33. Ahzab Suresi / 51.ayet

– Ey Nebi dilediğin eşlerinden bir süre uzak kalabilir, dilediğini de yanına alabilirsin. Bir süre uzak kaldığın eşinle tekrar birlikte olmayı istemende senin için bir sakınca yoktur. Bu davranışın onların mutlu olmalarını kendilerine ilgi azaldığında üzülmemelerini ve onlara ayırdığın zaman ve gösterdiğin ilgiyle yetinip ondan razı olmalarını sağlar. Allah gönlünüzden geçen duygu ve düşünceleri bilir. Zaten Allah her şeyi bilen, kötü düşünce ve duygulardan dolayı hemen cezalandırmayandır.

Bknz: (11/12)(35/45)

Mustafa Çavdar Meali

Ahzab 51 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bunlardan dilediğini bırakabilirsin, dilediğini de alabilirsin ve bıraktığını tekrar almada da bir vebal yok sana; bu, gözlerinin ışıklanması, mahzun olmamaları ve verdiğin şeye, hepsinin de razı olması bakımından daha iyidir ve Allah, gönüllerinizdene varsa bilir ve Allah, her şeyi bilir, azap etmede de acele etmez.

(Ahzab 51)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim, bu hanımlarından) Onlardan dilediğini erteleyip geri bırakıverirsin, dilediğini de yanına alıp-barındırabilirsin; ayrıldıklarından (ise), istek duyduklarına (dönmende) Senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Halîm’dir. (Hemen cezalandırmayıp kullarına mühlet ve fırsat verendir.)

(Ahzab 51)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hanımlarından dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alıp barındırırsın, geçici olarak ayrıldıklarından, tekrar birleşmeyi arzu ettiğine dönmekte, senin üzerine bir günah yoktur. Onların gözlerinin aydın olması ve tasalanmamalarına ve hepsinin senin verdiklerine razı olmalarına, en elverişli olan budur. Böylece kendilerine Allah'ın hükmünün uygulandığını bilirler ve eşit muameleden memnun olurlar. Allah sizin kalplerinizde  olanı bilir. Allah herşeyi bilir ve azab etmede acele etmez.

(Ahzab 51)

Adem Uğur Meali:

Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. Böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah hakkıyle bilendir, halîmdir.

(Ahzab 51)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlardan dilediğini geriye bırakırsın, dilediğini de yanına alırsın... Uzlet ettiğin (sırasını geri bıraktığın hanımlardan) kimi (tekrar yanına almak) istersen, sana bir vebal yoktur... Bu, onların gözlerinin aydın olmasına, mahzun olmamalarına ve kendilerine verdiğin ile hepsinin razı olmalarına en uygundur... Allah kalplerinizde olanı bilir... Allah Aliym'dir, Haliym'dir.

(Ahzab 51)

Ahmet Tekin Meali:

Onlardan Allah'ın sünnetinin, düzeninin yasaları ve iradesinin tecellisi içinde dilediğinin sırasını geriye atar, dilediğini de yanına alırsın. Bir süre uzak durduğun hanımlarından istediğini, tekrar yanına almanda sana bir vebal yoktur. Böyle yapman, onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, verdiklerine râzı olmalarına en uygun bir davranıştır. Allah akıllarınızdan geçirdiğinizi, kalplerinizde olanı bilir. Allah her şeyi hakkıyla bilir, kudretli, âdil ve müsamahakârdır, fırsatlar ve imkânlar tanır.

(Ahzab 51)

Ahmet Varol Meali

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alırsın. Ayrıldıklarından istediklerini (yeniden almanda) senin üzerine bir günah yoktur. Onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmaları için bu daha uygundur. Allah kalplerinizde olanı bilir. Allah bilendir, hilim sahibidir.

(Ahzab 51)

Ali Bulaç Meali:

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alıp barındırabilirsin; ayrıldıklarından, istek duyduklarına (dönmende) senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah bilendir, halimdir.

(Ahzab 51)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), zevcelerinden dilediğini boşarsın, dilediğini tutarsın. (Ric'î talakla boşayıb) ayırdığını da tutmak istersen, bundan sana bir günah yoktur. Onların gözleri aydın olup kederlenmemelerine ve kendilerine verdiğin şeylerle hepsinin hoşnud olmalarına en eleverişli budur. Allah kalblerinizdekini bilir. Allah Alîm'dir= her şeyi bilir, Halîm'dir= azabını hemen vermez.

(Ahzab 51)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlardan istediğini bir süre uzaklaştırabilir; istediğini de yanına alabilirsin. Uzaklaştırdıklarının arasından istediğini tekrar yanına almanda da sakınca yoktur. Onların gözlerinin parlaması, üzülmemeleri ve kendilerine verdiğinle hoşnut olmaları için böylesi daha uygundur. Allah, yüreğinizde olanları bilir. Çünkü Allah, Bilendir; Hoşgörülüdür.

(Ahzab 51)

Ali Ünal Meali:

Sana kendilerini mehir istemeden hibe edecek o kadınlardan dilediğini reddeder veya onunla evlenmeyi erteler, dilediğini kabul edersin; hanımlarından da dilediğini ziyaret etmeyi erteleyebilir, dilediğini yanına alırsın. Ziyaretini ertelediğin hanımlarından arzu ettiğine bilâhare öncelik vermende de üzerine bir vebal yoktur. Böyle yapman, onların daha çok sevinip mutluluk duymaları, (ziyaretleri ertelendiğinde) tasalanıp üzülmemeleri ve kendilerine olan muamelenden dolayı hepsinin hoşnut olması açısından daha münasiptir. Allah, kalblerinizde olan her şeyi bilir. Allah, gerçekten her şeyi hakkıyla bilendir, (kullarının hataları karşısında) çok sabırlı, çok müsamahalıdır.

(Ahzab 51)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sen bu hanımlarından istediğini bırakır, istediğini yanına alabilirsin. Ayrıldıklarından geri almak istediklerinde sana bir günah yoktur. Mutlu olmaları, üzülmemeleri ve hepsinin senin verdiklerine rıza göstermeleri için en uygun durum budur. Allah, kalplerinizde olanları çok iyi bilendir. Ve Allah, her şeyi bilen ve şefkatle muamele edendir.

(Ahzab 51)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hanımlarından dilediğinin yanında kalma sırasını erteler, dilediğini de öne alabilirsin. Sırasını ertelediklerinden arzuladıkların olursa onlara dönmende sana bir sakınca yoktur. Böyle yapman onları mutlu etmen, üzülmemelerini sağlaman, kendilerine verdiklerinle hepsinin razı olması için daha uygundur. Allah, sizin kalplerinizde olanı bilir ve son derece yumuşak davranır.

(Ahzab 51)

Bekir Sadak Meali:

Bunlardan istedigini birakir, istedigini yanina alabilirsin. Sirasini geri birakmis, olduklarindan da arzu ettigini yanina almanda sana bir sorumluluk yoktur. Bu onlarin gozlerinin aydin olmasini, uzulmemelerini, hepsine verdigin seylere razi olmalarini daha iyi saglar. Allah kalblerinizde olani bilir; Allah bilendir, Halim olandir.

(Ahzab 51)

Besim Atalay Meali:

Bundan sonra, sana kadın almak helâl değildir; güzelliği hoşuna gitmiş bulunsa dahi, kadınlardan birini boşayıp da, başkasını alaman, ancak, elinin altında bulunan kuma başkadır, Allah her şeyi gözler

(Ahzab 51)

Celal Yıldırım Meali:

(Ey Peygamber! Giyimkuşam hususunda seni üzen) eşlerinden dilediğini uzaklaştırır, dilediğini yanına alıp barındırırsın. Ayrılıp uzak kaldığın eşlerinden de dilediğini almanda sana bir sakınca yoktur. Bu tutum, onların gözlerinin aydın olması, üzülmeyip hepsine verdiğine karşılık hoşnud kalmalarına en uygun, en yakın (çare) olanıdır. Allah kalblerinizde olanı bilir. Allah bilendir ve Halîm'dir (=her şeyi sabır ve rahmetinin yumuşaklığı ve lûtfunun inceliğile yürütendir).

(Ahzab 51)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Muhammed!) Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanında tutarsın. (Ric'î talakla boşayıp) ayırdığını da tutmak istersen, bunda sana bir günah yoktur. Bu onların sevinmeleri, üzülmemeleri, yaptığın muameleden hepsinin hoşnut olmaları yönünden daha münasiptir. Allah kalplerinizde olan her şeyi bilir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir ve müsamahası bol olandır.*

(Ahzab 51)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bunlardan istediğini bırakır, istediğini yanına alabilirsin. Sırasını geri bırakmış olduklarından da arzu ettiğini yanına almanda sana bir sorumluluk yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olmasını, üzülmemelerini, hepsine verdiğin şeylere razı olmalarını daha iyi sağlar. Allah kalblerinizde olanı bilir; Allah bilendir, Halim olandır.

(Ahzab 51)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ey Muhammed! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah, kalplerinizdekini bilir. Allah, hakkıyla bilendir, halimdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)

(Ahzab 51)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Bıraktığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. Böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah hakkıyle bilendir, halîmdir.  *

(Ahzab 51)

Edip Yüksel Meali:

Onlardan dilediğini erteler, dilediğini de yanına alabilirsin. Sırasını geri bırakmış olduğun birisini tekrar istemende bir sakınca yoktur. Böylece onlar hoşnut olurlar, üzülmezler ve senin herbirisine verdiğine razı olurlar. Kalbinizde olanı ALLAH iyi bilir. ALLAH Bilendir, ?efkatlidir.

(Ahzab 51)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onlardan dilediğini giri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın, azleylediğinden de arzu ettiğinde sana günah yoktur, Onların gözleri aydınlanıb mahzun kalmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnud olmalarına en elverişli olan budur, Allah kalblerinizdekini bilir, Allah hem alim hem halim bulunuyor

(Ahzab 51)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alırsın. Bıraktıklarından arzu ettiğinde sana günah yoktur. Onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmaları için en elverişli olan budur. Allah, kalplerinizdekini bilir. Allah, herşeyi bilir, halimdir.

(Ahzab 51)

Erhan Aktaş Meali:

Onlardan dilediğini ertelersin, dilediğini yanına alırsın.[1] Bıraktıklarından[2], istediğini yanına almanda senin için bir sakınca yoktur. Bu, onların gözlerinin aydın olması[3] ve hüzünlenmemeleri ve kendilerine verdiğinle hoşnut olmaları için en uygun olanıdır. Allah, kalplerinizde olanı bilmektedir. Allah, Her Şeyi Bilen'dir, Çok Şefkatli'dir.

1)Birlikte olma sıralarını değiştirebilirsin.
2)Bir süre uzak kaldıklarından.
3)Sevinmeleri.

(Ahzab 51)

Gültekin Onan Meali:

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alıp barındırabilirsin; ayrıldıklarından, istek duyduklarına (dönmende) senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Tanrı, kalplerinizde olanı bilir. Tanrı bilendir, halimdir.

(Ahzab 51)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alabilirsin. Ayrıldıklarından, istek duyduklarına dönmende artık senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilmektedir. Allah, her şeyi bilendir, çok yumuşak davranandır.

(Ahzab 51)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Eşlerinden) dilediğini erteler (boşar), dilediğini yanında tutarsın. Ayrıldığın eşlerinden birini ister (ona geri dönersen), sana bir günah yoktur. Bu (hüküm), gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve onlara verdiğinden hepsinin razı olması için en uygun olandır. Allah kalplerinizde olanı bilir. Allah (her şeyi bilen) Alîm, (kulların hak ettikleri cezayı erteleyen) Halîm’dir.

(Ahzab 51)

Harun Yıldırım Meali:

Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. Böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah hakkıyle bilendir, halîmdir.

(Ahzab 51)

Hasan Basri Çantay:

Onlardan kimi dilersen (nevbetinden) geri bırakır, kimi de dilersen yanına alabilirsin. (Nevbetinden) geri bırakdıklarından kimi istersen (nezdine almak) da da sana güçlük yokdur. Gözleri aydın olub tasalanmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnud olmalarına en elverişli olan budur. Allah kalblerinizde olanı bilir. Allah (her şey'i) hakkıyle bilendir, ukubetde acele etmeyendir.

(Ahzab 51)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlardan (zevcelerinden) dilediğini (sırasından) geri bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Ayrıldıklarından arzu ettiğine dönmekte de sana bir günah yoktur. Bu (kendi irâdenle onları taltîf etmen), onların gözleri aydın olmasına, üzülmemelerine ve hepsinin, kendilerine verdiklerin ile hoşnûd olmalarına daha elverişlidir.(1) Allah ise, sizin kalblerinizde olanı bilir. Çünki Allah, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir, Halîm (cezâlandırmakta acele etmeyen)dir.*

(Ahzab 51)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onlardan [o kadınlardan] tercih ettiğin kimseyi bırakabilirsin [boşanabilirsin]¹; tercih ettiğin kimseyi [nikahında] sığındırabilirsin [tutabilirsin]. Kaçındığın [evlilikten vazgeçtiğin] kimselerden, kimi[nle evlenmeyi tekrar] ararsan, sana herhangi bir günah/yanlışa meyil ediş yoktur. Bunlar, onların [kadınların] gözlerinin serinlemesi [mutlu olmaları], üzülmemeleri ve onların her birine verdiğin [şeylere] razı olmalarına daha yakındır.² Allah, kalplerinizdekileri biliyor. Allah, [en başından beri] bir devamlı bilendi, bir halimdi.

(Ahzab 51)

Hüseyin Atay Meali:

Eşlerinden istediğini geciktir; istediğini alıkoy. Ayrılmış olduklarından da arzu ettiğini almanda sana bir sorumluluk yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olmasını, üzülmemelerini, hepsine verdiğin şeylere hoşnut olmalarını daha iyi sağlar. Allah gönüllerinizde olanı bilir; Allah bilendir, ivecen olmayandır.

(Ahzab 51)

İbni Kesir Meali:

Onlardan istediğini bırakabilir, istediğini alabilirsin. Bırakmış olduklarından da arzu ettiğini almanda sana bir vebal yoktur. Bu, onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve kendilerine verdiğin şeylere razı olmaları için daha elverişlidir. Allah, kalblerimizde olanı bilir. Ve Allah; Alim, Halim olandır.

(Ahzab 51)

İlyas Yorulmaz Meali:

Seninle evlenmeyi isteyen kadınlardan dilediğinle evlenmeyi düşünebilirsin ve dilediğini de koruman altına alıp barındırabilirsin. Seninle evlenmek isteyen kadınların evlenme isteklerini geri çevirmende senin için bir sorumluluk yoktur. Bu (senin onlarla ilgili vereceğin kararın) onların sevinip hoşnut olmaları, üzülmemeleri, kadınlara verdiklerinin hepsine razı olmaları bakımından daha uygundur. Allah kalplerinizde olanları bilir. Allah her şeyi bilen ve kullarına çok şefkatli olandır.

(Ahzab 51)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlardan dilediğini ertelersin, dilediğini yanına alırsın. Ve azlettiklerinden (bıraktıklarından) istediğini (tekrar) yanına almanda bundan sonra sana günah yoktur. Bu, onların gözlerinin aydın olması (sevinmeleri), onların hüzünlenmemesi ve bu onların hepsinin senin verdiğin şeylerden razı olmaları için en uygundur. Ve Allah, kalplerinizde olanları bilir. Allah, Alîm’dir (en iyi bilen), Halîm’dir.

(Ahzab 51)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bu kadınlardan dilediğini yanından uzaklaştırırsın, dilediğini de yanında alıkoyarsın. Yanından uzaklaştırdığını yine alman için hiçbir engel yoktur. Onların sevinmeleri, kaygılanmamaları için kendilerine verdiğinle kıvanmaları için en uygun olanı da budur. Allah gönüllerinizde olanı bilir. Allah bilicidir, yumuşak davranıcıdır.

(Ahzab 51)

Kadri Çelik Meali:

Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Bıraktığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda senin üzerine bir zorluk (sakınca) yoktur. Böyle yapman; onların mesut olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah her şeyi bilendir, yumuşak davranandır.

(Ahzab 51)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber! İşte bu saydığımız sebeplerden dolayı, çok kadınla evli yaşamak zorundasın. Öte yandan, bir Peygamber ve devlet başkanı olarak zamanının büyük kısmını, ümmetinin sorunlarına ayırman gerekiyor. Bu yüzden, diğer müminlerin aksine, sen hanımlarının arasında belli bir sıra gözetmek zorunda değilsin. Onlardan dilediğinin sırasını erteleyebilir, dilediğini dehenüz sırası gelmediği hâlde yanına alabilirsin. Aynı şekilde, bir süreliğine uzak kaldığın bir hanımını tekrar yanına almak istemenden dolayı da sana bir günah yoktur. Allah tarafından sana tanınan bu serbestlik, hanımların seni —mecbur olmadığın hâlde— yanlarında gördüklerinde gözlerinin mutlulukla parlamasını, görevin icabı kendileriyle yeterince ilgilenemediğin zaman üzüntüye kapılmamalarını ve kendilerine vereceğin şeyler ve göstereceğin güzel muamele sayesinde hepsinin hoşnut olmasını sağlayacaktır. Çünkü Allah, gönlünüzden geçen en gizli niyet ve düşünceleri dahîbilir. Doğrusu Allah, her şeyi en mükemmel şekilde bilendir, kullarına karşı son derece şefkatli ve merhametlidir.

(Ahzab 51)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Arzu ettiğin halde birini geri bırakıp, dilediğini yanına alabilirsin. Sakıncası yoktur, Hanımlarından bir müddet geri bıraktığını, tekrar istek duyduğunda yanına almanda. Onlar Zamanla göz aydınlanmasına, tasalanmamaya ve hoşnutluk duygularına daha uygundur. Allah sizin iç aleminizdekileri ve kalplerinizde olanı bilir. Allah Alim'dir, Halim'dir.

(Ahzab 51)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Peygamber!) O (eşlerinden) dilediğinin (yanında geceleme sırasını) geri bırakıp, dilediğini de yanına alabilirsin.1 Sırasını geri bıraktığın hanımlarından2 dilediğini tekrar yanına almanda da sana bir zorluk yoktur. Böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin senin verdiklerine râzı olmalarına daha uygundur. Allah gönüllerinizde ne varsa hepsinin bilir. Çünkü Allah her şeyi bilendir, (kullarına karşı) çok yumuşaktır.*

(Ahzab 51)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlardan dilediğini bırak, dilediğini (de) yanında tut. Bıraktıklarından istediğini (geri) almakta (da) sana bir günah yoktur. Bu, onların gözlerinin aydın olması, hiç tasalanmamaları ve kendilerine verdiklerine razı olmaları bakımından daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı (çok iyi) bilir. O, daimi bilgiye sahip olan ve Halîmdir.

(Ahzab 51)

Muhammed Esed Meali:

(Şunu bil ki,) onlardan dilediğini bir süre yanından uzaklaştırabilirsin ve dilediğini de yanına alabilirsin; ve (bir süre) uzaklaştırdıklarından birini yeniden istemende bir vebal yoktur: bu, (seni her gördüklerinde) gözlerinin parlamasını ve (gözden çıkarıldıkları zaman) üzülmemelerini ve onlara vermek zorunda olduğun her şeyden hoşnutluk duymalarını sağlar: çünkü (yalnız) Allah kalplerinizden geçeni bilir; ve Allah her şeyi bilendir, halimdir.

(Ahzab 51)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlardan dilediğini geriye bırakırsın, dilediğini de yanına alabilirsin. Bir süre için uzaklaştığın hanımlarından dilediğini tekrar yanına almanda bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanması, tasalanmamaları ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmaları konusunda bu daha uygun bir yoldur. Allah sizin kalplerinizde olanı bilir. Allah gereğince bilendir ve hoşgörüsü bol olandır.

(Ahzab 51)

Mustafa Çavdar Meali:

– Ey Nebi dilediğin eşlerinden bir süre uzak kalabilir, dilediğini de yanına alabilirsin. Bir süre uzak kaldığın eşinle tekrar birlikte olmayı istemende senin için bir sakınca yoktur. Bu davranışın onların mutlu olmalarını kendilerine ilgi azaldığında üzülmemelerini ve onlara ayırdığın zaman ve gösterdiğin ilgiyle yetinip ondan razı olmalarını sağlar. Allah gönlünüzden geçen duygu ve düşünceleri bilir. Zaten Allah her şeyi bilen, kötü düşünce ve duygulardan dolayı hemen cezalandırmayandır.

Bknz: (11/12) - (35/45)

(Ahzab 51)

Mustafa Çevik Meali:

50-51 Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın savaşlarda ganimet olarak bahşettiği cariyeleri nikâhlayıp evlenmeyi helal kıldık. Seninle birlikte hicret eden amcanın, halanın, dayının ve teyzenin kızları ile de evlenmene izin verdik, ayrıca mehir talep etmeksizin sana eş olmayı isteyen ve senin de evlenmeyi kabul ettiğin mü’min kadınları da yalnız sana mahsus bir hüküm olarak helal kıldık ki, mehir konusunda bir zorluk yaşamayasın. Biz diğer mü’minlerin eşleri ve cariyeler hakkındaki hükümleri daha önce bildirmiştik. Allah mü’minlere karşı çok merhametli ve şefkatlidir. Ey Peygamber! Eşlerinden dilediğinden bir süre uzak kalabilir, dilediğinle de birlikte olabilirsin. Dilersen seninle birlikte olma sıralarını da değiştirebilirsin, dilediğin zamanda bir süre ayrı kaldığın eşinle birlikte olmanda bir sakınca yoktur. Böyle davranman hem seninle birlikte olduklarında mutlu olmalarına hem de uzak kaldığında üzülmemelerine sebep olur; bu, kendilerine ayırdığın zamana da razı olmaları bakımından daha uygundur. Allah her şeyin gizlisini, açığını ve en doğrusunu bilir.

(Ahzab 51)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlardan dilediğini daha sonraya bırakabilir, dilediğini de yanına alabilirsin; ilişkini dondurup (sonraya) bıraktıklarından birini yeniden istemende senin için bir beis yoktur: bu (seni her görüşte) onların gözlerinin ışımasını, üzülmemelerini ve onlara verdiğin şeylerden razı olmalarını sağlar; ve sadece Allah kalplerinizde olanı bilir: ama zaten Allah her şeyi bilir, tarifsiz bir ilim sahibidir.

(Ahzab 51)

Osman Okur Meali:

Bunlardan uygun gördüğünü almaz, uygun gördüğüne (evlilik için) ricada bulunabilirsin. Ayrıldığın eşlerinden uygun gördüğünü almanda da bir sakınca yoktur. Bu, onların sevinmeleri, üzülmemeleri ve kendilerine verdiğin şeylere razı olmaları için daha uygundur. Allah kalplerinizde olanı bilir. Allah, herşeyi bilen ve halden anlayandır.

(Ahzab 51)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlardan dilediğini geri bırakırsın ve dilediğini kendi yanına alabilirsin. Geri bıraktığından da kimi istersen yanına alabilirsin, (bunda) sana bir günah yoklur. (Böyle senin reyine bırakılması) Gözlerinin aydın olmasına ve mahzun olmamalarına ve kendilerine verdiğinden razı olmalarına en yakın olandır. Ve Allah, kalplerinizde olanı bilir. Ve Allah alîm, halîm bulunmaktadır.

(Ahzab 51)

Ömer Öngüt Meali:

Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Geriye bıraktıklarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir vebâl yoktur. Böyle yapman, onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğin şeylere râzı olmaları için daha elverişlidir. Allah kalplerinizde olanı bilir. Allah hakkıyla bilendir, hilim sahibidir.

(Ahzab 51)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlardan dilediğini bırakır, dilediğini alabilirsin. Bıraktıklarından da, hangisini dilersen onu almanda sana bir vebal yoktur. Bu, onların gözleri aydınlanıp üzülmemeleri, kendilerine verdiğin şeylere razı olmaları için daha uygundur. Allah, gönüllerinizde olanı bilir. Allah her şeyi bilir, kullarını cezalandırmakta acele etmez.

(Ahzab 51)

Sadık Türkmen Meali:

Ey Muhammed! Bunlardan (ailelere öğretmenlik yapan hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için, daha uygundur. Allah kalplerinizdekini bilir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir.

(Ahzab 51)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed! Onların dilediğini geri bırakır dilediğini de yanına alırsın. Kendilerinden uzak durduğun kadınlardan arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olmasını, üzülmemelerini, hepsine verdiğin şeylere razı olmalarını daha iyi sağlar. Allah kalplerinizde olanı bilir; Allah bilendir, halimdir.

(Ahzab 51)

Suat Yıldırım Meali:

Ey Peygamber, eşlerinden dilediğini bir süre ihmal edip dilediğini de yanına alabilirsin. Kendisinden bir süre uzak durduğun eşlerinden birini tekrar yanına almanda sana bir vebal yoktur. Bu hal onların sevinmeleri, mahzun olmamaları, yaptığın muameleden hepsinin hoşnud olmaları yönünden daha münasiptir. Allah kalplerinizde olan her şeyi bilir. Allah alimdir, halimdir (her şeyi hakkıyla bilir, müsamahası boldur).

(Ahzab 51)

Süleyman Ateş Meali:

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alırsın. (Geçici olarak) Ayrıldıklarından (tekrar birleşmeyi) arzu ettiğine (dönmekte) senin üzerine bir günah yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp tasalanmamalarına ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına en elverişli olan budur. Allah sizin kalblerinizde olanı bilir. Allah bilendir, halimdir (birden öfkeye kapılıp ceza vermez).

(Ahzab 51)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlardan istediğine ilgini azaltır, istediğini yanına alabilirsin. Ayrı bıraktığını arzularsan onu yanına almaktan da sorumlu tutulmazsın. Bu onların gözlerinin aydın olması (bir arayış içinde olmamaları), üzülmemeleri ve hepsine verdiğin şeylerden mutlu olmaları açısından daha uygundur. Allah kalplerinizde olanı bilir; Allah bilir, yumuşak davranır.

(Ahzab 51)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlardan dilediğini yanından uzaklaştırabilir, dilediğini de yanına alabilirsin. Yanından uzaklaştırdıklarından birini yeniden istemende de bir sakınca yoktur. Bu onların sevinmesini, üzülmemesini ve paylarına düşene razı olmalarını sağlar. Çünkü Allah, içinizden geçenleri çok iyi bilir. Doğrusu O, her şeyi bilir, çok sabırlıdır.

(Ahzab 51)

Şaban Piriş Meali:

Bunlardan dilediğini ertelersin, dilediğini yanına alabilirsin. Ayrıldığın eşlerinden dilediğini almanda da bir sakınca yoktur. Bu, onların sevinmeleri, üzülmemeleri ve kendilerine verdiğin şeylere razı olmaları için daha uygundur. Allah kalblerinizde olanı bilir. Allah, herşeyi bilen ve halden anlayandır.

(Ahzab 51)

Talat Koçyiğit Meali:

Ey Peygamber! Kadınlarından dilediğini bırakır, dilediğini kendine alırsın. Ayrıldığın eşlerinden arzu ettiğini almanda sana bir sakınca yoktur. Bu. onların sevinmeleri, üzülmemeleri ve kendilerine verdiğin şeylere razı olmaları için en uygun olanıdır. Allah, kalblerinizde olan her şeyi bilir. Allah, hakkıyla bilendir; Halîm'dir.

(Ahzab 51)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alıp barındırabilirsin; ayrıldıklarından, istek duyduklarına (dönmende) senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilmektedir. Allah bilendir, halimdir.

(Ahzab 51)

Ümit Şimşek Meali:

Eşlerinden dilediğinin sırasını geri bırakıp dilediğini yanına alabilirsin. Bir süre uzak durduklarından da dilediğini tekrar yanına almakta senin için bir vebal yoktur. Onlara göz aydınlığı olması, onların tasalanmamaları ve senin verdiğin şeyle hepsinin hoşnut olmaları için böylesi daha uygundur (20). Allah ise sizin kalbinizde olanı bilir. Allah herşeyi bilen, hatâlarınıza karşı da müsamaha gösteren bir ilim ve hilim sahibidir.*

(Ahzab 51)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlardan dilediğini geriye bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Bir süre için uzaklaştığın hanımlarından dilediğini yanına almanda bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanmasında, tasalanmalarında ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmasında bu daha uygun bir yoldur. Allah sizin kalplerinizde olanı bilir. Allah Alim'dir, Halim'dir.

(Ahzab 51)