3. Ali İmran Suresi / 140.ayet

Eğer (Uhud’ta) sizin canınız yandıysa, (Bedir’de de) onların da canı yanmıştı. Biz zafer ve yenilgileri insanlar arasında döndürür dururuz ki, Allah iman edenleri ortaya çıkarsın ve içinizden şahitler ve modeller oluştursun. Zira Allah, davasına ihanet edenleri sevmez.

Bknz: (4/104)(47/4)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 140 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Size bir yara deydiyse o kavim de tıpkı sizin gibi yaralandı. Bu günler, öyle günler ki onları insanlar arasında nöbetle döndürür, dururuz. Böylece de Allah, bilgisini, inananlara açıklar, içinizden şahitler edinir ve Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Uhud’da olduğu gibi her asırda) Eğer size bir yara (ve yenilgi) dokunduysa (sabredin ve ümitsizliğe düşmeyin, zira) o (düşman) kavme de benzeri bir yara (ve hezimet) değmişti. İşte Biz (galibiyet ve hâkimiyet) günlerini (ve dönemlerini) insanlar (Hakkı tutan veya Bâtıla uyan toplumlar) arasında (imtihan gereği ve gayretlerine göre) çevirip-devredip dururuz. Bu, Allah'ın iman edenleri belirtip-ayırması ve sizden şahitler (veya şehitler) edinmesi içindir. Allah, zulmedenleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer siz, Uhud savaşında bir yara aldıysanız, o topluluk da Bedir savaşında, benzeri bir yara almıştı. Zira iyi ve kötü günleri biz insanlar arasında evirip çeviririz. Bu metod Allah'ın iman edenleri seçip ayırması ve aranızdan gerçeklere hayatları ile şahitlik yapanları seçmesi içindir. Çünkü Allah yaratılış sebebine aykırı davrananları asla sevmez.

(Ali İmran 140)

Adem Uğur Meali:

Eğer siz (Uhud'da) bir acıya uğradınızsa, (Bedir'de de düşmanınız olan) o kavim de benzer bir acıya uğramıştır. O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz (zaferi bazen bir topluma bazen öteki topluma nasip ederiz.) Ta ki Allah, iman edenleri ortaya çıkarsın ve aranızdan şahitler edinsin. Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer size bir yara (-nın ızdırabı) dokunuyorsa, o topluluğa da bir benzeri dokunmuştur. Böyle günler, devridaim olur insanlar arasında. İman edenlerin Allah'ça bilinmesi (varlığındaki Esma mertebesince açığa çıkarılanın sonucunun meydana getirilmesi) ve hakikate hayatları pahasına şehadet edenlerin oluşması içindir. Allah zulmedenleri (nefslerinin veya başkalarının hakkını vermeyenleri) sevmez.

(Ali İmran 140)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer bir takım kayıplara maruz kalmışsanız, bozguna uğrayarak bir yara almışsanız, o kavme de benzeri bir acı, bir sıkıntı dokunmuştu. Böyle zafer günlerini, galibiyetleri, iktidarları ve devleti, insanlar arasında hak ettikleri oranda biz dağıtıyoruz. Allah'ın, sizden sözde iman edenlerle hakkıyla iman edenleri ayırt etmesi, içinizden Kur'ân'ı bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir örnek önderler, doğruları konuşan şâhitler çıkarması, şehit olabilecekleri görmesi için bozguna uğrayıp yara aldınız. Allah kurduğu düzene isyan eden, Allah'ın kullarını, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Ahmet Varol Meali

Size bir yara dokunduysa karşı topluluğa da benzer bir yara dokundu. Allah'ın gerçekten iman etmiş olanları ortaya çıkarması ve aranızdan şehidler edinmesi için bu günleri böyle aranızda döndürürüz. Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Ali Bulaç Meali:

Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir. İşte o günleri biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz. Bu, Allah'ın iman edenleri belirtip ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir. Allah, zulmedenleri sevmez;

(Ali İmran 140)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer size (Uhud'da) bir yara isabet etti ise, Bedir savaşında da kâfirler kavmine o kadar yara isabet etmişti. O sevinçli ve kederli günleri insanlar arasında evirip çeviririz. Allah, savaş meydanında ihlâslı ve azimkâr müminleri diğerlerinden ayırd etmek ve sizden şehitler edinmek içindir (bu). Allah zâlimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bir sıkıntı geldiyse, o topluma da benzer bir sıkıntı gelmiştir. Böyle günleri, insanlar arasında dolaştırırız; Allah'ın, inananları bilmesi ve aranızdan tanıklar seçmesi için. Çünkü Allah, haksızlık yapanları sevmez.

(Ali İmran 140)

Ali Ünal Meali:

(Uhud’da) size bir yara dokundu ise, biliyorsunuz, karşınızdaki o düşman topluluğuna da benzer bir yara (Bedir’de) dokunmuştu. Böylesi (tarihî ve önemli) günler ki, Biz onları, Allah gerçekten iman etmiş bulunanları ortaya çıkarsın ve sizden (hakka ve imanın hakikatine) birtakım şahitler edinsin diye insanlar arasında döndürür dururuz. Şurası bir gerçek ki, Allah zalimleri sevmez, (zulmü, yanlış davranışları tasvip etmez, cezalandırır ve neticede hakkı hakim kılar).

(Ali İmran 140)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer (Uhud’da) size bir yara dokunduysa, onun gibi bir yara o topluma (kâfirlere) de dokundu. Biz bu ilginç günleri insanlar arasında dolaştırıyoruz. Allah böylece mağlubiyetinizi diledi ki, kimin samimi olarak inandığını ortaya çıkarsın. Ve sizden şehitler edinsin… Hiç şüphesiz Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer başınıza bir bela gelirse biliniz ki benzer bir belaya başka insanlar da uğramıştır; zira böyle iyi ve kötü günleri insanlara sırayla paylaştırırız. Bu, Allah'ın iman edenleri seçip ayırması ve aranızdan hakikate şahitlik yapanları seçmesi içindir; çünkü Allah, zalimleri asla sevmez.

(Ali İmran 140)

Bekir Sadak Meali:

Eger siz (Uhud'da) bir yara almissaniz, (size dusman olan) o topluluk da (Bedir'de) benzeri bir yara almisti. Boylece biz, Allah'in gercek muminleri ortaya cikarmasi ve icinizden sahitler edinmesi icin, bu gunleri bazan lehe, bazan da aleyhe dondurup duruyoruz. Allah, zulmedenleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Besim Atalay Meali:

Eğer siz yaralandıysanız, ancılayın, onlar da yaralandılar, Allah kimin inandığını bilmekçin, sizlerden tanıklar edinmekçin, biz bu günleri insanlar arasında, nöbetle döndürürüz, Allah sevmez zalimleri

(Ali İmran 140)

Celal Yıldırım Meali:

(140-141) (Uhud Savaşı'nda) bir yara aldıysanız, şüphesiz ki o topluluk da (Bedir Savaşı'nda) benzeri bir yara almıştı. Allah sizden şehîdler (veya şâhidler) edinmek, bir de Allah, imân edenleri seçip tertemiz kılmak (içlerindeki cevheri ortaya çıkarmak), kâfirleri yok etmek için bu günleri (bazen lehte, bazen aleyhte olmak üzere) insanlar arasında nöbetleşe döndürüp dururuz. Allah zâlimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer siz (Uhud'da) bir yara almışsanız, (size düşman olan) o topluluk da (Bedir'de) benzeri bir yara almıştı. Böylece biz, Allah'ın, imana erenleri seçip ayırması ve aranızdan hakikate (hayatları ile) şahitlik yapanları seçmesi için bu günleri (bazen galibiyet ve bazen mağlubiyet şeklinde) insanlar arasında döndürüp duruyoruz. Allah, zulmedenleri sevmez. *

(Ali İmran 140)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer siz (Uhud'da) bir yara almışsanız, (size düşman olan) o topluluk da (Bedir'de) benzeri bir yara almıştı. Böylece biz, Allah'ın gerçek müminleri ortaya çıkarması ve içinizden şahitler edinmesi için, bu günleri bazen lehe, bazen de aleyhe döndürüp duruyoruz. Allah, zulmedenleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer siz (Uhud'da) bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da (Müşrikler de Bedir'de) benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz. (Bazen bir topluma iyi ya da kötü günler gösteririz, bazen öbürüne.) Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer siz (Uhud'da) bir acıya uğradınızsa, (Bedir'de de düşmanınız olan) o kavim de benzer bir acıya uğramıştır. O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz (zaferi bazen bir topluma bazen öteki topluma nasip ederiz.) Ta ki Allah, iman edenleri ortaya çıkarsın ve aranızdan şahitler edinsin. Allah zalimleri sevmez.  *

(Ali İmran 140)

Edip Yüksel Meali:

Size bir sıkıntı dokunduysa, düşman topluluğa da benzeri bir sıkıntı dokunmuştur. Böyle günleri, halkın arasında döndürüp duruyoruz ki ALLAH gerçek inananları ayırsın ve sizden bazılarını şahitler edinsin. ALLAH zalimleri sevmez

(Ali İmran 140)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer size bir yara dokundu ise heriflere de öyle bir yara dokundu; hem o günler, biz onları insanlar arasında evirir çeviririz, hem Allah iman edenleri bileceği ve sizden şehidler, şahidler tutacağı için; ki Allah zalimleri sevmez

(Ali İmran 140)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer size bir yara dokunduysa o heriflere de öyle bir yara dokundu. Biz o günleri insanlar arasında evirip çeviririz. Allah'ın sizden iman edenleri bilmesi ve sizden şehitler alması, şahitler tutması için böyle yaparız. Allah, zulmedenleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer size bir sıkıntı isabet ederse, başka insanlara da benzeri sıkıntı isabet etmiştir. Bu günleri, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah'ın içinizdeki gerçek inananları ayırt etmesi ve gerçeğin tanıklarını belli etmesi içindir. Allah, zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Gültekin Onan Meali:

Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir. İşte o günleri biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz. Bu, Tanrı'nın inananları belirtip ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir. Tanrı, zulmedenleri sevmez;

(Ali İmran 140)

Hakkı Yılmaz Meali:

(140,141) Eğer size bir yara değmişse, o topluma da benzeri bir yara dokunmuştu. Ve işte o günler; Biz onları, Allah'ın sizden iman eden kimseleri bilmesi ve sizden şâhitler edinmesi, Allah'ın iman eden kimseleri arındırması, kâfirleri; Kendisinin ilâhlığını, rabliğini bilerek reddedenleri de mahvetmesi için insanlar arasında döndürür dururuz. Ve Allah, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları sevmez.

(Ali İmran 140)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet size bir yara dokunduysa hiç şüphesiz (düşman) topluluğuna da yara dokundu. (Mutlak ve daimi galip Allah’tır. İnsanlara gelince) biz bu günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah, iman edenleri açığa çıkarmak ve sizden şahitler/şehitler edinmek (için böyle yapar). Allah, zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer size bir yara dokunduysa muhakkak ki o kavme de benzeri bir yara dokunmuştur. İşte o günler var ya, onları insanlar arasında döndürüp dururuz. Allah’ın iman edenleri ayırması ve içinizden şehitler edinmesi içindir. Doğrusu Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Hasan Basri Çantay:

(140-141) Eğer size ("Uhud" de) bir yara değmiş bulunuyorsa ("Bedir"de) o kavme de o kadar yara değmişdir. O günler (öyle günlerdir ki) biz onları insanlar arasında (gah lehlerine, gah aleyhlerine olmak üzere elden ele ve nöbetleşe nöbetleşe) döndürür dururuz. (Bu da) Allahın (ezeldeki) ilmini iman edenlere açıklaması, içinizden şehidler edinmesi, mü'minleri tertemiz yapıb kafirleri (murdar ölümle) helak etmesi içindir. Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer (Uhud'da) size bir yara dokunduysa, doğrusu (size düşman olan) o kavme de (Bedir'de) onun misli olan bir yara dokunmuştu. İşte bu günler (öyle günlerdir) ki, onları insanlar arasında evirir çeviririz. Tâ ki Allah, îmân edenleri ortaya çıkarsın ve içinizden (bu uğurda can veren) şehîdler (ve yaptıklarınıza şâhidler) edinsin! Çünki Allah, zâlimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Eğer, size bir kurh [içeriden bir yara¹] dokundu ise, [bilin ki] (o) millete onun [o zararın] benzeri bir karh [yara] dokunmuştu. İşte bu, kendisini insanların arasında döndürüp dolaştırdığımız günlerdir. Bir de, Allah'ın inanmış olanları bilmesi (görmesi)² ve sizden şahitler edinmesi için [böyle oldu]. Allah, zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer siz bir yara aldıysanız, kuşkusuz o ulus da benzeri bir yara almıştır. Bu gibi günleri insanlar arasında döndürüp dururuz. Böylece Allah, inananları belirtir ve içinizden tanıklar tutar. Ve Allah haksızlık yapanları sevmez.

(Ali İmran 140)

İbni Kesir Meali:

Eğer size bir yara dokunduysa; şüphesiz o kavme de o kadar yara dokunmuştur. Hem o günleri Biz, insanlar arasında döndürür dururuz. Bu; Allah'ın iman edenleri belirtmesi ve içinizden şahidler edinmesi içindir. Allah, zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer size bir yara isabet etmişse, size isabet edenin bir benzeri de o topluluğa isabet etmiştir. Bu günleri insanlar arsında döndürüyoruz ki, Allah iman edenleri bilsin ve sizden şahitler edinsin. Allah haksızlık yapanları sevmez.

(Ali İmran 140)

İskender Ali Mihr Meali:

Eğer size bir yara dokunursa, o taktirde o kavme de, onun aynısı bir yara dokunmuştur. Ve bu (sevinçli ve kederli) günleri, Biz, insanlar arasında döndürüp dolaştırırız. Allah'ın, âmenû olanları (sınayıp) bilmesi (belli etmesi) ve sizden (içinizden) şahitler edinmesi içindir. Ve Allah, zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer yara aldınızsa bilin ki sizin gibi yara alan başkaları da vardır. Biz bu günleri insanlar arasında böyle değiş tokuş ederiz. Bu da Allah inananları ayırsın, şehitleri seçsin diyedir. Allah kıyıcıları sevmez.

(Ali İmran 140)

Kadri Çelik Meali:

Eğer siz bir yara almışsanız, (size düşman olan) o topluluk da benzeri bir yara almıştır. Böylece biz, Allah'ın gerçek müminleri ortaya çıkarması ve içinizden şahitler edinmesi için, o günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah zulmedenleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer siz Uhud savaşında düşmana yenilip bir yara aldıysanız, o inkârcı topluluk da Bedir savaşında çok daha ağır bir yenilgiye uğrayarak buna benzer bir yara almıştı. Buna rağmen, yeniden toparlanıp karşınıza çıkabildiler. O hâlde, sizler nasıl olur da hemencecik yılgınlığa düşersiniz? Unutmayın ki, sadece başarı ve üstünlükle değil, aynı zamanda yenilgi ve sıkıntılarla da imtihân edileceksiniz. İşte bunun için biz, bu iyi ve kötü günleri insanlar arasında sürekli çevirip dururuz. Kuvvet ve egemenlik, bazen inananların elinde olur, kimi zaman da zâlimlerin eline geçer. Böylece Allah, iman edenleri inkârcılardan ayırt etmek ve içinizden canını fedâ ederek hakîkate şâhitlik eden kimseler edinmek için sizi imtihân ederken, kötülük edenleri de cezalandırmış olur. Çünkü Allah, zâlimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl ki siz bir yara aldıysanız eğer, o kavim de sizin gibi bir yara almıştır. Artık o günler öyle günlerdir ki Biz onları insanlar arasında devreder dururuz Layık olduğu haliyle Allah inananları belirleyip ayırır. Müminlere açıklar, İçinizden de şahitler edinir. Allah zulmeden kimseleri hiç bir şekilde sevmez.

(Ali İmran 140)

Mehmet Türk Meali:

Eğer siz, (Uhud’da) bir yara almışsanız, o toplum da (Bedir’de) benzeri bir yara almıştı. Biz, bu tür (acı) günleri insanlar arasında döndürür dururuz. (Bu) Allah’ın sizden îman edenleri belirlemesi ve sizden şehitler edinmesi içindir.1 Şüphesiz Allah, zalimleri asla sevmez.*

(Ali İmran 140)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer bir yara aldıysanız, (düşmanlarınızdan) bir topluluk (da) böyle bir yara almıştır. Biz bu (zafer) günlerini insanlar arasında sırayla döndürürüz ki, (onlar öğüt alsınlar) ve Allah gerçekten inananları ortaya çıkartsın ve aranızdan bazılarını (da) şahit kılsın. Allah, zalimleri hiç sevmez.

(Ali İmran 140)

Muhammed Esed Meali:

Eğer başınıza bir bela gelirse, (bilin ki,) benzer bir belaya (başka) insanlar da uğramıştır; zira böyle (iyi ve kötü) günleri insanlara sırayla paylaştırırız: (Bu,) Allah'ın, imana erenleri seçip ayırması ve aranızdan hakikate (hayatları ile) şahitlik yapanları seçmesi içindir -çünkü Allah, zalimleri asla sevmez-

(Ali İmran 140)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Size Uhud'da bir sıkıntı dokunduysa, düşmanınız olan o topluluğa da Bedirde benzer bir sıkıntı dokunmuştur. İşte böyle günleri, biz, halkın arasında döndürüp duruyoruz ki, Allah gerçek inananları ayırsın ve sizden bazılarını tanıklar edinsin. Elbette ki, Allah, zalimleri asla sevmez.

(Ali İmran 140)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer (Uhud’ta) sizin canınız yandıysa, (Bedir’de de) onların da canı yanmıştı. Biz zafer ve yenilgileri insanlar arasında döndürür dururuz ki, Allah iman edenleri ortaya çıkarsın ve içinizden şahitler ve modeller oluştursun. Zira Allah, davasına ihanet edenleri sevmez.

Bknz: (4/104) - (47/4)

(Ali İmran 140)

Mustafa Çevik Meali:

140-141 Ey mü’minler! Yaratılış sebebiniz olan hayat nizamını yaşamak ve yaşatmak uğrunda cihat ederken, siz bir yara alıp zarara uğradıysanız, unutmayın ki düşmanlarınız da benzer bir yara almıştır. Bedir’de onlar da zayiat verip, mağlup olmuşlardı. Biz zaferi ve yenilgiyi insanlar arasında döndürüp dururuz ki, böylece imanında samimi ve sebatkâr olan mü’minlerle, olmayanları ortaya çıkaralım ve sizden Allah yolunda şehit olanlarla gazi olanları, sonradan gelen nesillere örnekler kılalım. Allah, İslam nizam ve ahlakı uğrunda savaşanları günahlarından arındırır, mü’minlerin elleriyle müşriklerin kökünü kazımak ister. Allah bu uğurda savaş gerektiğinde savaştan kaçanları sevmez.

(Ali İmran 140)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer size bir zarar dokunduysa, elbet benzer bir zarar (başka) insanlara da dokundu. Zira o (iyi ve kötü) dönemleri biz insanlar arasında döndürür dururuz ki, Allah iman eden kimseleri seçip ayırsın ve sizden hakikate şahit olanları tesbit etsin; çünkü Allah zalimleri sevmez;

(Ali İmran 140)

Osman Okur Meali:

Size bir yara dokunduysa karşı kavme de benzer bir yara dokundu. Allah'ın gerçekten iman etmiş olanları bilmesi ve aranızdan şahitler edinmesi için (savaş açanlara karşı savaşın) böylece günleri aranızda döndürürüz. (yani hayatınızı devam ettiririz). Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer size bir yara dokunmuş ise şüphesiz o kavmine de onun misil bir yara dokunmuştur. Ve o günleri Biz nâs arasında döndürürüz. Ve Allah Teâlâ'nın, imân edenleri bilmesi ve sizden şahitler ittihaz etmesi içindir. Ve Allah Teâlâ zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer size (Uhud'da) bir yara dokundu ise o kâfirler topluluğuna da (Bedir'de) benzeri bir yara dokunmuştu. Biz o sevinçli ve kederli günleri insanlar arasında (bazen lehe bazen aleyhe) döndürür dururuz. Bu da Allah'ın, ihlâslı ve azimli müminleri ayırdetmesi, içinizden şehidler edinmesi içindir. Allah zâlimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Ömer Sevinçgül Meali:

Savaş dolayısıyla size dokunan yaranın bir misli onlara da dokunmuştur. Allah, yengi ve yenilgi günlerini insanlar arasında döndürür. Bu yolla, gerçek inananları ortaya çıkarır, sizden tanıklar edinir. Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız şüphesiz, o topluluk da (Müşrikler de Bedir’de), benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günler, insanlar arasında (böyle) döner durur. Allah sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle olmasına izin verir. Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer siz (Uhud'da) yara aldınız ise karşınızdakiler de benzeri bir yara almışlardır. Biz bu tür acı günleri insanlar arasında dolaştırırız. Allah'ın kimlerin mümin olduklarını belirlemesi ve aranızdan bazı şahitler seçmesi içindir bu. Hiç kuşkusuz Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Suat Yıldırım Meali:

(140-141) Şayet siz yara aldı iseniz, karşınızdaki düşman topluluğu da benzeri bir yara aldı. İşte Biz, Allah'ın gerçek müminleri ortaya çıkarması, sizden şehitler edinmesi, müminleri tertemiz yapıp kafirleri imha etmesi için, zafer günlerini insanlar arasında nöbetleşe döndürür dururuz. Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer size bir yara dokunduysa, o topluluğa da benzeri bir yara dokunmuştu. O günler... onları biz insanlar arasında çevirip dururuz (kah bir kavme, kah ötekine galibiyet veririz; bazen bir topluma iyi veya kötü günler gösteririz, bazan ötekine). Allah inananları ortaya çıkarmak, sizden şehidler edinmek için (zamanı kah lehinize, kah aleyhinize çevirmektedir). Allah, zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Siz bir yara aldıysanız, karşınızdaki topluluk da vaktiyle öyle bir yara aldı. Böyle günleri, bir ona bir öbürüne, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah'ın inanıp güvenenleri bilmesi ve içinizden kimilerini şahit tutması içindir. Allah, yanlış yapanları sevmez[1].

1)Müslümanlar Uhud'da yara aldılar, Mekkeli müşrikler de Bedir'de yara almışlardı.  

(Ali İmran 140)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sizin uğradığınız belalara başkaları da uğramıştır. Böyle günleri insanlar arasında çevirip dururuz ki iman edenleri ve hakikate şahitlik edenleri seçip ayıralım. Çünkü Allah, zâlimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Şaban Piriş Meali:

(140-141) -Eğer siz bir yara aldıysanız, o topluluk da ona benzer bir yara aldı. Allah'ın iman edenleri ortaya çıkarması, içinizden şehitler edinmesi ve iman edenleri arındırıp, kafirleri mahvetmesi için bu günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Talat Koçyiğit Meali:

140-141 Eğer siz.(uhud'da maddî ve manevî bir yara almışsanız, (karşınızdaki) kavim de o yaranın aynını almıştı. Allah'ın iman edenleri ortaya çıkarması içinizden şehidler edinmesi ve îman edenleri temizleyip kâfirleri de yok etmesi için, bugünleri insanlar arasında nöbetleşe döndürür dururuz. Allah, zâlimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir. O günleri; biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz. Bu, Allah'ın iman edenleri belirtip ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir. Allah, zulmedenleri sevmez;

(Ali İmran 140)

Ümit Şimşek Meali:

Size bir yara dokunduysa, o yaranın bir misli de o topluluğa dokunmuştur. Günleri Biz insanlar arasında böyle çeviririz, tâ ki Allah, iman etmiş olanlarınızı ayırt etsin ve içinizden şehitler çıkarsın. Yoksa Allah zalimleri sevmez.

(Ali İmran 140)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Size bir yara değiyorsa, o topluma da benzeri bir yara mutlaka değmiştir. Bak işte günler! Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar/şehitler edinecektir. Allah zulme sapanları sevmez.

(Ali İmran 140)