3. Ali İmran Suresi / 164.ayet
- « Ali İmran 163
- Ali İmran 164
- Ali İmran 165 »
Ali İmran 164 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu onların içinden bir Peygamber gönderdiği zaman; o Peygamber, müminlere Tanrı ayetlerini okumada, onları arıtmada, onlara kitap ve hikmet öğretmede ve onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Andolsun ki Allah mü’minlere, içlerinden onlara kendilerinden bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti (sünneti) öğretiyor. (Oysa) Ondan öncesinde onlar apaçık bir sapkınlık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Abdullah Parlıyan Meali:
Allah, mesajlarını onlara iletmek, onları arındırmak ve onlara kitabı, hikmeti öğretmek için aralarından bir elçi çıkararak mü'minlere büyük ikram ve lütufta bulundu. Halbuki daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
(Ali İmran 164)Adem Uğur Meali:
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Ahmet Hulusi Meali:
Andolsun ki Allah iman edenlere bir lütuf olarak, içlerinde nefslerinden bir Rasul ba's etti (aralarından kendi türlerinden bir Rasul ortaya çıkardı), O'nun işaretlerini okuyor; onları arındırıyor, onlara hakikat bilgisini ve Hikmeti (her şeyin oluş sistem ve düzenini) öğretiyor. (Halbuki) onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler!
(Ali İmran 164)Ahmet Tekin Meali:
Andolsun ki, içlerinden kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, kendilerini, vicdanlarını arındıran, onlara okuma-yazmayı, kitabına, Kur'ân'a vukufu, ilmi, hikmeti, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetini öğreten özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir Rasul görevlendirmekle Allah mü'minlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar, başlarına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içinde idiler.*
(Ali İmran 164)Ahmet Varol Meali
Allah, mü'minlere içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. Oysa daha önce açık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Ali Bulaç Meali:
Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Ali Fikri Yavuz Meali:
Allah müminler üzerinde bol bol ihsanda bulundu. Çünkü onlara, kendi cinslerinden bir peygamber gönderdi ki, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyor, onları fena huy ve inançlardan temizliyor, onlara Kur'ân ve sünneti öğretiyor. Halbuki bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Ali Rıza Sefa Meali:
Gerçek şu ki, Allah, kendi aralarından bir peygamber göndermekle, inananlara lütufta bulunmuştur. Hem O'nun ayetlerini onlara okuyor hem onları arındırıyor hem de onlara Kitap'ı ve bilgeliği öğretiyor. Oysa Ondan önce, apaçık bir sapkınlık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Ali Ünal Meali:
Gerçekten Allah, içlerinden bir Rasûl seçip kendilerine göndermekle mü’minlere büyük bir lütufta bulundu. O Rasûl, onlara Allah’ın (Kur’ân cümleleri olarak gelen ve bir de kâinatta tecelli eden) âyetlerini okuyup açıklıyor, (zihinlerini yanlış düşünce ve kabullerden, kalblerini bâtıl inanç ve günahlardan, hayatlarını her türlü kirden temizleyerek) onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti (o Kitabı anlama ve tatbik etme yoluyla, ondaki emir ve yasakların manâ ve maksadını, ayrıca eşya ve hadiselerin anlamını) öğretiyor. Bundan önce onlar, hiç şüphesiz apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Bahaeddin Sağlam Meali:
Muhakkak Allah, müminlere büyük bir ikram etti. Zira kendilerinden onlara bir elçi gönderdi. O elçi onlara Allah’ın ayetlerini okur, onları temizler, onlara kitap ve hikmeti öğretir. Hâlbuki onlar daha önce büyük bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Bayraktar Bayraklı Meali:
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındırıp kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Bekir Sadak Meali:
And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onlari aritan, onlara Kitab ve hikmeti ogreten, kendilerinden bir peygamber gondermekle iyilikte bulunmustur. Halbuki onlar, onceleri apacik sapiklikta idiler.
(Ali İmran 164)Besim Atalay Meali:
Allah inananlara kendi içlerinden, âyetlerin okuyan, onları temizliyen, hem kitap, hem de hikmet öğreten bir peygamber göndermekle, iylik etmiştir, onlarsa öncesinden açık sapkınlıktaydılar
(Ali İmran 164)Celal Yıldırım Meali:
And olsun ki, Allah, daha önce açık bir sapıklık içinde bulunurlarken, mü'minlere yine kendilerinden, onlara Allah'ın âyetlerini okuyan, onları (küfrün kirlerinden) temizleyip arıtan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütuf ve ikramda bulunmuştur.
(Ali İmran 164)Cemal Külünkoğlu Meali:
Andolsun ki, Allah, inananlara büyük bir lütufta bulunmuştur. Zira onlara Allah'ın ayetlerini okuyan, (onları fena alışkanlıklardan) arındıran, kitap ve hikmeti öğreten kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Oysa bundan önce onlar apaçık bir dalalet içindeydiler. *
(Ali İmran 164)Diyanet İşleri Eski Meali:
And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten, kendilerinden bir peygamber göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, önceleri apaçık sapıklıkta idiler.
(Ali İmran 164)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Andolsun, Allah, mü'minlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Diyanet Vakfı Meali:
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Edip Yüksel Meali:
ALLAH inananların içinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara kitap ve bilgelik öğreten bir elçiyi göndermekle iyilikte bulundu. Oysa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler!
(Ali İmran 164)Elmalılı Orjinal Meali:
Hakikaten Allah mü'minleri minnetdar kıldı zira içlerinde kendilerinden bir Resul ba's buyurdu, onlara Allahın ayatını okuyor, onları tezkiye ediyor, onlara kitab ve hikmet öğretiyor halbuki bundan evvel açık bir dalal içinde idiler
(Ali İmran 164)Elmalılı Yeni Meali:
Allah, müminlere, aralarından kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulundu. Oysa, bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Erhan Aktaş Meali:
And olsun ki, Allah, içlerinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitap'ı ve Hikmet'i[1] öğreten bir rasul göndermekle, mü'minlere, büyük bir lütufta bulundu. Oysa onlar daha önce sapkınlık içindeydiler.
1)Kitap da hikmet de Kur'an demektir. Kitap, Kur'an'ın Allah tarafından ileri sürülen, kanıtlayıcı, yol gösterici, aydınlatıcı bilgiyi, Hikmet ise baskı, zulüm, fitne ve fesadı engellemek için konulan yasa, kural ve ilkeleri ifade etmektedir. Tıpkı Kur'an'a; "Furkan" veya "Zikir" denmesi gibi. Hikmet sözcüğü için "sünnet" tanımı yapılması doğru değildir.
Gültekin Onan Meali:
Andolsun ki Tanrı inançlılara, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Hakkı Yılmaz Meali:
Andolsun ki Allah, mü’minlere kendilerinden, onlara Kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeleri öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir iyilikte bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Andolsun ki Allah müminlerin içinde, kendilerinden olan bir Resûl göndermekle onlara iyilikte bulunmuştur. Onlara O’nun ayetlerini okur, onları arındırır ve onlara Kitab’ı ve hikmeti öğretir. Hiç şüphesiz, (Resûl gelmeden) önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Harun Yıldırım Meali:
Andolsun ki Allah mü’minlere aralarındaki kendilerinden olan rasulü göndermekle lütufta bulundu. Onlara O’nun ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitap ile hikmeti öğretiyor. Oysa bundan önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki mü'minler daha evvel apaçık ve kat'i bir sapıklık içinde bulunuyorlarken Allah, içlerinden ve kendilerinden onlara — ayetlerini okur, onları tertemiz yapar, onlara Kitab ve hikmeti öğretir —bir peygamber göndermiş olduğu için büyük bir lutufda bulunmuşdur.
(Ali İmran 164)Hayrat Neşriyat Meali:
And olsun ki, Allah mü'minlere lütufta bulunmuştur. Çünki onlara içlerinden bir peygamber gönderdi, onlara (Allah'ın) âyetlerini okuyor, onları (günahlardan) temizliyor ve onlara Kitâb'ı ve hikmeti öğretiyor. Hâlbuki (onlar) daha evvel gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Hubeyb Öndeş Meali: /
Elbetteki Allah, inançlılara büyük lütufta bulunmuştu. Hani, içlerine kendi canlarından olan, kendilerine [Allah'ın] ayetlerini okuyup teşvik eden, kendilerini arındıran ve kitabı ve hikmeti öğreten bir Elçi yönlendirmişti. Gerçekten, önceden apaçık bir kayboluşun kesinlikle içindeydi.
(Ali İmran 164)Hüseyin Atay Meali:
Andolsun ki, Allah inananlara, ilkelerini okuyan, onları temize çıkaran, onlara kitabı ve bilgeliği öğreten, kendilerinden bir elçi göndermekle iyilik yapmıştır. Oysa onlar, önceleri apaçık bir sapkınlık içinde idiler.
(Ali İmran 164)İbni Kesir Meali:
And olsun ki: Allah, mü'minlere büyük bir lutufda bulunmuştur. Zira onlara Allah'ın ayetlerini okuyan, teskiye eden, kitab ve hikmeti öğreten kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Halbuki onlar, daha önce apaçık bir dalalet içindeydiler.
(Ali İmran 164)İlyas Yorulmaz Meali:
Allah inananlara, içlerinden birisini elçi göndermekle iyilikte bulunmuştur. Elçi onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizliyor ve kitabı ve kitapla hüküm vermeyi öğretiyor. Onlar daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
(Ali İmran 164)İskender Ali Mihr Meali:
Andolsun ki Allah, mü’minlerin (başlarının) üzerine (devrin imamının ruhu) bir ni’met olmak üzere (onların aralarında, kendi kavminin içinde) kendilerinden bir resûl beas eder. Onlara O’nun (Allah’ın) âyetlerini tilâvet eder, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti öğretir. Ondan evvel (Allah'a ulaşmayı dilemeden evvel) onlar gerçekten açık bir dalâlet içinde idiler.
(Ali İmran 164)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Gerçekten Allah kendi aralarından bir elçi seçmekle onlara iyilik etti. Bu elçi onlara Allah'ın âyetlerini okur, onları arıtır, onlara Kitap'ı, doğrunun bilgisini öğretir. Onlar ise bundan önce açıktan açığa sapkınlık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Kadri Çelik Meali:
Allah, müminlere, aralarından kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir minnette (taşınması ağır olan bir iyilikte) bulundu. Şüphesiz bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Mahmut Kısa Meali:
Gerçekten Allah, inananlara büyük bir lütufta bulundu. Çünkü onlara kendi içlerinden öyle bir Peygamber gönderdi ki, onlara Allah’ın ayetlerini okuyor, onları günah ve şirk kirlerinden arındırıyor ve onlara Kitabı ve Kitaptaki hükümleri pratik hayata uygulama anlamına gelen hikmeti öğretiyor. Oysa onlar, bundan önce apaçık bir sapkınlık ve dalâlet içinde idiler. Bu ilâhî nîmetlerle taltif edilmiş olan bir topluma, şu tavır hiç yakışmadı:
(Ali İmran 164)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Lütfuyla Allah, müminlere andolsun ki kendi içlerinden bir elçi göndermiştir. İşte o, onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor. Kitap ve hikmeti öğretiyor. İşte öyle ki daha önce apaçık bir sapkınlık içinde bulunuyorlardı onlar.
(Ali İmran 164)Mehmet Türk Meali:
Yemin olsun ki Allah Müslümanlara kendilerinden olan, onlara (Allah’ın) âyetlerini okuyan, onları (bâtıl inançlardan) temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti1 öğreten bir Peygamber göndererek büyük bir lütufta bulunmuştur. Şüphesiz onlar, daha önce apaçık bir sapkınlık içerisinde idiler.2*
(Ali İmran 164)Muhammed Celal Şems Meali:
Allah müminlerden, onlara ayetlerini okuyan, onları temiz kılan, Kitap ve hikmeti kendilerine öğreten bir peygamber göndermekle, onlara büyük bir iyilikte bulundu. Oysa önceleri, apaçık sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Muhammed Esed Meali:
Allah, mesajlarını onlara iletmek, onları arındırmak ve onlara ilahi kelamı ve hikmeti öğretmek için içlerinden kendileri gibi (beşerden) bir elçi çıkararak müminlere lütufda bulunmuştur; halbuki daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
(Ali İmran 164)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Andolsun ki, Allah, inananlara kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitabı ve erdemli bilgiyi öğreten bir elçi göndermekle büyük bir sunumda bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapkınlık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Mustafa Çavdar Meali:
Allah, müminlere kendi içlerinden, onlara Allah’ın ayetlerini okuyan, arındıran kitabı ve hikmeti öğreten bir elçi göndermekle büyük iyilikte bulunmuştur, oysa onlar bundan önce apaçık bir sapkınlık içindeydiler.Bknz: (2/129) - (2/151) - (62/2)
(Ali İmran 164)Mustafa Çevik Meali:
Ey iman edenler! Sizler daha önce şirke ve küfre batmış kimseler olarak yaşarken, Allah içinizden bir peygamber çıkararak size ihsanda bulundu. O Peygamber de arınmak isteyenlere kitap ve hikmeti öğretip, yaratılış sebeplerine uygun doğru yola rehberlik etti.
(Ali İmran 164)Mustafa İslamoğlu Meali:
Doğrusu Allah, ayetlerini onlara okumak, onları arındırmak, ilahi kelamı ve hikmeti onlara öğretmek için içlerinden bir elçi çıkararak mü'minlere ihsanda bulunmuştur; oysa ki daha önce apaçık bir sapıklık içerisinde bulunuyorlardı.
(Ali İmran 164)Osman Okur Meali:
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Resul göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Andolsun ki, Allah Teâlâ mü'minleri minnettar buyurdu. Çünkü içlerinde kendilerinden bir peygamber gönderdi ki onlara Hak Teâlâ'nın âyetlerini okuyor ve onları tezkiye ediyor ve onlara kitap ve hikmet talim buyuruyor. Halbuki bundan evvel apaçık bir dalâlet içinde bulunmuş idiler.
(Ali İmran 164)Ömer Öngüt Meali:
Andolsun ki, Allah müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Çünkü onlara Allah'ın âyetlerini okuyan, kendilerini tertemiz yapıp arıtan, kitap ve hikmeti öğreten kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Halbuki onlar daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Ömer Sevinçgül Meali:
Andolsun! Allah, inananlara iyilik etmiştir. Çünkü, onlara kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Allah’ın ayetlerini okuyor. Onları arındırıyor. Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Oysa, bundan önce açık bir sapkınlık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Sadık Türkmen Meali:
Andolsun Allah; müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara Kitap ve Hikmeti (problem çözme bilimini/insanlara faydalı bilgiyi) öğreten, bir Rasûl göndermekle, büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Seyyid Kutub Meali:
Allah, müminlere kendi özlerinden bir peygamber göndermekle onlara karşı lütufta bulundu. Bu peygamber onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları arındırıyor, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretiyor. Oysa onlar daha önce açık bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Suat Yıldırım Meali:
Gerçekten Allah, kendi içlerinden birini, onlara ayetlerini okuması, Onları her türlü kötülüklerden arındırması, Kendilerine kitap ve hikmeti öğretmesi için resul yapmakla, müminlere büyük bir lütuf ve inayette bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar besbelli bir sapıklık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Süleyman Ateş Meali:
Andolsun ki, Allah, mü'minlere büyük lutufta bulundu: Zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, kendilerini yücelten ve kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderdi.
(Ali İmran 164)Süleymaniye Vakfı Meali:
Allah, içlerinden elçi çıkararak müminlere iyilikte bulundu. Bu Elçi onlara Allah'ın ayetlerini okur, onları geliştirir, onlara Kitabı ve hikmeti öğretir. Onlar daha önce açık bir sapkınlık içinde idiler.
(Ali İmran 164)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Allah, aralarından, kendilerine âyetlerini okuyan, Kitab'ı ve hikmeti öğreten ve onları arındıran bir elçi göndermekle iman edenlere büyük bir iyilikte bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Şaban Piriş Meali:
Allah, müminlere; onlara ayetlerini okuyan, arındıran, kitap ve hikmeti öğreten aralarından bir peygamber göndermekle büyük lütufta bulunmuştur oysa, bundan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Talat Koçyiğit Meali:
Allah, kendilerine, içlerinden, âyetlerini, onlara okuyan, onları (maddî ve manevî pisliklerden) temizleyen ve onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle, müminlere şüphesiz büyük lütufta bulunmuştur. Oysa önceden onlar, apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
(Ali İmran 164)Tefhimul Kuran Meali:
Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lutufta bulunmuştur. (Ki o) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
(Ali İmran 164)Ümit Şimşek Meali:
İçlerinden, kendilerine Onun âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitabı ve hikmeti(33) öğreten bir peygamberi göndermekle, Allah mü'minlere gerçekten pek büyük bir lütufta bulunmuştur. Yoksa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydi.*
(Ali İmran 164)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler.
(Ali İmran 164)