3. Ali İmran Suresi / 91.ayet
- « Ali İmran 90
- Ali İmran 91
- Ali İmran 92 »
Ali İmran 91 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Gerçekten de, kafir olanlar ve kafir olarak ölenler yok mu, kurtulmak için dünya dolusu altın feda etseler makbule geçmez, hiçbiri kurtulmaz, onlaradır elemli bir azap ve onlara bir tek yardımcı bile yoktur.
(Ali İmran 91)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Şüphesiz (Hakk’tan ayrılarak, nankörlük ve hıyanet niyetiyle) küfredip kâfir olarak ölenler, bunların hiçbirisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye olarak vermeye kalksa- (yine de) kesin olarak kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap var (edilmiştir) ve onların yardımcıları da bulunacak değildir.
(Ali İmran 91)Abdullah Parlıyan Meali:
Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edip bu vaziyette ölenlere gelince, yeryüzü dolusu altını, bağışlanmaları için bedel olarak vermiş olsalar dahi, hiçbirinden asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar için acıklı bir azap vardır, yardımcı da bulamayacaklardır.
(Ali İmran 91)Adem Uğur Meali:
Gerçekten, inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden -fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsa dahi- kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır; hiç yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Ahmet Hulusi Meali:
Onlar ki hakikat bilgisini inkar ederler ve bu inkar ile ölürler; arz dolu altını olup da fidye olarak (kurtulmak için) vermeyi düşünseler, bu asla kabul olmaz. Onlar için feci bir azap vardır ve kimse de onlara yardımcı olmaz.
(Ali İmran 91)Ahmet Tekin Meali:
Gerçekten kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar ile, kâfir olarak yahut mürted olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden, fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsalar dahi, asla kabul edilmeyecek, kendilerini kurtaramayacaklardır. Onlar için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır. Hiç yardım edenleri de olmayacaktır.*
(Ali İmran 91)Ahmet Varol Meali
İnkar edip kâfir olarak ölenlerin hiç birinden bütün yeryüzü dolusunca altın fidye verseler bile kabul edilmeyecektir. Onlar için acıklı bir azap vardır ve onların yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Ali Bulaç Meali:
Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiç birisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır ve onların yardımcıları yoktur.
(Ali İmran 91)Ali Fikri Yavuz Meali:
Küfre dalmış ve kâfir oldukları halde ölüp gitmiş kimseler (var ya), bunların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verecek olsa bile, asla hiç birinden kabul olunmaz. Bunların hakkı acıklı bir azâbdır ve kendilerine yardım edeceklerden de kimse yoktur.
(Ali İmran 91)Ali Rıza Sefa Meali:
Kuşkusuz, nankörlük ederek, nankörler olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzü dolusu altını olsa ve onu kurtulmalık olarak verse bile asla kabul edilmez. İşte onlar için, acı bir ceza vardır. Üstelik onlar için, bir yardımcı yoktur.
(Ali İmran 91)Ali Ünal Meali:
Küfredip de neticede kâfir olarak ölüp gidenler, içlerinden her biri kendini kurtarmak için yer dolusu altın verecek bile olsa bu, onların hiçbirinden asla kabul edilmeyecektir. Onların hakkı çok acı bir azaptır ve (bu azap karşısında) hiçbir yardımcıları da olmayacaktır.
(Ali İmran 91)Bahaeddin Sağlam Meali:
Küfrü tercih edip de kâfir olarak ölenlerden biri, dünya dolusu altın fidye de verse ondan kabul olmaz. İşte onlara elim bir azap vardır. Yardımcı da bulamayacaklardır.*
(Ali İmran 91)Bayraktar Bayraklı Meali:
Gerçekten inkar edip kafir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altın verecek olsa dahi, onların hiçbirinden fidye kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır, hiç yardımcıları da olmayacaktır.
(Ali İmran 91)Bekir Sadak Meali:
Dogrusu inkar edip, inkarci olarak olenlerin hicbirinden, yeryuzunu dolduracak kadar altini fidye vermis olsa bile, bu kabul edilmeyecektir. Iste elem verici azab onlaradir, onlarin hic yardimcilari da yoktur. *
(Ali İmran 91)Besim Atalay Meali:
Kâfir olup, bu halde ölmüş bulunan kimselerin hiçbirisinden, yeryüzü dolusu altın harcasalar dahi, onaylanmaz, bunlar için ağrıtıcı azap var, yardım eden kimseleri bulunmaz
(Ali İmran 91)Celal Yıldırım Meali:
Şüphesiz ki, inkâra sapıp kâfir olarak ölenler —kurtuluş fidyesi olarak— dünya dolusu altın verseler hiç birinden mümkün değil kabul edilmiyecektir. Bunlar için çok acıklı bir azâb vardır ve yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Cemal Külünkoğlu Meali:
Hakikati inkâra şartlanmış olanlar ve bu inkâr içerisinde ölüp gidenler (var ya), onların dünya dolusu altını olsa ve onu kurtuluş fidyesi olarak verseler bile, hiç birinden asla kabul olunmaz. İşte elem verici azap onlaradır ve onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.
(Ali İmran 91)Diyanet İşleri Eski Meali:
Doğrusu inkar edip, inkarcı olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye vermiş olsa bile, bu kabul edilmeyecektir. İşte elem verici azab onlaradır, onların hiç yardımcıları da yoktur.*
(Ali İmran 91)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Şüphesiz inkar edip kafir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altını fidye verseler bile bu, hiçbirisinden asla kabul edilmeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Diyanet Vakfı Meali:
Gerçekten, inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden -fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsa dahi- kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır; hiç yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Edip Yüksel Meali:
İnkar edip inkarcı olarak ölenler, dünya dolusu altını fidye olarak verseler dahi kendilerinden kabul edilmeyecektir. Onlar acıklı bir azabı hakkettiler ve hiç bir yardımcıları da olmayacak.
(Ali İmran 91)Elmalılı Orjinal Meali:
küfretmiş ve kafir oldukları halde ölüb gitmiş kimseler, her halde bunların her biri kendini kurtarmak için Dünya dolusu altın verecek dahi olsa hiç birinden kabul edilmek ihtimali yoktur, bunların hakkı elim bir azabdır ve kendilerini kurtaracak da yoktur
(Ali İmran 91)Elmalılı Yeni Meali:
İnkar etmiş ve inkarcı olarak ölüp gitmiş kimselerin her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verecek de olsa, bu onların hiçbirinden asla kabul edilmeyecektir. Onların hakkı elim bir azaptır ve kendilerini kurtaracak da yoktur.
(Ali İmran 91)Erhan Aktaş Meali:
Gerçeği yalanlayarak nankörlük edip de kafir olarak ölenler; kurtulmak için yeryüzü dolusu altını fidye olarak verseler de onlardan kabul edilmeyecektir. Onlar için can yakıcı bir azap vardır. Ve onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Gültekin Onan Meali:
Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiç birisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır ve onların yardımcıları yoktur.
(Ali İmran 91)Hakkı Yılmaz Meali:
Şüphesiz ki küfretmiş; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş ve bu durumda oldukları hâlde de ölen şu kişilerin hiç birinden, yeryüzü dolusu altın –onu fidye/kurtulmalık verseler bile– asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar, dayanılmaz azap kendileri için olanlardır. Onlar için yardımcılardan da yoktur.
(Ali İmran 91)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Şüphesiz ki kâfir olan ve kâfir olarak can verenler, yeryüzü dolusu altını (azaptan kurtulmak için) fidye verseler de hiçbirinden kabul edilmez. Bunlara can yakıcı bir azap vardır ve onların yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Harun Yıldırım Meali:
Şüphesiz küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edip kafir olarak ölenler fidye olarak yer dolusu altın verseler yine de onların hiçbirinden asla kabul edilmez. İşte onlar var ya, onlar için çok acıklı bir azap vardır. Onların yardımcıları yoktur.
(Ali İmran 91)Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, küfredenler ve kendileri kafir olarak ölenler (yok mu?) onlardan hiç birinin (bilfarz) yer yüzünü dolduracak mıkdardaki altını dahi — onu feda etse — kat'iyyen makbul olmaz. İşte onlar! Pek acıklı bir azab onların (hakkı) dır. Kendilerinin hiç bir yardımcıları da yokdur.
(Ali İmran 91)Hayrat Neşriyat Meali:
Muhakkak ki o inkâr edip de kendileri kâfir kimseler olarak ölenler yok mu, artık dünya dolusu altın, velev ki (kendisini kurtarmak üzere) onu fedâ edecek (de) olsa, artık onların hiçbirinden aslâ kabûl edilmeyecektir! İşte onlar yok mu, kendileri için (pek) elemli bir azab vardır ve onlar için yardımcılardan kimse yoktur.
(Ali İmran 91)Hubeyb Öndeş Meali: /
Gerçekten, nankör¹ olarak gerçeği örtüp göz ardı etmiş olanlar[a gelince] onların hiçbirinden altın olarak yer dolusu [fidye] olsa onu feda etse bile asla kabul edilmeyecek. İşte onlar, kendileri için can yakıcı bir azap olanlardır. Kendileri için hiçbir yardımcı yoktur.
(Ali İmran 91)Hüseyin Atay Meali:
Doğrusu, inkâr edip inkârcı olarak ölenlerin hiçbirinden, dünya dolusu altını fidye vermiş olsa bile, kabul edilmeyecektir. İşte bunlara elem verici azap vardır ve hiçbir yardımcıları da olmayacaktır.
(Ali İmran 91)İbni Kesir Meali:
Doğrusu küfredip de, kafir olarak ölenler, yeryüzü dolusu altını fidye verecek olsalar yine de hiç birinden kabul edilmez. Onlar için elim bir azab vardır. Ve onların hiç yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)İlyas Yorulmaz Meali:
Muhakkak ki doğruları inkar edenler ve gerçekleri inkar eder bir halde ölenler varya, onlardan her birisinin yer yüzü kadar altınları olsa ve hepsini feda etseler, asla kabul edilmez. Artık onlar için acıklı bir azap var ve onlara orada yardım edecek hiçbir kimse yoktur.
(Ali İmran 91)İskender Ali Mihr Meali:
Muhakkak ki, inkâr edip, kâfîr olarak ölenlerin hiç birinden, yeryüzü dolusu altını olsa ve onu fidye olarak verse artık asla kabul edilmez. İşte onlar, onlar için "elim azap" vardır. Ve onlar için bir yardımcı yoktur.
(Ali İmran 91)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Gerçekten o kimseler ki Allah'ı tanımazlar, tanımaz olarak da ölürler, bunlar kurtulmak için dünya kadar altını gözden çıkarsalar yine de hiçbirininki alınmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Kadri Çelik Meali:
Doğrusu küfre sapıp kâfir olarak ölenlerin hiç birinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye vermiş olsa bile, kabul edilmeyecektir. İşte elem verici azap onlaradır, onların hiç yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Mahmut Kısa Meali:
Evet, hakîkati inkâr edip de, fırsat varken tövbe etmeden kâfir olarak ölenler var ya, bunlar cehennem azâbından kurtulmak için fidye olarak yeryüzü dolusunca altın verseler bile, asla kabul edilmeyecektir. İşte, bunların hakkı can yakıcı bir azaptır ve hiç kimse onlara yardım edemeyecektir.
(Ali İmran 91)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Nitekim inkar edip de kafir olarak ölenlere gelince onlar kurtulmak için verseler Altın dolusu olarak yeryüzünü, hepsini feda etseler yine de kabul edilmeyecektir. Layık oldukları şey acıklı bir azaptır. Onların yardımcıları da olmayacaktır.
(Ali İmran 91)Mehmet Türk Meali:
İnkâr edip, kâfir olarak ölenlere gelince; yeryüzü dolusu altını fidye olarak verseler bile, bunların hiç birisinin tevbesi asla kabul edilmeyecektir. Ve âhirette onlara, kendilerine kimsenin yardım edemeyeceği, çok acıklı bir azap vardır.1 *
(Ali İmran 91)Muhammed Celal Şems Meali:
Kâfir olup, kâfirlik durumunda ölenlerin hiç birinden, dünya dolusu altını fidye olarak verseler (de,) asla kabul edilmeyecektir. Kendilerine acı bir azap verilecektir ve hiç yardımcıları (da) olmayacaktır.
(Ali İmran 91)Muhammed Esed Meali:
Hakikati inkara şartlanmış olanlara ve hakikat inkarcısı olarak ölenlere gelince, yeryüzünün bütün altınları (bile) onların fidyelerini karşılayamaz. İşte onlar için acıklı bir azap vardır ve kendilerine yardım edecek hiç kimse bulamayacaklardır.
(Ali İmran 91)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Gerçeği örtüp de inkarcılığa sapmış olarak ölenlerin durumuna gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul edilmeyecektir. Onlar için korkunç bir azap vardır. Ve onlara yardım edecek kimse de bulunmayacaktır.
(Ali İmran 91)Mustafa Çavdar Meali:
Evet, gerçeği örtbas ederek kâfir olarak ölenler, onların hiçbirinden yeryüzünü dolduracak kadar altın fidye verse dahi, asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar için acıklı bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcısı da yoktur. (Ali İmran 91)Mustafa Çevik Meali:
Allah’ın davetini inkâra kendilerini şartlandırmış olarak yaşayıp da ölenler, yeryüzünün bütün hazineleri onların olsa da cehennem azabından kurtarmak için sahip olduklarını fidye olarak vermeye kalksalar, kabul edilmeyecek ve hak ettikleri cezadan kurtulamayacaklar, onlara yardım edecek kimse de olmayacak.
(Ali İmran 91)Mustafa İslamoğlu Meali:
İnkarda direnenler ve inkara saplanmış halde ölen kimselere gelince: Yeryüzünün bütün hazinelerini verseler bile, onlardan kurtuluş akçesi kabul edilmeyecektir: işte onlar içindir acıklı azap ve onlara yardım eden de çıkmayacaktır.
(Ali İmran 91)Osman Okur Meali:
Hakikati inkâra şartlanmış olanlar ve bu inkâr içerisinde ölüp gidenler (var ya), onların(ahirette) dünya dolusu altını olsa ve onu kurtuluş fidyesi olarak verseler bile, hiç birinden asla kabul olunmaz. İşte elem verici azap onlaradır ve onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.
(Ali İmran 91)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Şüphesiz o kimseler ki, kâfir oldular ve Kâfirler oldukları halde öldüler, artık onların hiçbirinden yeryüzü dolusu altın feda edecek olsa elbette kabul edilmeyecektir. İşte onlar için elîm bir azap vardır. Ve onlar için yardımcılardan bir kimse yoktur.
(Ali İmran 91)Ömer Öngüt Meali:
İnkâra saplanmış ve kâfir olarak ölenler, dünya dolusu altını fidye vermiş olsa dahi aslâ hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Elem verici azap onlaradır, onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Ömer Sevinçgül Meali:
İnkâr edip de kâfir olarak ölenler, yeryüzü dolusu altını kurtuluş bedeli olarak verecek olsalar bile, asla kabul edilmeyecektir. Onlara acılı bir azap vardır. Onların yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Sadık Türkmen Meali:
Şüphesiz inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altını fidye verseler bile bu, hiçbirisinden asla kabul edilmeyecektir. Onlar için çok acıklı bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Seyyid Kutub Meali:
Küfredip kâfir olarak ölenlere gelince, bunların hiç birinden yeryüzü dolusu kadar altını fidye olarak verse bile kabul edilmez. Onları acıklı bir azap beklemektedir, hiçbir yardımcı bulamazlar.
(Ali İmran 91)Suat Yıldırım Meali:
İnkar yoluna sapan ve kafir olarak can veren kimseler, kurtuluş fidyesi olarak dünya dolusunca altın verseler de, mümkün değil, hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Bunların hakkı, çok acı bir azaptır ve kendilerini bundan kurtaracak olan da yoktur.
(Ali İmran 91)Süleyman Ateş Meali:
İnkar edip kafir olarak ölenler, dünya dolusu altın fidye vermiş olsa dahi hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azab vardır ve onların hiçbir yardımcıları yoktur!
(Ali İmran 91)Süleymaniye Vakfı Meali:
(İnandıktan sonra) Kafir olan ve kafir olarak ölenlerden biri, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye verebilecek olsa kabul edilmez. Onların hak ettiği acıklı bir azaptır. Onlara yardım edecek bir kimse de olmaz.
(Ali İmran 91)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Hakikati inkar edip de kâfir olarak ölenler, dünya kadar altın verseler de bu onların hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Onlar can yakıcı bir azaba uğrayacaklar, kendilerine yardım edecek bir kimse de bulamayacaklardır.
(Ali İmran 91)Şaban Piriş Meali:
Evet, inkar edip, kafir oldukları halde ölenlerin hiç birinden, yeryüzünü dolduracak kadar altın fidye verse dahi asla kabul edilmeyecektir. İşte acıklı azap bunlar içindir. Onlar için bir yardımcı da yoktur.
(Ali İmran 91)Talat Koçyiğit Meali:
Küfredenler ve kâfir olarak ölenler, fidye olarak dünya dolusu altın verseler, hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Onlar için elim bir azâb vardır; hiçbir yardımcıları da bulunmayacaktır.
(Ali İmran 91)Tefhimul Kuran Meali:
Şüphesiz küfredip kâfir olarak ölenler, bunların hiç birisinden, yeryüzü dolusu altın olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acıklı bir azab vardır ve onların yardımcıları yoktur.
(Ali İmran 91)Ümit Şimşek Meali:
İnkâr edip de kâfir olarak ölenler azaptan kurtulmak için fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsalar, hiçbirinden böyle birşey kabul edilmez. Onların hakkı acı bir azaptır; kendilerini bu azaptan kurtaracak hiçbir yardımcıları da yoktur.
(Ali İmran 91)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır.
(Ali İmran 91)