25. Furkan Suresi / 4.ayet

Gerçeği örtbas eden kâfirler: “Bu Kuran onun uydurduğu ve Allah’a isnat ettiği sözlerden başka bir şey değildir. Üstelik başka bir topluluk da ona yardım ediyor” dediler böylece iftira çarpıtma ve yalana başvurdular.

Bknz: (8/31)(16/103)(25/5)

Mustafa Çavdar Meali

Furkan 4 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve kâfir olanlar, bu dediler, ancak kendi uydurması ve bu hususta ona bir topluluk da yardım etmiştir; gerçekten de zulmettiler onlar ve yalan söylediler.

(Furkan 4)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Kâfirler: “Bu (Kur’an) olsa olsa ancak Onun (Hz. Muhammed’in) uydurduğu bir yalandır, (kendisi kafadan düzüp sıralamış) ve Ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur” demişlerdir (diyeceklerdir) . Böylelikle onlar, hiç şüphesiz zulüm-haksızlık ve iftira edegelmektedirler.

(Furkan 4)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, “Bu Kur'ân Muhammed'in uydurduğu yalandan başkası değildir, bunu uydurmada başka bir topluluk da O'na yardım etmiştir” dediler. Böylece onlar, büyük bir haksızlık ve iftiraya başvurmuşlardır.

(Furkan 4)

Adem Uğur Meali:

İnkâr edenler: Bu (Kur'an), olsa olsa onun (Muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.

(Furkan 4)

Ahmet Hulusi Meali:

Hakikat bilgisini inkar edenler dediler ki: "Bu (Kur'an) ancak O'nun uydurduğu bir yalandır. Başka bir kavim de (Yahudiler) bu konuda O'na yardım etmiştir"... Gerçek ki, büyük haksızlık ve yalancı şahitlik suçu işlediler.

(Furkan 4)

Ahmet Tekin Meali:

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar: “Bu Kur'ân olsa olsa Muhammed'in uydurduğu bir yalandır. Başka kavimler de, kendisine yardım etmiştir.” dediler. Böylece onlar haksızlığa ve iftiraya başvurdular.

(Furkan 4)

Ahmet Varol Meali

İnkar edenler dediler ki: "Bu (Kur'an), onun (Muhammed'in) uydurduğu bir düzmeceden başka bir şey değildir. Başka bir topluluk da bu konuda ona yardım etmiştir." Böylece onlar kesinlikle haksız ve yalan (bir söz) ortaya attılar.

(Furkan 4)

Ali Bulaç Meali:

İnkar edenler dediler ki: "Bu (Kur'an) olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.

(Furkan 4)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O küfre varanlar dediler ki: “- Bu Kur'an, ancak bir iftiradır ki, onu, O (Muhammed (s.a.v.)) uydurdu ve bu hususta O'na başka bir kavim yardım etmiştir. (Kur'an'ı, yabancılardan, Yahudilerden öğrenmiştir!).” Muhakkak bir zulüm (şirk) ve yalan meydana getirdiler de;

(Furkan 4)

Ali Rıza Sefa Meali:

Nankörlük edenler, şöyle dediler: "Başka bir toplumun da yardımıyla, Onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değil bu!" Böylece, haksızlık yaptılar ve iftira ettiler.

(Furkan 4)

Ali Ünal Meali:

Küfürde saplanıp kalmış olanlar, “Bu kitap, O’nun uydurmasından başka bir şey değildir; üstelik bir başka topluluk bu hususta O’na yardım da etmektedir.” diyorlar. Böylece onlar, korkunç bir zulüm işliyor ve dehşetli bir yalan söylüyorlar.

(Furkan 4)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O kâfirler, Kur’an için: “Bu, ancak uydurduğu bir iftiradır, başka bir toplum, bu iftirayı uydurmakta ona yardım etmiştir” dediler, (böylece) büyük bir yalan ve haksızlık ile ortaya çıktılar.

(Furkan 4)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnkar edenler, "Bu Kur'an, Muhammed'in uydurduğu bir yalandır. Bu uydurmada ona başka bir topluluk da yardım etmiştir" dediler. Kafirler, bu sözleriyle haksızlık edip yalan söylemişlerdir.

(Furkan 4)

Bekir Sadak Meali:

Inkar edenler: «Bu Kuran uydurmadir, ona baska bir topluluk yardim etmistir» diyerek haksiz ve asilsiz bir soz uydurdular.

(Furkan 4)

Besim Atalay Meali:

Kâfirler: «Bu iş ancak, uydurduğu bir yalan, ona yardım etti başkaları da» demektedirler, imdi onlar zulmettiler, yalancılık ettiler!

(Furkan 4)

Celal Yıldırım Meali:

Küfre sapanlar, «bu Kur'ân, Muhammed'in uydurduğu yalandan başkası değildir; bunu (düzmede) başka bir topluluk ona yardım etmiştir» dediler. Onlar cidden haksızlık ve yalanla geldiler.

(Furkan 4)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O inkârcılar: “Bu Kur'an Muhammed'in uydurmasıdır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir” diyerek yalan söyleyip zulmettiler.

(Furkan 4)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnkar edenler: "Bu Kuran uydurmadır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir" diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular.

(Furkan 4)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnkar edenler, "Bu Kur'an, Muhammed'in uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir. Başka bir topluluk da bu konuda ona yardım etmiştir" dediler. Böylece onlar haksız ve asılsız bir söz uydurdular.

(Furkan 4)

Diyanet Vakfı Meali:

İnkâr edenler: Bu (Kur'an), olsa olsa onun (Muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.

(Furkan 4)

Edip Yüksel Meali:

İnkar edenler, 'Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir,' diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.

(Furkan 4)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve o küfredenler "bu sırf bir iftira onu o, uydurdu, diğer bir kavim de buna karşı ona muavenette bulundu" dediler, doğrusu zulm-ü tezvire gittiler

(Furkan 4)

Elmalılı Yeni Meali:

Küfredenler: "Bu yalnızca onun uydurduğu bir iftiradır, ona başka bir topluluk da yardım da bulunmuştur bu hususta." dediler. Bunlar, gerçekten haksızlık ve iftiraya saptılar.

(Furkan 4)

Erhan Aktaş Meali:

Gerçeği yalanlayan nankörler: "Bu sadece onun uydurduğu bir yalandır. Ona bu konuda diğer toplumlar da yardım etti." dediler. Böylece haksızca iftira ettiler.

(Furkan 4)

Gültekin Onan Meali:

Küfredenler dediler ki: "Bu (Kuran) olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.

(Furkan 4)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kimseler, “Bu Kur’ân, o'nun/ Muhammed'in uydurduğu yalandan başka bir şey değildir. Ona başka bir topluluk da bunun için yardım etmiştir” dediler. Böylece onlar kesinlikle haksızlık ettiler ve asılsız bir iddia getirdiler.

(Furkan 4)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kâfirler dediler ki: “Bu (Kur’ân), onun uydurduğu ve başka bir topluluğun da (uydurup düzmede) ona yardım ettiği bir iftiradır.” Kuşkusuz onlar, (böyle söylemekle) zulmedip yalan söylemişlerdir.

(Furkan 4)

Harun Yıldırım Meali:

İnkâr edenler: Bu (Kur'an), olsa olsa onun (Muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.

(Furkan 4)

Hasan Basri Çantay:

O kafirler: "Bu (Kur'an) onun uydurduğu yalandan başka (bir şey) değildir. Bu hususda diğer bir zümre de ona yardım etmişdir." dediler de muhakkak bir haksızlık ve tezvir (meydana) getirdiler.

(Furkan 4)

Hayrat Neşriyat Meali:

İnkâr edenler dedi ki: “Bu (Kur'ân), onun (Muhammed'in) uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir; bu hususda ona başka bir topluluk da yardım etmiştir.”(1) Böylece(onlar), gerçekten zulüm ve yalanla geldiler.*

(Furkan 4)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçeği örtmüş olanlar, "Bu (kur'an), kendisinin uydurduğu bir ters yüz edilmiş haberden başkası değildir. Başka bir millet de bu konuda (kur'an'ı uydurma konusunda) ona destek oldu." dediler. Böylece bir zulüm ve bir yalan [meydana] getirmiş [oldular].

(Furkan 4)

Hüseyin Atay Meali:

İnkâr edenler "Bu onun uydurmasıdır, ona başka bir ulus yardım etmiştir" dediler de haksızlık ettiler ve asılsız bir söz uydurdular.

(Furkan 4)

İbni Kesir Meali:

Küfredenler dediler ki: Bu ancak onun uydurduğu bir yalandır ve ona bu hususta bir başka topluluk yardım etmiştir. Hiç şüphesiz onlar, zulüm ve iftira ile geldiler.

(Furkan 4)

İlyas Yorulmaz Meali:

Gerçekleri inkar edenler dediler ki “Bu (okuyup söyledikleri) bir uydurmadır. Onları kendisi uyduruyor ve başka bir topluluk da ona uydurması için yardım ediyor.” İnkarcılar, asılsız hiçbir delile uymayan bir iddia ile haksızlık ettiler.

(Furkan 4)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve kâfirler: “Bu (Kur’ân), sadece onun uydurduğu bir yalandır. Ona bu konuda diğer kavimler de yardım etti.” dediler. Böylece onlar, bâtılla ve zulümle gelmiş oldular.

(Furkan 4)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kimseler ki tanımazlık ederler, dediler: «Bu, olsa olsa, onun uydurduğu bir yalandır. Bu işde başkaları ona yardım etmişlerdir.» Böylece gerçekten kıyıcılık ettiler, yalancılığa saptılar.

(Furkan 4)

Kadri Çelik Meali:

Küfre sapanlar dediler ki: “Bu (Kur'an), olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, onu kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur.” Böylelikle onlar, hiç şüphesiz zulüm ve iftira ile geldiler.

(Furkan 4)

Mahmut Kısa Meali:

İşte bu yüzdendir ki, hakîkati inkâr edenler, “Bu Kur’an, Muhammed’in kendi kafasından uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir ve başka bir topluluk da ona bu işte yardım etmiştir. Çünkü Muhammed’in, geçmiş kavimler, Peygamber kıssaları, kıyâmet, âhiret, evrenin ve insanın yaratılışı ve benzeri konularda bu kadar kapsamlı ve isabetli bilgiler verebileceğini, hayranlık verici hikmet ve öğütlerle dolu böyle mükemmel bir kitap hazırlayabileceğini akıl kabul etmez. Demek ki ona bu kitabı, hitâbet ve belâgat konusunda hiç kimsenin kendisiyle boy ölçüşemeyeceği ilim ve hikmet sahibi bir kudret öğretiyor ki, bu da olsa olsa, İncil ve Tevrat hakkında bir şeyler bilen bazı kölelerimiz yâhut kim olduklarını bilemediğimiz esrarengiz bir topluluktur.” diyorlar. Aslında bu sözleriyle, Kur’an’ın insanüstü bir kaynaktan geldiğini itiraf ediyor, ama kibir ve inatçılıkları yüzünden hakikati kabullenmek istemiyorlar. Böylece, açıkça zulüm ve haksızlık yapıyor, gerçeği çarpıtarak bile bile yalan söylüyorlar.

(Furkan 4)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Fiilen inkar edenler, bu Kur'an için; "Ona başka kavimler yardım etmiştir. Uydurmasıdır onların" diye hakkında asılsız ve haksız bir söz uydurdular.

(Furkan 4)

Mehmet Türk Meali:

Kâfirler: “Bu (Kur’an,) o (Muhammed’in) uydurduğu bir yalandır ve ona başka birileri bu hususta yardım etmiştir.”1 diyerek, (esas kendileri) haksız ve asılsız bir söz uydurdular.2*

(Furkan 4)

Muhammed Celal Şems Meali:

İnkâr edenler dediler ki: “Bu ancak onun uydurduğu bir yalandır ve diğer insanlar (da) ona, bunun için yardım ettiler.” Şüphesiz onlar, (büyük bir) haksızlıkta bulundular ve yalan uydurdular.

(Furkan 4)

Muhammed Esed Meali:

Üstelik, hakkı inkara şartlanmış olanlar: "Bu (Kuran) doğruyu çarpıtıp yalanı ve sahteyi ortaya çıkaran başka bir topluluğun yardımıyla o'nun (kendisinden) uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir" deyip duruyorlar.

(Furkan 4)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnkarcılar şöyle dediler; "Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir." Onlar böylece, apaçık bir yalan söyleyip haksızlık ettiler.

(Furkan 4)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçeği örtbas eden kâfirler: “Bu Kuran onun uydurduğu ve Allah’a isnat ettiği sözlerden başka bir şey değildir. Üstelik başka bir topluluk da ona yardım ediyor” dediler böylece iftira çarpıtma ve yalana başvurdular.

Bknz: (8/31) - (16/103) - (25/5)

(Furkan 4)

Mustafa Çevik Meali:

4-5 Bunların peşine düşenler bir de kalkmış, “Bu Kur’an Muhammed’in uydurduğu yalanlardan ibaret bir kitap, üstelik bunları uydururken birileri ona mutlaka yardım da etmiştir, çünkü söyledikleri öyle tek başına birinin aklının ürünü olacağına benzemiyor. Bunlar sabah-akşam ezberlemesi için ona okunan eskilerin masallarından başka bir şey değil.” diyerek gerçeği yalanlamaya çalışıyorlar.

(Furkan 4)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir de inkarda ısrar eden o kimseler; "Bu onun uydurduğu bir yalandan başkası değildir; üstelik bu konuda başka bir topluluk da ona yardım etmiştir" dediler. İşte ileri sürdükleri bu iddiayla, hem haksızlık etmiş, hem de gerçeği çarpıtmış oldular.

(Furkan 4)

Osman Okur Meali:

O inkârcılar: “Bu (Kuran Muhammed'in) uydurmasıdır, ona başka birileri yardım etmiştir” diyerek yalan söyleyip zulmettiler.

(Furkan 4)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve kâfir olanlar dediler ki: «Bu bir yalandan başka değil, onu kendisi uydurdu ve ona, başka bir kavim de yardım etti.» Muhakkak ki, (o kâfirler) bir zulüm ve bir bühtan ile geldiler.

(Furkan 4)

Ömer Öngüt Meali:

İnkâr edenler: “Bu Kur'an olsa olsa onun uydurduğu bir yalandır. Başka bir topluluk da bu hususta kendisine yardım etmiştir. ” dediler. Böylece onlar kesin bir haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.

(Furkan 4)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkâr edenler, “Bu bir uydurmadır. Onu kendisi uydurdu. Birileri de ona yardım etti” dediler. Büyük bir haksızlık ettiler, karalama yoluna gittiler.

(Furkan 4)

Sadık Türkmen Meali:

Küfre sapan kimseler dediler ki: “Bu (Kur’an) olsa olsa bir uydurmadır. Onu o uyduruyor ve başka bir topluluk da ona yardım etmiştir.” Böylece bir ihanetle ve bir iftira ile geldiler.

(Furkan 4)

Seyyid Kutub Meali:

Kafirler «Şu Kur'an, Muhammed'in uydurduğu bir yalandır. Bu uydurma işinde kendisine yardım eden başkaları da vardır» dediler. Onlar gerçekten zulüm işlemişler ve yalan söylemişlerdir.

(Furkan 4)

Suat Yıldırım Meali:

Kafirler: "Kur'an onun uydurduğu bir yalan olup, bu hususta başkaları da kendisine yardımcı olmuşlardır" diye iddia ettiler. Onlar böylece, kesin bir yalan söyleyip zulmettiler.

(Furkan 4)

Süleyman Ateş Meali:

İnkar edenler: "Bu, yalandan başka bir şey değildir. (Muhammed) onu uydurdu, başka bir topluluk da kendisine yardım etti." dediler ve kesin bir haksızlığa ve iftiraya vardılar.

(Furkan 4)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kendilerini doğrulara kapatanlar, "Bu (Kur'an) sadece, Muhammed'in uydurup Allah'a mal ettiği şeydir. Başka bir ekip de ona yardım ediyor" dediler. Böylece yanlışa ve yalana saptılar.

(Furkan 4)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(4-5) Kâfirler: "Bu Kur'an düpedüz bir uydurmadır. Bu sahte ve asılsız sözleri, başkalarının yardımıyla kendisi uydurmuştur. Bunlar eskilerin efsaneleridir. Sabah akşam kendisine okumaları için o yazdırmıştır" diyorlar.

(Furkan 4)

Şaban Piriş Meali:

İnkar edenler: -Bu, uydurduğu bir iftiradan başka bir şey değildir. Bu hususta bir topluluk da ona yardım etmiştir, dediler de zulüm ve yalanı seçtiler.

(Furkan 4)

Talat Koçyiğit Meali:

Küfredenler ise, "bu Kur'ân, Muhammed'in uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir. Bu yalanda, ona başka kimseler de yardım ettiler" demişler ve böylece en büyük haksızlık ve yalan ile ortaya çıkmışlardır.

(Furkan 4)

Tefhimul Kuran Meali:

Küfre sapanlar dediler ki: «Bu (Kur'an), olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, onu kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur.» Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.

(Furkan 4)

Ümit Şimşek Meali:

İnkâr edenler “Bu Kur'ân onun uydurduğu şeydir; bunun için ona yardım edenler var” dediler. Böylece bir zulüm ve iftira ettiler.

(Furkan 4)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Küfre batanlar dediler ki: "Bu, onun uydurduğu bir düzmeceden başka şey değildir. Ve bu düzmecede ona, başka bir topluluk da yardım etmiştir." Yemin olsun ki, bunu söyleyenler bir zulüm, günah ve iftira sergilemişlerdir.

(Furkan 4)