir (el-Ayn c.2 s.191). Zeccac'a göre طير أَبابيل (tayrun ebabil) "şuradan buradan yığınlar halinde tayr (uçuşan nesneler)" anlamındadır. "Ard arda kümeler halinde tayr (uçuşan nesneler)" diyenler de olmuştur (lisan'ul-Arab c.4 s.508).
أبابيل (ebabil), ibil ile aynı köktendir. İbil'in kök anlamı, öbek öbek olma, ağır olma ve kapsamadır (Mekayis'il-luğa s.39). Bu üç anlamı bir arada bulunduran deve sürüsüne ibil denir. Kümeler halindeki develere (إبل مؤبّلة) denir (el-Ayn c.2 s.191). Ebu Hatim'e göre "şu kişinin ibili var" demek 100 devesi var demek olur (Mekayis'il-luğa s.40). Buna göre وأرسل عليهم طيرا أبابيل üzerlerine deve toplulukları gibi küme küme uçuşan nesneler gönderdi demek olur.
İbil, yağmur yüklü bulut anlamına da gelir (el-Kamus c.3 s.47). Arap dili bilginlerinden Müberred; "Hiç bakmazlar mı, ibil nasıl yaratılmış?" (Ğaşiye 88/17) ayetindeki ibil'e "büyük bulut kütleleri" anlamı vermiştir (Şevkani, Feth'ul-Kadir c.5 s.575). أبابيل (ebabil), ibil ile aynı kökten olduğu için Müberred'in tınımına göre (tayran ebabil) arka arkaya uçuşan kalın bulut kütleleri olur ve yanardağdan çıkan lav ve kül bulutlarını ifade eder. Zemahşeri, Arap şiirinde bulutların sıklıkla ibil'e (deve sürüsüne) benzetilmesi sebebiyle mecaz olarak bulutlara ibil dendiğini ifade etmiştir (Keşşaf Tefsiri c.6 s.365). Kur'an'ın mesani olması sebebiyle ebabil ibil'in çoğulu olmalıdır.
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(2-4) Üzerlerine uçan varlıklar gönderip, takdir edilen azaba uğratarak onların planlarını bozmadı mı?
(Fil 3)Talat Koçyiğit Meali:
2-5 Üzerlerine sert taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderip onları yenilmiş ekin gibi yaparak kendi tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
(Fil 3)