2. Bakara Suresi / 66.ayet

Böylece onların uğradığı bu cezayı hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve sorumlu davrananlar için de bir öğüt vesilesi yaptık.

Bknz: (5/60)(7/179)(25/44)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 66 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

O zaman bunu görenlerle sonradan gelenlere ibret, sakınanlara da bir öğüt olmak üzere onları maymun şekline sokmuştuk.

(Bakara 66)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Biz) Bunu, (maymun misali birer taklitçi ve şeytanın takipçisi olma durumunu) hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara ibret verici bir ceza, takva sahipleri için de bir öğüt kılıverdik.

(Bakara 66)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve o maymunlaşmış insanları, görenlerle sonradan gelenlere uyarıcı bir örnek ortaya koyduk. Yolunu Allah'ın kitabıyla bulanlara, ibret alınacak bir ders haline getirdik.

(Bakara 66)

Adem Uğur Meali:

Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.

(Bakara 66)

Ahmet Hulusi Meali:

Bu; olayı yaşayanlara ve onlardan sonra gelenlere ibret bir ceza olsun; korunmak isteyenler de bundan öğüt alsınlar, diyedir.

(Bakara 66)

Ahmet Tekin Meali:

Bu ibret dolu cezayı, bizzat görenlere ve sonraki nesillere bir ders, bir gözdağı, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlara, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minlere de unutamayacakları bir öğüt, bir ibret vesilesi kıldık.

(Bakara 66)

Ahmet Varol Meali

Bu olayı, öncekilere ve sonradan geleceklere ders verici bir ceza ve takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Ali Bulaç Meali:

Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara 'ibret verici bir ceza', takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz, o azâbı; onlarla bulunanlara, onlardan sonra gelip duyanlara, ibret; ve takvâ sâhibi müminlere de bir nasihat kıldık.

(Bakara 66)

Ali Rıza Sefa Meali:

Böylece, bunu, aynı dönemde yaşayanlara ve sonra gelecek olanlara uyarıcı bir örnek; sorumluluk bilinci taşıyanlara da bir öğüt yaptık.

(Bakara 66)

Ali Ünal Meali:

Bunu, o anda yaşayanlara ve daha sonra geleceklere ağır bir dersi ibret ve müttakîler için üzerinde düşünecekleri ve ikaz, irşad adına başkalarına da anlatacakları bir öğüt vesilesi kıldık.

(Bakara 66)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bu cezayı, ondan önceki ve sonraki toplumlara bir ibret ve muttakiler için bir öğüt yaptık.*

(Bakara 66)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz bu cezayı, bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ders, sakınanlar için de bir öğüt vesilesi kıldık.

(Bakara 66)

Bekir Sadak Meali:

(65-66) Icinizden cumartesi gunu azginlik edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara «Asagilik birer maymun olunuz» dedik"; bunu, cagdaslarina ve sonradan geleceklere bir ceza ornegi ve Allah'a karsi gelmekten sakinanlara ogut olsun diye yaptik.

(Bakara 66)

Besim Atalay Meali:

İmdi, bu olayı görmüş olanlarla, sonrakilere onu ceza yapmıştık, sakınanlara da öğüt kılmıştık

(Bakara 66)

Celal Yıldırım Meali:

İşte Biz bu (milletin tutumunu ve başlarına gelen kötü sonuçları) kendi devirlerinde yaşayanlara ve sonradan gelecek olanlara bir ibret ve takva (Allah'tan korkup kötülüklerden sakınan irfan) sahiplerine bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz bunu hem o zamandakilere hem de sonradan geleceklere bir ibret ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara da bir nasihat kıldık.

(Bakara 66)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İçinizden cumartesi günü azgınlık edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara "Aşağılık birer maymun olunuz" dedik; bunu, çağdaşlarına ve sonradan geleceklere bir ceza örneği ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara öğüt olsun diye yaptık.

(Bakara 66)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.*

(Bakara 66)

Edip Yüksel Meali:

Bu cezayı çağdaşlarına ve sonraki kuşaklara bir ibret ve erdemli insanlar için de bir öğüt yaptık.

(Bakara 66)

Elmalılı Orjinal Meali:

ve bu ukubeti önündekilere ve arkasındakilere bir dersi ibret ve korunacaklara bir va'z-u nasıhat olmak üzere yaptık.

(Bakara 66)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve bu cezayı önündekilere ve sonrakilere bir ibret dersi ve korunacaklara da bir öğüt ve nasihat yaptık.

(Bakara 66)

Erhan Aktaş Meali:

Biz bunu, onlara ve onlardan sonra gelecek kuşaklara ibret; muttakilere[1] de öğüt olarak yaptık.

1)Korunanlara; Allah'ın buyruklarına içtenlikle uyarak; o buyruklarla, kötü ve zararlı şeylere karşı kendisini korumaya, güvenceye alanlara.

(Bakara 66)

Gültekin Onan Meali:

Bunu çağdaşlarına / yanında olanlara (lima beyne yedeyha) ve sonraki kuşaklara / gelecek olanlara (halfeha) bir ceza / azab / ibret verici ceza (nekalen) ve muttakiler için de bir öğüt / nasihat (mevızaten) yaptık.

(Bakara 66)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra da aşağılık maymunluğu, çağdaşlarına ve sonrakilere müthiş bir ders ve Allah'ın koruması altına girmiş kişiler için bir nasihat/öğüt yaptık.

(Bakara 66)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bu (cezayı) kendilerinden önce ve sonra gelecek olanlara ibretlik bir ceza, muttakiler için de bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Harun Yıldırım Meali:

Onu öncekileri ve sonrakileri için ibret verici bir ceza, muttakîler için de bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Hasan Basri Çantay:

Binaen'aleyh onu hem önündekilere (o zaman hazır olanlara), hem ardındakilere (sonradan geleceklere) ibret verici ceza ve (mü'minlerden) takvaaye erenler de bir öğüd yaptık.

(Bakara 66)

Hayrat Neşriyat Meali:

Böylece bunu (bu hâdiseyi) önündekilere ve arkasındakilere (o zamanda bulunanlara ve ardından geleceklere) ibret verici bir cezâ, takvâ sâhiblerine ise bir nasîhat kıldık.

(Bakara 66)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Bunu [bu olayı] öncesine ve arkasına/sonrasına bir ders ve korunup sakınanlar için, bir öğüt yaptık.

(Bakara 66)

Hüseyin Atay Meali:

Bunu, kendilerine ve sonradan geleceklere bir ceza örneği ve Allah'a saygılı olanlara bir öğüt olsun diye yaptık.

(Bakara 66)

İbni Kesir Meali:

Artık bunu hem önündekilere, hem de ardındakilere ibret verici bir ceza, hem de müttakilere bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yasağı delenlerin aşağılanmalarını, hem kendi dönemleri için, hem de onlardan sonra gelenler için, örnek bir ceza yaptık.

(Bakara 66)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onu (bu cezayı), hayatta olanlara ve onların arkasından gelecek olanlara bir ibret ve takva sahipleri için bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onun için Biz bu olay hem gelmişlere, hem de sizden sonra geleceklere bir gözdağı, sakınanlar için de öğüt olsun dedik.

(Bakara 66)

Kadri Çelik Meali:

Böylece (o anda) yaptıkları ve (daha önce) yapmış oldukları şeylere karşılık bunu ibret verici bir ceza ve takva sahipleri için de bir öğüt vesilesi kıldık.

(Bakara 66)

Mahmut Kısa Meali:

İşte bu cezayı; hem o çağda yaşayanlara, hem de sonradan geleceklere ibret verici bir ders, kötülükten sakınanlar için de öğüt alınacak bir örnek kıldık.

(Bakara 66)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bunu hem öncekiler hem de sonradan gelecek olanlara ibretlik bir ders kıldık Arkadan gelen akıl sahibi takva ehline ibret alınacak güzel bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Mehmet Türk Meali:

65,66. (Ey İsrâil oğulları!) içinizden cumartesi yasağını çiğneyenleri, Bizim onlara: “Birer aşağılık maymunlar olun!” dediğimizi1 ve bunu; o olayı görenler ve sonradan gelenler için bir ibret ve Allah’a karşı hata etmekten sakınanlar için bir öğüt kıldığımızı da biliyorsunuz.*

(Bakara 66)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Biz bu hadiseyi) orada bulunanlara ve onlardan sonra gelenlere bir ibret, takva sahiplerine (de) bir öğüt vesilesi kıldık.

(Bakara 66)

Muhammed Esed Meali:

Ve onları hem kendi zamanları, hem de bütün gelecek zamanlar için uyarıcı bir örnek kıldık, Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara da ibret alınacak bir ders.

(Bakara 66)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz bunu, hem onu görenlere hem de sonradan gelenlere ibret, Allah'tan sakınanlara ise bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Mustafa Çavdar Meali:

Böylece onların uğradığı bu cezayı hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve sorumlu davrananlar için de bir öğüt vesilesi yaptık.

Bknz: (5/60) - (7/179) - (25/44)

(Bakara 66)

Mustafa Çevik Meali:

63-66 Ey İsrailoğulları! Sizin atalarınızın üzerine Sina Dağı’nı şahit tutarak onlardan yalnız Allah’ı Rab ve ilah edinip de davetine iman edeceklerine dair söz almıştık. Bunun üzerine Biz de: “Söz verdiğiniz hayat nizamına sımsıkı sarılın, gereklerini bilinçle yerine getirin, kitabınızın içindekileri aklınızdan çıkarmayın.” demiştik. Fakat bir süre sonra bu sözlerinden de döndüler. Şayet Allah merhamet ve rahmetiyle muamele edip tevbe etmeleri için süre tanımasaydı, muhakkak helak edilip hüsrana uğrayacaklardı. Nitekim Sebt (Cumartesi) gününün yasaklarını ihlal edip, isyan ederek azgınlaşanların başlarına geleni de biliyorsunuz. Bu sebeple Biz onlara “Aşağılık maymunlar gibi olun, onlardan bir farkınız kalmadı.” diyerek onları hem kendi zamanları hem de gelecek nesiller için ibretlik bir ceza ve uyarı vesilesi kıldık.

(Bakara 66)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve onları, hem ilk kuşaklar hem de sonraki nesiller için bir ibret vesikası, (taklitten) sakınanlar içinde uyarıcı bir örnek kıldık.

(Bakara 66)

Osman Okur Meali:

Biz bunu hem o zamandakilere hem de sonradan geleceklere bir ibret ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara da bir nasihat kıldık.

(Bakara 66)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık bunu o zamandakilere ve ondan sonrakilere bir ibret, müttekiler için de bir nasihat kıldık.

(Bakara 66)

Ömer Öngüt Meali:

İşte biz bu (maymunlaşma cezasını), kendi devirlerinde yaşayıp hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelecek olanlara bir ibret dersi, takvâ sahibi müminlere de bir öğüt yaptık.

(Bakara 66)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunu hem orada olanlara, hem de sonra gelenlere bir ibret dersi, günahtan sakınanlara da bir öğüt vesilesi yaptık.

(Bakara 66)

Sadık Türkmen Meali:

Biz bunu hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Seyyid Kutub Meali:

Bu cezayı, onu görenlere ve sonradan gelip işitenlere ibret ve takva sahiplerine öğüt yaptık.

(Bakara 66)

Suat Yıldırım Meali:

Bunu, hem bu hadiseye şahit olanlara, hem de sonradan gelecek olan nesillere bir ibret ve korunacaklara da bir öğüt kıldık.

(Bakara 66)

Süleyman Ateş Meali:

Ve bunu, önündekilere ve ardından geleceklere ibret bir ceza, (Allah'ın azabından) korunanlara da bir öğüt yaptık.

(Bakara 66)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunu, o gün yaşayanlara ve arkadan gelenlere ders ve müttakilere[1] öğüt olsun diye yapmıştık.

1) Müttaki, kendi yapısını bozmayan kişidir. 

(Bakara 66)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bunu, çağdaşlarına ve sonraki nesillere ibret, Allah'ın azabından korunmak isteyenlere de öğüt ve ders kıldık.

(Bakara 66)

Şaban Piriş Meali:

Böylece onların akıbetini hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve Allah'tan korkanlar için de bir öğüt vesilesi yaptık.

(Bakara 66)

Talat Koçyiğit Meali:

Böylece o hâdiseyi, hem önündekiler için, hem de ardındakiler için ibret verici bir ceza. (Allah'tan) sakınanlar İçin de, bir öğüt kılmıştık.

(Bakara 66)

Tefhimul Kuran Meali:

Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonradan gelecek olanlara 'ders verici bir ceza,' takva sahipleri için de bir öğüd kıldık.

(Bakara 66)

Ümit Şimşek Meali:

Bunu da, hem onların çağdaşlarına, hem de sonradan geleceklere bir ibret, sakınanlara ise bir öğüt olsun diye yaptık.

(Bakara 66)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık.

(Bakara 66)