6. Enam Suresi / 110.ayet
Enam 110 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Biz, onların gönüllerini, gözlerini tersine çevirmişiz, evvelce inanmadıkları gibi gene inanmazlar ve biz, onları taşkınlıklarında şaşkın bir halde terketmişiz.
(Enam 110)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(İnkâra kararlı ve kafaları karanlık olanların) Biz onların kalplerini ve gözlerini (gönüllerini Hakk’tan çeviririz), ilkin inanmadıkları gibi (her türlü mucizeyi de görseler dahi yine de inanacak değillerdir) ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terk ederiz.
(Enam 110)Abdullah Parlıyan Meali:
Onların kalplerini ve gözlerini, gerçekleri görmekten tersyüz edip çeviririz de ilk olarak o Kur'ân'a inanmadıkları gibi, mucize geldikten sonra da inanmazlar. Böylece biz, kör vaziyette, ileri geri yalpalayıp dursunlar diye onları azgınlıkları içerisinde bırakırız.
(Enam 110)Adem Uğur Meali:
Yine O'na iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz. Ve onları şaşkın olarak azgınlıkları içerisinde bırakırız.
(Enam 110)Ahmet Hulusi Meali:
Onların fuadlarını (Esma mana özelliklerini şuura yansıtıcılar - kalp nöronları) ve gözlerini (görüp değerlendirme) kalbederiz (kilitleriz), başta (mucize gelmeden önce) ona iman etmedikleri gibi! Onları kendi taşkınlıklarında kör ve şaşkın, bocalar durumda, kendi hallerine terk ederiz!
(Enam 110)Ahmet Tekin Meali:
Biz onların gönüllerini, akıllarını bir tarafa, gözlerini bir tarafa çeviririz. İlk defa iman etmedikleri gibi, hakkı anlamazlar, Kur'ân'ı görmezler, iman etmezler. Biz de onları taşkınlıkları içinde bocalar vaziyette bırakırız.
(Enam 110)Ahmet Varol Meali
Ona ilk keresinde iman etmedikleri gibi biz onların kalplerini ve gözlerini çeviririz ve kendilerini taşkınlıkları içinde bocalar halde bırakırız.
(Enam 110)Ali Bulaç Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.
(Enam 110)Ali Fikri Yavuz Meali:
Biz onların kalblerini ve gözlerini, gerçeği anlayıp görmekten çeviririz; ilk önce buna iman etmedikleri hal üzere kendilerini bırakıveririz de azgınlıkları içinde dalıp giderler.
(Enam 110)Ali Rıza Sefa Meali:
Onların yüreklerini ve gözlerini, en başında Ona inanmadıkları gibi ters çeviririz. Azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
(Enam 110)Ali Ünal Meali:
(Gerçekten inanmak isteyeni iknaya yeten onca delile rağmen) nasıl bugüne kadar inanmadılarsa, (bugün de imana mani tutum ve davranışları sebebiyle) iman ve idrak merkezi kalblerini ve gözlerini ters çevirip başka yönlere çeker ve onları taşkınlıkları içinde gayesiz ve başıboş sürüklenip durmaya terk ederiz.
(Enam 110)Bahaeddin Sağlam Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini döndürürüz. İlk olarak o Kur’ana inanmadıkları gibi (yine inanmayacaklardır.) Ve onları o azgınlıkları içinde şaşkınlar olarak bırakırız.
(Enam 110)Bayraktar Bayraklı Meali:
Gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilkin ona inanmadıkları gibi, mucizeyi gördükten sonra da inanmazlar.Onları şaşkın olarak azgınlıkları içinde bırakırız.
(Enam 110)Bekir Sadak Meali:
Onlarin kalblerini, gozlerini, ona ilk defa inanmadiklari gibi ceviririz; onlari taskinliklari icinde saskin saskin birakiriz.*
(Enam 110)Besim Atalay Meali:
Gözlerin, gönüllerin döndürünüz onların, nitekim, önceden de inanmamış idiler, azgınlıkları içre, şaşırmış bırakırız onları
(Enam 110)Celal Yıldırım Meali:
Onların gönüllerini ve gözlerini İlk önce inanmadıkları gibi ters çeviririz ve kendilerini azgınlıkları içinde bırakırız da bocalayıp dururlar.
(Enam 110)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Kötü niyetlerinden dolayı) biz onların kalplerini ve gözlerini (hakikatten) ters döndürürüz de ilkin ona iman etmedikleri gibi (mucize geldikten sonra da inanmazlar) biz de onları azgınlıkları içinde bırakırız da bocalar dururlar.*
(Enam 110)Diyanet İşleri Eski Meali:
Onların kalblerini, gözlerini, ona ilk defa inanmadıkları gibi çeviririz; onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bırakırız.*
(Enam 110)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini ters döndürürüz de ilkin ona iman etmedikleri gibi (mucize geldikten sonra da inanmazlar) ve yine onları azgınlıkları içinde bırakırız da bocalar dururlar.
(Enam 110)Diyanet Vakfı Meali:
Yine O'na iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onlarıın gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz. Ve onları şaşkın olarak azgınlıkları içerisinde bırakırız.
(Enam 110)Edip Yüksel Meali:
İlk başta inanmamaya karar verdikleri için anlaklarını ve gözlerini çevirip azgınlıkları içinde bocalar durumda bırakırız
(Enam 110)Elmalılı Orjinal Meali:
Biz onların kalblerini ve gözlerini ters döndürürüz, ilkin buna iyman etmedikleri gibi bırakıveririz kendilerini de tuğyanları içinde kör körüne bocalar giderler
(Enam 110)Elmalılı Yeni Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. Önceden buna iman etmedikleri gibi bırakıveririz kendilerini azgınlıkları içinde körü körüne bocalar giderler.
(Enam 110)Erhan Aktaş Meali:
İlkin ona iman etmedikleri gibi[1], onların gönüllerini ve basiretlerini[2] tersyüz ederiz ve onları azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız.
1)Mucizeyi görseler yine de inanmazlar.
2)Kavrayış, sezgi, görme yeteneği, aydınlanma kaynağı.
Gültekin Onan Meali:
Biz onların yüreklerini (efidet) ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz (nükallibu) ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.
(Enam 110)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve Biz, onların kalplerini ve gözlerini ilkin iman etmedikleri durumdaki gibi ters çeviririz. Ve Biz de onları taşkınlıkları içerisinde kör ve şaşkın olarak bırakırız.
(Enam 110)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
İlk defa iman etmedikleri gibi (yine inanmasınlar diye) kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. Ve onları azgınlıkları içinde bocalar vaziyette bırakırız.
(Enam 110)Harun Yıldırım Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini ilkinde iman etmedikleri gibi tersine çeviririz de onları azgınlıkları içinde kör ve şaşkın bırakırız.
(Enam 110)Hasan Basri Çantay:
Onlar, evvelce indirilen (ayet) lere iman etmedikleri gibi (bundan sonra da iman etmeyeceklerdir). Biz, onların gönüllerini ve gözlerini (ters) çevirmiş, kendilerini azgınlıkları, taşkınlıkları içinde serseri ve şaşırmış oldukları halde terketmiş bulunuyoruz.
(Enam 110)Hayrat Neşriyat Meali:
Çünki (onlar) ona ilk def'a îmân etmedikleri gibi (bundan sonra da îmân etmeyeceklerdir)! (Biz de) onların kalblerini ve gözlerini (inkârlarındaki ısrarlarındandolayı, hakdan) çeviririz ve onları bırakırız (da), azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
(Enam 110)Hubeyb Öndeş Meali: /
(109-110) Yeminlerinin tüm gücü [ile] Allah'a ant içtiler: Şayet kendilerine herhangi bir ayet [mucize] gelirse mutlaka ama mutlaka ona [mucizeye] inanacaklarmış. "Ayetler [mucizeler] sadece Allah'ın katındadır." de. O [mucizeler] geldiği zaman tıpkı buna ilk defasında hiç inanmadıkları gibi inanmayacaklarını, gönüllerinin ve bakışlarının¹ döndürüleceğini ve onları kendi taşkınlıkları içinde şaşkın halde bırakacağımızı² [Allah] size fark ettirmedi³.
(Enam 110)Hüseyin Atay Meali:
Ona ilk defa inanmadıkları gibi, onların gönüllerini ve gözlerini döndürürüz de onları taşkınlıkları içinde bocalayıp dururken bırakırız
(Enam 110)İbni Kesir Meali:
Biz, onların kalblerini ve gözlerini çeviririz de ona ilk defa iman etmedikleri gibi azgınlıkları içinde kör ve şaşkın bırakırız.
(Enam 110)İlyas Yorulmaz Meali:
Nasıl ki elçi, onlara ilk defa geldiğinde ona inanmamışlardı, şimdi de inanmadıkları için, onların kalplerini ve gözlerini (doğrulardan) çevirir ve onları kendi seçenekleri ile boğuşur bir halde bırakırız.
(Enam 110)İskender Ali Mihr Meali:
Ve onların fuad hassalarını (nefsin kalbinin idrak hassalarını) ve basiretlerini (nefsin kalp gözünün görme hassalarını) evvelce O’na inanmadıkları (mü’min olmadıkları) ilk zamanki hallerine çeviririz. Onları, azgınlıkları içinde şaşkın bırakırız.
(Enam 110)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
ilkin inanmış olmadıkları için, Biz de onların gözlerini gönüllerini yamuturuz da onlar ilkin nasıl inanmadılarsa yine de öyle inanmazlar. Onları kendi taşkınlıkları içinde gözleri kör olarak bırakırız.
(Enam 110)Kadri Çelik Meali:
Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz (bu yüzden iman etmezler); nitekim ilkin (istedikleri mucize inmeden önce) de ona (Allah'ın indirdiğine) iman etmemişlerdi. Onları taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terk ederiz.
(Enam 110)Mahmut Kısa Meali:
Biz de, başlangıçta Kur’an mesajını ilk duyduklarında onu nasıl bile bile inkâr ettilerse, yine kalplerini imandan çevirecek ve onları, azgınlıkları içinde bocalar bir hâlde bırakacaktık. Göklerdeki ve yerdeki sayısız mûcizeleri görmezlikten gelen bu insanlar, sizin elinizle gerçekleşecek mûcizelerle imana gelecek değillerdi. Öyle ki:
(Enam 110)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Elbet Biz onların gönüllerini ve gözlerini iman etmedikleri Nisbetiyle ilk anki gibi tersine çeviririz. Öylece taşkınlıkları Altında şaşkın halleriyle bocalar vaziyette bırakırız onları.
(Enam 110)Mehmet Türk Meali:
Biz, onların gönüllerini ve gözlerini çeviririz de1 onlar, tıpkı daha önce îman etmedikleri gibi, yine îman etmezler. Biz de onları, kendi hâllerine bırakırız (onlar da) azgınlıklarında (ısrarla) kalmaya devam ederler. *
(Enam 110)Muhammed Celal Şems Meali:
Bu (vahiye) ilk seferinde inanmadıkları için kalplerini ve gözlerini ters çevirip, onları azgınlıkları içinde şaşkın halde bırakacağız.
(Enam 110)Muhammed Esed Meali:
kalplerini ve gözlerini (hakikatten) ayırdığımız sürece, tıpkı ona ilk başta inanmadıkları gibi: ve (böylece) Biz körce ileri geri yalpalayıp dursunlar diye onları küstahça kibirleri ile baş başa bırakırız.
(Enam 110)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları azgınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terk ederiz.
(Enam 110)Mustafa Çavdar Meali:
Biz de, onların kalplerini ve basiretlerini tersine çeviririz de ilk defa inanmadıkları gibi yine de inanmazlardı. Biz de onları, azgınlıkları içinde öylece bocalamaya terk ederiz.Bknz: (7/101) - (15/3) - (18/55)»(18/59)
(Enam 110)Mustafa Çevik Meali:
109-110 Müşrikler şayet kendilerine mucize gösterilirse, senin peygamberliğine ve Kur’an’ın Allah’tan gönderilmekte olan ilahi bir kitap olduğuna inanacaklarına dair Allah’a yemin ediyorlar. Sen onlara de ki: “Mucize göstermek Allah’ın elindedir.” Fakat Allah çok iyi biliyor ve siz de biliyorsunuz ki ey mü’minler! “Onların istedikleri tüm mucizeler gösterilse onlar yine inanmaz ve davet edildiklerine yönelmezler. Biz de onların ikiyüzlülükleri, azgınlıkları, nankörlükleri sebebiyle kalplerini ve gözlerini perdeler, körce ileri geri yalpa yapar halde kendi bataklıklarında bırakırız.”
(Enam 110)Mustafa İslamoğlu Meali:
Biz de onların gönülleri ve gözlerini çeviriverirdik, tıpkı ilk başta ona inanmadıkları konumda olduğu gibi; ve Biz onları küstahça taşkınlıkları içinde kör ve şaşkın debelenmeye terkederiz.
(Enam 110)Osman Okur Meali:
Algılamalarını ve bakışlarını (yani bu gelen ayetlerle bakış açılarını iyiliğe doğru) değiştirdiğimiz halde, önceden de olduğu gibi buna da (gereği gibi) iman etmiyorlar. (Böylece) O (Allah) onları azgınlıkları içinde bocalar halde bırakır.
(Enam 110)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve Biz onların kalplerini ve gözlerini O'na evvelce de imân etmedikleri gibi tersine döndürürüz. Ve onları o tuğyanları içinde körükörüne yuvarlanır gider bir halde bırakırız.
(Enam 110)Ömer Öngüt Meali:
Yine O'na inanmadıkları ilk durumdaki gibi, onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. Ve bırakırız onları, şaşkın olarak azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
(Enam 110)Ömer Sevinçgül Meali:
Gönüllerini ve gözlerini tersine döndürür, kendilerini ilkin buna inanmadıkları hal üzere bırakıveririz. Azgınlıkları içinde debelenir dururlar!
(Enam 110)Sadık Türkmen Meali:
Onlar gönüllerini (işletmiyorlar) ve gözlerini açmıyorlar (düşünerek bakmıyorlar); önyargılı, dogmatik oluyarlar. Tıpkı ilk defa ona (Kur’an’a) inanmadıkları gibi; onları bırakırız azgınlıkları içinde bocalayıp duruyorlar.
(Enam 110)Seyyid Kutub Meali:
Onların gönüllerini ve gözlerini ters çevirerek kendilerini iman etmekten kaçındıkları ilk durumlarına döndürür ve azgınlıkları içinde debelenmeye bırakırız.
(Enam 110)Suat Yıldırım Meali:
Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. İlkin ona inanmadıkları gibi o mucizeyi gördükten sonra da inanmazlar ve onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bırakırız.
(Enam 110)Süleyman Ateş Meali:
Gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilkin ona inanmadıkları gibi (mu'cizeyi gördükten sonra da inanmazlar) ve bırakırız onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
(Enam 110)Süleymaniye Vakfı Meali:
Başlangıçta[1] inanmadıkları sırada olduğu gibi (bu davranışlarından dolayı) şimdi de inanmazlarsa gönüllerini ve gözlerini döndürür, azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız. Onların kalplerini ve gözlerini döndürürüz de bundan (mucize gösterilmesinden) önce inanmadıkları gibi (gösterildikten sonra bile) azgınlıkları içerisinde bocalar halde bırakırız.
1) Daha önce kendilerine mucize gösterilmesine rağmen görmezlik edenlerde olduğu gibi (Hz.Musa, Hz.İsa, diğer peygamberler ve mucizeleri ve bunlara rağmen toplumlarının inanmaması)
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Onların kalbini ve gözünü hakikatten çeviririz de, ona başta inanmadıktan gibi yine inanmazlar. Onları, azgınlıkları içinde bocalar bir durumda bırakırız.
(Enam 110)Şaban Piriş Meali:
Onların kalplerini ve basiretlerini tersine çeviririz de, ilk defa inanmadıkları gibi yine inanmazlar. Biz de onları azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız.
(Enam 110)Talat Koçyiğit Meali:
Onların kalblerini ve gözlerini ters çeviririz de, ilk defa inanmadıklarına yine inanmazlar ve biz de onları azgınlıkları içinde bocalamaya bırakırız.
(Enam 110)Tefhimul Kuran Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.
(Enam 110)Ümit Şimşek Meali:
Biz onların kalplerini ve gözlerini çeviririz de onlar, daha önce inanmadıkları gibi yine inanmazlar. Ve onları azgınlıkları içinde bırakırız; öylece bocalayıp dururlar.
(Enam 110)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Biz onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilk seferinde buna iman etmedikleri gibi bırakırız kendilerini de azgınlıkları içinde körü körüne bocalar dururlar.
(Enam 110)