6. Enam Suresi / 123.ayet

Ve böylece, her memlekette oranın günahkâr ileri gelen büyükleri orada entrikalarla iş başına gelirler, yaptıkları hile ve tuzakları kendi başlarına geçer de bunun farkında olmazlar.

Bknz: (8/30)(17/16)(21/70)(27/48)»(27/51)(52/42)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 123 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve böylece her şehirde, hileler, düzenler kursunlar diye o şehrin günahkarlarını büyülttük, yücelttik, onlar ancak kendilerine karşı hilekarlıkta bulunurlar ama bilmezler.

(Enam 123)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Böylece her kentin ve ülkenin ekâbirini (zenginlerini ve idarecile­rini) oranın mücrimleri (kötüleri) kıldık (ve bir müddet fırsat tanıdık) ki, orada (halka) hile yapsınlar (ve şeytani düzenler kursunlar!..) Halbuki onlar aslında kendilerinden başka­sına hile yapmıyorlar (kendi sonlarını hazırlıyorlar), ama farkında değil­lerdir.

(Enam 123)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte bunun gibi, her ülkenin önde gelenlerini, hile ve entrika peşinde koşan suçlular durumuna sokarız. Ama çevirdikleri entrikalar, yalnız kendi aleyhlerine olur da, onu anlamazlar.

(Enam 123)

Adem Uğur Meali:

Böylece biz, her kasabada, oralarda bozgunculuk yapmaları için, günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar.

(Enam 123)

Ahmet Hulusi Meali:

Böylece her şehirde ekabiri (önde gelenleri), oranın suçluları kıldık ki, orada tuzak kursunlar... (Gerçekte) kendilerinden başkasına tuzak kurmuyorlar, farkında değiller!

(Enam 123)

Ahmet Tekin Meali:

Senin İslama davetine karşı savaş açan fasıkları, müşrikleri Mekkede güç-kuvvet, servet ve iktidar sahipleri haline getirdiğimiz gibi, İslama planlı cephe alarak müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştıran, yok eden suçluları her ülkede büyük servet, güç ve iktidar sahipleri haline getirdik. Onlar bulundukları ülkelerde halkı hak yoldan uzaklaştırıyor, aldatıyor, asılsız iddialarını, soygun düzenlerini yürütmeyi sürdürüyorlar. Gerçekte onlar kendilerini ve birbirlerini aldatmaya devam ediyorlar. Bunun farkında değiller.*

(Enam 123)

Ahmet Varol Meali

Bu şekilde her kentin suçlularını orada hile yapsınlar diye ileri gelen kimseler kıldık. Onlar gerçekte ancak kendilerine hile yapmaktadırlar ama bunun bilincinde değiller.

(Enam 123)

Ali Bulaç Meali:

Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli düzenler kursunlar diye- oranın suçlu günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.

(Enam 123)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Mekke'de olduğu gibi, her beldede de en büyük günâhkârları (mücrimleri yüksek) mevkide bulunduruyoruz ki, orada hile yapsınlar. Halbuki onlar, hileyi ancak kendilerine yapıyorlar da farkında değillerdir.

(Enam 123)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve işte böylece, dalavereler çevirmeleri için, suçluları, her ülkede ileri gelenler yaptık. Oysa kendilerinden başkasına dalavere çeviremezler; üstelik ayırdında değiller.

(Enam 123)

Ali Ünal Meali:

Bu şekilde, her ülkede kendilerine yüksek mevki ve servet verdiğimiz önde gelen pek çoklarını, (iradelerini o yönde kullandıkları için tekvinî kanunlarımıza göre) o ülkenin sürekli günah hasadıyla meşgul bulunan gerçek suçluları kılarız ve onlar, (mevkilerini ve servetlerini korumak için ve mü’minler aleyhinde) daima tuzaklar kurarlar. Ama kurdukları tuzaklar sadece kendi aleyhlerinedir ama, bunun bile farkında değillerdir.

(Enam 123)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve böylece her kent için mücrim(zalim)lerinden başkanlar kıldık. Nihayet onlar (oraların ahalilerine) tuzaklar kurarlar. Fakat asıl olarak ancak kendilerine tuzaklar kurarlar ve farkında değiller.

(Enam 123)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Böylece biz her kasabada, oralarda bozgunculuk yapmaları içingünahkarlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar.

(Enam 123)

Bekir Sadak Meali:

Bunun gibi, her kasabanin bir takim ileri gelenlerini orada hile yapan suclular kildik. Oysa yalniz kendilerine hile yaparlar da farkina varmazlar.

(Enam 123)

Besim Atalay Meali:

Yine böyle, her şehirde, şehrin büyüklerini, günah yapar olanlardan yarattık, orada aldatırlar, onlar yalnız kendilerin aldatır da bilmezler

(Enam 123)

Celal Yıldırım Meali:

İşte bunun gibi, her kasabanın ileri gelenlerini, orada hile yapıp birtakım işler çevirsinler diye o kasabanın suç işleyenleri yaptık. Oysa onlar ancak kendilerini aldatıp hile yaparlar da farkında olmazlar.

(Enam 123)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve işte böylece biz, her kasaba ve şehrin günahkârlarını -orada hileli düzenler kursunlar diye- (fırsat verip) oranın ileri gelenleri durumuna getirdik. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun farkına varmazlar.

(Enam 123)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bunun gibi, her kasabanın bir takım ileri gelenlerini orada hile yapan suçlular kıldık. Oysa yalnız kendilerine hile yaparlar da farkına varmazlar.

(Enam 123)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İşte böyle, her memlekette günahkarları oranın ileri gelenleri kıldık ki oralarda hilekarlık etsinler. Halbuki onlar hilekarlığı ancak kendilerine yaparlar. Ama farkında olmuyorlar.

(Enam 123)

Diyanet Vakfı Meali:

Böylece biz, her kasabada, oralarda bozgunculuk yapmaları için, günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar.

(Enam 123)

Edip Yüksel Meali:

Her ülkenin önde gelen suçlularına, orada hile ve entrika yapmaları için izin verdik. Aslında kendilerinden başkasını kandırmıyorlar. Ama farkında değiller.

(Enam 123)

Elmalılı Orjinal Meali:

Böyle her karyede de mücrimlerinin büyüklerini mevki'de bulundurmaktayızdır ki orada mekir yapsınlar, halbuki bunlar, mekri başkasına değil kendilerine yapıyorlar da farkına varmıyorlar

(Enam 123)

Elmalılı Yeni Meali:

Böylece her şehirde o şehrin günahkarlarının büyüklerini, orada hilekarlık yapsınlar diye, işbaşında bulundurmaktayız. Oysa onlar, hilekarlığı başkalarına değil, kendilerine yapıyorlar da farkına varamıyorlar.

(Enam 123)

Erhan Aktaş Meali:

Böylece her kentin ileri gelenlerini, aldatmalarından ötürü oranın suçluları yaptık. Onlar kendilerinden başkasını aldatmıyorlar ama bunun bilincinde değiller.

(Enam 123)

Gültekin Onan Meali:

Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli düzenler kursunlar diye- oranın suçlu günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.

(Enam 123)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz böylece, her kentte ileri gelenleri, orada hileler çevirsinler diye oranın suçluları yaptık. Hâlbuki bunlar, kötülüğü yalnızca kendilerine yapıyorlar da farkına varmıyorlar.

(Enam 123)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Böylece biz, her beldenin önde gelenlerini oranın suçlu günahkârları kıldık ki orada tuzaklar kursunlar. Oysa onların tuzakları, yalnızca kendilerine zarar verir. Farkında da değillerdir.

(Enam 123)

Harun Yıldırım Meali:

Böylece biz her ülkenin önde gelenlerini –orada hileli düzenler kursunlar diye günahkârları kıldık. Oysa onlar hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da farkına varmazlar!..

(Enam 123)

Hasan Basri Çantay:

(Mekkede olduğu gibi) her şehir ve kasabada da oraların günahkarlarını, o yerlerde hıylekarlık etsinler diye, büyük (tanınmış) adamlar (dan) yapdık. Halbuki onlar hıylekarlığı (başkasına değil) ancak kendilerine yaparlarda farkında olmazlar.

(Enam 123)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve böylece, her şehirde oranın günahkârlarını, ileri gelenler kıldık ki, orada(insanları, îmandan men' etmek için kendilerince) tuzak kursunlar! Hâlbuki ancak kendilerine tuzak kurarlar da farkına varmazlar.

(Enam 123)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte, her bir kentin içinde kendi suçlularının büyüklerini [başkanlarını]¹ meydana getirdik ki kendi kendilerinden başkasına tuzak kuramaz ve [bunun] farkında değilken onda [bulundukları kentte] tuzak kursunlar.²

(Enam 123)

Hüseyin Atay Meali:

Her kentte ileri gelenleri orada hile yapan suçlular saymamız da bunun gibidir. Oysa, onlar yalnız kendilerine hile yaparlar da farkına varmazlar.

(Enam 123)

İbni Kesir Meali:

Ve böylece her kasabada hile yapsınlar diye oranın ileri gelenlerini suçlular kıldık. Halbuki yalnız kendilerine hile yaparlar da farkına varmazlar.

(Enam 123)

İlyas Yorulmaz Meali:

Böylece her yerleşim yerindeki, günahkar davranan seçkinlerine, istedikleri gibi hileler yapmalarına olanak sağladık. Yaptıkları hileler ancak kendi nefislerini aldatıyor, ama bunun farkında değiller.

(Enam 123)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve işte böylece, her kasabada (şehirde) onun mücrimlerini (günah işleyenlerini), orada sahtekârlık (hile) yapmaları için liderler yaptık. Kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farkında değiller.

(Enam 123)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun gibi, her kentte suçlu olan büyük adamları başa getirdik ki herkesi aldatsınlar diye. Oysaki onlar kendi kendilerini aldatırlar, yine de bunu ayırt edemezler.

(Enam 123)

Kadri Çelik Meali:

İşte (karanlıklarda kaldıkları için), her ülkede bir takım ileri gelen suçlular da karar kıldık ki orada hilede bulunsunlar. Oysa yalnız kendilerine hilede bulunurlar da farkında değiller.

(Enam 123)

Mahmut Kısa Meali:

İşte böylece Biz, her ülkede büyüklük taslayan varlıklı, küstah ve şımarık insanları, oranın en kötü ve ensuçlu kişileri yaparız; çünkü kanını emdikleri mazlum halk tarafından alaşağı edilmemek için, orada hile ve entrikalar çevirip dururlar. Kendini beğenmiş kibirli yöneticiler, yaptıkları her işin doğru olduğunu zanneder, öğüt ve uyarılara kulak vermezler. Bu yüzden de, sürekli fesat çıkarır, entrikalar çevirip dururlar. Oysa bu yaptıkları hile ve entrikalarla ancak kendilerini tuzağa düşürmüş olurlar, fakat bunun farkında değiller. Zira yaptıkları her kötülük, yarın Diriliş Gününde cehennem azabı olarak karşılarına çıkacaktır. Üstelik, halka ve ülkeye verilen zarar, herkesten önce oranın yönetici ve zenginlerine verilmiş zarar demektir. Bakın bu kibirli insanlar, Allah’ın kitabı karşısında nasıl bir tavır sergiliyorlar:

(Enam 123)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ayrıca her ülkenin önde gelenleri hile ve düzenler kursunlar! Makamlarıyla, büyültüp yücelterek onları, kıldık günahkarlar. Elbette onlar kendilerine düzen kurarlar ama şuurunda değillerdir.

(Enam 123)

Mehmet Türk Meali:

Tıpkı bunlar gibi, her (kâfir) memleketin en günâhkârlarını (onların başına belâ olmaları için) oranın ileri gelenleri kıldık. Böylece onlar, farkına varmadan sadece kendilerini aldattılar.1*

(Enam 123)

Muhammed Celal Şems Meali:

Böylece Biz, her kasabanın suçlularına, orada (peygamberler aleyhine) planlar kursunlar diye, liderler tayin ettik. (Onlar,) ancak kendilerine karşı planlar kurmuş olurlar ve farkında (da) olmazlar.

(Enam 123)

Muhammed Esed Meali:

Ve işte böylece her ülkenin önde gelenlerini, hile ve entrika peşinde koşan suçlular durumuna sokarız: ama çevirdikleri entrikalar yalnız kendi aleyhlerine olur; ve onu da anlamazlar.

(Enam 123)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Böylece biz, her kentte ileri gelenleri, oranın suçluları yaptık ki, orada hileler çevirsinler. Oysa ki onlar, kötülüğü başkasına değil kendilerine yapıyorlar da farkına varmıyorlar.

(Enam 123)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve böylece, her memlekette oranın günahkâr ileri gelen büyükleri orada entrikalarla iş başına gelirler, yaptıkları hile ve tuzakları kendi başlarına geçer de bunun farkında olmazlar.

Bknz: (8/30) - (17/16) - (21/70) - (27/48)»(27/51) - (52/42)

(Enam 123)

Mustafa Çevik Meali:

122-124 Hiç manen ölmüş, karanlıklar içinde bocalayan kimse ile Allah’ın kendisini gerçeklerle buluşturup, imanla tanıştırıp, hayata kavuşturduğu kimsenin durumu bir olur mu? Fakat gel gör ki karanlıktan aydınlığa çıkmak istemeyen, bataklıkta yaşamak kendisine güzel görünen kimseyi hakikate inandıramazsın. Biz bir ülkede halkının istemesi ile o ülkenin önde gelen müşriklerinin şirk sistemleri kurmalarına engel olmayız. Sonra da onlar orada her türlü hile, düzenbazlık, entrika ve zulüm yapmaya başlarlar, aslında onlar böyle yapmakla kendi kuyularını kazarlar fakat bunun farkında olmazlar. Böylelerine ne zaman Allah’ın âyetleri tebliğ edilip de ona uymaya davet edilseler, hemen “Allah’ın peygamberlerine gelen âyetlerin benzerleri bize de gelmedikçe asla bunlara inanmayacağız.” derler. Oysa Allah, vahyi ve peygamberliği kime vereceğini çok iyi bilir. Bunlar elbette işledikleri suçların cezasını, Hesap Günü Allah’ın huzurunda toplandıklarında, şiddetli bir azapla karşılaşarak çekmeye başlayacaklar.

(Enam 123)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve böylece her ülkede, entrika ve hile düzenini kuran düzenbaz suçluları oranın el üstünde tutulan kimseleri yaparız: Fakat çevirdikleri entrikalar yalnız kendi aleyhlerine olur da, onu dahi anlamazlar.

(Enam 123)

Osman Okur Meali:

Ve böylece bütün beldelerde ki büyüklenen kötüleri, orada planladıkları tuzaklardan ötürü haber verdik, (tuzak kurduklarını bildirdik). Artık onlar farkında olmadan kendilerine tuzak kuruyorlar

(Enam 123)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve böylece her bir beldede günahkârlarını büyükler kıldık ki, orada hilede bulunsunlar. Halbuki, onlar hilekarlık yapmazlar, ancak kendilerine yapmış olurlar da farkına varamazlar.

(Enam 123)

Ömer Öngüt Meali:

Böylece biz her memleketin ileri gelenlerini (kodamanlarını veya idarecilerini) en büyük günahkârlar yaptık ki, orada hileler çevirsinler. Halbuki onlar aslında yalnız kendilerini aldatıp hile yaparlar, amma farkında olmazlar.

(Enam 123)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunun gibi, her memleketin seçkinlerini bulundukları yerlerde düzenler kuran suçlular yaptık. Aslında kendilerine ‘zarar verecek’ düzenler kuruyorlar da farkına varamıyorlar!

(Enam 123)

Sadık Türkmen Meali:

Böylece (helak edilen) her kentin ileri gelenleri, oranın suçluları oldular, orada hile yaptılar! Oysa onlar, kendilerinden başkasına hile yapamadılar, ama farkında değiller!

(Enam 123)

Seyyid Kutub Meali:

Tıpkı bunun gibi her kentin kimi ileri gelenlerini o kentin hakka karşı komplo düzenleyen azılı günahkârları yaptık. Aslında onlar kendilerine karşı komplo düzenlerler, ama bunun farkında değildirler.

(Enam 123)

Suat Yıldırım Meali:

Mekke'de olduğu gibi her şehirde de ileri gelen mücrimleri, yüksek mevkilerde bulundururuz ki oralarda hileler çevirsinler. Onlar böyle yapmakla kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.

(Enam 123)

Süleyman Ateş Meali:

Böylece her kentin büyüklerini, oranın suçluları yaptık ki, orada tuzak kursunlar (her kentin ileri gelenlerine, tuzak kurmaları için fırsat verdik). Onlar kendilerinden başkasına tuzak kurmuyorlar, ama farkında değiller.

(Enam 123)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İşte böyle; her kentin günahkarlarını oranın büyükleri haline getiririz ki tuzaklar kursunlar. Aslında tuzakları kendilerine kurarlar ama farkında olmazlar.

(Enam 123)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Böylece, her ülkenin ileri gelenlerini, entrika çeviren günahkarlar durumuna sokarız. Ama onlar ancak kendilerini kandırırlar da farkında olmazlar.

(Enam 123)

Şaban Piriş Meali:

Keza her memleketin suçlularını, orada hile düzmeleri için iş başına getirdik. Oysa yalnız kendilerine hile yaparlar da farkında olmazlar.

(Enam 123)

Talat Koçyiğit Meali:

Keza her şehirde, o şehrin günahkârlarını, bulundukları yerde hilekârlık yapmaları için ekâbir (büyük kişiler) yaptık. Oysa bunlar, yalnız kendilerine hilekârlık ederler de yine farkına varmazlar.

(Enam 123)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkârları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.

(Enam 123)

Ümit Şimşek Meali:

Mekke'de olduğu gibi, her beldede Biz oranın mücrimlerini, tuzaklarını kurmalarına fırsat vermek için, büyük mevkilere getirdik. Aslında onlar kendilerine tuzak kuruyorlar da farkına varmıyorlar.

(Enam 123)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz bu şekide her kentte/her medeniyette kodamanları, o kent ve medeniyetin suçluları yaptık ki, orada oyunlar tezgahlayıp tuzaklar kursunlar. Aslında onlar öz benliklerinden başkasına oyun oynamıyorlar ama farkında değillir.

(Enam 123)