3. Ali İmran Suresi / 44.ayet
- « Ali İmran 43
- Ali İmran 44
- Ali İmran 45 »
Ali İmran 44 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Bunlar, gaibe ait haberler ki sana vahyetmekteyiz. Meryem'i yetiştirmeyi tekeffül edecek kimdir diye kura çekmek için kalemlerini attıkları zaman da yanlarında değildin, bu hususta çekiştikleri zaman da.
(Ali İmran 44)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Ey Resulüm!) Bunlar gayb haberlerindendir; bunları Sana vahyediyoruz. (Yahudi din adamlarından) Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken Sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Abdullah Parlıyan Meali:
Bütün bunlar akıl ve duyularla değil, vahiy ile bilinen gerçeklerdir. Zira Meryem'i kim koruma altına alacak diye birbirleriyle çekişip bunu kur'a ile belirlediklerinde sen onların yanlarında değildin. Bunları sana bildiriyoruz.
(Ali İmran 44)Adem Uğur Meali:
(Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Ahmet Hulusi Meali:
İşte bu bilgiler, sana vahyetmekte olduğumuz gayba ait haberlerdir. Kim Meryem'in hamisi olsun, diye kur'a çektiklerinde sen onların yanında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Ahmet Tekin Meali:
Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirdiğimiz, bilgi alanın dışındaki olaylardan, gayb âleminin haberlerindendir. İçlerinden hangisinin Meryem'i himayesine alacağına dair kura çekmek üzere kalemlerini (oklarını) atarlarken sen onların yanında değildin. Onlar bu yüzden tartışırlarken de yanlarında değildin.*
(Ali İmran 44)Ahmet Varol Meali
Bunlar sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Meryem'i kimin sorumluluğuna alacağını belirlemek için kalemlerini attıkları sırada sen yanlarında değildin. Aralarında tartıştıkları zaman da sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Ali Bulaç Meali:
Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Ali Fikri Yavuz Meali:
İşte bu Meryem, Zekeriyya ve Yahya (Aleyhisselâm) kıssaları, sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Ey Rasûlüm, yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak diye, Tevrat yazdıkları kalemleriyle kur'a atarlarken, sen onların yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında bulunmuyordun.
(Ali İmran 44)Ali Rıza Sefa Meali:
İşte bu, sana bildirdiğimiz gizli gerçeklerin haberlerindendir. Hangisinin Meryem'den sorumlu olacağını, kalemlerini atarak belirlediklerinde, sen yanlarında değildin. Onlar tartışırlarken de sen yanlarında değildin.[64]
64)"Kalemlerini atarak" olarak yazdığımız söylem, kimi Kur'an çevirilerinde, "İsim çekerek" veya "Kura çekerek" veya "Ok atarak" biçiminde çevrilmiştir.
Ali Ünal Meali:
(Ey Rasûlüm!) Bütün bunlar, (senin ve hiçbirinizin şahit olmadığı) gayb haberlerindendir ki, onları sana vahiyle bildiriyoruz. Yoksa Meryem’in bakım ve himayesini hangisi üzerine alacak diye kalemleriyle kura çekerlerken elbette yanlarında değildin; bu konuda çekişirlerken de onlarla birlikte değildin.
(Ali İmran 44)Bahaeddin Sağlam Meali:
Bunlar gaybi bilgilerdir. Onları sana vahyediyoruz. Onlar, hangisi Meryem’e kefil olacak diye kalemlerini ortaya atarken, sen onların yanında değildin. Ve tartışırlarken de sen onların yanında değildin.
(Ali İmran 44)Bayraktar Bayraklı Meali:
Şimdi sana vahyettiğimiz şey, gayb haberlerindendir. Zira, hangisinin Meryem'in hamisi olacağını kura ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin ve birbirleriyle çekişirlerken de yanlarında yoktun.
(Ali İmran 44)Bekir Sadak Meali:
Bu Sana vahyettigimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarinda degildin, cekisirlerken de orada bulunmadin.
(Ali İmran 44)Besim Atalay Meali:
İşte bunlar görünmeyen eski haberlerden vahyettik onu sana, Meryeme kimin bakacağı bilinmek üzere, kur'a çekmek için, kalemlerini attıkları, kavga yaptıkları bir sırada, yanlarında değildin
(Ali İmran 44)Celal Yıldırım Meali:
İşte bu sana vahyettiğimiz, gayb haberlerindendir. (Yoksa) Meryem'i kim himayesine alıp onu koruyacak diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususta) tartışırlarken de yanlarında bulunmadın..
(Ali İmran 44)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Ey Muhammed!) Sana vahyettiğimiz (bu kıssalar), gaybın (görmediğin ve yaşamadığın devrin) haberlerindendir. Zira hangisinin Meryem'in hamisi olacağını kur'a ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin ve onlar tartışırken sen yanlarında da yoktun.*
(Ali İmran 44)Diyanet İşleri Eski Meali:
Bu Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin, çekişirlerken de orada bulunmadın.
(Ali İmran 44)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(Ey Muhammed!) Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Diyanet Vakfı Meali:
(Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin. *
(Ali İmran 44)Edip Yüksel Meali:
Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye zar atarlarken sen onların yanında değildin; çekiştikleri zaman da sen onların yanında değildin.
(Ali İmran 44)Elmalılı Orjinal Meali:
Bu işte sana gayb haberlerinden, onu sana vahy ile bildiriyoruz (ya Muhammed), yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak, diye kalemleriyle kur'a atarlarken de sen yanlarında değildin, çekişirlerken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Elmalılı Yeni Meali:
Bu, sana vahy ile bildirdiğimiz gayb haberlerindendir, Ey Muhammed, yoksa, Meryem'i hangisi himayesine alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken de çekişirlerken de sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Erhan Aktaş Meali:
İşte bunlar, sana vahiy ile bildirdiğimiz gayba ait bilgilerdir. Meryem'i kim himaye edecek diye kalemlerini attıkları[1] zaman da, çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.
1)Kura çektikleri.
Gültekin Onan Meali:
Bunlar, gayb haberlerindendir; Bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Hakkı Yılmaz Meali:
İşte bu, algılama imkânının olmadığı, geçmişin önemli haberlerinden sana vahyettiklerimizdir. Ve Meryem'e hangisi kefil olacağına kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Onlar tartışırlarken de sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Bu (bilgiler), sana vahyettiğimiz gaybın haberlerindendir. (Yoksa) hangisi Meryem’in bakımını üstlenecek diye (kura çekmek için) kalemlerini attıklarında, sen onların yanında değildin. Onlar tartıştıkları vakitte de sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Harun Yıldırım Meali:
İşte bunlar gayb haberlerindendir ki biz onu sana vahyediyoruz. Meryem’e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin, çekişirlerken de sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Hasan Basri Çantay:
(Habibim) bunlar sana vahyetmekde olduğumuz ğayb haberlerindendir. Meryem'i onlardan hangisi himaayesine alacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususda) çekişirlerken de yine yanlarında yokdun.
(Ali İmran 44)Hayrat Neşriyat Meali:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Bunlar gayb haberlerindendir ki, onu sana vahyediyoruz. Yoksa, içlerinden hangisi Meryem'i himâyesine alacak diye kalemlerini (kur'a için nehre) atarlarken, sen onların yanında değildin! (Onlar) birbirleriyle çekişirlerken de yanlarında değildin!(4)*
(Ali İmran 44)Hubeyb Öndeş Meali: /
işte bunlar, kendisini sana vahiy ettiğimiz gayb'ın [görünmeyenin] haberlerindendir. Halbuki, hangisi Meryem'in[bakımını] yüklenecek (diye) kalemlerini attıkları zaman, sen onların yanında değildin ve onlar davalaşırken sen onların yanında değildin.
(Ali İmran 44)Hüseyin Atay Meali:
Bu, sana bildirdiğimiz görülmeyen haberlerdendir. Meryem'e hangisi bakacak diye oklarıyla kura çekerlerken sen yanlarında değildin. Çekişirlerken de orada bulunmadın.
(Ali İmran 44)İbni Kesir Meali:
Bunlar sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekişirlerken de orada bulunmadın.
(Ali İmran 44)İlyas Yorulmaz Meali:
(Ey Resul!) “Sana vahyettiğimiz bu olay, gayb haberlerinden bir haberdir. Meryem'e kimin kefil olacağını tespit etmek için, aralarında kura çekerken kavga ettiklerinde, sen onların yanlarında değildin.”
(Ali İmran 44)İskender Ali Mihr Meali:
İşte bu, gayb haberlerindendir, onu sana vahyediyoruz. Ve “Meryem'e, onlardan hangisi kefil (vekil) olacak?” diye, onlar (kura çekmek için) kalemlerini attıkları zaman, sen onların yanlarında değildin. Ve onlar tartışırken de, sen onların yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
İşte bunlar bilinmiyen olayların yankılarıdır. Biz bunları senin gönlüne bildiriyoruz. Onlar Meryem'in yetiştiricisi kim olacak diye fal oklarını suya atarlarken sen onların yanında değildin. Bu iş için çekişirlerken de sen onların yanında değildin.
(Ali İmran 44)Kadri Çelik Meali:
Bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye (kura çekmek için) kalemlerini atarlarken, sen yanlarında değildin, çekişirlerken de orada bulunmadın.*
(Ali İmran 44)Mahmut Kısa Meali:
Ey Muhammed! İşte bunlar, sana vahiyle bildirdiğimiz ve senin daha önce hiç bilmediğin gayb haberlerindendir. Yoksa, içlerinden hangisi Meryem’in kefaletini üstlenecek, onu himayesine alacak diye kura çekmek üzerekalemlerini suya attıkları sırada, sen onların yanında değildin; onlar bu konuyu tartışırlarken de yanlarında bulunmuyordun. Dolayısıyla, insanoğlunun bilgi ve tecrübe sınırlarını aşan bu ve benzeri olayları bizzat görmüşçesine haber vermen, senin Peygamber olduğunu gösteren delillerden biridir:
(Ali İmran 44)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Lakin bunlar gayba ait haberlerdir ki bunları sana vahyediyoruz. Onlar İçlerinden kim Meryem'i himayesi altına alacak diye kalemlerini kuralar İçin kullandıkları zaman, sen yanlarında değildin, birbirleriyle çekişirken de
(Ali İmran 44)Mehmet Türk Meali:
(Ey Muhammed!) İşte bu; Bizim, sana vahiyle bildirdiğimiz, ğayb’a ait haberlerdendir. Onlar, “kim Meryem’in sorumluluğunu üstlenecek?” diye kalemleri ile kur’a çekerlerken sen, onların yanında olmadığın gibi, onlar birbirleriyle çekişirken de yanlarında değildin.1*
(Ali İmran 44)Muhammed Celal Şems Meali:
Bunlar, Bizim sana vahiyle bildirdiğimiz gayba ait haberlerdir. Ama onlar, aralarından hangisi Meryem’e bakacak diye, (kura için) oklarını attıklarında, sen yanlarında yoktun. Onlar (bunun için) münakaşa ettiklerinde (de,) sen yanlarında bulunmuyordun.
(Ali İmran 44)Muhammed Esed Meali:
Sana (şimdi) vahyettiğimiz şey, senin idrakini aşan bir hususla ilgilidir: zira, hangisinin Meryem'in hamisi olacağını kur'a ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin, ve (o konuda) birbirleriyle çekiştiklerinde yanlarında yoktun.
(Ali İmran 44)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
İşte bu, bilinmeyen gizli haberlerdendir ve biz onu sana bildiriyoruz. Onlar, Meryem'in bakımını kimin üstleneceğini belirlemek için kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekiştikleri sırada da yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Mustafa Çavdar Meali:
Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye (Kur’a için) kalemlerini suya atarken sen onların yanında değildin, konuyu tartışırlarken de yanlarında değildin. (Ali İmran 44)Mustafa Çevik Meali:
Ey Peygamber! Bunlar senin önceden bilmediğin fakat Bizim sana vahiy yoluyla bildirdiğimiz haberlerdendir. Onlar Meryem’in sorumluluğunu kimin alıp da bakımını üstlenecek diye mabette tartışıp kura çekmeyi kararlaştırdıklarında sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Mustafa İslamoğlu Meali:
(Ey Nebi!) Sana aktardığımız bu bilgi senin gıyabında olup biten olayların haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himaye edecek diye kur'a çektiklerinde sen yanlarında değildin; onlar (bu konuda) birbirleriyle tartışırken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Osman Okur Meali:
(Resülüm) Bunlar,sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken (kura çekerlerken) sen yanlarında değildin, konuyu tartışırlarken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Bu sana gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Meryem'i hangisi tekeffül edecek diye kalemlerini attıkları zaman sen onların yanında değildin ve onlar muhâsemede bulundukları zaman da sen onların yanında bulunmuyordun.
(Ali İmran 44)Ömer Öngüt Meali:
Resulüm! Bunlar, bizim sana vahiy yolu ile bildirdiğimiz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kalemleri ile kura atarlarken sen onların yanında değildin. Çekiştikleri zaman da orada bulunmadın.
(Ali İmran 44)Ömer Sevinçgül Meali:
‘Ey Muhammed!’ Sana bildirdiklerimiz gaybın bilgilerindendir. Meryem’i kim koruması altına alacak diye kura çekmek amacıyla kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Birbirleriyle tartışırlarken de yanlarında bulunmadın!
(Ali İmran 44)Sadık Türkmen Meali:
(Ey Muhammed/Ey İnsan!) Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini (kur’a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında (sen) yoktun.
(Ali İmran 44)Seyyid Kutub Meali:
Bunlar sana vahiy yolu ile bildirdiğimiz gayb alemine ilişkin haberlerdir. Onlardan hangisi Meryem'in sorumluluğunu üstlenecek diye kalemleri ile kur'a çekerlerken sen yanlarında değildin, bu konuda çekişirken de orada değildin.
(Ali İmran 44)Suat Yıldırım Meali:
İşte bunlar gayb kabilinden haberler olup onları Biz sana vahyediyoruz. Yoksa onlar Meryem'i kimin himaye edeceğine dair kur'a çekerlerken ve birbirleriyle tartışırlarken sen yanlarında bulunmuyordun.
(Ali İmran 44)Süleyman Ateş Meali:
(Ey Muhammed) Bunlar sana vahyettiğimiz, görünmez alemin haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye (kur'a) oklarını atarlarken sen onların yanında değildin; birbirleriyle çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Süleymaniye Vakfı Meali:
İşte bu, sana vahiy yoluyla bildirdiğimiz gayb[1] haberlerindendir. Yoksa Meryem'in bakımını kim üstlenecek diye kura çekerlerken yanlarında değildin. Aralarında tartışırlarken de yanlarında değildin.
1) Duyu organların erişemeyeceği veya kişinin bilmediği şeylere gayb denir.
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'i himayesine kimin alacağını belirlemek için kur'a çekerlerken yanlarında değildin, çekişirlerken de orada yoktun.
(Ali İmran 44)Şaban Piriş Meali:
Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken (kura çekerlerken) sen yanlarında değildin, konuyu tartışırlarken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Talat Koçyiğit Meali:
(Ey Muhammed!) işle bunlar, sana vahy ettiğimiz gayba âit haberlerdendir. Onlar, Meryem'i hangisi himayesine alacak diye fal oklarını atarlarken, sen onların yanında değildin; onlar çekişirlerken de yanlarında bulunmuyordun.
(Ali İmran 44)Tefhimul Kuran Meali:
Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahy ediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Ümit Şimşek Meali:
İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa, onlar Meryem'in bakımını kim üstlenecek diye kur'a çekerken sen onların yanında değildin. Onlar tartışırken de sen yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bu, gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz. Onlar, Meryem'in bakımını kimin üstleneceğini belirlemek için kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekiştikleri sırada da yanlarında değildin.
(Ali İmran 44)