7. Araf Suresi / 146.ayet

Haksız yere yeryüzünde büyüklük taslayanlar ayetlerimden uzak dururlar Onlar her türlü ayeti görseler bile ona inanmazlar, doğru yolu görüp bilseler bile onu yol edinmezler.

Bknz: (10/101)(17/45)(27/14)(39/59)»(39/60)(40/12)(46/20)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 146 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yeryüzünde haksız yere ululuk satanlara ayetlerimizi idrak ettirmeyeceğiz, zaten onlar, hangi delili görseler inanmazlar, doğru yolu görseler o yola gitmezler, fakat azgınlık yolunu gördüler mi hemen o yola gitmeye koyulurlar; bu da ayetlerimizi yalan saymalarından ve onlardan gaflet etmelerinden ileri gelir.

(Araf 146)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yeryüzünde, hakkı olmadan büyüklük taslayanları (ise), ayetlerimden (Kur’ani gerçekleri anlamaktan ve kâinattaki ibretli ve hikmetli yaratılışların sahibini kavramaktan) engelleyeceğim. (Öyle ki) Onlar her türlü ayeti (mucizeyi-yaratılış belgesini) görseler bile (asla) ona inanmazlar. Dosdoğru yolu da görseler (yine de, haklı ve hayırlı olan budur diyerek ve benimseyerek, hayat) yolu tutmaz ve tâbi olmazlar. Azgınlık ve sapkınlık yolunu gördüklerinde ise hemen onu (kendilerine hayat tarzı olarak kabullenip) yol edinirler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları yüzündendir.

(Araf 146)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yeryüzünde haksızlıkla büyüklük taslayanları, ayetlerimden uzak tutacağım. Çünkü onlar, gerçeklerin her türlü belirtisini görseler de ona inanmazlar. Ve yine onlar, doğruluğa götüren yolu pekala görüyor olsalar bile, onu izlenecek bir yol olarak kabul etmezler; ama tersine eğri yolu görseler, onu hemen kendilerine yol edinirler. Bu durum ayetlerimizi yalan saymalarından ve onlara karşı ilgisiz kalmalarındandır.

(Araf 146)

Adem Uğur Meali:

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Fakat azgınlık yolunu görürlerse, hemen ona saparlar. Bu durum, onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gafil olmalarından ileri gelmektedir.

(Araf 146)

Ahmet Hulusi Meali:

Haksız olarak arzda büyüklenenleri, mucizevi kuvvelerimden uzak tutacağım; çünkü onlar hangi mucizeyi görseler, ona iman etmezler! Rüşd yolunu görseler, o yola girmezler... Sapıklık yolunu görseler, onu yol edinirler... Bu, onların (hakikate) işaretlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafiller olmaları dolayısıyladır.

(Araf 146)

Ahmet Tekin Meali:

Yeryüzünde hak etmedikleri halde büyüklük taslayanları, serkeşlik edip zorbalığa başvuranları, Allah'ın birliğine, kudretine, kulluğa, İslâm'a giden yolu anlatan, gösteren âyetlerimizi, Kur'ân'ı anlamaktan uzak tutacağım. Onlar bütün âyetlerimizi görseler de onlara iman etmezler. Hak, doğru huzurlu ve aydınlık yolu görseler de, o yola girip gitmezler. Sonu pişmanlıkla biten, haince düşünceler içeren, helake maruz sapık yolları görseler, tutup onu yol olarak benimserler. Bütün bunlar âyetlerimizi yalanlamayı âdet edinmelerinden ve onları görmezlikten gelmelerinden kaynaklanmaktadır.*

(Araf 146)

Ahmet Varol Meali

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün ayetleri (mucizeleri) görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler de onu yol olarak benimsemezler. Azgınlık yolunu görürlerse onu yol olarak benimserler. Bu, ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursuz davranmaları yüzündendir.

(Araf 146)

Ali Bulaç Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden engelleyeceğim. Onlar her ayeti görseler bile ona inanmazlar; dosdoğru yolu (rüşd yolunu) da görseler, yol olarak benimsemezler, azgınlık yolunu, gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları dolayısıyladır.

(Araf 146)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri, âyetlerimi anlamaktan (Kur'an'ı kabulden) çevireceğim. Onlar (büyüklenenler), her mû'cizeyi görseler de ona inanmazlar, rüşd yolunu da görseler onu kendilerine yol edinmezler. Fakat sapıklık yolunu görürlerse, onu yol edinirler. İşte böyle hareket etmeleri, âyetlerimizi yalan saymalarından ve onlardan gafil bulunmalarından dolayıdır.

(Araf 146)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimden uzak tutacağım. Onlar, tüm mucizeleri görseler de Ona inanmazlar. Dosdoğru yolu görseler de Onu yol edinmezler. Oysa azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Ayetlerimizi yalanladıkları ve Ona karşı aymazlık içinde oldukları için böyledir.

(Araf 146)

Ali Ünal Meali:

“Hiç hakları olmadığı, olması da mümkün bulunmadığı halde yeryüzünde büyüklenip çalım satanları âyetlerimden yüz çevirteceğim. Öyle ki onlar, yolumuzun doğruluğuna dair ne kadar iz, işaret ve delil görürlerse görsünler yine de onlara inanmazlar. Olgunluk ve doğruluk yolunu görseler, onu izlenmesi gereken yol olarak benimsemezler; buna karşılık, eğrilik ve taşkınlık yolunu görseler, hemen onu takip edilecek yol olarak benimserler. Böyle yaparlar, çünkü onlar âyetlerimizi baştan ve peşinen yalanlamış olup, onların anlam ve faydalarını idrakten bütün bütün uzaktırlar.

(Araf 146)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden yüz çevirteceğim. Çünkü onlar bütün ayetleri (mucizeleri) görseler de inanmazlar. Doğru yolu görseler de onu yol edinmezler. Azgınlık yolunu görürlerse, onu yol edinirler. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamadılar.

(Araf 146)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri ayetlerimden uzak tutacağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu durum, onların ayetlerimizi yalanlamalarından ve ondan gafil olmalarından ileri gelmektedir.

(Araf 146)

Bekir Sadak Meali:

Yeryuzunde haksiz yere buyukluk taslayanlari, ayetlerimden yuz cevirtecegim. Onlar butun ayetleri gorseler yine de inanmazlar; dogru yolu gorseler, yol olarak benimsemezler; azginlik yolunu gorseler, hemen onu yol edinirler. Bu, onlarin mucizelerimizi yalan saymalari ve onlardan habersiz gorunmelerinden ileri gelir.

(Araf 146)

Besim Atalay Meali:

Haksızlıkla yeryüzünde büyüklenen kimseleri âyetlerimden uzak tutacağım ben, herhangi âyeti görseler bile, inan etmezler, doğru yolu görseler de ona gitmezler, azgınlık yolunu gördüklerinde, onu yol edinirler, bu onların, bizim âyetlerimizi yalanlayıp bilgisiz olmaları yüzünden

(Araf 146)

Celal Yıldırım Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimizden çevireceğim. Onlar her âyeti (ve açık belgeyi) de görseler yine inanmazlar ona. İyilik, doğruluk ve düzenlik yolunu da görseler, onu (kendilerine) yol edinmezler; azgınlık ve sapıklık yolunu görürlerse, onu hemen (benimseyip) yol edinirler. Bu böyle, çünkü onlar âyetlerimizi yalanlamayı sanat edinmişler ve hep ondan gaflet edegelmişlerdir.

(Araf 146)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri ayetlerim(i anlamak)tan uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de (inatlarından) iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu, ayetlerimizi yalanlamış olmalarından ve ondan gafil bulunmalarındandır.

(Araf 146)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimden yüz çevirteceğim. Onlar bütün ayetleri görseler yine de inanmazlar; doğru yolu görseler, yol olarak benimsemezler; azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu, onların mucizelerimizi yalan saymaları ve onlardan habersiz görünmelerinden ileri gelir.

(Araf 146)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her ayeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu (hemen) yol edinirler. Bu, onların, ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan hep gafil olmaları sebebiyledir.

(Araf 146)

Diyanet Vakfı Meali:

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Fakat azgınlık yolunu görürlerse, hemen ona saparlar. Bu durum, onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gafil olmalarından ileri gelmektedir.

(Araf 146)

Edip Yüksel Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri mucizelerimden çevireceğim. Her türlü mucizeyi de görseler inanmazlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Zira onlar ayetlerimizi yalanladılar ve aldırış etmediler.

(Araf 146)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ayetlerimden uzaklaştıracağım yer yüzünde o haksızlıkla büyüklenenleri, ki her ayeti görseler de ona iyman etmezler, rüşd yolunu görseler de onu yol tutmazlar, ve eğer sapıklık yolunu görürlerse onu yol tutarlar, öyle: çünkü onlar ayetlerimizi tekzib etmeyi adet edinmişler ve hep onlardan gafil olagelmişlerdir

(Araf 146)

Elmalılı Yeni Meali:

Yeryüzünde haksızlıkla büyüklenenleri, ayetlerimden uzaklaştıracağım. Bütün mucizeleri görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler de onu yol tutmazlar. Eğer sapıklık yolunu görürlerse onu yol edinirler. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanlamayı adet edinmişler ve onlardan gafil olagelmişlerdir.

(Araf 146)

Erhan Aktaş Meali:

Yeryüzünde, haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden[1] uzaklaştıracağım. Onlar, bütün ayetleri[2] görseler de yine ona inanmazlar. Rüşd[3] yolunu görseler de onu yol tutmazlar; ama azgınlık[4] yolunu görseler onu kendilerine yol tutarlar. Bu, ayetlerimizi yalanlamalarından ve ondan gafil[5] bulunmalarındandır.

1)Gerçeği gösteren kanıtlardan, vahyin gerçeklerinden.
2)Bütün kanıtları.
3)‘Rüşd': Doğru ve yanlışı ayır etme bilinci. Zihinsel olgunluk. Reşit olma, irşat etme, mürşit gibi türevleri vardır. Rüştün zıddı azgınlıktır.
4)Azgınlık: sapkın yolu izleme.
5)Umursamamak.

(Araf 146)

Gültekin Onan Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden engelleyeceğim / çevireceğim. Onlar her türlü ayeti görseler bile inanmazlar. Dosdoğru yolu (rüşd yolunu) da görseler, yol olarak benimsemezler; azgınlık yolunu gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları nedeniyledir.

(Araf 146)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yeryüzünde, bütün âyetleri görseler de onlara iman etmeyen, doğrunun yolunu görseler de o yolu tutup gitmeyen, eğer sapıklığın yolunu görürlerse onu yol edinen haksız yere büyüklük taslayan şu kimseleri, âyetlerimizden uzak tutacağım.” –Bu, onların âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil; duyarsız, ilgisiz olan kimseler oluşlarındandır.–

(Araf 146)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hakları olmadığı hâlde yeryüzünde büyüklenip kibre kapılanları ayetlerimden çevireceğim. (İlgisiz kalacaklar, duysalar dahi anlamayacaklar.) Onlar bütün ayetleri görseler de inanmazlar. Rüşd/olgunluk/doğruluk yolunu görseler de onu yol edinmezler. Azgınlık yolunu gördüklerinde (hemen benimser) kendilerine yol edinirler. Bu, ayetlerimizi yalanlamaları ve ayetlerden gafil olmaları nedeniyledir.

(Araf 146)

Harun Yıldırım Meali:

Yeryüzünde haksızca büyüklenenleri ayetlerimden uzak tutacağım. Onlar bütün ayetleri görseler de onlara iman etmezler. Dosdoğru yolu görseler de, o yolu tutmazlar, azgınlık yolunu gördüklerinde ise onu yol edinirler. Bu onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları nedeniyledir.

(Araf 146)

Hasan Basri Çantay:

Yer yüzünde haksızlıkla kibirlenenleri ayetlerim (i idrak) den çevireceğim. Onlar her ayeti görseler ona inanmazlar, akl-ı selimin yolunu (doğru yolu) görseler de onu bir yol edinmezler. (Fakat) azgınlığın yolunu görürlerse (yol diye işte) onu edinirler! Bu, ayetlerimizi yalan saydıklarından, onlardan gaafil olmalarındandır.

(Araf 146)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri (de) âyetlerimden yakında uzaklaştıracağım. (Onlar) her mu'cizeyi görseler de (yine) ona îmân etmezler.(1) Hem hidâyet yolunu görseler, onu yol edinmezler. Fakat azgınlığın yolunu görseler, onu (hemen kendilerine) yol edinirler. Bunun sebebi, şübhesiz onların âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kimseler olmalarıdır.*

(Araf 146)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yerde [dünyada] haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden[mucizelerimden] geri çevireceğim. Her bir ayeti görseler onlara [ayetlere] inanmazlar. Rüşd'ün [olgunluğun] yolunu görseler, onu bir yol olarak tutmazlar; kurguların[yanlış bilgiden kaynaklı cehaletin] yolunu görseler, onu bir yol olarak tutarlar. İşte bu, onların ayetlerimizi [mucizelerimizi] yalanlamalarından¹ ve onlardan bihaber olmalarından dolayıdır.

(Araf 146)

Hüseyin Atay Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ilkelerimden yüz döndürteceğim. Hangi belgeyi görseler, yine ona inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu yol olarak benimsemezler. Azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu, ilkelerimizi yalanlamalarından ve onlardan dalgın olmalarından ileri gelir.

(Araf 146)

İbni Kesir Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden çevireceğim. Onlar, her ayeti görseler yine de inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler. Azgınlık yolunu görseler, hemen" onu yol edinirler. Bu, ayetlerimizi yalanlamış olmalarından ve ondan gafil bulunmalarındandır.

(Araf 146)

İlyas Yorulmaz Meali:

Haksız yere ayetlerime karşı yer yüzünde büyüklenenleri cezalandıracağım. Onlar her türlü ayetleri (mucize, işaret) görseler de, ona inanmazlar. Aynı zamanda doğru ve yararlı bir davranış gördüklerinde, o doğru, faydalı olanı da kendilerine yol edinmezler. Böylece onlar ayetlerimizi yalanlamış ve ayetlerimizden uzak (habersiz) kalmışlardır.

(Araf 146)

İskender Ali Mihr Meali:

Yeryüzünde haksız yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceğim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eğer rüşd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyledir.

(Araf 146)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yeryüzünde boş yere büyüklenenleri belgelerimizden, uzaklaştıracağız. Onlar bütün belgelerimizi görseler yine de inanmazlar. Doğru yolu görecek olsalar da o yolu tutmazlar. Sapkınlık yolunu görecek olurlarsa o yolu tutarlar. Bu da gerçekten onların belgelerimizi yalan saymalarından, onlara karşı dalgıda olmalarındandır.

(Araf 146)

Kadri Çelik Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimden yüz çevirteceğim. Onlar bütün ayetleri görseler yine de iman etmezler. Doğru yolu görseler, yol olarak benimsemezler. Ama azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu, onların ayetlerimizi yalan saymaları ve onlardan gafil olmaları sebebiyledir.

(Araf 146)

Mahmut Kısa Meali:

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri, kalplerini kör ederek ayetlerimden uzaklaştıracağım. Çünkü onlar, hakîkati ortaya koyan bütün mûcizeleri görseler, yine de inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu izlenecek yol olarak benimsemezler fakat azgınlık yolunu görünce, onu derhâl kendilerine yol edinirler. Bütün bunlar da, ayetlerimizi yalan saymalarından ve onları göz ardı etmelerinden ileri gelmektedir. Oysa ki;

(Araf 146)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ayetlerimizi yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanlara idrak ettirmeyeceğim. Resmen hangi delili görseler bile, zaten onlar inanmazlar doğru yolu bulmazlar. Ayetlerimizi yalanlamalarından dolayıdır bu yaptıkları ve gaflettedirler. Fakat azgınlık yolu gördüler mi hemen o tarafa doğru yola koyulurlar.

(Araf 146)

Mehmet Türk Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, âyetlerimi (anlamaktan) uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizelerimizi görseler, asla îman etmezler ve en doğru yolu görseler, yine de o yola girmezler. Fakat sapkınlık yolunu görürlerse, hemen o yola saparlar. Bu onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlara karşı, ilgisiz kalmalarından dolayıdır.

(Araf 146)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları mucizelerimizden (mahrum kılıp,) dikkatlerini başka yöne çevireceğim. Onlar her mucizeyi görseler bile, yine (de) inanmayacaklar. Doğru yolu görseler bile, onu asla yol edinmeyecekler. Ancak sapıklık yolunu görseler, hemen onu yol edinecekler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara kayıtsız kalmalarından ileri gelmektedir.

(Araf 146)

Muhammed Esed Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım: çünkü onlar (hakikatin) her türlü belirtisini görseler de ona inanmazlar; ve (yine) onlar doğruluğa götüren yolu pekala görüyor olsalar bile, onu izlenecek yol olarak seçmezler; tersine, eğri yolu görseler onu hemen kendilerine yol edinirler. Ayetlerimizi yalan saymalarından ve onlara karşı ilgisiz kalmalarındandır bu.

(Araf 146)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar her ayeti görseler bile yine de ona inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler, ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Çünkü onlar, ayetlerimizi yalanladılar ve aldırmazlık ettiler.

(Araf 146)

Mustafa Çavdar Meali:

Haksız yere yeryüzünde büyüklük taslayanlar ayetlerimden uzak dururlar Onlar her türlü ayeti görseler bile ona inanmazlar, doğru yolu görüp bilseler bile onu yol edinmezler.

Bknz: (10/101) - (17/45) - (27/14) - (39/59)»(39/60) - (40/12) - (46/20)

(Araf 146)

Mustafa Çevik Meali:

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri, âyetlerimi anlamaktan uzaklaştı racağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de de iman etmezler. Doğru yolu görse ler onu yol edinmezler. Fakat azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu durum, âyetlerimizi yalanlamış olmalarından ve ondan gafil bulunmalarından ileri gelmektedir.

(Araf 146)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yeryüzünde haddini aşarak büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım; isterse onlar her türlü mucizeye şahit olsunlar, yine de ona inanmazlar; yine onlar hak yolu görüyor olsalar bile o yoldan gitmezler; fakat sapık yolu görünce hemen onu kendilerine yol olarak benimserler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursamazlıkları nedeniyledir.

(Araf 146)

Osman Okur Meali:

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenlere (ıslah olsunlar diye) âyetlerimi göstereceğim (açıklıyacağım).(Fakat) Onlar bütün ayetleri görseler de iman etmiyorlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmiyorlar. Fakat azgınlık yolunu görürlerse, hemen ona saparlar. Bu durum, onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gafil olmalarından ileri gelmektedir.

(Araf 146)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Yerde haksız yere tekebbür edenleri elbette âyetlerimden çevireceğim.» Ve her bir âyeti görecek olsalar ona imân etmezler. Ve eğer hidâyet yolunu görseler onu bir yol edinmezler ve eğer dalâlet yolunu görecek olsalar onu yol tutuverirler. Bu da onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gâfil bulunduklarından dolayıdır.

(Araf 146)

Ömer Öngüt Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, âyetlerimi idrâkten çevireceğim, anlamaktan mahrum edeceğim. Onlar bütün âyetleri (mucizeleri) görseler yine de iman etmezler. Doğru yolu görseler, onu yol olarak benimsemezler. Azgınlık yolunu görseler hemen onu yol edinirler. Bu böyledir. Çünkü onlar âyetlerimizi yalanlamışlar ve onları umursamaz olmuşlardır.

(Araf 146)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzaklaştırırım. Onlar, bütün ayetleri görseler de inanmazlar. İyiye ileten yolu görseler bile onu yol edinmezler. Fakat sapıklık yolunu görürlerse onu yol edinirler. Bunun sebebi, ayetlerimi yalanlamaları, onlara ilgisiz kalmalarıdır.

(Araf 146)

Sadık Türkmen Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenler, ayetlerime/mucizelerime mani olamayacaklar. Onlar, her bir mucizeyi/ayeti görseler de onlara inanmıyorlar. Akıl ve doğruluk yolunu görseler de onu yol edinmiyorlar. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol ediniyorlar. Öyledir, çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamaz oldular.

(Araf 146)

Seyyid Kutub Meali:

Dünyadaki haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak düşüreceğim. Onlar görecekleri hiçbir ayete inanmazlar, eğer doğru yolu görseler de o yola girmezler, fakat sapık yolu görünce hemen ona koyulurlar. Bunun sebebi onların ayetlerimizi yalanlamaları, umursamamalarıdır.

(Araf 146)

Suat Yıldırım Meali:

Dünyada haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimi gereği gibi anlamaktan uzaklaştırırım. O kibirlenenler her türlü mucizeyi bile görseler yine de onlara iman etmezler. Doğru yolu görseler o yolu tutmazlar. Ama sapıklık yolunu görseler o yola girerler. Öyle! Çünkü onlar ayetlerimizi yalan saymayı adet haline getirmiş ve onlardan gafil olagelmişlerdir.

(Araf 146)

Süleyman Ateş Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar her ayeti görseler de yine ona inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler, ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Çünkü onlar, ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamaz oldular.

(Araf 146)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden çevireceğim. Onlar, hangi ayeti görseler inanmazlar. Olgunluk yolunu görseler o yola girmezler ama sapkınlık yolunu görürlerse o yola girerler. Bunun sebebi ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılmaları ve onlara aldırmamalarıdır.

(Araf 146)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Çünkü onlar her türlü ayeti görseler bile ona inanmazlar. Doğru yolu gördükleri halde onu izlemezler; ama sapıklık yolunu gördüklerinde hemen onu izlemeye başlarlar. Bunun nedeni, ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmalarıdır."

(Araf 146)

Şaban Piriş Meali:

Haksız yere yeryüzünde büyüklenen kimseleri ayetlerimden uzak tutacağım. Onlar her ayeti görseler bile onu yol edinmezler. Taşkınlık yolunu gördüklerinde ise hemen onu yol edinirler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmalarından dolayıdır.

(Araf 146)

Talat Koçyiğit Meali:

Yeryüzünde, haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. Her âyeti görseler, ona yine inanmazlar; doğru yolu görseler, onu yol edinmezler: fakat eğri yolu görürlerse, onu yol edinirler. Bu, onların, âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlara karşı gafil olmalarındandır.

(Araf 146)

Tefhimul Kuran Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden engelleyeceğim. Onlar her ayeti görseler bile ona inanmazlar; dosdoğru yolu (rüşd yolunu) da görseler, onu yol olarak benimsemezler, azgınlık yolunu, gördüklerinde, ise, onu yol olarak benimserler. Bu, onların ayetlerimizi yalan saymaları ve onlardan gafil olmaları dolayısıyladır.

(Araf 146)

Ümit Şimşek Meali:

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. Zaten onlar her türlü delili görseler de iman etmezler. Doğru yolu gördüklerinde o yolu tutmaz, azgınlık yolunu gördüklerinde ise o yola giriverirler. Bu, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan habersiz davranmaları yüzündendir.

(Araf 146)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım: Onlar hangi mucizeyi görseler ona inanmazlar. Doğruya varan yolu görseler, onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Bu böyledir. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onlara karşı kayıtsız kaldılar.

(Araf 146)