6. Enam Suresi / 42.ayet

Doğrusu biz, senden önce gelip geçen toplumlara da elçiler göndermiş, acziyetlerini itiraf edip yalvarsınlar diye onları şiddetli darlık ve sıkıntılara sokmuştuk.

Bknz: (20/133)»(20/134)(30/47)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 42 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Andolsun ki senden önceki ümmetlere de peygamberler yolladık da yalvarmaya düşsünler diye onları şiddetli sıkıntılara, kıtlığa ve hastalığa uğrattık biz.

(Enam 42)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun ki Senden önceki ümmetlere de (onları ikaz ve irşad etmek üzereelçiler) gönderdik. (Bu davetlere icabet ve itaat etmeyince, arkasından) Olur ki yalvarıp niyaz etmeleri (boyun eğmeleri ve pişmanlıkla Bize yönelmeleri için) onları “Be’sa” (çeşitli sıkıntı ve sarsıntılar, stres ve bunalımlar) ile ve “Darra” (zararlar ve zorluklar) ile yakalayıp sıkıştırdık, (maddi ve manevidarlıklara ve çeşitli hastalıklara uğrattık). Pişman olup tevazu ve tazarru-niyaz ile Bize dönüp yalvarırlar diye (böyle yaptık.)

(Enam 42)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Muhammed! Biz, senden önceki toplumlara da mesajlarımızı gönderdik, onları sıkıntı ve zorluklara uğrattık ki, böylece sadece bize yalvarıp, yakarsınlar.

(Enam 42)

Adem Uğur Meali:

Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık.

(Enam 42)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki, senden önce de topluluklara (Rasul) irsal ettik... Belki boyun eğerek dua ederler diye onları azap ve hastalık ile yakaladık.

(Enam 42)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun ki, senden önceki milletlere de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberler gönderdik. Biz onları, fakirlik, geçim darlığı, hastalık ve âfetlerle, mallarına ve kendilerine gelen zararlarla sıktık. Düşkünlüklerini anlayıp, isyanlarına tevbe edip, affımıza sığınmaları için uyardık.

(Enam 42)

Ahmet Varol Meali

Senden önce de ümmetlere peygamberler gönderdik ve belki yalvarırlar diye kendilerini darlık ve sıkıntıya soktuk.

(Enam 42)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye.

(Enam 42)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Andolsun ki, biz, senden önce bir takım ümmetlere peygamberler gönderdik; dinlemediler de, onları, şiddet ve zaruretlerle kıvrandırdık. Olur ki yalvarırlar, (tevbe ederler, diye).

(Enam 42)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek şu ki, senden önce de topluluklara gönderdik. Onları, yoksulluklara ve zorluklara uğrattık; belki yalvararak yakarışlarda bulunurlar diye.

(Enam 42)

Ali Ünal Meali:

Andolsun, senden önce de pek çok topluluklara rasûller gönderdik de, (şirk, inkâr ve günahlarının affı için) boyun büküp yakarırlar (ve Hak’ka dönerler mi diye, gittikleri yolun neticeleri olarak) onları çetin musibetler, zorluk ve sıkıntılar içinde bıraktık.

(Enam 42)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Senden önceki toplumlara da peygamberler gönderdik. (Peygamberlere karşı geldiler.) Biz de onları (savaş,) sıkıntı ve zararla yakaladık. Belki yalvarırlar diye…

(Enam 42)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Senden önce de milletlere peygamberler göndermiştik. Boyun eğsinler diye onları darlık ve sıkıntıya uğrattık.

(Enam 42)

Bekir Sadak Meali:

suphesiz ki, senden once ummetlere peygamberler gondermistik; onlari yalvarsinlar diye darlik ve sikintiya sokmustuk.

(Enam 42)

Besim Atalay Meali:

Senden önce, nice nice ümmetlere peygamberler gönderdik, yalvarsınlar diye kıtlık verdik, hastalık verdik onlara

(Enam 42)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki, senden önce (gelip geçen) ümmetlere peygamberler gönderdik, (muhalefet ettikleri için) onları —yalvarıp yakarsınlar diye— darlık ve bunaltıcı şeylerle yakaladık.

(Enam 42)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından boyun eğsinler (tevbe etsinler) diye onları darlık ve hastalıklarla cezalandırdık.

(Enam 42)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şüphesiz ki, senden önce ümmetlere peygamberler göndermiştik; onları yalvarsınlar diye darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.

(Enam 42)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, senden önce birtakım ümmetlere de peygamberler gönderdik. (Peygamberlerini dinlemediler.) Sonunda, yalvarsınlar da tövbe etsinler diye onları şiddetli yoksulluk ve darlıklarla yakaladık.

(Enam 42)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık.  *

(Enam 42)

Edip Yüksel Meali:

Senden önceki toplumlara da elçiler gönderdik. Yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntılarla sınadık.

(Enam 42)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için senden önce bir takım ümmetlere Resuller gönderdik dinlemediler de onları şiddetler ve zaruretlerle sıktık gerek ki yalvarsınlar diye

(Enam 42)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, senden önce bir takım ümmetlere de peygamberler gönderdik; dinlemediler. Biz de onları yalvarıp yakarsınlar diye darlık ve sıkıntı ile cezalandırdık.

(Enam 42)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki Biz, senden önceki ümmetlere de gönderdik.[1] Belki yalvarırlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakaladık.[2]

1)Azap veya elçiler.
2)Bu ayet, 40, 41,42,43 ve 44. ayetlerle aynı konu bağlamında değerlendirilmelidir. Söz konusu ümmetler(toplumlar) kalpleri katılaşmış, azgınlaşmış ve iyice sapkınlaşmış toplumlardır.

(Enam 42)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, senden önceki ümmetlere (elçiler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar (tazarru) diye...

(Enam 42)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve andolsun, senden önceki önderli toplumlara elçiler gönderdik de onları yalvarsınlar diye dayanılmaz zorluk; yoksulluk ve sıkıntılarla çeviriverdik.

(Enam 42)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki, senden evvelki kavimlere (de resûller) gönderdik. (Allah’a) yalvarır ve boyun eğerler diye onları sıkıntılar ve zorluklarla imtihan ettik.

(Enam 42)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun ki senden önceki ümmetlere de gönderdik de belki yalvarırlar diye darlık ve sıkıntıya uğrattık.

(Enam 42)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki biz, senden evvelki ümmetlere de peygamberler gönderdik de (küfr-ü inkarlarından dolayı) kendilerini çetin bir yoksullukla, çeşitli hastalıkla yakaladık, olur ki yalvarırlar, (tevbe ederler diye).

(Enam 42)

Hayrat Neşriyat Meali:

And olsun ki, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik (fakat onlar yalanladılar); bunun üzerine onları sıkıntılar ve zorluklar ile yakaladık. Tâ ki (îmân etsinler ve) yalvarsınlar!

(Enam 42)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki senden önce de her bir topluluğa da göndermiştik. Ardından, kendilerinden yalvarmaları beklendiğinden dolayı kendilerini perişanlık ve sıkıntı ile yakaladık.

(Enam 42)

Hüseyin Atay Meali:

Andolsun, senden önceki milletlere peygamberler göndermiştik. Yakarırlar diye onları darlığa ve sıkıntıya uğrattık.

(Enam 42)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; Biz, senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Yalvarsınlar diye, onları darlık ve sıkıntıya soktuk.

(Enam 42)

İlyas Yorulmaz Meali:

Senden önceki topluluklara (elçiler veya azabı) gönderdik. Onları sıkıntı ve zararlara soktuk ki, belki Rablerine karşı saygı ile boyun eğerler.

(Enam 42)

İskender Ali Mihr Meali:

Andolsun ki; Biz senden önce ümmetlere de (resûller) gönderdik. O zaman onları da sıkıntıya ve darlığa uğrattık, böylece yalvarırlar diye.

(Enam 42)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Doğrusu Biz senden önce nice topluluklara elçiler göndermiştik. Onları sıkıntıya, zarara uğrattık, yakarsınlar diye.

(Enam 42)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz senden önce ümmetlere (peygamberler) göndermiştik; onları yalvarıp yakarsınlar diye darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.

(Enam 42)

Mahmut Kısa Meali:

Doğrusu Biz, ey Muhammed, senden önceki toplumlara da mesajımızı ileten elçiler gönderdik ve onları, âcizliklerini anlayıp Allah’ın emrine boyun eğmeleri için zaman zaman çeşitli belâ ve sıkıntılara uğrattık.

(Enam 42)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Ey Resul) andolsun ki senden önceki milletlere de gönderdik peygamberler. Nasıl da dayanılmaz zorluklara, sıkıntılara uğrattık. Umulur ki yalvarıp yakarırlar.

(Enam 42)

Mehmet Türk Meali:

Şüphesiz Biz senden önceki ümmetlere de (Peygamberler) gönderdik. Sadece Bize yalvarsınlar diye, o (ümmetleri) darlık ve sıkıntı ile yakalayıp, cezâlandırdık.

(Enam 42)

Muhammed Celal Şems Meali:

Senden önceki kavimlere (peygamberler) gönderdik. Ağlayıp yalvarsınlar diye, (ceza olarak inkâr edenleri) mal ve beden sıkıntılarına uğrattık.

(Enam 42)

Muhammed Esed Meali:

Biz, senden önceki toplumlara da mesajlarımızı gönderdik (ey Peygamber,) ve onları sıkıntı ve zorluklara uğrattık ki tevazu ile boyun eğsinler.

(Enam 42)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki; biz, senden önceki topluluklara da elçiler gönderdik. Boyun eğsinler diye, onları darlık ve sıkıntıya soktuk.

(Enam 42)

Mustafa Çavdar Meali:

Doğrusu biz, senden önce gelip geçen toplumlara da elçiler göndermiş, acziyetlerini itiraf edip yalvarsınlar diye onları şiddetli darlık ve sıkıntılara sokmuştuk.

Bknz: (20/133)»(20/134) - (30/47)

(Enam 42)

Mustafa Çevik Meali:

42-45 Biz sizden önceki toplumlara da peygamberler gönderdik, onlar da Allah adına yapılan çağrıyı reddettiler. Onları da sıkıntı ve zorluklarla imtihan ettik. Fakat başlarına gelen sıkıntılara musibetlere rağmen davet edildikleri hayat tarzına uymadılar. Şirk onların gözlerini köreltmiş, kalplerini taşlaştırmış, böylece şeytan da onlara yaptıklarını güzel ve doğru olarak göstermişti. Onlar, kendilerine öğüt ve uyarılarla yapılan daveti umursamayıp, sırtlarını döndüler. Biz de onlara her türlü nimet kapılarını ardına kadar açtık, kendilerine verilen nimetlerin sarhoşluğu ile şımarıp azgınlaştıklarında, ansızın hiç beklemedikleri bir anda onları azabımızla yakaladık. İşte o zaman bütün hayalleri, ümitleri, hevesleri boşa çıktı. Sonunda hak ettikleri azap ile helak edildiler. Şükredilmeye ve her türlü övgüye layık olan yalnızca Allah’tır.

(Enam 42)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu Biz, senden önceki topluluklara da mesajlarımızı göndermiştik. Onları da şiddetli zorluğa ve darlığa düşürdük ki, acziyetlerini itiraf etsinler.

(Enam 42)

Osman Okur Meali:

Şüphesiz senden önce ümmetlere (nebiler) göndermiştik; onları yalvarıp (Bana) yakarsınlar diye darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.

(Enam 42)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Andolsun ki, senden evvel de ümmetlere peygamberler gönderdik, sonra o ümmetleri birtakım şiddetler ile, zorluklar ile yakaladık, ola ki yalvarıversinler diye.

(Enam 42)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Senden önceki ümmetlere de peygamberler göndermiştik. (İnkârlarından dönüp boyun eğsinler), yalvarsınlar diye, onları yakalayıp darlık ve sıkıntılarla (çeşitli hastalıklarla) cezalandırmıştık.

(Enam 42)

Ömer Sevinçgül Meali:

Andolsun! Senden önceki topluluklara da peygamberler gönderdik. Belki yakarırlar diye onlara nice zorluklar, nice sıkıntılar verdik.

(Enam 42)

Sadık Türkmen Meali:

SENDEN ÖNCE DE toplumlara elçiler gönderdik. Onları çeşitli darlıklarla ve sıkıntılarla yakalayıverdik. Umulur ki, boyunlarını büker/tevazu gösterir yalvarırlar diye.

(Enam 42)

Seyyid Kutub Meali:

Senden önceki birçok ümmetlere peygamberler gönderdik, dinlemediler. Bunun üzerine ola ki, bize yalvarırlar diye kendilerini sıkıntılara ve belâlara çarptırdık.

(Enam 42)

Suat Yıldırım Meali:

Senden önce de birtakım ümmetlere resuller gönderdik. Dinlemediler: Hakka dönüş yapsın, suçlarının affı için niyaz etsinler diye onları çetin bir yoksulluk, hastalık ve sıkıntılarla cezalandırdık.

(Enam 42)

Süleyman Ateş Meali:

Senden önce de ümmetlere elçiler gönderdik. (İnkarlarından dönüp bize) yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırmıştık.

(Enam 42)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Senden önceki toplumlara da (ümmetlere de) elçiler göndermiştik. Belki yalvarıp yakarırlar diye onları çeşitli baskılara ve zorluklara uğratmıştık.

(Enam 42)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Senden önce de bir çok topluma elçi gönderdik ve onları yalvarıp yakarsınlar diye darlık ve sıkıntıya uğrattık.

(Enam 42)

Şaban Piriş Meali:

Senden önceki toplumlara da (elçiler) göndermiş ve belki yalvarıp yakarırlar diye onları darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.

(Enam 42)

Talat Koçyiğit Meali:

Senden önceki milletlere de peygamberler göndermiş ve yalvarıp yakarsınlar diye o milletleri darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.

(Enam 42)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye.

(Enam 42)

Ümit Şimşek Meali:

Senden önceki ümmetlere de Biz peygamberler gönderdik ve onları, olur ki yalvarırlar diye darlıklara ve zorluklara uğrattık.

(Enam 42)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Andolsun ki, senden önce de ümmetlere elçiler göndermiştik. O ümmetleri, bize yaklaşıp sığınsınlar diye zorluklar ve darlıklarla yakalamıştık.

(Enam 42)