45. Casiye Suresi / 21.ayet

Yoksa kötülükler peşinde koşanlar, gerek hayatlarında gerekse ölümlerinde iman edip, iyi ve güzel işler yapanlarla kendilerini bir tutacağımızı mı zannediyorlar! Ne berbat bir hüküm veriyorlar öyle!

Bknz: (38/28)(68/35)

Mustafa Çavdar Meali

Casiye 21 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yoksa kötülük kazananlar, kendilerini de iman edenler ve iyi işlerde bulunanlarla eşit mi tutacağız, dirimleri de, ölümleri de onlarla bir olacak mı sanıyorlar? Ne de kötü hükmediyorlar.

(Casiye 21)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yoksa kötülüklere batıp (manevi) yara alanlar (vicdanları bozulanlar), kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı (bir tutacağımızı) ; hayatlarının ve ölümlerinin aynı (olacağını) mı zannetmektedirler? Bunlar ne kötü hükümler (ve asılsız kanaatlerdir!)

(Casiye 21)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yoksa o kötülük işleyip duranları iman edip iyi, yararlı işler yapan kimselerle hayatlarında ve ölümlerinde kendilerini bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Adem Uğur Meali:

Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Ahmet Hulusi Meali:

Yoksa kötülükleri kazananlar, kendilerini, iman edip imanın gereğini uygulayanlarla aynı kılacağımızı; hayatlarında ve mematlarında eşit (tutacağımızı) mi sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Ahmet Tekin Meali:

Yoksa fert ve toplum hayatında, kendi hayatlarında derin yaralar açan planlı kötülükler irtikab edenlerle; iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere, hayatlarında, ölümleri sırasında/ölüm aleminde eşit muamele yapacağımızı mı zannediyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!*

(Casiye 21)

Ahmet Varol Meali

Yoksa kötülükleri işleyenler kendilerini, hayatları da ölümleri de bir olacak şekilde, iman edip salih ameller işleyenlerle bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Ali Bulaç Meali:

Yoksa kötülüklere batıp yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi (olacak)? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yoksa o kötülükleri işleyib duranlar, kendilerini, iman edib salih ameller işliyenler gibi yapacağız, hayat ve ölümlerini bir tutacağız mı sandılar? Ne fena hüküm veriyorlar...

(Casiye 21)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yoksa kötülük yapanlar, inanmış olarak erdemli edimler yapanlarla, yaşamlarında ve ölümlerinde, onları denk tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü yargı veriyorlar.

(Casiye 21)

Ali Ünal Meali:

Yoksa o kötülükleri işleyip duranlar, kendileriyle iman eden ve imanları istikametinde sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanları hayatlarında ve ölümlerinde bir tutacağımızı mı sanıyorlar? (Böyle sanmakla) ne kötü bir yargıda bulunuyorlar!

(Casiye 21)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yoksa kötülükleri kazananlar kendilerini, inanıp yararlı işler yapanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Onların hayatları ve ölümleri, (diğerleriyle) eşit mi olacak sandılar? Ne kötü yargılıyorlar!

(Casiye 21)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kötülük işleyenler kendilerini, hayatlarında ve ölümlerinde, inanıp yararlı iş yapanlarla bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Bekir Sadak Meali:

Yoksa, kotuluk isleyen kimseler, olumlerinde ve diriliklerinde kendilerini, inanip yararli is isleyen kimseler ile bir mi tutacagimizi sandilar? Ne kotu hukum veriyorlar! *

(Casiye 21)

Besim Atalay Meali:

Kötülük yapanlar sanırlar mı ki biz onları, inananlar, yararlı iş görenler gibi mi tutacağız? Ölümlerin, dirimlerin bir düzeyde mi kılmak isteriz? Ne kötü hükmederler!

(Casiye 21)

Celal Yıldırım Meali:

Yoksa o kötülükleri işleyip duranları; imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar gibi mi yapacağız, hayatlarını, ölümlerini bir mi tutacağımızı sanıyorlar ? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Yoksa o kötülükleri işleyen kimseler, inandıktan sonra güzel ve faydalı işler gerçekleştirenlere yaptığımız muameleyi, kendilerine de göstereceğimizi, hayatlarında ve ölümlerinde onları bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! *

(Casiye 21)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yoksa, kötülük işleyen kimseler, ölümlerinde ve diriliklerinde kendilerini, inanıp yararlı iş işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!*

(Casiye 21)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini, inanıp salih amel işleyenler gibi kılacağımızı; hayatlarının ve ölümlerinin bir olacağını mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Diyanet Vakfı Meali:

Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!  *

(Casiye 21)

Edip Yüksel Meali:

Kötülükleri işleyen kimseler, dirildiklerinde ve ölümlerinde, kendilerini, inanıp erdemli davrananlarla bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yoksa o kötülükleri yapıp duran kimseler, kendilerini o iyman edip salih ameller yapan kimseler gibi yapacağız, hayat ve mematlarını müsavi kılacağız mı sandılar? Ne fena hukmediyorlar!

(Casiye 21)

Elmalılı Yeni Meali:

Yoksa o kötülükleri yapıp duran kimseler, kendilerini iman edip iyi ameller yapan kimseler gibi yapacağız, hayatlarını ve ölümlerini bir tutacağız mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Erhan Aktaş Meali:

Yoksa Bizim, kötülük yapan kimselerle, iman edip, salihatı yapan kimseleri[1], hayatlarında ve ölümlerinde bir tutacağımızı mı sanıyorlar. Ne kötü yargıda bulunuyorlar!

1)Bozuk olan şeyi düzeltmeye çalışmak, düzeltici olmak, yapıcı olmak, iyi olmak, düzeltmeye teşvik etmek, iyiye yönlendirmek.

(Casiye 21)

Gültekin Onan Meali:

Yoksa kötülüklere batıp yara alanlar, kendilerini inanıp salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi (olacak)? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yoksa kötülükleri işleyen o kimseler, kendilerini, hayatlarında ve ölümlerinde, iman eden ve düzeltmeye yönelik işler yapan kimseler gibi yapacağımızı mı zannettiler? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yoksa kötülükler işleyenler, onları iman edip salih amel işleyenler gibi yapacağımızı, hayatlarının ve ölümlerinin bir olacağını mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Harun Yıldırım Meali:

Yoksa kötülüklere batıpyara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Hasan Basri Çantay:

Yoksa kötülükleri kazananlar, kendilerini, iman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar gibi mi yapacağız, dirim ve ölümleri bir mi olacak sandı (lar). Hükmedegeldikleri (bu) şey ne fena!

(Casiye 21)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yoksa kötülükleri işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde kendilerini, îmân edip sâlih amel işleyen kimselerle bir tutacağımızı mı sandı(lar)? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Çirkinlikleri [kötülükleri] kazananlar kendilerini, tıpkı inanmış ve düzgün-iyi eylemlerde bulunmuş olanlar gibi [yapacağımızı mı] yani¹ yaşamlarını ve ölümlerini eşit yapacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm ediyorlar!

(Casiye 21)

Hüseyin Atay Meali:

Yoksa, kötülük işleyen kimseler, yaşamlarında ve ölümlerinde, kendilerini inanan ve yararlı işler işleyen kimseler ile bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

İbni Kesir Meali:

Yoksa; kötülükleri kazananlar, ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini iman edip salih amel işleyen kimseler ile bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yoksa! Kötülükleri yapmayı alışkanlık haline getirenler kendilerini, iman edip salih amel işleyenlerle bir yapacağımızı mı zannettiler. Onların hayatı da ve ölümleri de aynıdır. Kendileri için vardıkları hüküm ne kadar kötü.

(Casiye 21)

İskender Ali Mihr Meali:

Yoksa kötülük işleyenler, zannediyorlar mı ki, onları, âmenû olan (Allah’a ulaşmayı dileyen) ve salih ameller (nefs tezkiyesi) yapanlar gibi kılacağız ve onların hayatları ve ölümleri eşit olacak? Hüküm verdikleri şey ne kötü.

(Casiye 21)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yoksa kötülük edenler kendilerini iyilik edenlerle bir tutacağız, onların ölümleri de, dirimleri de bir olacak mı sanıyorlar? Ne kötü düşüncedir bu!

(Casiye 21)

Kadri Çelik Meali:

Yoksa kötülük işleyen kimseler ölümlerinde ve diriliklerinde kendilerini, iman edip salih amellerde bulunanlar ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Mahmut Kısa Meali:

Yoksa kötülük işleyip duran şu inkârcılar, iman edip güzel ve yararlı işler yapan kimselerle kendilerini bir tutacağımızı; hayatlarının, ölümlerinin ve ölümden sonraki durumlarınınaynı olacağını mı sanıyorlardı? Böyle bir şey Allah’ın hikmet ve adâletine hiç yakışır mı! Ne kadar çirkin ve ahmakça hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Canları istediği gibi kötülükleri işleyip duranlar, iman edip güzel ve makbul işler - Ameller işleyenlere yaptığımız muameleyi, kendilerine de göstereceğimizi sanırlar. Sandıkları hayatlarında ve ölümlerinde bir tutulacağı mıdır? Bu muhakeme ne kötüdür!

(Casiye 21)

Mehmet Türk Meali:

Yoksa kötülükleri yapıp duran kimseler, kendilerini hayatlarında ve ölümlerinde (Allah’ın istediği gibi) îman edip, (inandığı) iyi işleri yaşayanlarla bir tutacağımızı mı zannediyorlar? (Eğer böyle zannediyorlarsa) ne kadar yanlış hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yoksa (türlü) kötülükler işleyenler kendilerini, iman edip (imanlarına göre yerli yerinde) iyi amellerde bulunanlarla bir tutacağımızı, hayatlarıyla ölümlerinin (de) eşit (olacağını) mı sanıyorlar? Verdikleri hüküm (çok) kötüdür.

(Casiye 21)

Muhammed Esed Meali:

Kötülük işleyenlere gelince: onlar kendilerini hayatlarında ve ölümlerinde, iman edip doğru ve yararlı işler yapanlarla aynı yere koyacağımızı mı sanırlar? Onların yargıları ne kadar da kötü!

(Casiye 21)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yoksa, kötülük işleyenler, kendilerini, inanıp iyilik yapanlarla bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Mustafa Çavdar Meali:

Yoksa kötülükler peşinde koşanlar, gerek hayatlarında gerekse ölümlerinde iman edip, iyi ve güzel işler yapanlarla kendilerini bir tutacağımızı mı zannediyorlar! Ne berbat bir hüküm veriyorlar öyle!

Bknz: (38/28) - (68/35)

(Casiye 21)

Mustafa Çevik Meali:

Kur’an ile yapılan davetten yüz çevirenlerle Allah’ın davetine iman edip de O’nun belirlediği sınırlar içerisinde yaşayanlar hiç bir olur mu? İkisini bir tutacağımızı sananlar yanılıyor, yanlış hesap yapıyorlar.

(Casiye 21)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yoksa kötülüğün peşinde seğirten tipler, kendilerini -hayatlarında olsun ölümlerinde olsun- iman edip erdemli davrananlarla aynı kefeye koyacağımızı mı sandılar? Ne berbat akıl yürütüyorlar!

(Casiye 21)

Osman Okur Meali:

Yoksa, kötülük işleyen kimseler, ölümlerinde ve diriliklerinde kendilerini, inanıp yararlı iş işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Yoksa o kötülükleri kazananlar sandılar mı ki onları imân etmiş ve sâlih sâlih amellerde bulunmuş kimseler gibi kılacağız? Onların berhayat olmaları ile ölümlerini müsavi (bulunduracağız)? Ne fena hükmettikleri şey!

(Casiye 21)

Ömer Öngüt Meali:

Yoksa kötülük işleyen kimseler, kendilerini iman edip sâlih ameller işleyenler gibi yapacağımızı mı sandılar? Yaşamaları ve ölümleri onlarla bir olacak öyle mi? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yoksa, kötülük işleyen kimseler, ölümlerinde ve hayatlarında, kendilerini inanıp da güzel davranışlar sergileyen kimselerle bir tutacağımızı mı sanıyorlar! Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Sadık Türkmen Meali:

Yoksa kötülükleri işleyip duranlar kendilerini; iman edenler ve salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanlar ile, hayatlarında ve ölümlerinde eşit tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Seyyid Kutub Meali:

Yoksa kötülükleri işleyen kimseler kendilerini inanıp iyi ameller işleyenlerle bir tutacağımızı mı sandılar? Yaşamaları ve ölmeleri bir olacak öyle mi? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Suat Yıldırım Meali:

Yoksa o kötülükleri işleyip duranlar, iman edip güzel ve makbul işler gerçekleştirenlere yaptığımız muameleyi, kendilerine de göstereceğimizi, hayatlarında ve ölümlerinde onları bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü, ne yanlış bir muhakeme!

(Casiye 21)

Süleyman Ateş Meali:

Yoksa kötülükleri işleyen kimseler, kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler gibi yapacağımızı mı sandılar? Yaşamaları ve ölümleri onlarla bir olacak öyle mi? Ne kötü hüküm veriyorlar!

(Casiye 21)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yoksa kötü işler yapanlar, kendilerini, iyi işler yapanlarla bir tutacağımızı mı hesap ediyorlar? Hayatları ve ölümleri eşit mi olacak? Ne kötü karar veriyorlar!

(Casiye 21)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kötülük işleyenler, kendilerini dünyada da, âhirette de, iman edip sâlih amel işleyenlerle bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kadar yanlış düşünüyorlar!

(Casiye 21)

Şaban Piriş Meali:

Yoksa, kötülük işleyenler, kendilerini iman edip, iyilik yapanlarla bir tutacağımızı mı sanıyorlar. Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Talat Koçyiğit Meali:

Yoksa kötülükleri işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde, kendilerini, iman eden ve sâlih amel işleyen kimselerle bir tutacağımızı mı zannediyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Tefhimul Kuran Meali:

Yoksa kötülüklere batıp yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri de bir mi (olacak)? Ne kötü hüküm veriyorlar.

(Casiye 21)

Ümit Şimşek Meali:

Yoksa kötülükleri işleyip duranlar, kendilerini iman edip güzel işler yapanlarla bir tutacağımızı ve hayatlarında ve ölümlerinde hepsini eşit kılacağımızı mı sandılar? Ne kötü bir yargıya varıyorlar!

(Casiye 21)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar!

(Casiye 21)