4. Nisa Suresi / 144.ayet

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp, kâfirleri evliya/dost ve müttefik edinmeyin. Allah’a kendi aleyhinizde apaçık delil mi vermek istiyorsunuz?

Bknz: (3/28)(4/89)(60/2)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 144 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ey inananlar, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. İster misiniz kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil veresiniz?

(Nisa 144)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da (sakın) kâfirleri veliler (yön vericiler ve himaye ediciler) edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah’a apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz? (Bundan sakının.)

(Nisa 144)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri dost edinmeyin. Bunu yaparak Allah'a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Adem Uğur Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Ahmet Hulusi Meali:

Ey iman edenler, iman edenleri bir yana bırakıp hakikati inkar edenleri dost edinmeyin! (Bu davranışınızla) aleyhinize güçlü bir delil mi oluşturmak istersiniz Allah indinde!

(Nisa 144)

Ahmet Tekin Meali:

Ey iman nimetine kavuşanlar, şuurlu ve kâmil mü'minleri bırakıp, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri kamu görevlerini icraya yetkili kılmayın, candan dost, müttefik, veli edinmeyin. Böyle bir şey yaparak, Allah'a aleyhinize kullanacağı apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?*

(Nisa 144)

Ahmet Varol Meali

Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp kâfirleri kendinize dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah'a açık bir hüccet mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Ali Bulaç Meali:

Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp kafirleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz?

(Nisa 144)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyin (başlarınıza geçirmeyin.) Azabızınızı gerektiren açık bir hüccet Allah'a vermek ister misiniz?

(Nisa 144)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ey inanca çağırılanlar! İnananlardan başka bir de ayrıca, nankörlük edenleri dost edinmeyin. Kendinize karşı, Allah'a açık bir kanıt mı vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Ali Ünal Meali:

Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri sırdaş, yakın dost, işlerinizde vekil ve müttefik edinmeyin. Yoksa (böyle bir akılsızlıkta bulunup da, nifak alâmeti olarak) aleyhinizde Allah’a apaçık bir delil vermek (ve O’nun azabını üzerinize çekmek) mi istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ey iman edenler, sakın müminlerin dışında kâfirleri dost edinmeyin. Allah’a aleyhinizde olacak açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyiniz; suçluluğunuz konusunda Allah'ın önüne açık bir delil mi koymak istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Bekir Sadak Meali:

Ey Inananlar! Muminleri birakip kafirleri dost edinmeyin. Allah'in aleyhinize apacik bir ferman vermesini mi istersiniz?

(Nisa 144)

Besim Atalay Meali:

Ey inanmış olanlar! İnanlılar dururken, kâfiri dost tutmayın, Allahın kendi üzerinize açık bir hüccet mi tutmasını istersiniz?

(Nisa 144)

Celal Yıldırım Meali:

Ey imân edenler! Mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin, (onları başınıza geçirmeyin). Yoksa Allah'a kendi aleyhinizde açık bir belge mi vermek istiyorsunuz ?

(Nisa 144)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ey inananlar! Müminleri bırakıp da inkârcıları dost edinmeyin. (Bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde olacak (onlardan olduğunuzu gösterecek) apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? *

(Nisa 144)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ey İnananlar! Müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?

(Nisa 144)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Diyanet Vakfı Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?  *

(Nisa 144)

Edip Yüksel Meali:

İnananlar, inananları bırakıp inkarcıları dost edinmeyin. ALLAH'a, size karşı kullanacağı bir delil mi vermek istiyorsunuz!

(Nisa 144)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey o bütün iyman edenler! mü'minleri bırakıb da kafirleri başlarınıza geçirmeyin, ister misiniz ki Allah için aleyhinizde açık bir saltanat husule getiresiniz

(Nisa 144)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey iman edenler, müminleri bırakıp da kafirleri başınıza geçirmeyin! Kendi aleyhinizde Allah'a açık bir saltanat vermek ister misiniz.

(Nisa 144)

Erhan Aktaş Meali:

Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp, gerçeği yalanlayan nankörleri evliya[1] edinmeyin. Allah'a, aleyhinize olacak apaçık bir belge vermek mi istiyorsunuz?

1)Koruyucular, yardımcılar, gözeticiler, destekleyiciler, yandaşlar. Kur'an'da yer alan, "veli" ve velinin çoğulu olan "evliya" sözcüğü; dost, dostlar olarak çeviriye konu edilmektedir. Oysaki bu sözcükler, etik anlamda dostluğu değil; siyasi bağlamda, yönetmeyi, korumayı, gözetilmeyi ifade etmektedirler.

(Nisa 144)

Gültekin Onan Meali:

Ey inananlar, inançlıları bırakıp kafirleri veliler edinmeyin. Kendi aleyhinizde Tanrı'ya apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz?

(Nisa 144)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ey iman etmiş kimseler! Kendinizden seviyece düşük olan, kâfirleri; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseleri yol gösterici, koruyucu yakınlar edinmeyin/yönetici yapmayın. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir kanıt vermek mi istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Allah’a aleyhinize apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Harun Yıldırım Meali:

Ey iman edenler, mü’minlerden başka kafirleri veliler edinmeyin! Allah’a aleyhinize apaçık bir delil mi olsun istiyorsunuz?!

(Nisa 144)

Hasan Basri Çantay:

Ey iman edenler, mü'minleri bırakıb da kafirleri dostlar edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allaha apaçık bir hüccet vermek ister misiniz?

(Nisa 144)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ey îmân edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyin! Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil kılmak ister misiniz?

(Nisa 144)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ey inanmış olanlar! İnançlılardan beride olarak kafirleri [gerçeği örtenleri] veliler edinmeyin. Kendi aleyhinize apaçık bir yetkiyi-delili Allah'a vermek mi istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Hüseyin Atay Meali:

Ey inananlar! İnananları bırakıp inkârcıları dost edinmeyin. Allah'a, aleyhinizde olan açık bir kanıt mı vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

İbni Kesir Meali:

Ey iman edenler; mü'minleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?

(Nisa 144)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ey İman edenler! İnanları bırakıp, inkar edenlere sığınmayın onlardan yardım istemeyin (veli edinmeyin). Allah'ın huzurunda kendi aleyhinize apaçık bir delil mi bulmak istiyorsunuz?

(Nisa 144)

İskender Ali Mihr Meali:

Ey âmenû olanlar (ölmeden önce ruhunu Allah’a ulaştırmayı dileyenler)! Mü'minlerden başkasını, kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah'a apaçık bir delil kılmak mı istiyorsunuz?

(Nisa 144)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey inananlar! İnananları bırakıp da Allah'ı tanımıyanları kendinize koruyucu edinmeyin. Yoksa siz bunun Allah'ın size karşı apaçık bir dayanağı olmasını mı istersiniz?

(Nisa 144)

Kadri Çelik Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp kâfirleri veliler edinmeyin. Yoksa Allah'a, aleyhinize işleyecek açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Mahmut Kısa Meali:

Ey iman edenler! İnananları bırakıp da, Allah’ın ayetlerini inkâr eden münâfık ve kâfirleri başınıza yönetici ve dost edinmeyin! Böyle yaparak, kendi aleyhinizde Allah’a açık bir delil mi vermek istiyorsunuz? Elbette istemezsiniz, değil mi? Çünkü kâfirleri dost edinmek, münâfıklığın açık bir delilidir ve bunun cezası da çok şiddetlidir:

(Nisa 144)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkçası ey iman edenler, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. Nitekim böylelikle, aleyhinize Allah'tan apaçık bir delil mi vermek istersiniz?

(Nisa 144)

Mehmet Türk Meali:

Ey îman edenler! Sakın Müslümanları bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Siz, (onlar gibi yaparak) Allah’a karşı, kendi aleyhinize işleyecek açık bir delil verir misiniz hiç?1*

(Nisa 144)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ey inananlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin. Allah’a, aleyhinizde apaçık bir suçlama fırsatı mı vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Muhammed Esed Meali:

Siz ey imana ermiş olanlar! Müminleri bırakıp hakikati inkar edenleri dost edinmeyin! Suçluluğunuz konusunda Allahın önüne açık bir kanıt mı koymak istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ey inananlar, inançlıları bırakıp inkarcıları dost edinmeyin. Yoksa Allah'a zararınıza olacak apaçık bir kanıt mı vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Mustafa Çavdar Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp, kâfirleri evliya/dost ve müttefik edinmeyin. Allah’a kendi aleyhinizde apaçık delil mi vermek istiyorsunuz?

Bknz: (3/28) - (4/89) - (60/2)

(Nisa 144)

Mustafa Çevik Meali:

144-146 Ey iman edenler! Siz sakın mü’minleri bırakıp da müşrik, kâfir ve münafıkları dost edinmeyin. Yoksa siz de Allah’ın size azap etmesi için apaçık bir delil ortaya koymuş olursunuz. Münafıklar cehennemin en alt tabakasında yanacaklardır ve kendilerine yardım edecek hiç kimse de bulamayacaklardır. Ancak tevbe edip, yalnızca Allah’ı ilah edinerek O’na karşı sorumluluklarını samimiyetle yerine getirenler, bağışlanacak ve mü’minlerle birlikte ödüllendirilecekler.

(Nisa 144)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Siz ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp da kafirleri müttefik edinmeyin! Siz kendi aleyhinize, Allah'ın önüne açık bir delil mi koymak istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Osman Okur Meali:

Ey iman edenler! Müminlerin yanı sıra kâfirleri veli (müttefik) edinmeyin. (Bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde olacak (onlardan olduğunuzu gösterecek) apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ey imân etmiş olanlar! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyiniz. İstermisiniz ki, Allah için aleyhinize bir apaçık hüccet edinesiniz.

(Nisa 144)

Ömer Öngüt Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık ferman vermesini mi istersiniz?

(Nisa 144)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ey inananlar! Sizin gibi inananları bırakıp da inkârcıları dost edinmeyin. Allah’a, sizin zararınıza olacak kesin bir delil vermek ister misiniz!

(Nisa 144)

Sadık Türkmen Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize, Allah’a apaçık bir delil vermek mi istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Seyyid Kutub Meali:

Ey müminler, sakın müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyiniz. Yoksa Allah'a, aleyhinize işleyecek açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Suat Yıldırım Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp kafirleri müttefik edinmeyin. Böyle yaparak, Allah'a, aleyhinizde kesin bir belge mi vermek istiyorsunuz? Göz göre göre, Allah'ın hışmını üzerinize çekmek mi istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Süleyman Ateş Meali:

Ey inananlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dost tutmayın! Allah'a, aleyhinizde olacak açık bir delil vermek mi istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ey inanıp güvenenler! Müminleri bırakıp kafirleri (ayeti görmezden gelenleri) veli edinmeyin. Allah'a aleyhinize olacak açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ey iman edenler! Müminleri bırakıp kâfirleri koruyucu edinmeyin. Allah'a, aleyhinize olacak apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Şaban Piriş Meali:

-Ey iman edenler! Müminleri bırakıp kafirleri veli edinmeyin. Allah'a aleyhinizde apaçık bir delil vermek ister misiniz?

(Nisa 144)

Talat Koçyiğit Meali:

Ey îman edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin (Yoksa onları dost edinerek, bunu) Allah için kendi aleyhinize apaçık bir delil yapmak ister misiniz?

(Nisa 144)

Tefhimul Kuran Meali:

Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp kâfirleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz?

(Nisa 144)

Ümit Şimşek Meali:

Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri kendinize veli edinmeyin. Yoksa kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey iman sahipleri! Müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah'a açık bir kanıt mı vermek istiyorsunuz?

(Nisa 144)