33. Ahzab Suresi / 45.ayet

– Ey nebi! Biz seni hak ve hakikatin şahidi bir örnek, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

Bknz: (2/119)(7/158)

Mustafa Çavdar Meali

Ahzab 45 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ey Peygamber, gerçekten de seni, bir tanık, bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ey Peygamber, gerçekten Biz Seni (insanlar üzerinde) bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey peygamber! Unutma ki biz, seni şahit, müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Adem Uğur Meali:

Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ahmet Hulusi Meali:

Ey Nebi... Muhakkak ki biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak irsal ettik;

(Ahzab 45)

Ahmet Tekin Meali:

Ey peygamber, biz seni Kur'ân'ı bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek bir önder, doğruları konuşan bir şâhit, rahmetimizi, merhametimizi, ihsanımızı, sevgimizi müjdeleyici, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirerek gönderdik.

(Ahzab 45)

Ahmet Varol Meali

Ey peygamber! Biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ali Bulaç Meali:

Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey Peygamber! Seni (ümmetinden tasdik edip etmiyenler üzerine) bir şahid, (iman edenlere cenneti) bir müjdeleyici, (kâfirlere cehennemle) bir korkutucu gönderdik;

(Ahzab 45)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ey peygamber! Aslında seni, tanık, muştulayıcı ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ali Ünal Meali:

Ey (Peygamberliğin en büyük temsilcisi olan) Peygamber! Biz, seni (hayatıyla gerçeğe, aynı zamanda Kıyamet Günü ümmetin hakkında) şahit, (iman ve salih amel karşılığında af, rahmet ve mükâfatımızla) müjdeleyici ve (her türlü dalâlet yollarıyla, bu yolların sonuçlarına karşı) uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Bahaeddin Sağlam Meali:

45, 46. Ey Peygamber! Biz seni gerçekten şahit, müjdeleyici ve uyarıcı, Allah’ın izniyle O’nun yoluna çağırıcı ve aydınlatıcı bir lamba olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Bekir Sadak Meali:

(45-46) Biz seni sahit, mujdeci, uyarici; Allah'in izniyle O'na cagiran, nurlandiran bir isik olarak gondermisizdir.

(Ahzab 45)

Besim Atalay Meali:

Hemi de kendi izniyle, Allaha çağırıcı, nur saçıcı bir çırağ olarak göndermişizdir

(Ahzab 45)

Celal Yıldırım Meali:

(45-46) Ey Peygamber! Şüphesiz ki biz seni şâhid, müjdeci, uyarıcı : Allah'ın izniyle O'nun (yoluna) çağrıcı ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Cemal Külünkoğlu Meali:

45,46. Ey Peygamber! Unutma ki biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeleyici, bir uyarıcı hem de Allah'ın izniyle Allah'a bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik. *

(Ahzab 45)

Diyanet İşleri Eski Meali:

45,46. Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı; Allah'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir.

(Ahzab 45)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(45-46) Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Diyanet Vakfı Meali:

Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Edip Yüksel Meali:

Ey peygamber, biz seni bir tanık olarak gönderdik, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı,

(Ahzab 45)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey o Peygamber! Biz seni hakka bir şahid hem bir müjdeci hem bir kocundurucu gönderdik

(Ahzab 45)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey peygamber, Biz seni hakka bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir gocundurucu (uyarıcı) olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Erhan Aktaş Meali:

Ey Nebi! Biz seni tanık, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Gültekin Onan Meali:

Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Hakkı Yılmaz Meali:

(45-48) Ey Peygamber! Şüphesiz Biz, seni, bir şâhit, bir müjdeci, bir uyarıcı, Kendi izniyle/ bilgisiyle Allah'a bir davetçi ve ışık saçan bir kandil olarak gönderdik/elçi yaptık. Sen de inananlara, şüphesiz kendileri için Allah'tan büyük bir armağan olduğunu müjdele. Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden kimselere ve münâfıklara itaat etme, onların verdiği eziyetleri bırak, önemseme. Ve sen, Allah'a işin sonucunu havale et. Ve “tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan” olarak Allah yeter.

(Ahzab 45)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ey Nebi! Biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak yolladık,

(Ahzab 45)

Harun Yıldırım Meali:

Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Hasan Basri Çantay:

(45-46) Ey peygamber, biz seni hakıykaten bir şahid, bir müjdeci ve bir korkutucu ve Allaha, Onun emir (ve teysiri) ile bir da'vetci ve nuur saçan bir kandil olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ey Peygamber! Şübhesiz ki biz seni (insanların hâllerine) bir şâhid, bir müjdeci ve(aynı zamanda) bir korkutucu olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(45-46) Ey Nebi! Gerçekten biz, seni bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı, Allah'a kendisinin izniyle [çağıran] bir davetçi ve ışık saçan bir aydınlatıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Hüseyin Atay Meali:

45-46 Ey Peygamber! Doğrusu Biz seni tanık, müjdeci, uyarıcı, Allah’ın bilgisiyle O’na çağıran, aydınlatan bir ışık tutan olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

İbni Kesir Meali:

Ey peygamber; Biz, seni muhakkak şahid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ey Nebi! Biz seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

İskender Ali Mihr Meali:

Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki Biz, seni şahit, müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey peygamber! Doğrusu Biz seni yalnız tanık, müjdeleyici, uyarıcı olarak gönderdik,

(Ahzab 45)

Kadri Çelik Meali:

Ey Peygamber! Gerçekten biz seni bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Mahmut Kısa Meali:

Ey şanlı Elçi! Sen inkârcıların dedikodularına aldırmadan tebliğine devam et! Unutma ki, Biz seni hakîkate şehadet eden bir şâhit, ebedî saâdeti muştulayan bir müjdeci ve cehennem azâbını haber veren bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ancak biz seni bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik Ey Peygamber!

(Ahzab 45)

Mehmet Türk Meali:

45,46. Ey Peygamber! Biz, seni sadece bir şahit,1 müjdeci, uyarıcı ve izni ile Allah’a çağıran bir davetçi ve yol gösteren bir ışık olarak, gönderdik.*

(Ahzab 45)

Muhammed Celal Şems Meali:

(45-46) Ey Peygamber, Biz seni (dünya için) gözeten, (müminlere) müjde veren, (kâfirleri) uyaran ve (de) O’nun buyruğuyla Allah’a davet edip, aydınlatan bir güneş olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Muhammed Esed Meali:

(Sana gelince,) ey Peygamber, unutma ki Biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik,

(Ahzab 45)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ey Tanrı elçisi, biz seni gerçekten bir tanık, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Mustafa Çavdar Meali:

– Ey nebi! Biz seni hak ve hakikatin şahidi bir örnek, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

Bknz: (2/119) - (7/158)

(Ahzab 45)

Mustafa Çevik Meali:

45-47 Ey Peygamber! Biz, seni hak ve hakikate insanları çağıran, uyarıcı ve ışık saçan bir elçi olarak gönderdik. Mü’min olarak yaşamayı seçip, gereklerini yerine getirenlere, kendilerini Allah katında büyük bir mükâfatın beklediğini müjdele.

(Ahzab 45)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sen ey Peygamber! Elbet Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik;

(Ahzab 45)

Osman Okur Meali:

(45-46) Ey Nebi! Unutma ki biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeleyici, bir uyarıcı hem de Allah'ın izniyle Allah'a bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ey Peygamber! Şüphe yok ki, Biz seni bir şahit ve bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ömer Öngüt Meali:

Ey Peygamber! Biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ey Peygamber! Biz seni bir tanık, bir müjdeci, bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Sadık Türkmen Meali:

EY NEBİ! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı;

(Ahzab 45)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Peygamber, biz seni tanık, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Suat Yıldırım Meali:

(45-46) Ey şanlı Peygamber! Biz seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı, Allah'ın izniyle O'nun yoluna davet eden bir peygamber ve aydınlatan bir lamba olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Süleyman Ateş Meali:

Ey peygamber, biz seni şahid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ey Nebi, biz seni şahit, müjdeci ve uyarıcı elçi olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(45-46) Ey peygamber! Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı ve O'nun izniyle Allah'a çağıran ve aydınlatıcı bir ışık olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Şaban Piriş Meali:

-Ey peygamber, biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Talat Koçyiğit Meali:

45-46 Ey Peygamber! Biz seni, şâhid olarak, müjdeci olarak, uyarıcı, kendi izniyle Allah'a davet edici ve aydınlatıcı bir ışık olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Tefhimul Kuran Meali:

Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı, korkutucu olarak gönderdik.

(Ahzab 45)

Ümit Şimşek Meali:

Ey Peygamber, Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı,

(Ahzab 45)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz seni bir tanık bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

(Ahzab 45)