40. Mümin Suresi / 12.ayet

Ve onlara şöyle karşılık verilir; “Bu hale düşmenizin sebebi şudur; dünyada iken tek bir Allah’a çağrıldığınızda bunu reddettiniz, O’na ortak koşulduğunda ise hemen bunu kabullendiniz. Artık hüküm yüceler yücesi ve büyükler büyüğü Allah’ındır.”

Bknz: (38/1)»(38/10)

Mustafa Çavdar Meali

Mümin 12 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bu da, Allah birdir dendi mi kafir olmanızdan ve ona eşler olduğu söylenince inanmanızdandır; artık hüküm, pek yüce ve pek büyük Allah'ın.

(Mümin 12)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Onlara: Hayır bu samimiyetsiz istekleriniz asla kabul olunmayacaktır.) “İşte şu sebepten dolayı; çünkü Allah’a Vâhid (yegâne yardım umulacak ve korkulup sığınılacak tek Zat) olarak (imana ve itaate) çağrıldığınızda inkâr edip (sapıtırsınız. Ama) O’na ortak koşulduğunda ise inanıp onaylarsınız. (Canlı ve cansız tağutları ve şeytani güç odaklarını, Allah’a eşler yaparsınız.) Artık hüküm; O Yüce, O Büyük olan Allah'ındır.”

(Mümin 12)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve onlara şöyle denilecek: “Bu duruma düşmenizin sebebi şudur; Çünkü siz, tek olan Allah'a her çağrıldığınızda, inkâr ettiniz, ama O'na ortak koşulunca hemen inandınız. Artık hüküm, büyük ve yüce Allah'ındır.”

(Mümin 12)

Adem Uğur Meali:

(Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır.

(Mümin 12)

Ahmet Hulusi Meali:

İçinde bulunduğunuz halin sebebi şudur: Allah, TEK'liğine davet ettiğinde (vehmettiğiniz - varsandığınız benliğinizden arınmayı teklif ettiğinde), küfür (inkar) ettiniz! Eğer (teklif edilen) O'na şirk anlayışı olsa, iman ederdiniz... Hüküm, Aliy, Kebiyr olan (açığa çıkan kuvvelerinin hükmediciliğini reddedemeyeceğiniz) Allah'ındır!

(Mümin 12)

Ahmet Tekin Meali:

Bu ceza, sizin, bir olan Allah'a davet edilirken inkâra, küfre sapmanız; ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O'na ortak koşulunca da, şirki tasdik etmeniz, kabullenmeniz sebebiyledir. Hükümranlık, yargı ve icra yüceler yücesi ve büyük olan Allah'ındır.*

(Mümin 12)

Ahmet Varol Meali

"Bu (başınıza gelen), yalnız Allah'a çağrıldığında inkâr ettiğiniz ve O'na ortak koşulduğunda inandığınız içindir. Artık hüküm yüce ve büyük olan Allah'ındır."

(Mümin 12)

Ali Bulaç Meali:

"Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz. O'na ortak koşulduğunda inanıp onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır."

(Mümin 12)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bu (azab size) şundan dolayıdır ki, Allah birdir denildiği zaman, inkâr ettiniz. Fakat O'na ortak koşulunca iman ediyordunuz. Artık hüküm, her şeyden yüce ve büyük olan Allah'ındır.

(Mümin 12)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Allah'a, Tek ve Eşsiz olarak çağırıldığınızda nankörlük ettiğiniz ve ortaklar koşulduğunda buna inandığınız için böyle olmuştur. Artık, yargı, Yüce; Büyüklüğü Sınırsız Allah'a özgüdür!"

(Mümin 12)

Ali Ünal Meali:

Evet, böyle olacak, böyle diyeceksiniz. Çünkü yalnızca bir Allah’a iman ve ibadet çağrısı yapıldığında inatla inkâra gidiyor, buna karşılık, O’na şirk koşulduğunda bunu içten kabulleniyorsunuz. Ama ne yaparsanız yapın, nihaî hüküm ve karar Mutlak Yüce, Mutlak Büyük olan Allah’a aittir.

(Mümin 12)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Evet, böyle diyeceksiniz.) Çünkü Allah yalnızca anıldığı zaman, inkâr edersiniz. Ve eğer O’na ortak koşulursa, inanırsınız. Hâlbuki bütün yetki ve hâkimiyet, çok yüce ve çok büyük olan Allah’ındır.

(Mümin 12)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sizin bu cezanızın sebebi, tek olan Allah'a çağırıldığınızda inkar etmeniz, O'na şirk koşulduğunda inanmış olmanızdır. Artık hüküm, yüce ve büyük olan Allah'ındır.

(Mümin 12)

Bekir Sadak Meali:

Onlara: «Yalniz Allah cagrildigi zaman inkar ederdiniz de, O'na es kosulunca inanirdiniz. Bugun hukum, yuce Allah'indir» denir.

(Mümin 12)

Besim Atalay Meali:

İşte bu hal, Allahın birliğine çağrıldığında, kâfir olmanızdan, O'na eş koşulunca inanmanızdandır, şimdi hüküm, yüce olan, büyük olan Allahındır

(Mümin 12)

Celal Yıldırım Meali:

Bu böyledir; çünkü bir olan Allah'a çağrıldığınızda küfrederdiniz; O'na ortak koşulunca inanırdınız. Artık hüküm O Yüce Büyük Allah'a aittir.

(Mümin 12)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlara şöyle cevap verilir: “Bu hale düşmenizin sebebi, Allah'ın birliğine inanmaya çağırıldığınızda reddederdiniz. Ama O'na ortak koşulduğunda (O'ndan başkalarına tanrısal nitelikler yüklendiğinde onlara) inanırdınız. Artık şimdi hakkınızdaki karar o çok ulu ve yüce olan Allah'a aittir.”

(Mümin 12)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlara: "Yalnız Allah çağrıldığı zaman inkar ederdiniz de, O'na eş koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yüce Allah'ındır" denir.

(Mümin 12)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Bu, sizin tevhid çerçevesinde Allah'a çağrıldığında inkar etmeniz, O'na ortak koşulduğunda ise inanmanız sebebiyledir. Artık hüküm yüce ve büyük Allah'a aittir."

(Mümin 12)

Diyanet Vakfı Meali:

(Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır.

(Mümin 12)

Edip Yüksel Meali:

Çünkü, YALNIZ ALLAH çağrıldığı zaman inkar ederdiniz. Ancak kendisine ortak koşulduğunda inanırdınız. Hüküm, Üstün ve Büyük olan ALLAH'a aittir.

(Mümin 12)

Elmalılı Orjinal Meali:

İşte bu size şu yüzdendir ki bir olarak Allaha çağırıldığında küfrettiniz ona şirk koşulunca ise iyman ediyordunuz, işte huküm o ulu, o büyük Allahın

(Mümin 12)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunun sebebi şudur ki, "Siz tek Allah'a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz, O'na ortak koşulduğunda da inanıyordunuz, işte hüküm O ulu, O büyük Allah'ındır."

(Mümin 12)

Erhan Aktaş Meali:

Bu, sizin bir tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkar etmeniz nedeniyledir. O'na şirk koşulunca inanıyordunuz. Artık karar yüce ve büyük olan Allah'ındır.

(Mümin 12)

Gültekin Onan Meali:

"Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Tanrı'ya çağırıldığınız zaman küfrettiniz. O'na ortak koşulduğunda inandınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Tanrı'nındır."

(Mümin 12)

Hakkı Yılmaz Meali:

İşte bu, şu sebeptendir: Siz, “bir ve tek” olarak Allah'a davet edildiğiniz zaman küfrettiniz; inanmadınız. O'na ortak koşulunca da inandınız. Artık hüküm, o çok yüce ve çok büyük Allah'ındır.

(Mümin 12)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sizin bu durumunuzun (nedeni), bir ve tek olarak Allah’a dua edildiğinde inkâr ederdiniz. O’na şirk koşulduğunda ise iman ederdiniz. Artık hüküm, (zatı ve sıfatları en yüce olan) El-Aliy, (en büyük) El-Kebîr olan Allah’a aittir.

(Mümin 12)

Harun Yıldırım Meali:

(Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır.

(Mümin 12)

Hasan Basri Çantay:

Bunun sebebi şudur: Bir olarak Allaha düa edildiği zaman siz küfretdiniz. Eğer Ona eş katılırsa tasdıyk ediyordunuz. Artık hukum, O çok yüce, O çok büyük Allahındır.

(Mümin 12)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bunun (bu azâbın) sebebi şübhesiz şudur: “(Herkes) Allah'a, tek olarak da'vet edildiği zaman, (siz) inkâr ettiniz! Hâlbuki O'na ortak koşulsa, inanıyordunuz. Artık hüküm, Aliyy (çok yüce olan), Kebîr (çok büyük olan) Allah'a âiddir.”

(Mümin 12)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte şu [yaşadığınız azap], şu sebepledir: Allah'a, kendisi tek [sayılarak] dua edildiğinde, gerçeği örtüp görmezden gelmiştiniz. Eğer ona şirk koşulursa [ortak sayılırsa], inanırdınız. O halde hüküm, yüce olan, büyük olan Allah'ındır.

(Mümin 12)

Hüseyin Atay Meali:

Yalnız Allah'a çağrıldığı zaman inkâr ederdiniz de, Ona eş koşulunca inanırdınız. Artık egemenlik yüce, ulu Allah’ındır.

(Mümin 12)

İbni Kesir Meali:

Bunun sebebi şudur: Yalnız Allah'a dua edildiği zaman inkar ederdiniz de, O'na şirk koşulunca inanırdınız. Artık hüküm; Aliyy, Kebir Allah'ındır.

(Mümin 12)

İlyas Yorulmaz Meali:

Siz, Allah'a, O nun bir olduğuna çağrıldığınız zaman ret edip inkar etmiş ve onun ortakları olduğuna inanmıştınız. Artık burada hüküm vermek büyük ve yüce olan Allah'a aittir.

(Mümin 12)

İskender Ali Mihr Meali:

Bu, sizin tek olan Allah’a çağrıldığınız zaman inkâr etmeniz sebebiyledir. Ve O’na (Allah’a) şirk koşulunca inanıyordunuz. Artık hüküm, Yüce ve Büyük olan Allah’a aittir.

(Mümin 12)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Şunun için ki tek olan Allah'a yalvarılınca siz tanımazlık ederdiniz. Ona eş koşulunca da inanırdınız. Artık yargı ancak yüce olan, büyük Allah'a yaraşır.

(Mümin 12)

Kadri Çelik Meali:

“Bu (azap), bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman küfre sapmanız ve O'na şirk koşulduğunda da (şirke) iman etmeniz sebebiyledir. Artık hüküm, yüce ve büyük olan Allah'ındır.”

(Mümin 12)

Mahmut Kısa Meali:

Onlara, “Hayır, cezanızı çekeceksiniz!” diye cevap verilecek, “Çünkü siz, eşi ortağı olmayan, gönderdiği mesajlarla hayatınızı düzenleyen bir tek Allah gündeme getirilince O’nu inkâr ediyordunuz; ama birtakım putlar ve putlaştırılmış insanlar O’na ortak koşulunca, ancak o zaman Allah’a inanıyordunuz.” Oysa her konuda hüküm verme yetkisi, yücelik ve azamet sahibi olan Allah’ındır!” O hâlde, ey insanlar, bu kaçınılmaz son gelip çatmadan önce, ilâhî uyarıya kulak verin:

(Mümin 12)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Mukabil olarak " Bunun sebebi şudur: Tek olan Allah'a çağrıldığınızda, ettiniz onu inkar. Üstelik ona ortak koşulunca hemen inandınız. Artık hüküm yüce, büyük olan Allah'ındır.

(Mümin 12)

Mehmet Türk Meali:

(Bunun üzerine onlara): “Siz zâten hep böylesiniz. Tek olan Allah’a çağırıldığı zaman (Allah’ı) inkâr eder, Ona şirk koşulunca da (putlara) inanırdınız. Artık (bugün) hüküm, çok yüce ve büyük olan Allah’ındır.” denilecek.

(Mümin 12)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bu durumunuzun (sebebi şudur ki:) Her ne zaman tek olan Allah çağrıldıysa, siz (O’nu hep) inkâr ettiniz ve eğer O’na ortak koşulmuşsa (da, buna) inandınız. Öyleyse karar verme (yetkisi, ancak) en yüce ve en büyük olan Allah’a aittir.

(Mümin 12)

Muhammed Esed Meali:

(Ve onlara şöyle denilecektir:) "Bu (başınıza geldi), çünkü Tek Allah'a her çağrıldığınızda bu hakikati inkar ettiniz; ama O'na ortak koşulunca (hemen) inandınız! Artık hüküm, Büyük ve Yüce Allah'ındır!"

(Mümin 12)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlara şöyle yanıt verilir; "Bu duruma düşmenizin nedeni şudur ki, siz Allah'ın birliğine inanmaya çağırıldığınızda reddederdiniz ama onun eşinden, ortağından söz edildiğinde inanırdınız. Şimdi hakkınızdaki karar o çok ulu ve yüce olan Allah'a aittir."

(Mümin 12)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve onlara şöyle karşılık verilir; “Bu hale düşmenizin sebebi şudur; dünyada iken tek bir Allah’a çağrıldığınızda bunu reddettiniz, O’na ortak koşulduğunda ise hemen bunu kabullendiniz. Artık hüküm yüceler yücesi ve büyükler büyüğü Allah’ındır.”

Bknz: (38/1)»(38/10)

(Mümin 12)

Mustafa Çevik Meali:

10-12 Allah’ın daveti hayat tarzından yüz çevirenlere âhirette şöyle seslenilecek: “Dünyada iken Allah’a nankörlük ederek davetini reddettiğinizde Allah’ın size olan öfkesi, sizin cehennem karşısında kendinize duyduğunuz öfkenizden daha büyüktür.” O Gün cehennemi hak edenler de şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Bu dehşetli ateş azabı karşısında zaten ölüp ölüp diriliyoruz ve suçumuzu kabulleniyoruz. Bizler için bir af, bu azaptan bir kurtuluş yolu yok mu?” Onlara şöyle karşılık verilecek: “Bu duruma düşmenizin sebebi dünya hayatınızda Allah’ın davetini kabul etmemek için direnmenizdir. Fakat ne zaman Allah’la birlikte başka ilahlar edinmeye çağrılsanız, hemen çağıranlara kulak verip peşlerine düştünüz. Şimdi ise dünyada da âhirette de hükmün ve hükümranlığın Allah’a ait olduğunu kabul edip itiraf ediyorsunuz fakat artık çok geç kaldınız.”

(Mümin 12)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Onlara şöyle denilecek): "Durum işte böyle(sine vahim)dir: çünkü sadece Allah'a (kulluğa) çağrıldığınız her seferinde inkarı tercih ettiniz; O'na ortak koşulduğunda ise inanıverdiniz. Fakat şimdi hüküm yüceler yücesi, mutlak büyük olan Allah'a aittir."

(Mümin 12)

Osman Okur Meali:

Onlara: "Tek Allah;a çağrıldığınız zaman nankörlük ederdiniz de, O'na eş koşulunca hemen inanırdınız. Bugün hüküm, yüce Allah'ındır" denir.

(Mümin 12)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(Onlara cevaben denilecektir ki:) «Bu, size o sebeptendir ki, 'Allah birdir,' diye beyan olununca siz inkar ettiniz ve O'na şerik koşulacak olursa inanıveriyordunuz. Artık hüküm, o pek yüce, pek büyük olan Allah'a aitir.»

(Mümin 12)

Ömer Öngüt Meali:

Bunun sebebi şudur: "Zira siz bir Allah'a çağırıldığınız zaman inkâr ederdiniz, O'na ortak koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yücelerin yücesi ulu Allah'ındır. "

(Mümin 12)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Onlara denilir ki:’ “Size azap edilmesinin nedeni, Allah’ın birliğine çağırıldığınız zaman inkâr etmeniz, ona ortak olsun diye uydurulan yapay tanrılara inanmanızdır. Sınırsız yüce, sonsuz büyük olan Allah, sizinle ilgili hükmünü verecektir.”

(Mümin 12)

Sadık Türkmen Meali:

“Sizin bu haliniz şundandır: Yalnız bir tek Allah’a çağırıldığınız zaman inkâr etmiştiniz. O’na ortak koşulunca ise iman ediyordunuz. Hüküm artık yüce, büyük, Allah’ındır.”

(Mümin 12)

Seyyid Kutub Meali:

Onlara «Bu duruma düşmenizin sebebi şudur: Tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkar ederdiniz. O'na ortak koşulunca inanırdınız. Artık hüküm yüce ve büyük Allah'ındır.»

(Mümin 12)

Suat Yıldırım Meali:

Onlara şöyle cevap verilir: "Bu hale düşmenizin sebebi şudur ki: Allah'ın birliğine inanmaya çağırıldığınızda reddederdiniz ama O'nun eşinden, ortağından bahsedildiğinde inanırdınız. Artık şimdi hakkınızdaki karar o çok ulu ve yüce Allah'a aittir."

(Mümin 12)

Süleyman Ateş Meali:

(Şöyle cevap verilir): Bu (duruma düşmeniz)in sebebi şudur: Tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkar ederdiniz. O'na ortak koşulunca inanırdınız. Artık hüküm yüce ve büyük Allah'a aittir.

(Mümin 12)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Bu çektiğiniz şuna karşılıktır;yalnız Allah'a çağrıldığında görmezlikten gelir, ona eş koşulunca inanırdınız. Bu yüce Allah'ın kararıdır." denir.

(Mümin 12)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlara şöyle denir:" Bu duruma düşmeniz, Allah'ın birliğine inanmaya çağrıldığınızda inkar etmeniz; O'na ortak koşulduğunda da hemen inanmanızdan dolayıdır. Artık kararı, yüce ve büyük Allah verecektir."

(Mümin 12)

Şaban Piriş Meali:

İşte bu, dünyada iken yalnızca Allah'a çağrıldığında inkar etmeniz, O'na ortak koşulduğunda ise iman etmeniz sebebiyledir. Oysa, hakimiyet, yüce ve büyük olan Allah'ındır.

(Mümin 12)

Talat Koçyiğit Meali:

Bu, dünyada iken yalnız Allah'a duâ edildiği zaman inkâr etmeniz, O'na ortak koşulduğunda da bunu tasdik etmeniz dolayısıyledir. Artık hüküm, O yüce ve büyük olan Allah'a aittir.

(Mümin 12)

Tefhimul Kuran Meali:

«Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkâr ettiniz. O'na şirk koşulduğunda da inanıp onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır.»

(Mümin 12)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara denir ki: Siz şunun için bu hale düştünüz: Allah'a bir olarak iman etmek için çağrıldığınızda inkâr ediyor, Ona ortak koşulunca inanıyordunuz. Artık hüküm, pek yüce ve pek büyük olan Allah'ındır.

(Mümin 12)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bu halinizin sebebi şu: Allah'a, yalnız O'na çağrıldığınızda inkar etmiştiniz. O'na ortak koşulduğunda ise iman ediyordunuz. Artık hüküm o en yüce, o en büyük olan Allah'ın...

(Mümin 12)