6. Enam Suresi / 77.ayet

Başka bir zaman Ay’ı doğarken görünce: “İşte budur benim Rabbim!” demişti. Fakat o da batınca: “Eğer Rabbim bana doğru yolu göstermezse, ben kesinlikle sapıtmış şu toplumdan biri olurdum.” dedi.

Bknz: (43/27)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 77 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra Ayın doğmakta olduğunu görmüş de Rabbim bu demişti. Fakat batınca andolsun ki demişti, Rabbim bana doğru yolu göstermezse sapık kavimden olacağım ben.

(Enam 77)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ardından Ay'ı (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: “(Belki de) Benim Rabbim budur" dedi, fakat o da kayboluverince: "Andolsun, eğer Rabbim beni doğru yola erdirmezse, gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum" demişti.

(Enam 77)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bir de ayın parlak bir şekilde, doğmakta olduğunu görünce: “Peki söyleyin, bu mu benim Rabbim” diye haykırdı. Ama ay da batınca “Gerçekten eğer Rabbim beni doğruya iletmese, ben kesinlikle sapıklığa düşmüş kimselerden olurum” dedi.

(Enam 77)

Adem Uğur Meali:

Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi.

(Enam 77)

Ahmet Hulusi Meali:

Ay'ı (duygusallık kaynağı oluşu itibarıyla benliğini) doğarken gördü... "İşte bu Rabbim" dedi... Batınca şöyle dedi: "Yemin olsun ki eğer Rabbim bana hidayet etmemiş olsaydı, elbette sapmışlar topluluğundan olurdum. "

(Enam 77)

Ahmet Tekin Meali:

Ayı doğarken görünce: “Bu mudur benim Rabbim?" dedi. O da batınca: “Rabbim bana doğru yolu gösterme lütfunda bulunmazsa, elbette hak yoldan uzaklaşan, başına buyruk yaşayan, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih eden toplumdakilerden biri olurum" dedi.

(Enam 77)

Ahmet Varol Meali

Ayı doğar halde görünce: "Benim Rabbim işte bu" dedi. O da batınca: "Eğer Rabbim beni doğru yola eriştirmeseydi şüphesiz sapıklar topluluğundan olacaktım" dedi.

(Enam 77)

Ali Bulaç Meali:

Ardından ay'ı, (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: "Bu benim rabbim" demiş, fakat o da kayboluverince: "Andolsun" demişti, "Eğer Rabbim beni doğru yola erdirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum."

(Enam 77)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra ayı, doğarken görünce: “- Rabbim bu mudur?”, dedi. Fakat o batıp kaybolunca: “-Yemin ederim ki, eğer Rabbim bana hidayet etmemiş olsaydı, muhakkak sapıklar topluluğundan olacaktım” demişti.

(Enam 77)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ay doğarken gördüğünde; "Benim Efendim, işte bu!" dedi. Fakat görünmez olunca, şöyle dedi: "Efendim, beni doğru yola yönlendirmezse, kesinlikle sapkınlar toplumundan olurum!"

(Enam 77)

Ali Ünal Meali:

Sonra, bir başka gece ayı dolunay şeklinde doğmuş haliyle gördü ve hemen “İşte Rabbim!” dedi. Ne zaman ki ay da battı, bu defa, “Eğer Rabbim beni doğru yola iletmese, şüphesiz ben de sapıp gitmişlerden biri olurum!” diye sözünü bağladı.

(Enam 77)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ayın parlak bir şekilde doğmakta olduğunu görünce “Bu Rabbim’dir” dedi. Sonra o da batınca: “Eğer Rabbim bana doğru yolu göstermezse, o sapık toplumdan olurum” dedi.

(Enam 77)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ayı doğarken görünce: "Budur rabbim" dedi. O da batınca, "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapan topluluktan olurdum" dedi.

(Enam 77)

Bekir Sadak Meali:

Ayi dogarken gorunce, «iste bu benim Rabbim» dedi, batinca, «Rabbim beni dogruya eristirmeseydi and olsun ki sapiklardan olurdum» dedi.

(Enam 77)

Besim Atalay Meali:

Sonra ayı doğmuş gördü, dedi ki: «İşte Tanrım bu», o da indiğinde, dedi ki: «Tanrım! Bana doğru yolu göstermezsen, sapkınlardan olurum»

(Enam 77)

Celal Yıldırım Meali:

Sonra Ay'ı doğarken görünce, «bu imiş benim Rabbim» dedi. Ay batınca, «eğer Rabbim beni doğru yola eriştirmeseydi, herhalde şu sapıtmış topluluktan olurdum» (diye rek putperestleri uyarmaya çalıştı).

(Enam 77)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra, ayın doğduğunu görünce, “(Öyleyse) Rabbim bu ha!” dedi. Ama ay da batınca, “Gerçekten, eğer Rabbim beni doğru yola iletmemiş olsaydı andolsun ki (ben de babam ve kavmim gibi rastgele şeylere taparak) doğru yoldan sapmış kimselerden olurdum!” dedi.

(Enam 77)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ayı doğarken görünce, "işte bu benim Rabbim!" dedi, batınca, "Rabbim beni doğruya eriştirmeseydi and olsun ki sapıklardan olurdum" dedi.

(Enam 77)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ay'ı doğarken görünce de, "İşte Rabbim!" dedi. Ay da batınca, "Andolsun ki, Rabbim bana doğru yolu göstermezse, mutlaka ben de sapıklardan olurum" dedi.

(Enam 77)

Diyanet Vakfı Meali:

Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi.

(Enam 77)

Edip Yüksel Meali:

Ay'ı doğarken görünce, 'Budur benim Rabbim!,' dedi. Batınca da, 'Rabbim bana doğru yolu göstermezse sapıtanlardan olurum,' dedi.

(Enam 77)

Elmalılı Orjinal Meali:

vaktaki ay doğmak üzere iken gördü "bu imiş rabbım" dedi, derken batınca "kasem ederim ki, dedi, rabbım beni hidayetine mazhar etmese idi muhakkak şu şaşkın kavmden olacakmışım"

(Enam 77)

Elmalılı Yeni Meali:

Ay'ı doğarken görünce: "Bu imiş Rabbim!" dedi. Batınca da: "Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, muhakkak ki, şu şaşkın topluluktan biri olacakmışım." dedi.

(Enam 77)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra Ay'ın ortaya çıkışını görünce, "Rabb'im budur." dedi. Ay kaybolunca, "Eğer Rabb'im bana hidayet[1] etmemiş olsaydı sapkın olan halktan olurdum!" dedi.

1)Doğru yola iletme.

(Enam 77)

Gültekin Onan Meali:

Ardından ayı doğar görünce: "Bu benim rabbim" demiş, fakat o da kayboluverince: "Andolsun" demişti "Eğer rabbim beni doğru yola erdirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum."

(Enam 77)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra ay'ı doğarken görünce de, “Bu, benim rabbimdir” dedi. O da batınca, “Andolsun ki Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, kesinlikle ben sapkınlar toplumundan olurum” dedi.

(Enam 77)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ay’ın doğduğunu görünce: “Bu benim Rabbimdir.” demişti. Onun battığını (görünce de): “Şayet Rabbim beni hidayet etmezse andolsun ki sapıklar topluluğundan biri olurum.” demişti.

(Enam 77)

Harun Yıldırım Meali:

Ardından ayı doğarken görünce: “Bu imiş benim Rabbim!?” demişti. O da kaybolunca: “Andolsun ki Rabbim beni doğru yola iletmezse elbette sapanlardan olurdum.” demişti.

(Enam 77)

Hasan Basri Çantay:

Sonra ayı doğar halde görünce de: "Bu mu benim Rabbim?!" demiş, fakat o da batıb gidince: "Andolsun, demişdi, eğer Rabbim bana hidayet etmemiş olsaymış muhakkak sapanlar güruhundan olacakmışım".

(Enam 77)

Hayrat Neşriyat Meali:

Daha sonra (gecenin bir vaktinde,) doğmakta olan ay'ı görünce: “Bu rabbimdir(öyle mi?)” dedi. Sonra (o da) batınca: “Yemîn olsun ki, eğer Rabbim beni hidâyete erdirmezse, mutlaka dalâlete düşen kimseler topluluğundan olurum!” dedi.

(Enam 77)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından Ay'ı ışığını saçarak doğucu¹ halde görünce "RAB'bim budur!" demişti. [Ay] kaybolunca "Andolsun, RAB'bim bana hiç yol göstermemiş olsaydı kesinlikle yolu kaybedenlerden olurdum." dedi.

(Enam 77)

Hüseyin Atay Meali:

Ayı doğarken görünce, "İşte, Rabbim bu!" dedi. O da batınca, "Eğer, Rabbim bana doğru yol göstermezse, andolsun sapan ulustan olurum" dedi.

(Enam 77)

İbni Kesir Meali:

Sonra ayı doğarken görünce: Bu mu benim Rabbım? demiş. O da batınca: Eğer Rabbım beni hidayete erdirmeseydi; muhakkak sapanlar güruhundan olurdum, demişti.

(Enam 77)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ayı doğmuş halde görünce “İşte, benim Rabbim bu” dedi. Ay kaybolunca, “Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, sapmış topluluklarla birlikte olacaktım” dedi.

(Enam 77)

İskender Ali Mihr Meali:

Ay’ı doğarken görünce: “Benim Rabbim bu.” dedi. Fakat kaybolunca: “Eğer Rabbim beni hidayete erdirmezse, mutlaka dalâletteki kavimden olurum.” dedi.

(Enam 77)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Doğan ayı görünce dedi: «İşte benim çalabım!» Onun da battığını görünce dedi: «Doğrusu, eğer benim çalabım bana doğru yolu göstermezse besbelli ki ben sapkınlar arasına karışırım.»

(Enam 77)

Kadri Çelik Meali:

Ayı doğarken görünce, “İşte bu benim Rabbim” dedi. Batınca, “Rabbim beni doğruya eriştirmezse hiç şüphesiz sapıklardan olurum” dedi.

(Enam 77)

Mahmut Kısa Meali:

Başka bir zaman Ay’ı doğarken görünce, “Peki, bu benim Rabb’im olabilir mi?” dedi. Daha sonra o da batınca, “Dinleyin ey insanlar! Eğer gerçek Rabb’im olan Allah beni doğru yola iletmemiş olsaydı, kesinlikle, şu doğru yolu şaşırmış sapıklardan biri olurdum!” dedi.

(Enam 77)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nur gibi doğan ay'ı görünce: "Bu benim Rabbim" dedi. O da kayboluverdi. Andolsun, Rabim beni doğru yola erdirmezse, sapanlardan olurum dedi.

(Enam 77)

Mehmet Türk Meali:

(Sonra) ay’ı doğarken görünce: “Bu mu benim Rabb’im?” dedi. O batınca: “Eğer Rabbim beni dosdoğru yola iletmeseydi, şüphesiz (ben de sizin gibi) sapkınlardan biri olurdum.” dedi.1*

(Enam 77)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Bundan sonra) parıldayan ayı görünce, “Bu benim Rabbim olabilir mi?” dedi. O (da) kaybolunca, “Rabbim bana yol göstermemiş olsaydı, ben (de) mutlaka doğru yoldan sapmışların kavminden olurdum,” dedi.

(Enam 77)

Muhammed Esed Meali:

Sonra, ayın doğduğunu görünce, "İşte benim Rabbim bu!" dedi. Ama ay da batınca, "Gerçekten, eğer Rabbim beni doğru yola iletmezse ben kesinlikle sapkınlığa düşmüş kimselerden olurdum!" dedi.

(Enam 77)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonra, Ay'ın doğduğunu görünce; "İşte benim rabbim bu!" demişti. Ama Ay da batınca; "Gerçekten, eğer rabbim beni doğru yola iletmezse ben kesinlikle sapkınlığa düşmüş kimselerden olurum," demişti.

(Enam 77)

Mustafa Çavdar Meali:

Başka bir zaman Ay’ı doğarken görünce: “İşte budur benim Rabbim!” demişti. Fakat o da batınca: “Eğer Rabbim bana doğru yolu göstermezse, ben kesinlikle sapıtmış şu toplumdan biri olurdum.” dedi.

Bknz: (43/27)

(Enam 77)

Mustafa Çevik Meali:

76-79 Gece karanlık basıp da gökyüzünde yıldızlar ortaya çıkınca İbrahim, çevresindeki yıldızlara bakarak onların görüntülerinden, hareketlerinden anlamlar çıkarıp yıldızları kutsayanlara dedi ki: “Demek benim Rabbim (Sahibim) bunlar öyle mi? Dolayısıyla neyi nasıl yapacağımı onlara bakarak karar vereceğim, davranışlarımı ona göre mi düzenleyeceğim?” Gündüz yıldızlar kaybolunca da, çevresindekilere: “Ben kaybolup, yok olan şeyleri sevmem. Bunlardan Rab olmaz.” dedi. Sonra gökyüzünde ay çıkınca yıldızı, ayı, güneşi kutsayıp, onlardan medet uman kimselere bu anlayışın saçmalığını anlatıp açıklamak için, “Bu ay, yıldızdan daha büyük olduğuna göre asıl Rabbimiz bu olsa gerek.” dedi ve çevresinde bulunanlara dönüp “Rabbim bana gerçeği gösterip, doğru olanı bildirmeseydi ben de sizler gibi yanlışın içinde debelenip bunları Rab edinecektim.” dedi. Sonra da çevresindekilere güneşi göstererek, “Bu, diğerlerinden daha büyük ve daha da parlak! Ne yani, şimdi kalkıp da Rabbimiz onlar değil de bu mu diyeceğiz? Gördüğünüz gibi bu da batıp gözden kaybolacak.” diyerek kavmini akıllarını kullanıp düşünmeye davet ederek, “Ey kavmim! Ben sizin Allah’tan başka kendisine ilahlık yakıştırıp da O’na ortak koştuklarınızdan tamamen uzağım. Ben yüzümü böylesi batıl olan şeylerden Allah’a çevirdim, yeri ve gökleri yaratan Allah’tan başka gerçek Rab ve ilah yoktur.” dedi.

(Enam 77)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sonra aynı doğuşunu görünce "İşte Rabbim bu!" dedi. Fakat o da batınca dedi ki: "Doğrusu eğer Rabbim beni doğru yola iletmeseydi, ben de kesinlikle sapıtan kimselerden olurdum!"

(Enam 77)

Osman Okur Meali:

Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan kavimlerden olurum, dedi.

(Enam 77)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, ay'ı doğar bir halde gördü. «Rabbim budur,» dedi. Sonra ay batınca da «Andolsun ki, eğer bana Rabbim hidâyet etmemiş olsaydı, elbette ben dalâlete düşenler gürûhundan olacaktım» dedi.

(Enam 77)

Ömer Öngüt Meali:

Ay'ı doğarken görünce: “İşte benim Rabbim budur!” dedi. O da batınca: “Rabbim bana doğru yolu göstermezse, elbette dalâlete düşenler gürûhundan olurum. ” dedi.

(Enam 77)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra, ayın doğduğunu görünce, “İşte bu benim Rabbim!” dedi. Ay batınca, “Rabbim beni doğru yola eriştirmeseydi kesinlikle sapkınlardan olurdum” dedi.

(Enam 77)

Sadık Türkmen Meali:

Ardından Ay’ı doğarken görünce: “Rabbim buymuş ha!” dedi. Ay batıp kaybolunca: “Eğer Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapmış topluluktan olurdum” dedi.

(Enam 77)

Seyyid Kutub Meali:

Arkasından ayı doğarken görünce «Rabbim budur» dedi. Fakat o da batınca «Eğer Rabbim beni doğru yola iletmeseydi, kuşkusuz sapıklardan biri olurdum» dedi.

(Enam 77)

Suat Yıldırım Meali:

Sonra ayı, dolunay halinde doğmuş vaziyette görünce "(İddianıza göre) Rabbim budur!" dedi. Sonra o da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, mutlaka sapmışlardan olurdum!" dedi.

(Enam 77)

Süleyman Ateş Meali:

Ay'ı doğarken görünce: "Budur Rabbim" dedi. O da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapan topluluktan olurdum." dedi.

(Enam 77)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ayı, ışıklarını saçarken gördü, "Benim rabbim (beni yöneten işte) budur" dedi. Onun ışığı da kaybolunca "Rabbim doğruyu göstermezse gerçekten ben de bu sapıtmış topluluktan biri olacağım" dedi.

(Enam 77)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ay'ı doğarken görünce: "İşte rabbim budur" dedi. Batınca: "Rabbim beni doğru yola iletmezse, kesinlikle sapıklığa düşerim" dedi.

(Enam 77)

Şaban Piriş Meali:

Ay'ı doğarken görünce: -Bu, Rabbim, demişti. Fakat, o da batınca: -Rabbim beni doğru yola iletmezse, muhakkak sapıklığa düşmüş kimselerden olacağım, demişti.

(Enam 77)

Talat Koçyiğit Meali:

Ayı doğarken görünce, "bu, benim Rabbım ha?" demişti. Fakat o da batınca "Rabbım beni doğru yola iletmezse, muhakkak sapıklığa düşmüş kimselerden olacağım" demişti.

(Enam 77)

Tefhimul Kuran Meali:

Ardından ay'ı, (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: «Bu benim rabbim» demiş, fakat o da kayboluverince: «Andolsun» demişti. «Eğer Rabbim beni doğru yola eriştirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum»

(Enam 77)

Ümit Şimşek Meali:

Ayı doğarken gördüğünde “İşte rabbim” dedi. O da batınca “Eğer Rabbim bana yol göstermeseydi, muhakkak ben sapıtmışlar güruhundan olurdum” dedi.

(Enam 77)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ay'ı doğar halde görünce, "Rabbim bu!" dedi. O batınca da şöyle konuştu: "Eğer Rabbim bana kılavuzluk etmeseydi sapıtan topluluktan olurdum."

(Enam 77)