2. Bakara Suresi / 200.ayet

Hac ibadetinizi yerine getirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha da kuvvetli bir anmayla Allah’ı zikredin. İnsanlardan kimileri; “Rabbimiz, bize ne vereceksen bu dünyada ver.” derler. Onların ahirette hiçbir nasibi yoktur.

Bknz: (17/18)»(17/19)(42/20)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 200 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hacca ait ibadetlerinizi bitirince babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da üstün bir surette Allah'ı anın. Çünkü insanlardan, Rabbimiz, bize dünyada ihsanda bulun diyenler vardır ki bu çeşit adama ahiretten nasip yoktur.

(Bakara 200)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Artık (hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde; (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız (şeref ve faziletlerini heyecanla anlatıp övmeye çalıştığınız) gibi; hatta ondan daha kuvvetli (ve içtenlikli) bir yalvarma ile, Allah’ı zikredip çağırın. İnsanlardan öylesi vardır ki (ahireti önemsiz görüp) : "Rabbimiz, bize (her nimeti) dünyada ver" der; (işte) onun ahirette nasibi yoktur, olmayacaktır.

(Bakara 200)

Abdullah Parlıyan Meali:

İbadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı gündeme getirdiğiniz gibi, hatta daha güçlü bir gündemle Allah'ı gündemde tutmaya devam edin. Çünkü öyle insanlar var ki, sadece “Rabbimiz bize bu dünyada ver” diye dua ederler. Böyleleri ahiret nimetlerinden pay alamayacaklardır.

(Bakara 200)

Adem Uğur Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Ahmet Hulusi Meali:

Hac ibadetinizi bitirince babalarınızı anma (adetinizdeki) zikrinizden çok daha şiddetli şekilde Allah'ı zikredin. İnsanların kimisi: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der... Sonsuz gelecek sürecinde nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Ahmet Tekin Meali:

Nihayet hac ile ilgili ibadetlerinizi bitirdiğinizde, İslâm'dan önce, atalarınızı zikrettiğiniz gibi, hatta daha güçlü bir tarzda Allah'ı zikredin, Allah'a ibadet edin, Allah'ın dinini, şeriatını anlatın. İnsanlardan bazıları: “Ey Rabbimiz, vereceğini, serveti, makamı, mevkii ve zaferi bize dünyada ver" derler. Onların âhirette, ebedî yurtta hiçbir nasibi, isteyecekleri bir payları yoktur.

(Bakara 200)

Ahmet Varol Meali

Hacc görevlerinizi tam olarak yerine getirdikten sonra Allah'ı, önceden atalarınızı andığınız gibi hatta ondan daha fazla anın. İnsanların içinde: "Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver" diyen vardır ki, onun ahirette bir payı yoktur.*

(Bakara 200)

Ali Bulaç Meali:

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirince, cahiliyet devrinde hacdan sonra, toplanıp atalarınızı anarak öğündüğünüz gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. Çünkü insanların kimi: “- Ey Rabbimiz, bize (nasîbimizi) dünyada ver.” der. O kimsenin âhirette bir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yakarışlarınızı bitirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi ya da daha güçlü bir anmayla, bundan böyle Allah'ı anın. İnsanlardan kimisi, şöyle der: "Efendimiz! Bize, dünyada ver!" Oysa sonsuz yaşamda onun bir payı yoktur.

(Bakara 200)

Ali Ünal Meali:

Artık, Hac’cın yerine getirilmesi gereken hükümlerini bu şekilde yerine getirdikten sonra (Mina’da, onlarda gördüğünüz ve sizce övülmeye değer hasletleriyle İslâm’ dan önce) atalarınızı andığınız gibi, hattâ çok daha fazla ve daha içten, daha kuvvetle Allah’ı anın. Ne var ki, insanların içinde (yalnızca dünya hayatını düşünen ve) “Rabbimiz, bize vereceğini dünyada ver!” diyen, dolayısıyla Âhiret’te hiçbir nasibi olmayanlar vardır.

(Bakara 200)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kurbanlarınızı, ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman, babalarınızı (ecdadınızı) andığınız gibi, belki daha fazla Allah’ı zikredin. İnsanlardan bazıları. “Ey Allah’ım! Bize dünyalık ver!” derler. Fakat onların ahirette hiçbir payları yoktur. (Bunlar kâfirlerdir.)*

(Bakara 200)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü bir anışla Allah'ı anmaya devam ediniz. Çünkü öyle insanlar vardır ki, "Bize bu dünyada ver" diye dua ederler. Böyle kimseler, ahiretten nasip alamayacaklardır.

(Bakara 200)

Bekir Sadak Meali:

Hac ibadetinizi bitirdiginizde, babalarinizi andiginiz gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anisla Allah'i anin. «Rabbimiz! Bize dunyada ver» diyen insanlar vardir, oylesine, ahirette bir pay yoktur.

(Bakara 200)

Besim Atalay Meali:

Haccı bitirdikten sonra da, atalarınızı nice anıyorsanız, daha da çok Allahı anmaksınız, insanlardan : «Tanrı bize vereceği şeyleri, bu dünyada verse ya!» diyen vardır, bunun için ahrette dahi, hiçbir pay yoktur

(Bakara 200)

Celal Yıldırım Meali:

Hacc ile ilgili ibâdetinizi yerine getirince babalarınızı andığınız gibi ya da daha güçlü ve içli bir anışla Allah'ı anın.. İnsanlardan kimi, «Rabbimiz! bize Dünya'da ver» der. Artık onun için Âhiret'te bir nasîp yoktur.

(Bakara 200)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirince, vaktiyle (orada) atalarınızı (sevgi ve övgü ile) andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan kimi: “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) dünyada ver” der. (Artık) böyle diyen kimsenin ahiretten bir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. "Rabbimiz! Bize sadece dünyada ver" diyen insanlar vardır, öylesine, ahirette bir pay yoktur.

(Bakara 200)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan, "Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver" diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Diyanet Vakfı Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Edip Yüksel Meali:

Töreninizi bitirdiğiniz zaman, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü olarak ALLAH'ı anmayı sürdürün. Halktan kimi 'Rabbimiz, bize bu dünyada ver,' der; onun ahiretten bir payı olmaz.

(Bakara 200)

Elmalılı Orjinal Meali:

nihayet menasikinizi bitirdiniz mi vaktiyle atalarınızı andığınız gibi hatta daha şiddetli bir anışla Allahı anın, zikredin, çünkü nasın kimisi "rabbena, der bize Dünyada ver" buna Ahırette kısmet yoktur

(Bakara 200)

Elmalılı Yeni Meali:

Nihayet hac ibadetlerinizi bitirdiğinizde, bir zamanlar atalarınızı andığınız gibi hatta daha coşkulu bir anışla Allah'ı anın. Çünkü insanların bir takımı: "Rabbimiz, bize dünyada ver!" der. Ona ahirette bir kısmet yoktur.

(Bakara 200)

Erhan Aktaş Meali:

Hacc ibadetinizi bitirince, atalarınızı andığınız gibi; hatta daha güçlü bir şekilde Allah'ı anın. Kimi insanlar; "Ey Rabb'imiz, bize dünyada ver." derler. Bu kimselerin ahirette bir payı yoktur.

(Bakara 200)

Gültekin Onan Meali:

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da güçlü bir anma ile Tanrı'yı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz, bize bu dünyada ver" der. Onların ahirette nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra da Allah'a karşı görevlerinizi gerçekleştirdiğinizde, tıpkı babalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın.

(Bakara 200)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hac vazifelerinizi bitirince, (cahiliyede) babalarınızı andığınız gibi hatta ondan daha fazla Allah’ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki (dua ederken) şöyle der: “Rabbimiz! Bize dünyada ver.” (Böyle dua edenin) ahirette hiçbir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Harun Yıldırım Meali:

İbadetlerinizi yerine getirdiğinizde, artık atalarınızı andığınız gibi –hatta daha da kuvvetli bir anışla Allah’ı zikredin. İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz bize dünyada ver!" der, onun için ahirette hiçbir nasip yoktur.

(Bakara 200)

Hasan Basri Çantay:

Menasikinizi (hacca ait ibadetlerinizi) bitirince (cahiliyyetde) atalarınızı (böbürlenerek) andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allahı anın. Artık o insanlardan kimi "Ey Rabbimiz, bize (nasibimizi) dünyada ver" der ki onun ahiretden nasibi yokdur.

(Bakara 200)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet hac ibâdetlerinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hattâ daha kuvvetli bir anma ile artık Allah'ı zikredin!(5) İnsanlardan öylesi de vardır ki: “Rabbimiz! Bize(nasîbimizi) dünyada ver” der; o takdirde onun için âhirette hiçbir nasib yoktur!*

(Bakara 200)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(200-202) Haç ibadetlerinizi¹ tamamlayınca atalarınızı hatırlayıp andığınız gibi hatta daha da güçlü bir anma olarak Allah'ı hatırlayıp anın! Artık, insanlardan "RAB'bimiz! Bize Dünyada [ilk'te] bir güzellik [iyilik] ver" diyen kim varsa ona Ahirette [son'da] hiçbir pay yoktur. Onlardan "RAB'bimiz! Bize dünyada [ilk'te] bir güzellik [iyilik], ahirette [son'da] bir güzellik [iyilik] ver ve ateşin azabından bizi koruyup sakındır" diyen kimse[ler de vardır]. İşte, kendilerine elde ettiklerinden bir nasip bulunanlar onlardır. Allah, hesabı seri [çabuk] olandır.

(Bakara 200)

Hüseyin Atay Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi ya da daha kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan "Rabbimiz! Bize dünyada ver" diyen vardır. Öylesine gelecektekinde bir pay yoktur.

(Bakara 200)

İbni Kesir Meali:

Hacc ibadetinizi bitirince; atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı zikredin. İnsanlardan öylesi vardı ki; Ey Rabbımız, bize dünyada ver, der. Onun ahirette nasibi yoktur.

(Bakara 200)

İlyas Yorulmaz Meali:

Hac ibadetlerinizi yerine getirip tamamladığınızda, Allah'ı, ana babanızı andığınız gibi, hatta daha fazla anın. İnsanlardan “Rabbimiz bize dünyada ver” diyenler var. O zaman böyle söyleyenlerin ahirette alacağı hiçbir pay kalmamıştır.

(Bakara 200)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece (hacca ait) ibadetlerinizi (ve kuralları) tamamladığınız zaman, artık atalarınızı zikrettiğiniz gibi, hatta daha kuvvetli bir zikirle Allah’ı zikredin. Fakat insanlardan kim: “Rabbimiz bize dünyada ver.” derse, ahirette onun bir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yüz sürme tapkılarınızı bitirdikten sonra atalarınızı andığınız gibi, hattâ onlardan da çok, Allah'ı anın, insanların kimisi de: «Ey çalabımız! Bize ne vereceksen bu dünyada ver» der. Artık ona öbür dünyada hiçbir pay yoktur.

(Bakara 200)

Kadri Çelik Meali:

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. “Rabbimiz! Bize dünyada ver” diyen insanlar vardır. Öylesinin, ahirette bir payı yoktur.

(Bakara 200)

Mahmut Kısa Meali:

Hac ibâdetlerinizi bitirince, tıpkı önceden atalarınızı üstün meziyetleriyle överek andığınız gibi, hattâ daha büyük bir coşkuyla Allah’ı anın! Çünkü öyle insanlar var ki: “Ey Rabb’imiz, bize vereceğini sadece bu dünyada ver!” diye duâ eder ve yaşantılarını bu temel düşünceye göre biçimlendirirler. Fakat böyleleri, âhiret nîmetlerinden hiçbir pay alamayacaklardır.

(Bakara 200)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Allah'ı hakkıyla anın, Hacc'a ait ibadetlerinizi bitirdikten sonra. Aynen Babalarınızı, atalarınızı andığınız gibi hatta daha üstün bir surette olsun. Ancak insanlardan bir kısmı vardır ki: "Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver Katından vereceğini" İşte bunların ahirette herhangi bir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Mehmet Türk Meali:

Hacc ibâdetini yerine getirdikten sonra (daha önce) atalarınızı yâd ettiğiniz gibi, hatta ondan daha güçlü bir şekilde Allah’ı anın.1 İnsanlardan öyleleri var ki: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada güzellik ver.” diye dua ederler. İşte böylelerinin ahirette hayırdan bir payı olmayacaktır.*

(Bakara 200)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hac ile ilgili ibadetlerinizi tamamladıktan sonra, atalarınızı andığınız gibi, (mümkünse) daha (da içtenlikle) Allah’ı anın. Bazı kimseler, “Ey Rabbim, bize vereceğini, bu dünyada ver,” derler. Böylelerinin ahirette hiç nasipleri yoktur.

(Bakara 200)

Muhammed Esed Meali:

İbadetinizi bitirdiğinizde, atalarınızı hatırladığınız gibi, hatta daha güçlü bir haykırışla Allah'ı hatırla(maya devam ed)in! Çünkü öyle insanlar var ki, (sadece), "Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver." diye dua ederler. Böyleleri, ahiretin nimetlerinden nasip alamayacaklardır.

(Bakara 200)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kutsal töreninizi bitirdikten sonra, atalarınızı andığınız gibi hatta ondan daha da güçlü bir biçimde Allah'ı anmayı sürdürün. Orada insanlardan bazıları; "Rabbimiz bize ne vereceksen bu dünyada ver," derler. İşte, bunu diyenin ahirette alacağı bir şey yoktur.

(Bakara 200)

Mustafa Çavdar Meali:

Hac ibadetinizi yerine getirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha da kuvvetli bir anmayla Allah’ı zikredin. İnsanlardan kimileri; “Rabbimiz, bize ne vereceksen bu dünyada ver.” derler. Onların ahirette hiçbir nasibi yoktur.

Bknz: (17/18)»(17/19) - (42/20)

(Bakara 200)

Mustafa Çevik Meali:

Hac ibadetinizi yerine getirdikten sonra, daha bilinçlenmiş ve güçlenmiş mü’minler olarak bulunduğunuz her yerde, artık atalarınızı şevkle, zevkle, överek anlattığınızdan daha çok sizi yaratıp bunca nimetlerle donatanın Allah olduğunu anlatıp, insanları yaratılış sebepleri olan hayat tarzı ile yaşamaya çağırın. Sakın “Rabbim! Bize sadece bu dünyada ver” diyenlerden olmayın, böyle diyenlerin âhiretteki cennet nimetlerinden hiçbir nasipleri yoktur.

(Bakara 200)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Hacca has) ibadetlerinizi tamamladıktan sonra (bir zamanlar) atarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü bir biçimde Allah'ı anın! İnsanlardan bazısı "Ey Rabbimiz! Bize vereceğini bu dünyada ver!" derler. Böylelerinin ahiret nimetlerinden nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Osman Okur Meali:

(Hac) ibadetlerinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi hatta, daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlar dan kimi "Rabbimiz bize (sadece) dünyada ver!" der; onun ahirette bir payı yoktur.

(Bakara 200)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra hacca ait ibadetlerinizi ifâ ettiğiniz zaman, babalarınızı zikrettiğiniz gibi veya daha ziyâde olarak Allah Teâlâ'yı zikrediniz. İmdi nâstan öylesi vardır ki, «Rabbimiz bize (nasibimizi) dünyada ver,» der. Bunlar için ahirette bir nasip yoktur.

(Bakara 200)

Ömer Öngüt Meali:

Nihayet Hacc ibadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı zikrediniz. İnsanlardan öyleleri var ki: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver. ” derler. Böyle isteyenlerin ahiretten hiçbir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Ömer Sevinçgül Meali:

İbadetlerinizi bitirince, atalarınızı nasıl anıyorsanız ondan daha şiddetli bir anışla Allah’ı anın. Kimi insanlar, “Rabbimiz! Bize dünyada ver” derler. Öyle kimselerin ahirette nasipleri yoktur.

(Bakara 200)

Sadık Türkmen Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman Allah’ı zikredin, tıpkı; atalarınızı zikrettiğiniz gibi hatta daha çok zikredin. İnsanlardan kimileri; “Rabbimiz, bize dünyada ver” der, onun ahirette nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Seyyid Kutub Meali:

Hacc ibadetini bitirdiğinizde atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha ısrarlı bir şekilde Allah'ı anın. Kimi insanlar 'Ey Rabbimiz, bize dünyada güzellik ver' derler. Böylesinin Ahirette hiçbir pay olmaz.

(Bakara 200)

Suat Yıldırım Meali:

Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla öğündüğünüz gibi. Hatta daha fazla, daha hürmetle Allah'ı anın! Bazı kimseler: "Ey Yüce Rabbimiz, bize vereceğini bu dünyada ver!" derler. Bunların ahirette nasipleri yoktur.

(Bakara 200)

Süleyman Ateş Meali:

Hac ibadetlerinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi hatta, daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan kimi "Rabbimiz bize dünyada ver!" der; onun ahirette bir payı yoktur.

(Bakara 200)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Hac ibadetinizi yaparken Allah'ı, babalarınızdan aklınızda kaldığı gibi,[1] hatta daha güçlü anın. İnsanlardan kimi der ki: "Rabbimiz! Bize ne vereceksen, bu dünyada ver!" Onun ahirette alacağı bir şey olmaz.

1) Bize göre ayetin tefsiri şöyledir: يذكرون الله آباءكم ذكرتم  كما =  Allah'ı babalarınızdan öğrendiğiniz gibi anın.

(Bakara 200)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, Allah'ı, atalarınızı andığınız gibi, hattâ daha kuvvetli bir biçimde anın. "Rabbimiz! Bize ne vereceksen dünyada ver" diyen insanlar vardır. Onların âhirette hiçbir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Şaban Piriş Meali:

Hac ibadetinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha da kuvvetli bir anışla Allah'ı zikredin. İnsanlardan: -Rabbimiz, bize bu dünyada ver, diyenler vardır. Onların ahirette hiç bir nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Talat Koçyiğit Meali:

Hac ibadetinizi bitirince. Allah'ı, atalarınızı andığınız gibi, hattâ daha kuvvetli bir anışla anın. İnsanlardan öyle kimseler vardır ki, "Rabbımız, bize dünyada (nasibimizi) ver" derler; böyleleri için âhirette nasîb yoktur.

(Bakara 200)

Tefhimul Kuran Meali:

(Hac) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: «Rabbimiz, bize dünyada ver» der; onun ahirette nasibi yoktur.

(Bakara 200)

Ümit Şimşek Meali:

İbadetlerinizi tamamladıktan sonra, vaktiyle atalarınızı nasıl anıyorsanız öylece, hattâ ondan daha da güçlü bir şekilde Allah'ı anın.(101) İnsanlardan öylesi vardır ki, “Rabbimiz, bize vereceğini dünyada ver” der. Âhirette onun bir nasibi yoktur.*

(Bakara 200)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın. Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla. İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada ver." Böylesi için ahırette bir nasip yoktur.

(Bakara 200)