6. Enam Suresi / 43.ayet

Hiç olmazsa cezalandırmamız, kendilerine gelince acziyetlerini itiraf edip yalvarsalardı ya. Fakat onların kalpleri katılaşmıştı. Zira şeytan, yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti.

Bknz: (7/94)(6/122)(16/63)(23/75)»(23/76)(27/24)(57/16)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 43 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlara azabımız geldiği vakit olsun, yalvarmaları gerekirdi, fakat yalvarmadılar bile, kalpleri katılaştı ve Şeytan, yaptıkları şeyleri süsleyip hoş gösterdi onlara.

(Enam 43)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? (Ne olurdu hiç olmazsa bu tür ikaz ve belalarımız geldiği zaman bari hatalarını bilip, tevbe ederekboyun eğseler ve Bize dönselerdi!..) Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterip (azdırdı).

(Enam 43)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlara darlık ve sıkıntı geldiği zaman, yalvarıp yakarsaydılar ya. Ama nerede, kalpleri katılaşmış ve yapageldikleri şeyleri, şeytan onlara süsleyip çekici duruma getirmiştir.

(Enam 43)

Adem Uğur Meali:

Hiç olmazsa, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını câzip gösterdi.

(Enam 43)

Ahmet Hulusi Meali:

Bari azabımız onlara geldiğinde alçak gönüllülük ile yaklaşsalardı ya! Fakat kalpleri katılaştı (bilinçleri kilitlendi) ve şeytan da (vehimleri de) yaptıkları amelleri kendilerine süslü gösterdi.

(Enam 43)

Ahmet Tekin Meali:

Hiç olmazsa, baskımız, azâbımız kendilerine geldiği zaman yalvarsalardı ya! Nerede? Fakat kafaları kalınlaştı, kalpleri katılaştı ve şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler, işlemeye devam ettikleri amelleri kendilerine süsleyip güzel gösterdi.

(Enam 43)

Ahmet Varol Meali

Hiç olmazsa verdiğimiz darlık başlarına geldiğinde yalvarıp yakarsalardı! Ama kalpleri katılaştı ve şeytan da yaptıklarını kendilerine süslü gösterdi.

(Enam 43)

Ali Bulaç Meali:

Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi.

(Enam 43)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hiç olmazsa, böyle şiddetimiz onlara geldiği zaman, bâri yalvarsaydılar! Fakat kalbleri katılaşmış, Şeytan da bütün yaptıklarını, kendilerine süslü göstermişti.

(Enam 43)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlara yoksulluk geldiğinde, yakarışlarda bulunsalar olmaz mıydı? Tam tersine, yürekleri katılaştı; şeytan da yaptıklarını kendilerine çekici gösterdi.

(Enam 43)

Ali Ünal Meali:

Üzerlerine saldığımız bu zorluklar, musibetler başlarına geldiğinde olsun Bize yönelmeli ve yalvarıp yakarmalı değiller miydi? Ama gel gör ki, kalbleri kaskatı kesildi ve şeytan, yaptıklarını kendilerine süsleyip püsledi.

(Enam 43)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Keşke azabımız onlara geldiği zaman yalvarsalardı. Fakat kalpleri katılaştı ve şeytan yapmakta oldukları şeyleri onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hiç olmazsa kendilerine böyle baskımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını cazip/süslü gösterdi.

(Enam 43)

Bekir Sadak Meali:

Hic degilse, onlara siddetimiz geldigi zaman yalvarip yakarmali degil miydiler? Lakin kalbleri katilasti, seytan da yaptiklarini onlara guzel gosterdi.

(Enam 43)

Besim Atalay Meali:

Onlara sıkıntı geldiği zaman, yalvarsaydılar, onlarınsa, yürekleri taşlaşmış, şeytan da onlara yaptıklarını hoş gösterdi

(Enam 43)

Celal Yıldırım Meali:

Onlara darlık ve sıkıntımız geldiği zaman yalvarıp yakarsaydılar ya.. Ama nerede, kalbleri katılaşmış ve yapageldikleri şeyleri şeytan onlara süsleyip çekici duruma getirmiştir.

(Enam 43)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Hiç olmazsa kendilerine baskımız geldiği vakit yalvarsalardı. Fakat kalpleri katılaştı, şeytan da bütün yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi.

(Enam 43)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Hiç değilse, onlara şiddetimiz geldiği zaman yalvarıp yakarmalı değil miydiler? Lakin kalbleri katılaştı, şeytan da yaptıklarını onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hiç olmazsa onlara azabımız geldiği zaman yakarıp tövbe etselerdi ya.. Fakat (onu yapmadılar) kalpleri katılaştı. Şeytan da yapmakta olduklarını zaten onlara süslü göstermişti.

(Enam 43)

Diyanet Vakfı Meali:

Hiç olmazsa, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını câzip gösterdi.

(Enam 43)

Edip Yüksel Meali:

Hiç olmazsa başlarına musibetimiz geldiğinde yalvarsalardı! Fakat kalpleri katılaştı ve şeytan işlerini kendilerine süslü gösterdi

(Enam 43)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hiç olmazsa böyle tazyikımız geldiği vakıt bari yalvarsaydılar ve lakin kalbleri katılaşmış, Şeytan da her ne yapıyorlar ise kendilerine süslü göstermişti

(Enam 43)

Elmalılı Yeni Meali:

Hiç olmazsa kendilerine baskımız geldiği vakit yalvarsaydılar bari. Fakat kalpleri katılaşmış, şeytan da bütün yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti.

(Enam 43)

Erhan Aktaş Meali:

Hiç olmazsa onlara sıkıntılarımız dokunduğu vakit yalvarsalardı! Fakat kalpleri katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını çekici gösterdi.

(Enam 43)

Gültekin Onan Meali:

Onlara zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi.

(Enam 43)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta oldukları şeyleri çekici gösterdi.

(Enam 43)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bari imtihana uğradıklarında boyun eğip yalvarsalardı! Ama kalpleri katılaştı ve şeytan yapmakta olduklarını onlara süslü gösterdi.

(Enam 43)

Harun Yıldırım Meali:

Onlara azabımız geldiği zaman yalvarsalardı ya! Fakat onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yaptıklarını süslü gösterdi.

(Enam 43)

Hasan Basri Çantay:

İşte onlar kendilerine (öyle) bir azabımız gelib çatdığı zaman olsun yalvarmalı değil miydiler? Fakat yürekleri katılaşmış, şeytan da yapmakda oldukları (ma'siyetleri) süsleyib püslemişdi.

(Enam 43)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hiç olmazsa onlara azâbımız geldiği zaman (îmân edip) yalvarsalardı! Fakatkalbleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını süsledi (câzib gösterdi).

(Enam 43)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendilerine 'perişan edişimiz [azabımız]' geldiği o vakit yalvarmaları gerekmiyor muydu? Ama kalpleri katılaştı ve bulunmakta oldukları eylemleri kendilerine şeytan süsledi.

(Enam 43)

Hüseyin Atay Meali:

Onlara baskınımız geldiğinde yakarmaları gerekmez miydi? Ama, kalpleri katılaştı ve şeytan da onların yaptıklarını kendilerine süslü gösterdi.

(Enam 43)

İbni Kesir Meali:

Onlar, hiç değilse kendilerine bir azabımız geldiği zaman; yalvarmalı değiller miydi? Fakat kalbleri katılaşmış, şeytan da onlara yaptıklarını süsleyip püslemişti.

(Enam 43)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlara azabımız geldiğinde, boyun eğmeleri gerekmez miydi? Fakat, şeytan onlara yaptıkları yanlışları süslü gösterdiği için, kalpleri katılaştı.

(Enam 43)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onlara darlığımız geldiği zaman yalvarsalardı olmaz mıydı? Fakat onların kalpleri kasiyet bağladı (katılaştı). Şeytan, onlara yapmış oldukları şeyleri süsledi (güzel gösterdi).

(Enam 43)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onların başlarına bir sıkıntı getirince onlar da yakarmalı değil miydiler? Ancak onların yürekleri katılaşmış işledikleri suçları Şeytan da onlara güzel göstermiştir.

(Enam 43)

Kadri Çelik Meali:

O halde onlara şiddetimiz (azabımız) geldiği zaman yalvarıp yakarsalardı ya! Lakin kalpleri katılaştı, şeytan da yaptıklarını onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Mahmut Kısa Meali:

Hiç olmazsa, başlarına bu belâlar geldiği zaman tövbe edip boyun eğselerdi ya! Fakat tam aksine, iyice azgınlaştılar; bu yüzden kalpleri kaskatı kesildi ve şeytan, yaptıklarını onlara güzel gösterdi. Kötülüğü alışkanlık hâline getirdikleri için, zamanla bu kötülüklerden etkilenmez oldular ve fenâlığı iyilik, günahı sevap saymaya başladılar; vicdanları dondu, akılları tutuldu, azıttıkça azıttılar.

(Enam 43)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Azabımız geldiği vakit, onlar da yalvarıp yakarsalardı ya, fakat yalvarmadılar. Maalesef kalpleri katılaştı, şeytan yaptıklarını süslü gösterip çekici yapmıştır.

(Enam 43)

Mehmet Türk Meali:

Kendilerine azabımız geldiğinde bari yalvarsalar olmaz mıydı? Fakat onların kalpleri (gittikçe) katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını güzel gösterdi.1*

(Enam 43)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlara azabımız geldiğinde, neden ağlayıp yalvarmadılar? Aksine, kalpleri (daha da) katılaştı. Şeytan yaptıklarını, onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Muhammed Esed Meali:

Ama tarafımızdan takdir edilen bir sıkıntıya uğratıldıkları zaman tevazu göstermediler, tersine kalplerinin katılığı arttı, çünkü Şeytan bütün yaptıklarını onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Hiç olmazsa, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi. Fakat kalpleri iyice katılaştı ve Şeytan da onlara yaptıklarını çekici gösterdi.

(Enam 43)

Mustafa Çavdar Meali:

Hiç olmazsa cezalandırmamız, kendilerine gelince acziyetlerini itiraf edip yalvarsalardı ya. Fakat onların kalpleri katılaşmıştı. Zira şeytan, yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti.

Bknz: (7/94) - (6/122) - (16/63) - (23/75)»(23/76) - (27/24) - (57/16)

(Enam 43)

Mustafa Çevik Meali:

42-45 Biz sizden önceki toplumlara da peygamberler gönderdik, onlar da Allah adına yapılan çağrıyı reddettiler. Onları da sıkıntı ve zorluklarla imtihan ettik. Fakat başlarına gelen sıkıntılara musibetlere rağmen davet edildikleri hayat tarzına uymadılar. Şirk onların gözlerini köreltmiş, kalplerini taşlaştırmış, böylece şeytan da onlara yaptıklarını güzel ve doğru olarak göstermişti. Onlar, kendilerine öğüt ve uyarılarla yapılan daveti umursamayıp, sırtlarını döndüler. Biz de onlara her türlü nimet kapılarını ardına kadar açtık, kendilerine verilen nimetlerin sarhoşluğu ile şımarıp azgınlaştıklarında, ansızın hiç beklemedikleri bir anda onları azabımızla yakaladık. İşte o zaman bütün hayalleri, ümitleri, hevesleri boşa çıktı. Sonunda hak ettikleri azap ile helak edildiler. Şükredilmeye ve her türlü övgüye layık olan yalnızca Allah’tır.

(Enam 43)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlara takdir ettiğimiz sıkıntı kendilerine eriştiği zaman acziyetlerini itiraf etmeliydiler, fakat yürekleri katılaştı. Çünkü Şeytan yaptıkları her şeyi onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Osman Okur Meali:

Ama tarafımızdan (takdir) edilen bir sıkıntıya uğratıldıkları zaman tevazu göstermediler, tersine kalplerinin katılığı arttı, çünkü Şeytan bütün yaptıklarını onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık Bizim azabımız onlara geldiği zaman yalvarmalı değil miydiler? Fakat onların gönülleri katılaşmış ve şeytan onlara yapar oldukları şeyleri süslemiş idi.

(Enam 43)

Ömer Öngüt Meali:

Hiç değilse, kendilerine bu şekilde azabımız geldiği zaman yalvarıp yakarmalı değil miydiler? Fakat kalpleri iyice katılaştı, şeytan da yaptıklarını onlara câzip gösterdi.

(Enam 43)

Ömer Sevinçgül Meali:

Azabımız kendilerine gelince yalvarıp yakarsalardı ya! Fakat yürekleri katılaşmıştı. Şeytan da, onların yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti.

(Enam 43)

Sadık Türkmen Meali:

Hani hiç olmazsa; baskınımız/darlık ve sıkıntılarımız kendilerine geldiğinde, tevazu gösterip yalvarsalardı! Fakat kalpleri katılaştı. Şeytan da onlara yapıyor oldukları şeyleri süslü gösterdi.

(Enam 43)

Seyyid Kutub Meali:

Bari sıkıntılarımız başlarına gelince bize yalvarsalardı ya! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıkları her şeyi onlara cazip gösterdi.

(Enam 43)

Suat Yıldırım Meali:

Bari, kendilerine şiddetimiz geldiği vakit yalvarsaydılar, tövbe etseydiler! Fakat heyhat! Onların kalpleri kaskatı olmuş, şeytan da yapmakta oldukları masiyet ve günahları kendilerine süslemiş, cazip göstermişti.

(Enam 43)

Süleyman Ateş Meali:

Hiç olmazsa kendilerine böyle baskınımız geldiği zaman yalvarsalardı! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını süslü gösterdi.

(Enam 43)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Verdiğimiz sıkıntılar başlarına gelince yalvarıp yakarsalardı olmaz mıydı? Ama kalpleri katılaştı ve yapmakta olduklarını şeytan onlara güzel gösterdi.

(Enam 43)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Azabımızı gördüklerinde yalvarıp yakarsalardı ya! Ama kalpleri katılaştı, şeytan da yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi.

(Enam 43)

Şaban Piriş Meali:

Hiç olmazsa azabımız kendilerine gelince yalvarmaları gerekmez miydi? Fakat, kalpleri katılaşmış ve şeytan, yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti.

(Enam 43)

Talat Koçyiğit Meali:

Hiç olmazsa azabımız kendilerine gelince yalvarmaları gerekmez miydi? Fakat (hayır), kalbleri katılaşmış ve şeytan, yapmış oldukları şeyleri onlara süslü ve câzib göstermişti.

(Enam 43)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi.

(Enam 43)

Ümit Şimşek Meali:

Hiç olmazsa onlara azabımız geldiğinde yalvarsaydılar! Fakat kalpleri katılaşmış, şeytan da onlara yaptıklarını hoş göstermişti.

(Enam 43)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Zorluğumuz kendilerine gelip çattığında bir sığınabilselerdi! Ne yazık ki kalpleri katılaştı; şeytan, yapmakta olduklarını onlara süslü-püslü gösterdi.

(Enam 43)