8. Enfal Suresi / 14.ayet

İşte bu sizin için, onu tadın bakalım! Ve kâfirlere ahirette de ateşin azabı vardır.

Bknz: (2/167)(3/131)(5/10)(32/20)

Mustafa Çavdar Meali

Enfal 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İşte tadın şimdi bunu ve şüphe yok ki kafirler için bir de ateşle azap var.

(Enfal 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İşte bu sizin (hak ettiğiniz beladır, dünyada iken) tadın bunu. İnkâra sapanlara (ayrıca ahirette) bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Allah'ın düşmanları! Bu sizin içindir. Haydi öyleyse tadın onu; ve bilin ki, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri ateşli bir azap beklemektedir.

(Enfal 14)

Adem Uğur Meali:

İşte bu yenilgi size Allah'ın azabı! Şimdilik onu tadın! Kâfirlere bir de cehennem ateşinin azabı vardır.

(Enfal 14)

Ahmet Hulusi Meali:

İşte size (fiilinizin sonucu); tadın onu! Hakikat bilgisini inkar edenler için bir de Nar (bir tür ateş ki, hem içsellikte hem dışsallıkla yakan) azabı vardır.

(Enfal 14)

Ahmet Tekin Meali:

İşte siz inanmayanların bu yenilgisi, size Allah'ın azâbıdır. Şimdilik onu tadın. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere bir de cehennem ateşinin azâbı vardır.

(Enfal 14)

Ahmet Varol Meali

İşte böyle. Tadın şimdi onu. İnkar edenlere bir de cehennem azabı vardır.

(Enfal 14)

Ali Bulaç Meali:

İşte bu sizin; tadın bunu. İnkara sapanlara bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey kâfirler! Bu, şimdiki azâbınızdır, tadın bunu! Kâfirlere âhirette bir de cehennem azâbı vardır.

(Enfal 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

"İşte, artık tadın onu!" Kuşkusuz, nankörlük edenler için ateş cezası vardır.

(Enfal 14)

Ali Ünal Meali:

İşte böyle (ey Allah ve Rasûlü’yle zıtlaşanlar!) Tadın O’nun verdiği cezayı; kâfirler için ayrıca Ateş azabı da vardır.

(Enfal 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte ey kâfirler! Bu azabı tadın. Ve sizin için ayrıca ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İşte bu yenilgi, size Allah'ın azabıdır. İşte siz o azabı tadınız! İnkarcılara bir de cehennem ateşinin azabı vardır.

(Enfal 14)

Bekir Sadak Meali:

Iste bunu tadin, inkar edenlere cehennem azabi da vardir.

(Enfal 14)

Besim Atalay Meali:

İşte, tadın siz onu, kâfirlere vardır ateş azabı

(Enfal 14)

Celal Yıldırım Meali:

İşte bunu (bugünkü azabımızı) tadın. Doğrusu kâfirlere bir de (Cehennem) ateşi azabı vardır.

(Enfal 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İşte (bu yenilgi size Allah'ın dünyadaki azabı), onu tadın! Ayrıca inkârcılar için (ahirette de) cehennem azabı vardır.

(Enfal 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İşte bunu tadın, inkar edenlere cehennem azabı da vardır.

(Enfal 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İşte şimdi siz tadın onu! Kafirlere bir de cehennem azabı vardır.

(Enfal 14)

Diyanet Vakfı Meali:

İşte bu yenilgi size Allah'ın azabı! Şimdilik onu tadın! Kâfirlere bir de cehennem ateşinin azabı vardır.

(Enfal 14)

Edip Yüksel Meali:

İşte bunu tadın. Kafirler için bir de ateş azabı var.

(Enfal 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

İşte bunu gördünüz a, şimdi onu tadın, kafirlere bir de Cehennem azabı var

(Enfal 14)

Elmalılı Yeni Meali:

İşte bunu gördünüz ya, şimdi onu tadın; kafirlere bir de cehennem azabı vardır!

(Enfal 14)

Erhan Aktaş Meali:

Şimdi onu tadın. Gerçeği yalanlayan nankörler için yalnızca ateşin azabı vardır.

(Enfal 14)

Gültekin Onan Meali:

İşte bu sizin; tadın bunu. Kafirler için bir de ateş azabı var.

(Enfal 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

İşte artık, bunu tadın. Şüphesiz ki âhirette kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler için ateşin azabı da vardır.

(Enfal 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bu, sizin (şu anki azabınızdır), onu tadın. Şüphesiz kâfirler için (bir de) ateşin azabı vardır.

(Enfal 14)

Harun Yıldırım Meali:

İşte bu sizin; tadın bunu. Doğrusu kâfirler için bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Hasan Basri Çantay:

İşte bunu gördünüz ya: Şimdi tadın onu! Kafirlere bir de (cehennem) ateş (in) in azabı vardır.

(Enfal 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

İşte bu size (Allah'ın azâbı)dır. Haydi bunu tadın! Muhakkak kâfirler için bir de Cehennem azâbı vardır.

(Enfal 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte size.. Artık tadın onu! Kesinlikle kafirlere [gerçeği örtenlere] ateşin azabı vardır.

(Enfal 14)

Hüseyin Atay Meali:

İşte, bunu tadın, inkârcılara ateş azabı da vardır.

(Enfal 14)

İbni Kesir Meali:

İşte bunu tadın. Muhakkak ki kafirlere bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

İşte bundan dolayı o cezayı tattılar. Muhakkak ki (dünyadaki azaptan başka) doğruları inkar edenler için (ahirette) ateşin azabı da vardır.

(Enfal 14)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte böylece artık onu tadın! Ve muhakkak ki kâfirlere, ateşin azabı vardır.

(Enfal 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte bu sizin içindir. Şimdi tadın onu bakalım. Çünkü, tanımazlar için yalnız ateşin azabı vardır.

(Enfal 14)

Kadri Çelik Meali:

İşte bunu (dünya azabını) tadın, kâfirlere cehennem azabı da vardır.

(Enfal 14)

Mahmut Kısa Meali:

İşte, zâlimlerin dünyadaki cezası budur! Ey zâlimler, şimdilik onu tadın bakalım! Fakat asıl cezayı cehennemde çekeceksiniz: Hakikati inkâr edenler için, ateş azâbı var!

(Enfal 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Layığınız budur, tadın işte bunu. İnkar edenlere vardır şiddetli bir ateş azabı.

(Enfal 14)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Kâfirler!) Şimdilik siz bunu tadın. (Sizin gibi) kâfirlere bir de (âhirette cehennem) ateşinin azabı vardır.

(Enfal 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Allah’ın cezası, işte) böyledir. Onu tadın ve (bilin ki,) kâfirlere ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Muhammed Esed Meali:

Bu (sizin için, ey Allahın düşmanları)! Haydi, öyleyse tadın onu; ve (bilin ki) hakkı inkar edenleri ateşli bir azap beklemektedir!

(Enfal 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İşte bu sizindir. O halde bunu tadın. İnkarcılar için bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte bu sizin için, onu tadın bakalım! Ve kâfirlere ahirette de ateşin azabı vardır.

Bknz: (2/167) - (3/131) - (5/10) - (32/20)

(Enfal 14)

Mustafa Çevik Meali:

9-16 Hani siz savaşta size yardım etmesi için Rabbinize dua edip yakarmıştınız, O da size art arda göndereceği biner melekle yardım edeceğini bildirmişti. Allah bu yardımı size bir müjde olsun, kalpleriniz yatışsın, moraliniz yükselsin diye yapmıştır. Unutmayın ki zafer yalnızca Allah’ın yardımı ile gerçekleşir. Allah’ın gücü her şeye yeter, mutlak galip ve her işi mükemmel olan yalnızca O’dur. Düşman korkusu içinizi sardığında gözünüze uyku girmiyordu. Kendinize güvenmeniz, iç huzurunuzu sağlayıp moralinizi güçlendirmek ve manevi kirlerden temizleyip şeytani vesveselerden kurtarmak için Allah üzerinize hafif bir uyku hali çökertmiş, sonra da gökten sağanak halinde yağmur indirmişti. Rabbin bunun ardından meleklere, mü’minlerin kalplerine cesaret verip, güçlendirilmelerini vahyetti. Melekler de mü’minlerin kalplerine şöyle ilham etmişti: “Allah sizinle beraberdir, şüphesiz zafer sizin olacak. Allah kâfirlerin kalplerine korku salacak, haydi müşrik ve kâfirlerin boyunlarını vurun, ellerini ve kollarını kırın.” Bu, müşriklerin Allah’ın daveti nizam ve ahlaka savaş açmaları sebebi ile hak ettiklerinin bir kısmıdır. Her kim Allah’ın davetine ve davetçisi olan elçisine savaş açarsa, Allah da onu en şiddetli bir azap ile cezalandırır. Müşrik ve kâfirleri bu cezanın ardından cehennemde de ateşin azabı beklemektedir. Ey mü’minler! Savaşta müşrik ve kâfirlerin karşısında sakın arkanızı dönüp kaçmayın. Her kim savaş sırasında taktik gereği dönüp de tekrar düşmanla savaşmak ya da başka bir mü’min birliğe katılmak amacı dışında düşmana sırtını dönüp kaçarsa, Allah’ın gazabına uğrar ve onun âhirette varacağı yer cehennem olacaktır.

(Enfal 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bu sizin için (ey inkarcılar)! Haydi, tadın onu! Bir de ayrıca, inkarda (sonuna kadar) direnenler için (ahirette) ateş azabı var!

(Enfal 14)

Osman Okur Meali:

İşte (bu yenilgi size Allah'ın dünyadaki azabı), onu tadın! Ayrıca inkârcılar için (ahirette de) cehennem azabı vardır.

(Enfal 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

İşte gördünüz ya! Şimdi bunu tadınız. Ve şüphesiz ki, kâfirler için ateş azabı da vardır.

(Enfal 14)

Ömer Öngüt Meali:

İşte size Allah'ın azabı! Şimdi tadın onu! Kâfirlere bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

Şimdi bunu tadın! İnkâr edenlere bir de cehennem azabı vardır!

(Enfal 14)

Sadık Türkmen Meali:

İşte şimdi siz tadın onu! Kâfirlere bir de cehennem azabı vardır.

(Enfal 14)

Seyyid Kutub Meali:

İşte size Allah'ın azabı, tadınız onu. Ayrıca kâfirler için cehennem azabı da vardır.

(Enfal 14)

Suat Yıldırım Meali:

İşte ey kafirler! Bunu gördünüz ya, şimdi tadın bakalım onu! Kafirlere ayrıca bir de cehennem azabı var!

(Enfal 14)

Süleyman Ateş Meali:

"İşte siz şimdi tadın onu; (ayrıca) kafirler için ateş azabı da vardır!"

(Enfal 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Haydi tadın onu bakalım. Kafirler için bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ey Allah'ın düşmanları, işte tadacağınız ceza budur. Doğrusu kâfirlere ateşle azap edilecektir.

(Enfal 14)

Şaban Piriş Meali:

İşte size (azap) tadın onu! ve kafirlere bir de ateşin azabı vardır.

(Enfal 14)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ve onlara denir ki:) İşte azâb, tadın onu. Kâfirler için bir de cehennem azabı vardır.

(Enfal 14)

Tefhimul Kuran Meali:

İşte bu, sizin; tadın bunu. Küfre sapanlara bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Ümit Şimşek Meali:

Cezanız işte budur; tadın onu. Kafirlere bir de ateş azabı vardır.

(Enfal 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte gördünüz! Hadi tadın onu! Küfre sapanlar için ateş azabı da var.

(Enfal 14)