45. Casiye Suresi / 8.ayet

Onlar kendilerine okunan Allah’ın ayetlerini işitir de sonra onu hiç işitmemiş gibi ayetlere karşı küstahça bir direniş sürdürür. İşte ona acı veren azabı haber ver!

Bknz: (7/179)(31/7)

Mustafa Çavdar Meali

Casiye 8 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ona okununca Allah'ın ayetlerini dinler de sonra gene hiç duymamış gibi ululanıp ısrar eder; artık müjdele onu elemli bir azapla.

(Casiye 8)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ki böylesi kimseler) Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir (anlar, aklına ve vicdanına yatar da, ama), sonra (işine gelmediği için) müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi (küfürde ve kötülükte) ısrar eder. Artık Sen onu (bırak ve) acı bir azapla müjdele.

(Casiye 8)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini dinler de, sonra hiç duymamış gibi büyüklenip, küfründe ısrar eder. Artık böylesini can yakıcı bir azap ile müjdele.

(Casiye 8)

Adem Uğur Meali:

O, Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları duymamış gibi (küfründe) direnir. İşte onu acı bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendisine bildirilirken, Allah işaretlerini işitir; sonra sanki onları işitmemiş gibi (üstüne alınmadan) büyüklük taslayarak (şirk düşüncesinde) ısrar eder... Onu, içine düşeceği feci azabı ile müjdele!

(Casiye 8)

Ahmet Tekin Meali:

Yalancı ve günahkâr kişi Allah'ın, kendisine okunan âyetlerini işitir. Sonra, büyüklük taslayarak serkeşlik eder, onları hiç işitmemiş gibi inadında ısrar eder. Ona can yakıp inleten müthiş azâbı haber ver.

(Casiye 8)

Ahmet Varol Meali

Kendine Allah'ın ayetleri okunurken işitir; sonra büyüklük taslayarak onları hiç işitmemiş gibi (küfründe) direnir. Sen onu acıklı bir azapla müjdele.

(Casiye 8)

Ali Bulaç Meali:

Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azabla müjdele.

(Casiye 8)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yüzüne karşı Allah'ın ayetleri okunurken işitir de, sonra kibrinden bunları hiç işitmemiş gibi (küfrü üzerinde) ısrar eder. İşte (Ey Rasûlüm) onu, acıklı bir azab ile müjdele.

(Casiye 8)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah'ın ayetlerinin kendisine okunduğunu duyduktan sonra, onları duymamış gibi, büyüklük taslayarak direnir. Artık, acı bir cezayı ona bildir.

(Casiye 8)

Ali Ünal Meali:

O, Allah’ın kendisine okunup tebliğ edilen âyetlerini işitir, sonra da gurur ve kibrine kapılarak onları hiç işitmemişçesine inkârında diretir. Acı bir azapla müjdele onu!

(Casiye 8)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah’ın ayetleri ona okunurken, onları işitiyor, sonra hiç işitmemiş gibi kibir ve büyüklük taslamada ısrar ediyor. Artık ona, elem verici bir azabı müjdele!

(Casiye 8)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar, kendilerine okunan Allah'ın ayetlerini dinler, sonra sanki hiç duymamış gibi, gururlanarak, inanmamakta ısrar ederler. Böylelerini acıklı bir azapla müjdele!

(Casiye 8)

Bekir Sadak Meali:

(7-8) Kendine okunan Allah'in ayetlerini dinleyip, sonra, onlari hic duymamis gibi buyukluk taslamakta direnen, yalanci ve gunahkar kisinin vay haline! Ona can yakici bir azap mujdele.

(Casiye 8)

Besim Atalay Meali:

İşitir Allahın kendine okunan âyetlerini, onu işitmemiş gibi, büyüklük taslayıp, ayak da direr; sen acı azapla onu müjdele

(Casiye 8)

Celal Yıldırım Meali:

Allah'ın âyetleri kendisine karşı okununca dinler ve hemen sonra büyüklük taslayarak sanki hiç işitmemiş gibi ısrar edip durur. Artık onu elem verici bir azâb ile müjdele.

(Casiye 8)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Allah'ın ayetlerinin kendisine okunduğunu işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç işitmemiş gibi inkârda direnir. Onu, acı bir azapla müjdele!

(Casiye 8)

Diyanet İşleri Eski Meali:

7,8. Kendine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip, sonra, onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, yalancı ve günahkar kişinin vay haline! Ona can yakıcı bir azap müjdele.

(Casiye 8)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kendisine Allah'ın ayetlerinin okunduğunu işitir de, sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç duymamış gibi direnir. İşte onu elem dolu bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Diyanet Vakfı Meali:

O, Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları duymamış gibi (küfründe) direnir. İşte onu acı bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Edip Yüksel Meali:

Kendisine okunan ALLAH'ın ayetlerini işittikten sonra, sanki onları hiç işitmemiş gibi büyüklük taslayarak direniyor. Onu acı bir cezayla müjdele.

(Casiye 8)

Elmalılı Orjinal Meali:

Allahın ayetleri karşısında okunurken işitir de sonra kibrinden hiç işitmemiş gibi ısrar eyler, işte onu elim bir azab ile müjdele

(Casiye 8)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah'ın ayetleri, karşısında okunurken işitir de sonra kibrinden hiç işitmemiş gibi ısrar eder. İşte onu acı bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Erhan Aktaş Meali:

Böyle kimseler, kendilerine okunan Allah'ın ayetlerini duyduktan sonra, büyüklük taslayarak sanki hiç duymamış gibi davranır. Artık onu can yakıcı bir azapla haberdar et.

(Casiye 8)

Gültekin Onan Meali:

Kendisine Tanrı'nın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi israr eder. Artık sen onu acı bir azabla müjdele.

(Casiye 8)

Hakkı Yılmaz Meali:

O, Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir, sonra da sanki kibrinden onu hiç işitmemiş gibi yine bildiğini okur. Artık sen ona, can yakıcı bir azabı müjdele!

(Casiye 8)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ona okunan Allah’ın ayetlerini işitir de, sonra hiç duymamış gibi büyüklük taslayarak (küfründe) ısrar eder. Onu can yakıcı azapla müjdele.

(Casiye 8)

Harun Yıldırım Meali:

Kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce sanki işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azabla müjdele.

(Casiye 8)

Hasan Basri Çantay:

Ki kendisine karşı Allahın ayetleri okunurken işidir de sonra büyüklük taslayıcı olarak bunları hiç işitmemiş gibi (küfründe) ısraar eder. İşte onu çok elem verici bir azab ile müjdele.

(Casiye 8)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O kimse), kendisine okunan Allah'ın âyetlerini dinler, sonra da sanki hiç onları duymamış gibi, büyüklük taslayarak (inkârında) direnir. İşte onu, (pek) elemli bir azâb ile müjdele!

(Casiye 8)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(7-8) Allah'ın ayetlerini, kendisine okunup teşvik edilirken işiten sonra da sanki onu hiç işitmemiş gibi (hareketinde) büyüklük taslayan olarak ısrar eden kasıtlı suçlu olan her bir uydurukçuya yazıklar olsun! Artık, onu [öylesi kimseyi] can yakıcı bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Hüseyin Atay Meali:

7-8 Kendine okunan Allah’ın ilkelerini dinleyip, sonra onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, pek yalancı ve günahkâr kişinin vay haline! Ona can yakıcı bir azabı müjdele.

(Casiye 8)

İbni Kesir Meali:

Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip de sonra onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnir. Ona elim bir azabı müjdele.

(Casiye 8)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kendilerine okunan Allah'ın ayetlerini işitirler ve sanki hiç işitmemiş gibi büyüklenerek inkar ederler. Onları acıklı bir azapla müjdele.

(Casiye 8)

İskender Ali Mihr Meali:

Kendisine okunan, Allah’ın âyetlerini işitir. Sonra onu işitmemiş gibi kibirlenerek israr eder. Artık onu, elîm azap ile müjdele.

(Casiye 8)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Böylesi kendisine okunan Allah'ın âyetlerini işitir, sonra da işitmemiş gibi büyüklük taslar, ayak direr. Sen ona acıklı azabı müjdele.

(Casiye 8)

Kadri Çelik Meali:

Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra büyüklük taslayarak sanki onları işitmemiş gibi (küfürde) ısrar eder. Artık sen onu acı bir azapla müjdele.

(Casiye 8)

Mahmut Kısa Meali:

Kendisine okunan Allah’ın ayetlerini pekâlâ işittiği hâlde, sanki onları hiç duymamış gibi büyüklük taslayarak inatla inanmaya diretir. O hâlde onu, can yakıcı bir azapla müjdele!

(Casiye 8)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İşitir Allah'ın ayetlerini, kendisine okunurken. Sonra inatla hınçla tekebbür eder, Yada işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu müjdele! Onun için acı bir azap vardır.

(Casiye 8)

Mehmet Türk Meali:

(Öyle kimse) Allah’ın kendisine okunan âyetlerini işitir de büyüklük taslayarak onu hiç işitmemiş gibi (inkârında) direnir.1 Artık sen onu acı bir azapla müjdele.*

(Casiye 8)

Muhammed Celal Şems Meali:

O, kendisine okunan Allah’ın ayetlerini dinler, sonra kibirlenerek onları hiç duymamış gibi, (kendi sözleri üzerinde) ısrar eder. Öyleyse ona, acı bir azabı müjdele.

(Casiye 8)

Muhammed Esed Meali:

o ki, kendisine iletilen Allah'ın mesajlarını duyar ama sanki onları duymamış gibi küstahça umursamazlığında devam eder! Bu sebeple ona acıklı bir azabı haber ver!

(Casiye 8)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini duyar da, sonra büyüklenerek sanki onları hiç duymamış gibi inkarında ısrar eder. Ona acı bir azabın müjdesini ver!

(Casiye 8)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar kendilerine okunan Allah’ın ayetlerini işitir de sonra onu hiç işitmemiş gibi ayetlere karşı küstahça bir direniş sürdürür. İşte ona acı veren azabı haber ver!

Bknz: (7/179) - (31/7)

(Casiye 8)

Mustafa Çevik Meali:

6-10 Bunlar, Allah’ın bildirdiği âyetleridir. Allah bu âyetleri ile yarattıkları için kurduğu mükemmel nizamını gösterip, sizleri de sınırlarını Allah’ın belirlediği bir nizam ve ahlak ile yaşamaya çağırmaktadır. İnsanlar Allah’ın yarattığı her türlü nimetlerden istifade edip yaşarken, Allah’ın âyetlerine kulak tıkayıp başka sözlere mi kulak verecekler? Yazıklar olsun bu gerçeklerden yüz çevirerek, Allah’a nankörlük edip kendini aldatanlara. Böyleleri kendilerine Allah’ın daveti ulaşmasına rağmen küstahlaşıp, böbürlenerek sanki hiç işitmemiş gibi O’na sırtlarını dönerek yaşamaya devam ederler. Sen onlara çetin bir azapla cezalandırılacaklarını haber ver, çünkü onlar Allah’ın âyetlerini küçümseyip alay konusu ederek, ondan uzaklaştılar. Hesap Günü cehennemin önüne getirildiklerinde, ne dünyada kazandıkları malın mülkün ne de Allah’la birlikte ilah edindikleri kimselerin onlara hiçbir yardımı dokunmayacaktır. Bu kimseler O Gün hak ettikleri korkunç azaba çarptırılacaklar.

(Casiye 8)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Bu tip) Allah'ın kendisine okunan ayetlerini işitir de, sonra onu hiç işitmemiş gibi küstahça bir direnişi sürdürür: artık böylesini acıklı bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Osman Okur Meali:

(7-8) Kendine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip, sonra, onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, yalancı ve günahkar kişinin vay haline! Ona can yakıcı bir azap müjdele.

(Casiye 8)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Allah'ın âyetlerinin kendisine karşı okunur olduğunu işitir de sonra böbürlenerek ısrar eder, sanki onlar işitmemiştir. Artık onu acıklı bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Ömer Öngüt Meali:

Allah'ın âyetlerinin kendisine okunduğunu işitir de, sonra onları sanki hiç işitmemiş gibi büyüklük taslamada ısrar eder. İşte onu acıklı bir azap ile müjdele!

(Casiye 8)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah’ın, kendisine okunan ayetlerini dinler de sonra hiç işitmemiş gibi büyüklük taslamayı sürdürür. Canlar yakan bir azabı müjdele ona!

(Casiye 8)

Sadık Türkmen Meali:

O, kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir, sonra; onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta ısrar eder! Artık onu can yakıcı bir azap ile müjdele.

(Casiye 8)

Seyyid Kutub Meali:

Allah'ın ayetlerinin kendisine okunduğunu işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç işitmemiş gibi küfründe direnir. Onu, acı bir azabla müjdele.

(Casiye 8)

Suat Yıldırım Meali:

(7-8) Yalana, sahtekarlığa, günaha dadanan her kimsenin vay haline! Böylesi, Allah'ın kendisine okunan ayetlerini işitir de sonra kibrine yediremeyip büyüklük taslayarak, sanki onları hiç işitmemiş gibi inkarında direnir. Ona gayet acı bir azabı müjdele!

(Casiye 8)

Süleyman Ateş Meali:

O, Allah'ın ayetlerinin kendisine okunduğunu işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları işitmemiş gibi (küfründe) direnir. Onu, acı bir azab ile müjdele.

(Casiye 8)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Böyleleri, Allah'ın ona okunan ayetlerini dinler ama hiç dinlememiş gibi büyüklük taslayarak bildiğini okur. Sen ona acıklı bir azabı müjdele.

(Casiye 8)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kendilerine Allah'ın âyetleri ulaştırıldığı halde onları duymazlıktan gelerek büyüklük taslayanları can yakıcı bir azapla korkut.

(Casiye 8)

Şaban Piriş Meali:

Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini duyar da, sonra büyüklenerek sanki onları hiç duymamış gibi ısrar eder. Acı azabı ona müjdele!..

(Casiye 8)

Talat Koçyiğit Meali:

7-8 Kendisine okunan Allah'ın âyetlerini işiten, sonra da büyüklük taslayarak sanki onları hiç işitmemiş gibi inkârında ısrar eden bütün o günahkâr yalancıya yazıklar olsun. Acı azabı ona müjdele.

(Casiye 8)

Tefhimul Kuran Meali:

Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki onları işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azabla müjdele.

(Casiye 8)

Ümit Şimşek Meali:

Kendisine okunan Allah'ın âyetlerini dinler de, sonra onları hiç işitmemiş gibi, kasılarak inkârında direnir. Onu acı bir azapla müjdele.

(Casiye 8)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini!

(Casiye 8)