3. Ali İmran Suresi / 187.ayet
- « Ali İmran 186
- Ali İmran 187
- Ali İmran 188 »
Ali İmran 187 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
An o zamanı ki Allah, kendilerine kitap verilenlerden, o kitabı insanlara mutlaka açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz onu diye söz almıştı; onlarsa o sözü artlarına attılar, azcık bir menfaat karşılığında sattılar onu, ama o aldıkları şey, ne de kötünesne.
(Ali İmran 187)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Allah, kendilerine kitap verilenlerden “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız (ilmi ve İslami gerçekleri asla) saklamayacaksınız!” diye söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü kulak ardına attılar. (Allah rızasını) Az bir dünyalığa sattılar ve çok çirkin bir alışveriş yaptılar (elbette kazandıkları kötü ve murdardır).
(Ali İmran 187)Abdullah Parlıyan Meali:
Ve hani Allah kendilerine kitap verilenlerden, O kitabı mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz diye kesin söz almıştı. Fakat, onlar bunu kulak ardı ettiler ve küçük bir kazançla değiştirdiler. Ne kötü bir alışverişti bu.
(Ali İmran 187)Adem Uğur Meali:
Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!
(Ali İmran 187)Ahmet Hulusi Meali:
Hani Allah, kendilerine hakikat bilgisi verilenlerden, "Onu kesinlikle insanlara açıklayacak, gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı. Derken onlar sözlerini geride bırakıp, karşılığında az bir bedel aldılar. Ne kötü bir alışveriş!
(Ali İmran 187)Ahmet Tekin Meali:
Allahın, kutsal kitaplarındaki emir ve hükümleri uygulamakla sorumlu tutulanlardan kesin bir söz, bir taahhüt aldığını onlara hatırlat: Onu, Muhammed'in hak peygamber olduğu, Kur'ân'ın Muhammed'e indirileceği ile ilgili Tevrat ve İncil'deki hükümleri mutlaka insanların iyiliği, kurtuluşu için açıklayacaksınız, bu hususu gizlemeyeceksiniz, buyurmuştu. Onlar taahhütlerini bozarak, sorumluluklarını yerine getirmediler, kitaplarındaki bu hükümleri büsbütün kulak arkası ettiler. Bunları servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değiştiler. Yaptıkları alışveriş ne kadar kötüdür.
(Ali İmran 187)Ahmet Varol Meali
Vaktiyle Allah, kendilerine kitap verilenlerden "onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı. Onlar bu sözü arkalarına attılar ve karşılığında az bir değeri satın aldılar. Satın aldıkları ne kadar da kötü bir şeydir!
(Ali İmran 187)Ali Bulaç Meali:
Hani kitap verilenlerden: "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Ali Fikri Yavuz Meali:
Vaktiyle Allah, kendilerine kitap verilenlerden (âlimlerden) şöyle teminat almıştı: “- Celâlim hakkı için, kitabı, muhakkak insanlara açıklayıp anlatacaksınız, onu gizlemiyeceksiniz.” Onlar ise o söz ve teminatı sırlarının arkasına attılar. Böylece karşılığında biraz para aldılar. Bu ne kötdü alış veriştir!...
(Ali İmran 187)Ali Rıza Sefa Meali:
Allah, kitap verilenlerden kesin söz almıştı: "Onu, kesinlikle insanlara açıklayacaksınız ve Onu gizlemeyeceksiniz!" Fakat Onu, arkalarına attılar ve az bir değere sattılar. Oysa ne kötü bir alışveriş yaptılar.
(Ali İmran 187)Ali Ünal Meali:
Vaktiyle Allah, kendilerine Kitap verilmiş olanlardan: Kitap’taki gerçekleri mutlaka açıklayacak, (bu arada, geleceği müjdelenen Âhir Zaman Peygamberi’ni) insanlara duyuracak ve bu gerçekleri gizlemeyeceksiniz diye teminat almıştı. Ama onlar, bunu hiç önemsemeyerek hemen kulak ardı ettiler; onu (mal, makam, şöhret gibi) çok küçük bir fiyata sattılar. Hakikaten ne kötü, ne zararlı bir alışveriş içindeler!
(Ali İmran 187)Bahaeddin Sağlam Meali:
Bir vakit Allah, kendilerine kitap verilenlerden söz aldı ki; “Bu kitabı insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz.” Onlar ise; bu sözden sonra dahi, o kitabı arkalarına attılar. Ve az bir fiyat ile onu sattılar. Satın aldıkları ne kötü şeydir!
(Ali İmran 187)Bayraktar Bayraklı Meali:
Allah kendilerine kitap verilenlerden şöyle bir söz almıştı: "Onu insanlara açıklayınız ve hiçbir şey gizlemeyiniz." Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu küçük bir kazançla değiştirdiler. Yaptıkları alışveriş ne kadar kötüdür!
(Ali İmran 187)Bekir Sadak Meali:
Allah, Kitab verilenlerden, onu insanlara aciklayacaksiniz ve gizlemeyeceksiniz, diye ahid almisti. Onlar ise, onu arkalarina atip az bir degere degistiler. Alis verisleri ne kotudur!
(Ali İmran 187)Besim Atalay Meali:
Hani, Allah kitap verilenlerden, insanlara onu bildirmek, onu gizlememek için ahdalmıştı, hemen onu fırlattılar arkaya, değersiz şeylerle onu sattılar, alışverişleri ne kötü oldu
(Ali İmran 187)Celal Yıldırım Meali:
Hani Allah, kitab verilenlerden, «Şanıma and olsun ki, onu insanlara elbette açıklayacaksınız; hiçbir şeyi ondan gizlemiyeceksiniz!» diye kesin söz almıştı. Ne var ki, onlar bu sözü arkalarına (kulak ardına) attılar da önemsiz bir paha ile onu sattılar. Satın aldıkları şey ne kötü!
(Ali İmran 187)Cemal Külünkoğlu Meali:
Allah, geçmişte kendilerine kitap verilenlerden: “Onu(n hükümlerini) insanlara açıklayacaksınız ve ondan hiçbir şeyi gizlemeyeceksiniz!” diye güçlü bir taahhüt almıştı. Ama onlar bu taahhütlerini önemsemeyerek arkasına atmışlar ve küçük bir kazançla (dünyalık menfaatle) değiştirmişlerdi. Ne kötü bir alışverişti bu!*
(Ali İmran 187)Diyanet İşleri Eski Meali:
Allah, Kitap verilenlerden, onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz, diye ahid almıştı. Onlar ise, onu arkalarına atıp az bir değere değiştiler. Alış verişleri ne kötüdür!
(Ali İmran 187)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!
(Ali İmran 187)Diyanet Vakfı Meali:
Allah, kendilerine kitap verilenlerden, «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!
(Ali İmran 187)Edip Yüksel Meali:
ALLAH kendilerine kitap verilenlerden, 'Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemiyeceksiniz,' diye söz almıştı. Fakat onlar, onu arkalarına atıp az bir fiyata sattılar. Ne kötü bir alış veriş!
(Ali İmran 187)Elmalılı Orjinal Meali:
Vaktile Allah kendilerine kitab verilen okur yazarların şöyle misakını aldı: celalim hakkı için onu nasa anlatacaksınız, ketmetmeyeceksiniz, derken onlar onu omuzlarının arkasına attılar da mukabilinde biraz para aldılar, bakın ne kötü alış veriş
(Ali İmran 187)Elmalılı Yeni Meali:
Vaktiyle Allah, kitap verilen okur yazarlardan: "Andolsun ki, onu insanlara anlatacaksınız ve gizlemeyeceksiniz." diye söz almıştı. Derken onlar, onu arkalarına atıp az bir para karşılığında sattılar. Ne kötü bir alışverişti bu!
(Ali İmran 187)Erhan Aktaş Meali:
Hani Allah, Kitap Ehli'nden, onu insanlara açıklayacaklarına ve asla gizlemeyeceklerine dair kesin bir söz almıştı. Fakat onlar, az bir çıkar karşılığı, bu sözlerine sırt çevirdiler. Bu ne kötü bir alışveriştir!
(Ali İmran 187)Gültekin Onan Meali:
Hani kitap verilenlerden: "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve hani Allah, kendilerine Kitap verilen kimselerden sağlam sözünü almıştı: “Kitabı kesinlikle insanların önüne apaçık koyacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz.” Onlar ise bunu sırtlarının ötesine attılar ve onu az bir bedel karşılığı sattılar. İşte, satın aldıkları şeyler ne kötüdür!
(Ali İmran 187)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
(Hatırlayın!) Hani Allah: “(Vahyi) insanlara mutlaka açıklayacak ve asla onu gizlemeyeceksiniz.” diye kendilerine Kitap verilenlerden söz almıştı. (Bu sözü) sırtlarının gerisine attılar (kulak ardı ettiler) ve onu az bir paha karşılığında sattılar. (Sözlerini bozma karşılığında) elde ettikleri (dünyalık) ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Harun Yıldırım Meali:
Hani Allah kitap verilenlerden: “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz!” diye kesin bir söz almıştı. Onlar ise onu sırtlarının arkasına attılar ve ona karşılık az bir değer satın aldılar. Satın aldıkları o şey ne kötüdür!
(Ali İmran 187)Hasan Basri Çantay:
Allah bir zaman kendilerine Kitab verilenlerden "Onu (Celalim hakkı için) behemehal insanlara açıklayıb anlatacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye te'minat almışdı. Onlar ise o sözü sırtlarının arkasına atdılar. Onun mukaabilinde az bir menfeati satın aldılar. Müşteri oldukları o şey ne kötüdür!..
(Ali İmran 187)Hayrat Neşriyat Meali:
Ve hani Allah, kendilerine kitab verilenlerin “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz!” diye sağlam sözlerini almıştı. Hâlbuki (onlar) onu (kulak ardı ederek) sırtlarının gerisine attılar ve onunla az bir baha (kıymetsiz bir menfaat) satın aldılar. İşte (bu) satın almakta oldukları şey ne kötüdür!
(Ali İmran 187)Hubeyb Öndeş Meali: /
Bir vakit Allah, kendilerine kitap verilmiş olanların "onu [o kitabı] insanlara mutlaka ama mutlaka açıklayın ve sakın onu gizlemeyin." [diye] pekiştirilmiş anlaşmalarını almıştı. Ardından onu¹ sırtlarının ardına değersizce attılar ve onun karşılığında az bir bedel satın aldılar. Satın aldıkları [şey] ne kötüdür!
(Ali İmran 187)Hüseyin Atay Meali:
Hani, Allah, kitap verilenlerden, "Onu gizlemeden kesinkes insanlara anlatacaksınız", diye kesin söz almıştı. Ama onlar, o kitabı arkalarına attılar ve az bir değere sattılar, satın aldıkları şey ne kötüdür.
(Ali İmran 187)İbni Kesir Meali:
Hani Allah, kendilerine kitab verilenlerden; onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz, diye söz almıştı. Onlar ise bunu arkalarına attılar ve az bir değere değiştiler. Satın aldıkları şey ne kötüdür.
(Ali İmran 187)İlyas Yorulmaz Meali:
Allah kitap ehlinden, insanlara (Allah'ın ayetlerini) mutlaka açıklayacaklarına ve ondan hiçbir şey gizlemeyeceklerine dair sağlam bir söz almıştı. Allah'ın açıklayıcı ayetlerini, çok az bir değer karşılığında satarak, arkalarına attılar. Satın aldıkları ne kadar kötü!
(Ali İmran 187)İskender Ali Mihr Meali:
Ve Allah, kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz." diye, misâk almıştı. Fakat onu (misâkı), arkalarına attılar (sözlerini tutmadılar) Ve onu az bir değere sattılar. Oysa yaptıkları alışveriş ne kötü.
(Ali İmran 187)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O gün Allah kendilerine Kitap verilenlerden söz almıştı. Kitap'ı insanlara açıkça bildireceklerdi/ Kitap'ı gizlemiyeceklerdi. Onlar ise bu sözlerinden caydılar. Onu az bir değere değiştiler. Bu değiş tokuşta elde ettikleri nesne ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Kadri Çelik Meali:
Hani Allah, kitab verilenlerden, “Onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz” diye ahit almıştı. Onlar ise, onu arkalarına atıp az bir değere sattılar. O satın aldıkları, pek de kötü bir şeydir!
(Ali İmran 187)Mahmut Kısa Meali:
Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, “Bu kitabı bütün hükümleriyle insanlığa bildirecek, onu asla gizlemeyeceksiniz! Özellikle de, geleceği müjdelenen Son Elçi geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz!” diye söz almıştı. Ama onlar, antlaşmayı hiçe sayarak onu kaldırıp arkalarına atıverdiler ve Allah’a verdikleri sözü; servet, makam, şan, şöhret gibi basit menfaatlerle değiştirdiler. Ne kötü bir alışveriş yapıyorlar!
(Ali İmran 187)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Allah, hani kitap verilenlerden: "Onu mutlaka açıklayacaksınız, Lazım olan şeyi gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştıFakat onlar İşte bunu kulak ardı edip küçük bir kazanç karşılığında değiştirdiler. İşte bu aldıkları şey, ne kadar da kötü şeydir, ne kötü alışveriştir.
(Ali İmran 187)Mehmet Türk Meali:
Bir zamanlar Allah, kendilerine kitap verilenlerden “O (kitabı)1 insanlara mutlaka açıklayacaksınız ve onu, asla gizlemeyeceksiniz.” diye söz almıştı. Fakat onlar bu sözlerine sırt çevirerek, onu ucuza2 sattılar. İşte onların yaptıkları bu alışveriş, ne kadar kötüdür.*
(Ali İmran 187)Muhammed Celal Şems Meali:
Hani Allah Kitap verilenlerden, “Onu insanlara anlatacaksınız ve (de) hiç gizlemeyeceksiniz,” diye kesin söz almıştı. Onlar ise onu arkalarına attılar ve az bir değere değiştiler. Elde ettikleri ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Muhammed Esed Meali:
Allah, geçmişte kendilerine vahiy verilenlere, "Bunu insanlara açıklayın ve ondan hiçbir şeyi gizlemeyin!" (buyurduğunda, bunu yapacaklarına) dair onlardan güçlü bir taahhüt almıştı. Ama onlar bu taahhütlerini kulak arkasına attılar ve küçük bir kazançla değiştirdiler: Ne kötü bir alışverişti bu!
(Ali İmran 187)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Hani, Allah, kendilerine kitap verilenlerden; "Bu kitabı halka açıklayacak ve onu asla saklamayacaksınız," diye söz almıştı. Onlar ise, bu sözü kulak ardı edip onu basit bir ücret karşılığı satıvermişlerdi. Oysa ki, o, ne kötü bir alışverişti.
(Ali İmran 187)Mustafa Çavdar Meali:
Allah, kendilerine kitap verilenlerden “Kitabı insanlara muhakkak beyan edeceksiniz, onu asla gizlemeyeceksiniz” diye misak/söz almıştı da onlar, bu ahdi kulak ardı ettiler, bunu basit dünya menfaatlerine pazarladılar, ne kötü bir alışveriştir bu. (Ali İmran 187)Mustafa Çevik Meali:
187-189 Allah geçmişte kendilerine peygamber ve kitap gönderdiklerinden söz almıştı, kendilerine kitapla bildirilenleri, peygamberlerden sonra da gizlemeyip insanlara açıklayacaklar, davete devam edeceklerdi. Fakat onlar Allah’a verdikleri bu sözlerini kulak ardı ettiler, geçici ve basit dünya menfaatlerini seçtiler. Böylece kendi zararlarına olacak çok kötü bir değiş tokuş yaptılar. Bir taraftan bu yaptıkları yanlışları ile sevinip, yapmadıkları ile de övünürken Allah’ın azabından kurtulabileceklerini sanmasınlar. Böyleleri için çok acı bir azap hazırlanmıştır. Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah’a aittir ve O dilediği her şeyi yapmaya kâdirdir.
(Ali İmran 187)Mustafa İslamoğlu Meali:
Allah, (daha önceden) vahye muhatap olanlardan "Onu insanlara açıklayacaksınız ve kesinlikle gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı. Fakat onlar bunu kulak ardı ettiler ve değersiz bir menfaat karşılığı pazarladılar: ne kötü bir alışverişti bu!
(Ali İmran 187)Osman Okur Meali:
Allah kitap verilenlerden, "kitabı insanlara muhakkak beyan edeceksiniz (açıklayacaksınız), gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı da, onlar, kitabı arkalarına atıp umursamamışlar, az bir bedele karşılık değişmişlerdi, bu alış verişleri ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve bir zaman Allah Teâlâ kendilerine kitap verilmiş olanlardan, «Elbette o kitabı nâsa açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz.» diye bir ahd almıştı. Onlar ise onu omuzlarının arkasına atıverdiler ve onunla az bir paha satın aldılar. Artık o satın aldıkları ne kötü bir şey!
(Ali İmran 187)Ömer Öngüt Meali:
Allah kendilerine kitap verilenlerden: “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz. ” diye söz almıştı. Onlar ise bunu arkalarına attılar ve az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kötü!
(Ali İmran 187)Ömer Sevinçgül Meali:
Allah, kendilerine kitap verilenlere, “Size verilen kitabı insanlara açıklayacaksınız. Hiçbir şeyi gizlemeyeceksiniz!” diye buyurmuştu. Onlardan, bunu yapacaklarına dair kesin söz almıştı. Fakat onlar, verdikleri sözü tutmadılar. Az bir pahaya sattılar. Ne kötü bir alışveriş!
(Ali İmran 187)Sadık Türkmen Meali:
HANİ ALLAH kendilerine kitap verilenlerden: “Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz” diye sağlam bir söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!
(Ali İmran 187)Seyyid Kutub Meali:
Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden «Bu kitabı insanlara mutlaka açıklayacaksınız, onu asla saklamayacaksınız» diye söz almıştı. Fakat onlar bu sözlerine sırt çevirerek o kitabı birkaç paraya sattılar. Almış oldukları o karşılık ne kötü bir şeydir!
(Ali İmran 187)Suat Yıldırım Meali:
Vaktiyle Allah, Ehl-i kitaptan "Kitabı mutlaka insanlara açıklayıp anlatacaksınız, Onu asla gizlemeyeceksiniz!" diye teminat almıştı. Fakat onlar bu ahdi önemsemeyerek kulak ardı ettiler, onu az bir bahaya sattılar. Bakın ne kötü bir alış veriş!
(Ali İmran 187)Süleyman Ateş Meali:
Allah, kendilerine Kitap verilenlerden: "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz!" diye söz almıştı. Fakat onlar, verdikleri sözü sırtlarının ardına attılar ve karşılığında birkaç para aldılar. Ne kötü şey satın alıyorlar.
(Ali İmran 187)Süleymaniye Vakfı Meali:
Allah, kendilerine kitap verilenlerden kesin söz aldığında "Bu Kitabı insanlara açık açık anlatacaksınız, asla gizlemeyeceksiniz!" dedi. Verdikleri sözü göz ardı ettiler ve karşılığında geçici bir bedel aldılar. Aldıkları o şey, ne kötüdür[1]!
1)Bkz. (Bakara 2/159,160), (Bakara 2/174)
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Allah, Kitap verilenlerden, onu gizlemeyeceklerine, insanlara ulaştıracaklarına dair söz almıştı. Âma onlar sözlerini yerine getirmediler ve onu küçük bir kazanca değiştiler. Bu ne kötü bir alışveriştir!
(Ali İmran 187)Şaban Piriş Meali:
Allah kitap verilenlerden, "kitabı insanlara muhakkak açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı da, onlar, kitabı arkalarına atıp umursamamışlar, az bir bedele karşılık değişmişlerdi, alış verişleri ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Talat Koçyiğit Meali:
(Bir zamanlar) Allah kendilerine kitap verilenlerden "onu insanlara muhakkak açıklayacaksınız; onu asla gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı da, onlar onu arkalarına alıp umursamamışlar, yok pahasına onu satmışlardı. Ne kötü alışveriş!.
(Ali İmran 187)Tefhimul Kuran Meali:
Hani kendilerine kitap verilenlerden: «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz» diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.
(Ali İmran 187)Ümit Şimşek Meali:
Hani, kendilerine kitap verilenlerden, Allah, “Bu kitabı halka açıklayacak, onu asla saklamayacaksınız” diye ahit almıştı. Onlar ise bu ahdi kulak ardı edip az bir paraya satıvermişlerdi. Ne kötü bir alışverişti o!
(Ali İmran 187)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Allah, kendilerine kitap verilenlerden şu yolda misak almıştı: "Onu insanlara mutlaka açık-seçik bildireceksiniz, onu saklamayacaksınız." Ama onlar Kitap'ı sırtlarının gerisine attılar, basit bir ücret karşılığı onu sattılar. Ne kötü şey satın alıyorlar!
(Ali İmran 187)