8. Enfal Suresi / 67.ayet

Bir Nebiye savaş esnasında düşmana ezici bir üstünlük sağlamadıkça esir alması yakışmaz. Siz geçici dünyanın mal ve servetini istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor, zira Allah mutlak güç sahibi ve her hükmünde doğru karar verendir.

Bknz: (11/15)(14/2)(17/18)»(17/19)(42/20)

Mustafa Çavdar Meali

Enfal 67 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hiç bir peygamber, yeryüzünde kafirlere üstolup onları iyice kahretmedikçe tutsak almamıştır. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah'sa ahireti istemekte ve Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Hiçbir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya (ve duruma hâkim oluncaya) kadar, (düşmanlarından) esir alması (ve diyet karşılığı bırakması) yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size dünyada zafer ve izzeti ve asıl) ahiret (saadetini) istemektedir. Allah, Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yeryüzünde küfrün belini kırıp, tam hakimiyet sağlamadıkça hiçbir peygambere esir almak yakışık almaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarını istiyorsunuz. Ama Allah, sizin için ahiretteki cenneti elde etmenizi istiyor. Çünkü Allah en yüce iktidar sahibi olup, yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır.

(Enfal 67)

Adem Uğur Meali:

Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Ahmet Hulusi Meali:

Bir Nebiye, arzda ağır basıncaya kadar, (savaşsız) esirler sahibi olması sahih olmaz... Siz (düşmanınızı öldürmek yerine esir almayı istemekle) dünyanın malını diliyorsunuz; Allah ise sonsuz geleceği diliyor... Allah Aziyz'dir, Hakiym'dir.

(Enfal 67)

Ahmet Tekin Meali:

Hiçbir Peygamberin, ülkede, yeryüzünde ağırlığını hissettirip düşmanlarının kolunu kanadını kıpırdatamaz hale getirmedikçe, tamamen kuvvetlenmedikçe, esirlerin hayatta kalmalarını sağlaması, fidye hesabı yapması doğru değildir. Siz dünya malını istersiniz. Oysa Allah âhireti, ebedî yurdu kazanmanızı murad eder, Allah kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır.*

(Enfal 67)

Ahmet Varol Meali

Bir Peygamber'e yeryüzünde kesin galibiyet sağlamadan esir almak yaraşmaz. Siz dünya varlığını istiyorsunuz Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah yücedir, hakimdir.*

(Enfal 67)

Ali Bulaç Meali:

Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hiç bir Peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça (düşmana üstün gelmedikçe), esirleri bulunmak (ve ondan fidye almak) vâki olmamıştır. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz. Halbuki Allah âhireti kazanmanızı diliyor. Allah Aziz'dir (dostlarını düşmanlarına üstün kılar), hükmünde hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yeryüzünde kesin bir utku kazanıncaya dek, tutsak almak bir peygambere yakışmaz. Siz, dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah, sonsuz yaşamı istiyor. Çünkü Allah, Üstündür; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.[136]

136)Ayetin ilk tümcesi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Zorlu bir savaş sonucu değilse, tutsak almak bir peygamber için yakışık almaz." veya "Gerçek bir savaş yapmadan, tutsak almak bir peygambere yakışmaz." biçiminde çevrilmiştir.

(Enfal 67)

Ali Ünal Meali:

Bir peygamberin, (vazife yaptığı) yerde galibiyetini perçinleyip dinini insanlar arasında yerleştirmedikçe esirleri olması uygun düşmez. (Ey mü’minler, savaşta düşmanın belini kırmadan ganimet toplamaya girişmek ve fidye için esir almakla) siz, dünya menfaatini arzu ediyorsunuz; halbuki Allah, (sizin için) Âhiret’i diliyor. Allah, izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galiptir, her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.

(Enfal 67)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yeryüzünde tam hâkimiyetini sağlamadıkça, bir peygamberin esirler ile uğraşması, ona yakışmaz. Sizler (ey Müminler!) dünya hayatının menfaatini istiyorsunuz. Allah ise, ahireti istiyor. Allah, izzet, kudret sahibidir ve her şeyi yerli yerinde yapar.

(Enfal 67)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yeryüzünde ağır basıncaya kadar, hiçbir peygambere esir sahibi olmak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz; halbuki Allah sizin için ahireti istiyor. Allah güçlüdür; hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Bekir Sadak Meali:

Yeryuzunde savasirken, dusmani yere sermeden esir almak hicbir peygambere yarasmaz. Gecici dunya malini istiyorsunuz, oysa Allah ahireti kazanmanizi ister. Allah Guclu'dur, Hakim'dir.

(Enfal 67)

Besim Atalay Meali:

Yeryüzünde, savaş yapıp kazanmadıkça, hiçbir peygambere tutsaklar edinmek yaraşık olmaz, sizler dünya metaını istiyorsunuz, Allahsa istiyor öbür dünyayı; Allah emre, Allah bilge

(Enfal 67)

Celal Yıldırım Meali:

Hiç bir peygambere yeryüzünde ağır basıp zafer elde etmedikçe esirler edinmesi uygun olmamıştır. Siz, dünya malını istiyorsunuz. Allah ise Âhireti (elde etmenizi) istiyor. Allah çok üstündür ve yegâne hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Hiç bir peygambere yeryüzünde savaşırken zaferler kazanıncaya kadar esirler alması yakışmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.*

(Enfal 67)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir almak hiçbir peygambere yaraşmaz. Geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah ahireti kazanmanızı ister. Allah Güçlü'dür, Hakim'dir.

(Enfal 67)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hakim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, halbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Diyanet Vakfı Meali:

Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.  *

(Enfal 67)

Edip Yüksel Meali:

Hiç bir peygambere, yeryüzünde savaşa katılmaksızın esirler edinmesi yakışmaz. Siz bu dünyanın geçici malını istiyorsunuz; ALLAH ise (sizin için) ahireti ister. ALLAH Üstündür, Bilgedir.

(Enfal 67)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hiç bir Peygamber için Arzda ağır basmadıkça esirleri olmak doğru değildir, siz, Dünya uruzunu istiyorsunuz Allah ise Ahıreti kazanmanızı dileyor ve Allah azizdir hakimdir

(Enfal 67)

Elmalılı Yeni Meali:

Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kafirlere karşı ezici bir üstünlük sağlamadıkça), esirlerinin olması doğru değildir. Siz dünya varlığını istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah, güçlüdür, hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Erhan Aktaş Meali:

Hiçbir nebiye, yeryüzünde düşmana üstünlük sağlayıncaya kadar, esir almak[1] yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah ahireti istiyor. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.

1)Müslümanların, fidye almak amacıyla esir edinme şeklindeki dünyalık kazanç peşinde olmaları kınanmaktadır.

(Enfal 67)

Gültekin Onan Meali:

Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Tanrı (size) ahireti istemektedir. Tanrı, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yeryüzünde ağır basmadıkça; savaşta kesin ve tam üstünlük sağlamadıkça, kendisi için esirler oluşturması hiçbir peygambere uygun değildir. Siz, dünya genişliğini istersiniz, Allah da âhireti ister. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.

(Enfal 67)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hiçbir peygambere, düşmanlarıyla çarpışıp güç kazanıncaya kadar esir edinmek yakışmaz. Siz geçici bir dünyalık istiyorsunuz. (Oysa) Allah, (sizin için ebedî olan) ahiret yurdunu ister. Allah (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir.

(Enfal 67)

Harun Yıldırım Meali:

Hiçbir nebi için yeryüzünde ağır basıncaya kadar esir alması olamaz. Siz dünyanın geçici menfaatini istiyorsunuz. Allah ise ahireti istemektedir. Şüphesiz Allah Azîz’dir, Hakîm’dir.

(Enfal 67)

Hasan Basri Çantay:

Hiç bir peygamberin yer yüzünde ağır basıb (harb edib) zaferler kazanıncaya kadar (muhaarib düşmandan) esirler alması (vaaki) olmamışdır. Siz geçici dünya malını arzu ediyorsunuz. Halbuki Allah ahireti (daha çok ahiret sevabını kazanmanızı, ahireti düşünmenizi) ister. Allah azizdir (dostlarını düşmanları üzerine gaalib kılandır), hakimdir (her haale layık olanı hakkıyle ve hikmetiyle bilendir).

(Enfal 67)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yeryüzünde (küfrün belini kırıp) ağır basmadıkça, bir peygamberin esirlerinin olması (fidye alması) muvâfık değildir! (Siz) şu dünyanın geçici menfaatini istiyorsunuz; Allah ise âhireti (arzulamanızı) istiyor. Çünki Allah, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

(Enfal 67)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Bir nebi için, yerde [bölgede] katı oluncaya[kontrolü altına alıncaya] kadar kendisine ait esirler olması [doğru] olmaz!¹Allah, ahireti [sonu] istemekteyken, siz dünyanın [ilkin] geçici olanını (malını) istiyorsunuz. Allah bir devamlı üstündür, bir hakimdir/hikmetlidir.

(Enfal 67)

Hüseyin Atay Meali:

Düşmanı ağır yenilgiye uğratmadan hiçbir peygambere esir almak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa, Allah sonrakini istiyor. Allah yücedir, bilgedir.

(Enfal 67)

İbni Kesir Meali:

Hiç bir peygambere yeryüzünde savaşırken zaferler kazanıncaya kadar esirler alması yaraşmaz. Geçici dünya malını istiyorsunuz. Allah ise ahireti istiyor. Ve Allah; Aziz'dir, Hakim'dir.

(Enfal 67)

İlyas Yorulmaz Meali:

Peygamber için yer yüzünde yeterli hakimiyet (hem ekonomik ve askeri olarak) kurmadıkça, esir alması yoktur. Siz dünya hayatını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahiret'i istiyor. Allah en güçlü ve her şeyin hükmünü verendir.

(Enfal 67)

İskender Ali Mihr Meali:

Bir nebî (peygamber) için yeryüzünde kesin zafer kazanıncaya kadar onun esirlerinin olması, olmaz (uygun değildir). Siz, dünya malını istiyorsunuz ve Allah, ahireti istiyor. Ve Allah; Azîz’dir, Hakîm’dir.

(Enfal 67)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bir peygamber için yeryüzünde, savaşarak almadıklarını esir olarak elinde tutmak doğru olmaz. Siz dünya malını diliyorsunuz. Allah ise sizin için öbür dünyayı diliyor. Allah erklidir, doğruyu bildiricidir.

(Enfal 67)

Kadri Çelik Meali:

Hiç bir peygambere, yeryüzünde güçlü hale gelmedikçe (öldürmek yerine) esir almak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah (sizlere) ahireti diler. Allah üstün güç sahibidir, hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Mahmut Kısa Meali:

Bir Peygambere, düşman kuvvetlerini bir daha toparlanamayacakları şekilde bozguna uğratıp yeryüzünde tam olarak ağırlığını koymadan, fidye ve ganîmet elde etme amacıyla esirler almak yaraşmaz. Zira o, savaş esiri alıp karşılığında fidye elde etmek veya ganîmet toplamak için gönderilmedi. Onun gönderilişinin asıl gayesi, zulüm ve haksızlıklara son vermek üzere İslâm mesajını tüm insanlığa duyurmak ve gerekirse bu uğurda savaşmaktır. Fakat çoğunuz, onun bu yöndeki talimat ve beklentilerini dikkate almadınız. Bedir savaşında Kureyş ordusu geri çekilmeye başladığında, ganîmet toplamaya ve esirler almaya başladınız. Oysa hepiniz düşmanı takip ederek onlara son darbeyi indirmiş olsaydınız, bütün kuvvetlerini oracıkta kırıp bir daha asla toparlanamayacakları şekilde tamamen imha edebilirdiniz. Fakat siz, ganîmet ve esirler peşinde koşarak şu dünyanın gelip geçici menfaatini istiyordunuz, Allah ise,kararlılık ve fedâkârlık göstererek âhireti kazanmanızı istiyordu.Hiç kuşkusuz Allah, sonsuz kudret ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Fiilen hiç bir peygambere esir almak yakışmaz, kesin zafere kadar. Allah size ahireti istemektedir. Sizinki ise dünyanın geçici kazançlarıdır (Lüzumlu olan Allah'ın dediğidir) Allah yücedir, hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Mehmet Türk Meali:

Yeryüzünde üstünlüğünü perçinlemedikçe, hiçbir Peygamberin (savaşlarda) esir alması doğru değildir.1 Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz. Hâlbuki Allah sizin hesabınıza âhireti istiyor. Şüphesiz Allah çok şerefli, hüküm (ve hikmet) sahibidir.2*

(Enfal 67)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yeryüzünde kanlı bir savaş olmadıkça, esir almak hiçbir peygambere yaraşmaz. (Eğer siz, böyle bir savaş olmadan esir alırsanız,) dünya malını istiyorsunuz demektir. (Oysa) Allah, (sizin için) ahiret (nimetlerini) ister. Allah, (her şeyden) üstündür, hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Muhammed Esed Meali:

Kıyasıya girdiği zorlu bir meydan savaşı sonucu değilse, esir almak bir peygamber için yakışık almaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarına talip olabiliyorsunuz, ama Allah (sizin için) sonraki hayatın (güzel/iyi olmasını) murad ediyor: çünkü, Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen en yüce iktidar sahibidir.

(Enfal 67)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yeryüzünde iyice güçlenmedikçe tutsaklar almak, hiçbir Tanrı elçisi için uygun değildir. Siz dünyanın gelip geçici yararlarını istiyorsunuz. Allah ise ahireti diliyor. Elbette ki Allah, gücün ve erdemli bilginin kaynağıdır.

(Enfal 67)

Mustafa Çavdar Meali:

Bir Nebiye savaş esnasında düşmana ezici bir üstünlük sağlamadıkça esir alması yakışmaz. Siz geçici dünyanın mal ve servetini istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor, zira Allah mutlak güç sahibi ve her hükmünde doğru karar verendir.

Bknz: (11/15) - (14/2) - (17/18)»(17/19) - (42/20)

(Enfal 67)

Mustafa Çevik Meali:

Savaşta kesin ve ezici bir üstünlük sağlamadıkça hiçbir peygambere esir almak yakışmaz, bunu ancak yalnız dünya hayatının menfaatine düşkün olanlar yapar. Oysa Allah sizden âhiret hayatının mükâfatına talip olmanızı ve bunun için gayret etmenizi dilemektedir. Allah her şeyin doğrusunu bilen, üstün ilim, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kıran kırana gerçekleşmiş sıcak bir savaş sonucu olmadıkça bir peygambere esir almak yakışmaz. Sizler bu dünyanın geçici değerlerini istiyorsunuz; ama Allah (sizin için daha yüce bir değer olan) ahireti istiyor: zira Allah iradesinde pek yüce, işinde hikmetli olandır.

(Enfal 67)

Osman Okur Meali:

Kıran kırana gerçekleşmiş sıcak bir meydan savaşı sonucu değilse, esir almak bir nebiye yaraşmaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarına talip olabiliyorsunuz, ama Allah (sizin için) sonraki hayatın (güzel/iyi olmasını) murad ediyor: çünkü, Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Hiç bir peygamber için yerde tamamen kuvvetlenmedikçe esirler edinmesi muvafık değildir. Siz dünya menfaatini istersiniz. Allah Teâlâ ise ahireti irâde buyurur. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.

(Enfal 67)

Ömer Öngüt Meali:

Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıp düşmanı yere sermeden esir almak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Allah Azîz'dir, yegâne hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yeryüzünde savaşırken, düşmanı büsbütün yere serip tam anlamıyla bir başarı kazanmaksızın birilerini esir alması Peygambere yakışmaz. Siz dünya malını istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah’ın üstün gücü vardır, her işini nice gayeler gözeterek hikmetle yapar.

(Enfal 67)

Sadık Türkmen Meali:

YERYÜZÜNDE saldırganları/teröristleri tamamıyla sindirip; güvenliği, düzeni sağlamadıkça hiçbir nebiye, (fidye almak için) esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, halbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah; mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir.

(Enfal 67)

Seyyid Kutub Meali:

Yeryüzünde üstünlüğünü perçinlemedikçe hiçbir peygamberin esir alması yerinde değildir. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah sizin hesabınıza ahireti istiyor. Allah üstün iradeli ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Suat Yıldırım Meali:

Bir Peygamberin, dünyada zafer kazanıp küfrü zelil kılmadıkça, esirler edinip onları fidye karşılığında serbest bırakması uygun düşmez. Siz dünya metaını istiyorsunuz. Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah azizdir, hakimdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

(Enfal 67)

Süleyman Ateş Meali:

Yeryüzünde ağır bas(ıp küfrün belini iyice kır)ıncaya kadar hiçbir peygambere esirler sahibi olmak yakışmaz. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah daima üstün, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Savaş alanında[1] düşmanı etkisiz hale getirinceye kadar hiçbir nebinin esir alma hakkı yoktur[2]. Siz, dünya malını (hemen elde edeceğinizi) istiyorsunuz. Allah ise Ahireti (sonrasını) istiyor. Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah'tır.

1) الارض o yer, demektir. Burada savaşın yapıldığı yer anlamındadır.
2)  Bkz. Muhammed 47/4

(Enfal 67)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Düşman bozguna uğratmadıkça, esir almak hiçbir peygambere yakışmaz. Siz, fani dünya malını istiyorsunuz. Allah ise, ahiretin nimetlerini kazanmanızı istiyor. Doğrusu O, kudret ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Şaban Piriş Meali:

Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir alma hiç bir peygambere yaraşmaz! Geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah, ahireti kazanmanızı ister. Allah güçlüdür, hakimdir.

(Enfal 67)

Talat Koçyiğit Meali:

Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağırlığını koymadıkça esirler alması doğru olmaz. Siz, dünya malı isliyorsunuz; Allah ise. âhireti istiyor. Allah, Azîz'dir, hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Tefhimul Kuran Meali:

Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Enfal 67)

Ümit Şimşek Meali:

Yeryüzünde iyice güçlenmedikçe esirler almak, hiçbir peygamber için uygun değildir. Siz dünyanın gelip geçici menfaatini istiyorsunuz; Allah ise âhireti murad ediyor. Allah'ın kudreti herşeye üstündür, her işi ve her hükmü hikmet iledir.

(Enfal 67)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz; Allah ise ahireti istiyor. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

(Enfal 67)